Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/436 E. 2019/735 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/436
KARAR NO : 2019/735

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ: 27/09/2019

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı şirket ile müvekkili arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında aşağıda belirtilen finansal kiralama sözleşmesi aktedilerek, sözleşmeye konu aşağıya dökümü yapılan gayrimenkulleri satıp geri kiralama yöntemi ile davalı şirkete finansal kiralandığını,… İli, … İlçesi, … Köyü, M29-A-20-B Pafta, 6000 Ada, 1 Parsel, 5.996,22 m2 Yüzölçümlü Arsa Nitelikli Taşınmaz ve … İli,… İlçesi, … Köyü, M29-A-20-B Pafta, 6430 Ada, 1 Parsel, 21.352,29 m2 yüzölçümlü arsa nitelikli taşınmazların sözleşmeye konu olduğunu, gönderilen ihtarnamenin kiracının sözleşme adresine 01.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini kiracının ihtarnamelerin tebliğinden itibaren 60 günlük yasal sürede müvekkil şirkete olan borçlarını tam ve eksiksiz olarak ödemediğini, bu surette işbu dilekçenin birinci maddesinde yazılı finansal kiralama sözleşmesi,yasa ve sözleşme hükümleri gereğince, kiracının finansal kiralama sözleşmesine konu gayrimenkullerin müvekkili şirkete iade ve teslim yükümlülüğü doğduğunu,müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan ve yukarıda zikredilen finansal kiralama sözleşmesinin davalı şirketin sözleşme ile üstlendiği borç ve taahhütlerini süresinde yerine getirmemesi nedeniyle feshedildiğinin tespitine,6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve Finansal Kiralama Sözleşmesinin açık hükümleri karşısında mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan ve üçüncü şahıslara devri yasak bulunan finansal kiralama sözleşmesine konu gayrimenkullerdeki davalı şirketin haksız ve kötüniyetli zilyetliğine son verilmesini,istihkak talebinin kabulü ile mülkiyeti müvekkili şirkete ait bulunan gayrimenkullerin boş olarak teslim alındığı şekilde iadesine ve gayrimenkullerin tahliyesine karar verilmesini;6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22, Maddesi gereğince dava konusu gayrimenkullerin tapu kaydına işlenen … tarihli, … yevmiye sayılı finansal kiralama sözleşmesi şerhlerinin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalıya TK m.35.hükmü gereğince tebligat yapılmış olup davalı inkar eder konumundadır.
Finansal kiralama sözleşmesi ve ihtarnameye istinaden, … İli,… İlçesi, … köyünde kain,iki adet taşınmazın finansal kiralama sözleşmesine konu edildiği,bu gayrimenkuller ile ilgili borçların tam ve eksiksiz ödenmediği iddiası ile davalının zilyetliğine son verilmesi,gayrimenkullerin tahliye olunması ve taşınmazların tapu kaydına işlenen finansal kiralama sözleşmesi şerhinin kaldırılması hususlarının talep olunduğu, finansal kiralama sözleşmesine konu malın gayrimenkul olduğu açıktır.
Davacı vekilinin dayanmış olduğu finansal kiralama sözleşmesinin m.31 hükmüne göre kiralananın kiracıya satılarak mülkiyetinin devri üzerine ayrıca bir ihbar veya ihtara gerek kalmadan mülkiyetin kendiliğinden sona ereceği,yine aynı sözleşmenin m.56 hükmüne göre sözleşmenin kurum ve kuruluşlara tek taraflı olarak tescil ve şerh edilmesinin düzenlenmiş olduğu,bu suretle sözleşmenin sadece kiralamaya ilişkin bulunmadığı, nitekim dayanak tapu kayıt suretinde de bu noktada gerekli şerhin mevcut olduğu,talep eden tarafın ise sözleşmeye konu bu gayrimenkulün tedbiren tahliyesini talep ettiği tartışmasızdır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK m.12 hükmü uyarınca taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir ve bu noktada belirtilen yer kanunda açıkca düzenlendiği üzere kesin yetkili yer mahkemesidir.Somut uyuşmazlıkta taşınmazlar … İli,… ilçesinde olup bu ilçe ise mevcut kayıtlara göre Konya adli yargı çevresinde kalmaktadır.
Hal böyle olunca sözleşmeye konu taşınmaza yönelik taleplerle ilgili yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğu, bir başka deyişle mahkememizin yetkili bulunmadığı kabul edilmelidir.Nitekim ve halihazırda Yargıtay 19 H.D.’nin yerleşik kararında da belirtildiği üzere ” Dava, 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun hükümlerine dayalı olarak açılmış olup finansal kiralama konusu olan taşınmazın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 12. maddesinde taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoymaya ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun düzenlendiği, davacının ileri sürdüğü gayrimenkulün tamamının aynen teslimine ve gayrimenkulün beyanlar hanesine düşülen sözleşme şerhinin tapudan terkinine ilişkin talebinin ayni hakkın kullanılması niteliğinde olduğu, bu taleplerin gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek mahkemenin taşınmazların bulunduğu yer mahkemesi olan … Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı vermesi gerekirken”(Yargıtay 19H.D 2016/15425E.2018/5323K.sayılı vb.ilamları) gerekçesiyle finansal kiralama konusu taşınmazın kiralayana iadesine ve elbette buna bağlı olarak şerhin kaldırılmasına yönelik davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması uygulaması karşısında bu davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinden talep olunması gerektiği takdir olunmuştur.
Nitekim yetkiye ilişkin Yargıtay uygulaması halihazırda ve bu açıdan yerleşik olup bölge adliye mahkemeleri ve ilk derece mahkemelerindeki genel uygulama dahi Yargıtay’ın halihazırdaki benimsediği tercih doğrultusunda devam etmektedir.
Bilindiği üzere kesin yetki HMK m.114/f.1-ç uyarınca dava şartı olup dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.Bu çerçevede dilekçenin verilme aşamasının tamamlandığı ve konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu uygulaması dahi dikkate alındığında dosya üzerinde inceleme yapılarak bu hususun hükme bağlanması gerekli ve mümkündür.
Hal böyle olunca 6100 sayılı HMK m.18 hükmü karşısında,taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin mevcut kesin yetki nedeni ile mahkememizi bağlayıcı yönü bulunmamaktadır.Bu haliyle yetkili mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında mahkememizin yetkili olmaması karşısında davanın usulden reddine,kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında ve talep durumunda dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraf vekillerine ihtarına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Mahkememizin yetkili olmaması karşısında davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
4-Başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında ve talep durumunda dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraf vekillerine ihtarına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır