Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/48 E. 2019/279 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/48 Esas
KARAR NO : 2019/279

DAVA :Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2013
KARAR TARİHİ : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalı tarafından 80.000,00 TL tutarlı çekten dolayı ihtiyati haciz kararı alınıp takibe konduğunu,müvekkilinin …’da olması sebebiyle takbin kesinleştiğini ve davacının taşınmazlarına haciz konduğunu, müvekkili ev hanımı olup ticari faaliyetinin olmadığını,çek kullanmadığını,dolayısıyla çekte keşideci yada ciro imzasının bulunmadığını ileri sürerek … 1.İcra Müdürlüğünün … (doğrusu …’dir) sayılı takibinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine takibin iptaline ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı tarafından davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, İİK 72/3’e dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davanın Mahkememizin 2014/1076 Esas dosyasıyla yapılan yargılaması sonunda 28.09.2015 tarihli 2015/506 K sayılı kararla takip sonrası menfi tespit istemi yönünden davanın kabulüne, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davacı ve davalı vekillerince kararın ayrı ayrı temyizi üzerine Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 16.11.2016 günlü E.2016/3514 K.2016/14820 sayılı kararıyla davalının menfi tespit isteminin kabulü hükmü yönünden temyiz istemi reddedilmiş, ancak davacı vekilinin temyiz istemi kabul edilerek “davaya konu çekte davacı ara ciranta olup, ciro silsilesine göre çekin davacıdan davalıya ciro yoluyla intikal ettiği, davalının çekteki ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle kötüniyetli olduğundan davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle kararımız bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada bozma kararına uyulmasına karar verilmiş, Mahkememizde bozma öncesi yargılama aşamasında takip ve dava konusu çekin davacı lehdar imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmış, çekin incelenmesinde davalının çeki davacıdan ciro yoluyla almış göründüğü, bu nedenle ciro imzasının davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda ve konumda olduğu, buna rağmen davacının imzalamadığı çek nedeniyle davacı hakkında takip başlatmakta kötüniyetli olduğu anlaşıldığından, menfi tespit istemi yönünden kurulan dava kabul hükmü Yargıtay tarafından davalının temyizi reddedilmek suretiyle kesinleşmiş olmakla, bu yönden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, aşağıdaki şekilde davacının kötüniyet tazminatı talebinin alacağın %20’si oranında kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş ve yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilen esasa ilişkin hükümle ilgili takip dosyası numarası, bozma sonrası kısa kararda maddi hata yapılarak 2013/1618 şeklinde yazılmış ise de, HMK. madde 304/1 uyarınca basit yazım hatası olan bu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilerek, doğru takip numarası (2013/21618) hükme yazılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının menfi tespit istemi yönünden … 1.İcra Müdürlüğü … esas sayılı takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti hükmü Yargıtayca onandığından kesinleşme nedeniyle bu yönden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile, takip konusu alacağın %20’si oranında 16.000,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 5.464,80-TL olup, peşin alınan 1.366,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.098,60-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, harç tahsil müzekkeresi yazılırken 24/02/2016 tarihli 4.098,60 TL için yazılan harç tahsil müzekkeresinin dikkate alınmasına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 1.394,25-TL, posta ve tebligat masrafı 518,70-TL olmak üzere toplam 1.912,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve taktir olunan 9.150,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/03/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza