Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/471 E. 2022/687 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/471 Esas
KARAR NO : 2022/687

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Dava: Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı firmaya verdiği sosyal medya danışmanlık hizmetleri kapsamında düzenlenen faturaları verilen yazılı onaylara dayanarak kestiğini, davalı firmaya gönderdiğini, davalı firmanın faturaları yasal süresi içinde hiçbir itirazda bulunmadan kendi muhasebe kayıtlarına işlediğini, davalının haksız yere ve kötü niyetle itiraz ettiğini, davalının takas def’inde bulunmasının da bu durumu ispatlar nitelikte olduğunu, alacağın tahsili talebi ile 27.06.2019 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurduğunu, ancak davalının sulh olmadığını, davalının takibe yönelik itirazını iptali ile davalının borca ferilerine itirazlarınını kötü niyetli olması iddiasıyla davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl Dava: Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya 294.367,53 TL tutarında bir borcunun bulunmadığını, davacınını müvekkiline borcunun bulunduğunu, davaya konusu icra dosyasına takas mahsup talebini içeren dilekçe ile usulüne uygun olarak itiraz edildiğini, davacının borcuyla ilgili olarak … 29. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla davacıya karşı takip başlattığını, takip tarihinden davacının müvekkili şirkete olan asıl borç miktarının 503.113,00 TL olduğunu, davacı firmanın ayrıca kendisine karşı müvekkili şirketçe düzenlenen fatura bedellerini cari hesabından düşmeden icra takibi yaptığını, defter incelemesi yapıldığında gerçek borç ve alacak miktarının ortaya çıkacağını, bunun üzerinde kalan kısmada yarıca itiraz ettiğini, davacının müvekkili şirkete karşı olan ve muaccel hale gelen 505.113,00 TL’lik borcu ile bu davadaki kesinlikle kabul etmediğini, sorumluluk miktarı açısından takas mahsup yapılmasını, davanın reddini, takas mahsup defisinin kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Dava: Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı, davalı firma verdiği sosyal medya danışmanlık hizmetleri kapsamında faturalar kestiğini, davalı firma da bu faturaları yasal süresi içinde hiçbir itirazda bulunmadan kendi muhasebe kayıtlarına işlediğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, faturalarda vade tarihinin belirtildiğini, faiz şartlarının oluşturulduğunu, davalının dava konusu fatura bedellerini vadesinde ödememesi nedeniyle … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı vekili asıl alacağa ve fer’ilerine hiçbir gerekçe olmadan itiraz ettiğini, fatura konusunu oluşturan işlerde müvekkilinin davalının alt yüklenicisi konumunda olup, sosyal medya hizmeti danışmanlığı ….Ltd. Şti. (…) için gerçekleştirdiğini, bu işler için müvekkili firma davalı firmaya fatura kesmekte, davalı da Intel’e fatura kestiğini, firmalar arasında mevzuat gereği KDV hariç yapılan BA/BS mutabakatında davalı firma 29 Ağustos 2019 tarihinde Temmuz ayı BA/BS mutabakatında 56.912,00 TL borçlu olduğunu, 27 Kasım 2019 tarihli Ekim ayı BA/BS mutabakatında ise 58.417,00 TL borç olduğunu ikrar ettiğini, davanın kabulünü, davalının … 28. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra takip dosyasındaki borca ve takibe itirazının iptali ile takibin devamını, davalının borca ve fer’ilerine karşı itirazları mesnetsiz ve ödemeyi geciktirmeye yönelik kötü niyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dava: Cevap : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıya 179.116,84 TL tutarında bir borcu bulunmamaktadır. Bilakis davacı, müvekkil şirkete borçludur. Hatta davacının borcuyla ilgili olarak …. 29. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla davacıya karşı takip başlatıldığını, davacı firma ayrıca, kendisine karşı müvekkil şirketçe düzenlenen fatura bedellerini cari hesabından düşmeden icra takibi yapmıştır. Defter incelemesi yapıldığında gerçek borç ve alacak miktarı ortaya çıkacağını, … 29. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla davacıya karşı başlattığımız takibe karşı İİK madde 168/I-b.4 uyarınca, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren beş gün içinde itiraz etmediğini, borçlunun, ödeme emrine itirazını bu süre içinde ileri sürmemesinin veya daha sonra ileri sürmesinin sonucu, icra takibinin kesinleşmesi olduğunu, … 29. İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü yapılan takip kesinleşmiş, haciz tatbik edilmiş ve bir kısım tahsilat yapılmıştır. Ayrıca menkul haczine de çıkılmıştır. Davacının, senet hesabından 505.113,00 TL ve fatura hesabından 88.500,00 TL borçlu olduğu sabit olduğunu, bu husus Mahkemenizin 2019/471 E. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini, davacının, müvekkil şirkete karşı olan ve muaccel hale gelmiş borcu ile bu davadaki kesinlikle kabul etmediğimiz sorumluluk miktarı açısından takas mahsup yapılmasını ve davanın reddini, davacı firma, aslında … A.Ş. unvanlı firma üzerinden mal kaçırmakta, müvekkilin, davacıdan olan alacaklarını almasına engel olduğunu, dava dışı … A.Ş.’ye gidildiğinde burada davacı firmanın logosu bulunduğu tespit edilmiş, akabinde haciz tatbik edilmiş, dava dışı … firması tarafından istihkak iddiasında bulunulması akabinde … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … E. görülen davada aldırılan bilirkişi raporunda da nasıl mal kaçırıldığı açıkça tespit edildiğini açıklanan nedenlerle davanın reddine, takas mahsup defimizin kabulünü, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Uyuşmazlığın, asıl ve birleşen dava yönünden davacının hizmet sözleşmesi kapsamında davalıya yönelik düzenlediği faturalardan kaynaklı başlattığı … 28. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı ve … 32. İcra Dairesinin …E.sayılı dosyalarına yapılan itirazların ayrı ayrı iptali takibin devamından ibaret olduğu anlaşıldı.
Asıl davaya konu … 32. İcra Dairesinin … E.sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, Davacı yan icra takibinde 271.883,80 TL Asıl alacak ve 22.483,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 294.367,53 TL tutarında alacak talebinde bulunmuş olup, söz konusu bu alacağı 5 adet faturaya dayandırdığı görülmekle, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Birleşen davaya konu … 28. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, 179.116,84 TL tutarında alacak talebinde bulunmuş olup, söz konusu bu alacağı 5 adet faturaya dayandırdığı görülmekle, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı iddiasına dayalı olduğundan ticari defterlerin delil niteliği ve tacirler arası fatura tanzim delil niteliği hakkında mevzuat düzenlemeleri uyarınca uyuşmazlığın tahlili gereklidir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’e tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Yapılan açıklamalar ışığında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususu aşağıda 3 ayrı şekilde mahkemeniz takdirlerine sunulmuştur.
Davacı tarafından takibe konu edilen faturalara konu hizmetin davalıya verildiği dosya kapsamından anlaşıldığından ve davalı tarafından söz konusu faturalara karşı herhangi bir ödeme belgesi dosyaya ibraz edilmediğinden; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 271.883,80 TL olabileceği,
Davalı tarafından takibe konu faturalar ile birlikte davacıya 3 adette toplam 88.500,00 TL tutarında fatura ibrazında bulunulduğu, söz konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak mevcut faturaların takibe konu edilen faturalara ilişkin düzenlenip düzenlenmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, incelenen davacı defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı alacağına bakıldığında davalı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin tenzilatını yapıldığı ve alacak tutarından düşüldüğü tespit edildiğinden, Sayın Mahkemece davalı tarafından düzenlenen 3 adet faturanın davacı alacağından tenzil edilmesi yönünde karar verilmesi halinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın (271.883,80 TL – 88.500,00 TL) 183.383,80 TL olabileceği,
Davacı defterlerinde davalıya verildiği ve ödenmediği görülen 5 adette toplam 505.113,00 TL tutarındaki senetler ve 3 adette toplam 88.500,00 TL tutarlı faturalar yönünden davalının takas mahsup talebinin kabulü halinde davacının talebinin mümkün olmadığı,” şeklinde tespit edilmiştir. Mali Müşavir Bilirkişisi … tarafından dosyaya sunulan 08.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda bir değişiklik olmamıştır.
Zikredilen raporlar içeriğinde davalının cevap dilekçesinde takas defi olarak dayandığı … 29. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasının dosya arasına alınmadan incelendiği görülmekle, araflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği gözetilerek davalının alt yüklenicisi konumunda olduğu iddia edilen dava dışı…Şti’nin ticari deftleri de dahil olmak üze taraf ticari defterleri üzerinde incelemesi yapılması için yeniden mali bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bu kapsamda davalının cevap dilekçesi içeriğinde delil olarak dayandığı … 29. İcra Müdürlüğünün …E.sayılı takip dosyası içeriğine göre, Alacaklı … vekili tarafından 06.05.2019 tarihinde … 29. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile borçlu … ve …A.Ş. tarafından; 18.09.2018 vadeli senet 100.000,00 TL asıl alacak, 11.753,42 işlemiş faiz, 18.10.2018 vadeli senet 100.000,00 TL asıl alacak, 10.150,68 TL işlemiş faiz, 18.11.2018 vadeli senet 100.000,00 TL asıl alacak, 8.494,52 TL işlemiş faiz, 18.12.2018 vadeli senet 150.000,00 TL asıl alacak, 10.337,67 TL işlemiş faiz, 18.01.2019 vadeli senet 55.113,00 TLasıl alacak, 2.885,51 TL işlemiş faiz, 18.01.2019 Vadeli senet 52.000,00 TL asıl alacak, 2.722,52 TL işlemiş faiz, 18.02.2019 vadeli senet 52.500,00 TL asıl alacak, 1.879,21 TL işlemiş faiz, 18.03.2019 vadeli senet 52.700,00 TL asıl alacak, 1.098,04 işlemiş faiz, 18.04.2019 vadeli senet 52.700,00 TL asıl alacak, 225,24 TL işlemiş faiz olarak toplam 764.559,81 TL ödenmeyen alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu sabittir.
İlgili icra dosyası da incelenerek Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’na tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 23.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ” Davacının takibe konu ettiği faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının takas mahsup talebinde bulunduğu davalı faturaları ile davacı tarafça 01.07.2018 tarihi öncesinde ki cari hesap ilişkisi kapsamında verilen 505.113,00 TL’lik senetlerin de takip tarihi itibari ile muaccel halde olduğu nazara alındığında davacının takibe konu ettiği faturalardan davalının faturaları ve muaccel hale gelen senetlerden kaynaklı alacaklarının mahsubu sonrasında davacının 27.05.2019 takip tarihi itibari herhangi bir alacağının olmayacağı, Sayın Mahkemenin davacının takibe konu ettiği alacaktan davalının faturaları ve davalının takip tarihi itibari ile muaccel hale gelen senetlerden olan alacaklarının takas ve mahsup yapılamayacağına kanaat getirmesi halinde davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 271.883,80 TL’si olacağı, Sayın Mahkemenin davacının takibe konu ettiği alacaktan davalının takip tarihi itibari ile muaccel hale gelen senetlerden olan alacaklarının takas ve mahsup yapılamayacağına kanaat getirmesi halinde davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 183.383,80 TL’si olacağı,” şeklinde tespit edilmiştir.
Mahkememizin 2022/126 E.sayılı dosyasında farklı bir icra takibine yönelik davacı tarafça davalı yana dava ikame edilmesi üzerine usul ekonomisi gereğinec, iş bu dava hakkında dilekçe teatisinin tamamlandığı, 24/03/2022 tarihinde mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilmesine yönelik karar verildiği, gerekçesinin yazıldığı birleştirme kararı verilerek yargılama yukarıdaki esas numarası üzerinden yürütülmüştür.
14/06/2022 tarihli celsede birleşen davaya yönelik ön inceleme icra edilerek kamu düzeninden olan yargılama safhalarına riayet edilerek, kök rapor sunan mali bilirkişi …’ na tevdi ile asıl dava dosyası yönünden davalı itirazların doğrultusunda ek rapor, birleşen dava dosyası yönünden ise kök rapor tanzimi istenmiş, Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’na tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 16.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “Davacının iş bu birleşen davada takibe konu ettiği faturalardan dolayı davalı taraftan 136.088,22 TL’si asıl alacaklı olduğu, Kök raporda da ifade edildiği üzere davalının iş bu asıl dava ve birleşen dava tarihleri itibari ile muaccel halde olan 505.113,00 TL’lik senet alacağı ve davalının 88.500,00-TL faturalarının davacının iş bu asıl davada hesaplanan 271.883,80 TL’lik asıl alacak ve yine bu davada birleşen ve iş bu birleşen davada dayanak olan … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra sayılı dosyasında hesaplanan 136.088,22 TL’lik alacakların mahsup edilmesi durumunda davacının davalı taraftan hem asıl davada hem de birleşen davada dayanak olan icra takipleri ile ilgili herhangi bir hak ve alacağının olamayacağı, Takas mahsup hakkının Sayın mahkeme tarafından kabul edilmemesi ve/veya sadece davalının faturaları yönünden kabul edilemesi durumlarında asıl dava ile ilgili değerlendirmenin kök raporda belirtilmiş olduğu, İş bu birleşen davada takas mahsup hakkı talebinin kabul edilmemesi halinde ise davacının 24.12.2021 takip tarihi itibari ile davacı taraftan 136.088,22 TL’si asıl alacaklı olacağı, Davalının takip öncesi temerrüdünü ispat edici mahiyette vesaikin bulunmadıdı ancak Sayın mahkemenin davacının beyanı ve talebi doğrultusunda faturaların 60 gün vadeli olması ve vadesinin dolduğu tarih itibari ile davalının mütemerrit olduğuna kanaat getirmesi halinde davacının 24.12.2021 takip tarihi itibari ile faizli alacağının talepte ki gibi 179.116,84 TL’si olacağı, Takas mahsup taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacının takip alacaklarına takip tarihlerinden itibaren talep doğrultusunda temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı,” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Asıl dava yönünden davalı hesap ekstresine göre davacının 27.05.2019 takip tarihi itibari ile cari hesap alacağının 183.383,80 TL’si olduğu, yine davalı defterlerine göre davalının davacı taraftan 13.08.2018 tarihinde ki senet girişleri dolayısıyla 505.113,00 TL’si alacaklı olduğu, Birleşen dava yönünden ise Davalı nezdinde 320 01 231 hesabında; Davacının iş bu birleşen davaya konu ettiği faturaların aynen kayıtlı olduğunu belirlendiği, davacının takibe konu ettiği faturaların davalı defterlerinde yanen kayıtlı olduğu nazara alındığında davacının iş bu faturalardan dolayı davalı taraftan 24.12.2021 takip tarihi itibari ile (… 28. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra sayılı dosyasında) 136.088,22 TL’si asıl alacaklı olduğunun belirlendiği, görülmüştür. Bu noktada taraf defterlerine davalının cevap dilekçesindeki savunmasının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça aradaki sözleşme ilişkisi ve imzası inkar edilmemiş ancak cevap dilekçesi içeriğinde takas definde bulunmuştur. Bu noktada takas-mahsup talebinin değerlendirilmesinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 139. Maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 118. Maddesi), “iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.” hükmü yer almaktadır.
Karşılıklı alacaklar çekişmeli (münazaalı) ise takasa bağlı hukuki sonuçlar, çekişmeli alacağa ilişkin mahkeme kararına göre belirlenir. Mahkeme alacağın varlığını kabul ederse takas geçerli olur, aksi takdirde takas hiç bir sonuç doğurmaz. (Reisoğlu, Safa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2008, s. 374.)
Takas borcu sona erdiren sebeplerden biri olup, takas ile her iki borç da az olanı oranında sona erer. Yani takas beyanıyla her iki alacak da kesin olarak ortadan kalkar. (Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 1999, s.1261, 1267.) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 143. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanununun 122. maddesi) uyarınca, takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir. Bu durumda her iki borç, takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Böylece takas beyanı, borçları (alacakları) geriye yürüyen bir şekilde sona erdirir. (Reisoğlu, Safa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2008, s. 376.) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/1308 Esas, 2020/89 Karar sayılı ilamı)
TBK’nın 139. maddesi uyarınca, iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Buna göre takasın mümkün olması için iki tarafın karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olması gerekmektedir.
Dava dosyası kapsamında bulunan … 29. İcra Dairesinin …E. sayılı dosyasında 18.09.2018 Tarihli 100.000,00 TL, 18.10.2018 Tarihli 100.000,00 TL, 18.11.2018 Tarihli 100.000,00 TL, 18.12.2018 Tarihli 150.000,00 TL, 18.01.2019 Tarihli 55.113,00 TL vadeleri davada takibe konu edilen faturalardan önce olan, lehtarı davalı şirket olan, keşidecisi davacı şirket olan ve dava dışı gerçek kişi Hasan Gürcü’nün aval konumunda olduğu senetlerden dolayı takip yapıldığı görülmüştür. İlgili senetlerin vadelerinin geçmiş olduğu bu haliyle TBK m.139 gereğince takasa uygun alacak kalemi niteliğinde oldukları, davacının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi içeriğine göre 05.113,00 TL tutarındaki senet alacağı borçlu olduğu iddia edilen iki kişiye yöneltildiği için takas-mahsup def’i uygulanamayacağına yönelik iddiasının dava dışı gerçek kişinin aval veren bağımsız konumu gereği ve TBK m.139 kapsamında takasa uygunluk hususunda müşterek borçluluk halinin engel olarak kabul edilemeyeceği de gözetilerek, davacının iş bu asıl davada hesaplanan 271.883,80 TL’lik asıl alacak ve yine bu davada birleşen ve iş bu birleşen davada dayanak olan … 28. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı icra sayılı dosyasında hesaplanan 136.088,22 TL’lik alacakların davalının … 29. İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyasındaki alacak kalemlerine yönelik takas-mahsup defi uyarınca mahsup edilmesi durumunda davacının davalı taraftan hem asıl davada hem de birleşen davada dayanak olan icra takipleri ile ilgili herhangi bir hak ve alacağının olmadığı kanaati asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, davanın neticesine göre de asıl ve birleşen davadaki davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine,
2-Asıl ve birleşen davadaki davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
3-Asıl dava yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 3.555,23 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan bakiye 3.474,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Birleşen dava yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 2.163,29 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan bakiye 2.082,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
5-Asıl ve Birleşen dava yönünden davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Asıl ve Birleşen dava yönünden davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Asıl dava yönünden davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 44.211,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Birleşen dava yönünden davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 27.867,53 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Asıl dava yönünden Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
10-Birleşen dava yönünden Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
11-Asıl ve birleşen davalar yönünden HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır