Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2020/112 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/427 Esas
KARAR NO : 2020/112

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalılardan … şirketinin …-…-… nolu ve … şirketinin …-… nolu abonesi olduğu, dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık dönem için kendisinden haksız olarak kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, TRT payı, enerji fon bedeli, Belediye Tüketim Vergisi ve KDV tahsiv edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davalıdan 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL’ nin haksız tahsilat tarihinden itibaren ticari faiziyle davalarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalılar hakkındaki davanın birlikte görülmesinin mümkün olmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, tahsilatların EPDK nın düzenleyici işlemlerine uygun olduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 29/05/2019 tarih, … Esas … Karar sayılı dosyasında davacı tarafından davalı …Ş. aleyhine açılan davayı görmeye … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin yetkili olduğuna karar verilmiş olup dosyanın yetkisizlik ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dava, davalı tarafından davacı … abonesinden tahsil edilen kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli ve bu bedeller üzerinden tahsil edilen TRT payı, enerji fon bedeli, belediye tüketim vergisi ile KDV’nin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/3493 Esas 2019/9523 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarihli ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın “Vergi Ödevi” başlıklı 73 üncü maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli uygulamasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Kararları ve tebliğleri ile belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedel konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirilmiş; hem de geçici 20 nci maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.
Yine yukarıda belirtilen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin aynı ilamında işaret edildiği üzere, eldeki davada davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalılar, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir.
Tüm bu açıklamalar neticesinde; yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen 44,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan posta masrafı 51,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6719 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrası dava tarihindeki hükümler ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak davacının dava açılmasına zorlandığı kanaatine varıldığından davalı lehine vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır