Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/423 E. 2021/918 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/423
KARAR NO : 2021/918

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu … Ltd. Şti arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden krediler tesis edilerek kullandırıldığını, söz konusu kredi sözleşmesine davalı/borçlu … ve … müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, söz konusu kredilerin ödenmesi amacıyla davacısı borçlu …Şti. ve davalı/borçlu … ve …’e … 2.Noterliği’nin… tarihli ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek hesap özetleri ile birlikte borçlulara gönderildiğini, eki hesap özetinin borçlulara tebliğ edildiğini, davalı borçlu … Ltd. Şti ve kefilleri …, … hakkında … 9. İcra Müdürlüğü… E sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız takip yoluyla takibe geçildiğini, davalı/borçlular hakkında … 9.İcra Müdürlüğü …E.sayılı dosyasından yapılan takiple ilgili olarak asıl alacağa ve takip konusu alacağın tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini ve akakibinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, 6102 sayıli Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesindeki düzenleme gereğince, bu Kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, işbu dava açılmadan önce müvekkil banka, davalı/borçlular ile arabulucuk görüşmelerinin gerçekleşmediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların … 9.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasından yapılan takibe karşi yaptığı haksız ve dayanaksız itirazının iptalini, takibin devamına borçlunun ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini talep etmiştir.
Davalılar tarafından davaya cevap verilmediği ancak vekilleri aracılığı ile icra müdürlüğüne hitaben vermiş oldukları itiraz dilekçesinde borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmişlerdir.
Taraflar arasında kredi sözleşmelerine dayanıldığı, süresi içinde itiraz olduğu, takibin durduğu, davalıların asıl borçlu ve kefil sıfatına haiz olduğu, süresi içinde takibe itiraz olunduğu tartışmasızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi, kredi kullandırım ve tahsile ilişkin kayıtlar, hesap ekstre özetleri dikkate alındığında asıl borçlunun takip talebinde belirtilen her bir kalem asıl alacak, işlemiş faiz, gider vergisi ve depo edilmesi gereken bedelden sorumlu olup olmadığı, özellikle kefil olan davalıların çek yaprak bedellerinden ödenmiş veya ödenmemiş olanlar dikkate alınarak sorumluluklarının ayrı ayrı irdelenmesi durumunda dayanılan kredi sözleşmesi çerçevesinde davalıların itirazının haklı olup olmadığı, krediye konu olan borçların dayanak sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, talebe konu borcun devam edip etmediği, banka kayıt ve belgelerinin tam ve eksiksiz incelenmesi, banka kayıtlarında gerekli incelemenin yapılması sonrası itirazın iptali davasının takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetildiğinde icra takip tarihi itibariyle belirlenen asıl alacak ve temerrüt faizi ile ferîleri ve borçlunun takip tarihindeki sorumlu olduğu miktarların ne olduğu, sözleşmedeki faiz oranları, kefillere yapılan tebliğ tarihine göre temerrüt tarihinin dahi tespit olunması suretiyle her bir kefilin sorumlu olduğu miktarların ayrı ayrı tespit olunması, bu tespit yapılırken asıl borçlu ve kefilin takibe konu kalemlerden dolayı sorumluluklarının ayrı ayrı irdelenmesi, özellikle bu irdeleme yapılırken takip konusu bedellerin dayanılan sözleşmeden kaynaklanan bedeller olup olmadığı üzerinde durulması ve buna göre her bir davalının takip tarihi itibariyle sorumlu oldukları miktarların tek tek ne olduğu, ayrıca davacının inkar tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce belirlenen uyuşmazlık konuları çerçevesinde birinci bilirkişinin sunmuş olduğu 20/10/2020 tarihli rapor içeriğine göre “davacı bankanın … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından 12/03/2019 tarihinde ilamsız icra takibinde; …, …, …, …, …, …, …, …, …,…,…, …,… …, … nolu ticari kredilerden kaynaklanan davalı kefil … ve …’in söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan … 2.500.000.00 TL, Tacaettin …’in 1.250.000 1.875.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalı asıl borçlu ve kefilllerin temerrüd tarihlerinin farklı olması nedeniyle davacı bankanın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı asıl borçlu ve davalı kefil …’den tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …,… nolu ticari kredilerden kaynaklanan kredilerden dolayı, borç tamamen ödeninceye kadar 648.827 TL asıl alacak üzerinden % 40 oranında temerrüt faizi istenebileceği, borç tamamen öndeninceye kadar (4.090.00 TL asıl alacak üzerinden % 24.24 oranında temerrüt faizi istenebileceği, davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillenn kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalı asıl borçlu ve kefilllerin temerrüd tarihlerinin farklı olması nedeniyle davacı bankanın yukanda açıklanan nedenlerle davalı kefil …’den tahsilde tekerrür olmamak üzere kaydı ile takip tarihi itiban ile …, …, …,…,…,…,…, …, …, …, …, …, …, …,… nolu ticari kredilerden kaynaklanan kredilerden dolayı, borç tamamen ödeninceye kadar 648.82777 TL asıl alacak üzerinden % 40 oranında temerrüt faizi istenebileceği, yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tam sayfa fotokopisi sunulmadığı, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı,asıl borçlu ile kefillerin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle aşağıdaki Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı bankanın çek depo talebinin yerinde olmadığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Adı geçen raporun taraflara tebliğ olunmasından sonra ise Mahkememizce oluşturulan 10/12/2020 tarihli ara karar ile “davalı asıl borçlu ve davalı kefillerin temerrüt tarihlerinin farklı olduğu halde önceki ara kararı uygun olarak her bir davalının takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu , nakdi ve gayrinakdi alacaklar ile ilgili kalemlerin ayrı ayrı tespit olunmaması, davalı kefiller yönünden “davacı bankanın kefillerden çek bedelini depo talebi olmadığı ” yönünde takip talebinde açık ve net beyanının olduğunun dikkate alınması, sunulan raporun 6.sayfasındaki temerrüt faizinin hesaplanmasına dair Yargıtay ilamlarının, dayanak sözleşmenin 10.maddesine belirtilen ” bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranı % 50 fazlası” ibareleri karşısında birebir emsal olmaması, kredi kartlarının ilişkin TCMB tarafından deklare edilen ve uygulanması zorunlu olan ve fiilen uygulanan akdi faiz oranlarını uygulanması gerektiğine dair düşüncenin “bankacılık uygulamaları” çerçevesinde gerekçelendirilmesi, bu gerekçe açıklanırken somut kredi işlemi ile ilgili ihtarname içerikleri ve dayanaklarındaki akdi faizin % 27 olup olmadığının dahi dikkate alınarak bankanın “dayanak kredi için tespit edilen akdi faizden daha yüksek bir temerrüt faizi uygulayıp uygulamadığı,” bu oran üzerinden % 50 artış yapılıp yapılmadığının dikkate alınması, akabinde ve sonuç olarak geçen duruşmanın ara kararına uygun olarak her bir davalının sorumlu olduğu, takip talebinde belirtilen her bir miktar yönünden ve yine mümkünse tablo halinde açıklama yapılarak bilirkişiden ek rapor alınmasına” dair ara karar oluşturulmuştur.
Bu defa bilirkişi 15/03/2021 tarihli ek raporunda ise “davacı banka ticari kredi alacağına ilişkin, davalı … Ltd.Şti ve kefil …’in … 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına yapmış olduklan itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden 12.03.2019 takip tarihi itiban ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Mahkemece de kabul edilmesi halinde 648.827.77 TL asıl alacak, 22.492.70 TL işlemiş faiz ve 1.124.63 TL. BSMV olmak üzere toplam 672.445.10 TL alacaklı olduğu, faiz yönünden 788.16 TL BSMV yönünden 39,41 TL fazla talebinin yerinde olmadığı, 648.827.77TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 39 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BMSV’nin davalı kefilden istenebileceği, davacı bankanın davalı asıl borçludan borçludan 22.330,00 TL lik çek depo talebinin yerinde olabileceği, davacı bankanın çek sorumluluk bedellerinden alacağına ilişkin, davalı … Ltd. Şti ve kefil …’in … 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına yapımış oldukları itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden 12.03.2019 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Mahkemece kabul edilmesi halinde 14.090.00 TL asıl alacak 188.13 TL işlemi faiz ve 9,41 TL BSMV olmak üzere toplam 14.287.54 TL alacaklı olduğu, aşkın bir talebinin bulunmadığı, 14.090.00TL, asil alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 39 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’nin davalı kefilden istenebileceği, davacı banka ticari kredi alacağına ilişkin, davalı kefil …’ün … 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.saylı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden 12.03.2019 takip tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Mahkemece de kabul edilmesi halinde 648.827,77 TL asıl alacak, 3.222.38 TL işlemiş faiz ve 161.12 TL BSMV olmak üzere toplam 652.211,27 TL alacaklı olduğu, faiz yönünden 20.058,48TL BSMV yönünden 1.002.92 TL,fazla talebinin yerinde olmadığı, 648.827.77TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %39 temerrür faizi ve bu faizin %5 davalı kefilden istenebileceği, davacı bankanın banka çek sorumluluk bedeli yönünden davalı kefil …’ün … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip bedellerinden alacağına ilişkin, davalı dosyasına yapmış olduklan itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden 12.03.2019 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kabul edilmesi halinde 14.090,00 TL asıl alacak, 188,13 TL işlemiş faiz ve 9,41 TL BSMV olmak üzere toplam 14.287.54 TL alacaklı olduğu, aşkın bir talebinin bulunmadığı, 14.090.00TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 39 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’nin davalı kefilden istenebileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Ek raporun dahi tebliğ olunması sonrası davacı vekili beyanlarını tekrar ile yeni bir bilirkişiden yeni rapor alınmasını talep etmiş, bu arada kat ve temerrüt tarihinde emsal faize ilişkin eksiklikler tamamlanmış, ilk atanan bilirkişinin hazırlamış olduğu 19/10/2020 tarihli raporda davacı bankanın çek depo talebinin yerinde olmadığının belirtildiği; ancak aynı bilirkişinin birinci ve ikinci ek raporlarında ise bu konuya ilişkin farklı bir hesaplama yaptığı gibi ilk raporundaki görüşünü devam ettirmediği, bu konuya ilişkin gerekçeli bir açıklama ise yapmadığı, ayrıca ilk atanan bilirkişinin birinci ek raporda kefil yönünden temerrüt faiz hesaplanmasına dair görüşünde de ısrar etmediği gibi farklı bir durumun ortaya çıkmış olduğu, yine faiz uygulamasına dair Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin son uygulamaları çerçevesinde kök ve ek raporlar arasında da farklılık oluştuğu dikkate alınarak ikinci defa bilirkişi incelemesi yapılmasına” dair ara karar oluşturulmuştur.
İkinci bilirkişi ise Mahkememizce oluşturulan ara karar çerçevesinde yapmış olduğu incelemede takip tarihi itibariyle nakdi alacağı kredi lehtarı şirket ve kefil … yönünden ayrı ayrı ele alarak ticari krediler yönünden ve çek taahhüt bedeli tazminat kredisi yönünden ayrı ayrı hesaplamalar yapmış, yine davalı kefil … yönünden dahi aynı kredi kalemleri yönünden tek tek inceleme yapmış, akabinde gayri nakdi çek taahhüt bedeli yönünden ise mevcut sözleşme hükümlerini irdelemek suretiyle raporunu sunmuştur. Buna göre bilirkişi hazırlamış olduğu 17/10/2021 tarihli raporunda her bir borçlu yönünden ve takip talebine konu her bir kredi yönünden ve yine her bir borçlu yönünden ayrı ayrı yapmış olduğu incelemeler sonucunda nakdi krediler bakımından kredi lehtarı şirketle kefil …’den ticari nitelikteki krediler bakımından 648.827,77 TL’nin talep edilebileceğini, yine talep edilebilecek işlemiş temerrüt faizi ve BSMV dikkate alındığında ise 672.629,60 TL’nin talep edilebileceğini; çek taahhüt bedeli tazmin kredisi bakımından ise talep edilmesi gereken asıl alacak miktarının 14.090,00 TL olup işleyen temerrüt faizi ve BSMV dikkate alındığında ise 14.287,54 TL talep olunabileceğini; buna mukabil davalı kefil … yönünden ticari nitelikteki krediler yönünden asıl alacak tutarının 648.827,77 TL olup, işleyen temerrüt faizi ve BSMV dikkate alındığında talep edilmesi gereken toplam alacağın 667.094,29 TL olduğunu; buna makabil çek taahhüt tazmin miktarı bakımından talep edilmesi gereken asıl alacak miktarının 14.090,00 TL ile işlemiş akdi faiz ve BSMSV dikkate alındığında ise talep edilebilecek miktarın 14.287,54 TL olduğunu; gayri nakdi çek taahhüt bedelinin ise davalı kefillerden sözleşmedeki hükmün içeriğinin el verişli olmaması nedeniyle talep olunamayacağını belirtmiştir.
İkinci bilirkişi raporunda nakdi krediler yönünden hesabın kat ve temerrüt faizinin her bir davalı borçlu yönünden ayrı ayrı incelendiği, varlığı tartışmasız olan sözleşme içeriğine göre ise davalı kredi lehtarı şirkete taksitli kredi, tek hesap, çek taahhüt bedeli tazmin kedisi ile gayri nakdi çek taahhüt bedeli kredisinin kullandırıldığı, yine kat ihtarının hangi borçluya hangi tarih itibariyle tebliğ edildiği saptandığı, temerrüt faiz nedeniyle içeriklerinin dikkate alındığı, asıl borçlu şirket yönünden gerek sözleşme hükümleri ve gerek diğer hususlar dikkate alınmak suretiyle tek tek gerekli hesaplamaların yapıldığı, esasen bu hesaplamaların fahiş olmayan küçük bir miktar hariç sonuç itibariyle birinci bilirkişi …’un 15/03/2021 tarihli ek raporuyla dahi uyum içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı gerçek kişi kefiller yönünden ise nakdi kredi yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Kefil olan davalı gerçek kişi kefillerin konumu dikkate alınarak raporda hesaplama yapılmış olup bu hesaplama tarzı da Yargıtay uygulamasına uygundur.
Nitekim Yargıtay 19. H.D.’nin yerleşik kararlarında açıklandığı üzere; “26 Kasım 2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefiller kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.”
Somut olayda davalı kefiller gerçek kişi, dava dışı asıl borçluyla birlikte ve bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar çerçevesinde mahkememizce itibar eden miktardan sorumludur. Öte yandan davalı gerçek kişinin konumları dikkate alındığında kefaleti bu yönden dahi geçerlidir.
Buna göre bankacı bilirkişiler, davalı kefiller yönünden yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda açıklanan tebliğ tarihlerini dikkate alınarak hesaplama yapmış olup kefiller yönünden bu noktada farklı farklı hesaplamalar yapılmıştır.
Özelikle gerek ikinci bilirkişi raporu gerekse bu rapor ile uyumlu bilirkişi ek raporunda davacı nakdi alacaklarının Yargıtay HGK’nin benimsemiş olduğu yönteme uygun olarak davacının alacağının kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının kefile tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akdi faiz ve ferilerinin uygulanması, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akdi faiz ve ferileri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacağın tespit edilmesi, bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferilerinin uygulanması ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferilerinin ayrı ayrı tespit olunması, alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının tespit olunması gerçekleştirilmiş, buna göre davacı bankanın davalı kefiller aleyhine başlatmış olduğu davada her bir kefil yönünden takip tarihi itibariyle sorumluluk miktarı hesaplanmıştır.
Öte yandan taraflar arasındaki sözleşme hükümleri taraflar açısından bağlayıcı olup öncelikle bu hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Ne var ki itibar edilen ikinci bilirkişinin kök raporunda da belirtilmiş olduğu üzere Yargıtay HGK uygulaması gereği bankaların Merkez Bankasına bildirdikleri ancak müşterilere uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizlerinin tespitinde esas alınmayacağı, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı belirlenmemiş ise hesabın kapatıldığı tarih itibariyle kullanılan ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar alacağa akdi faiz işletilmesi, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar ise akdi faizin sözleşmede belirtilen oransal fazlasının temerrüt faizi olarak uygulanarak takip tarihi itibariyle alacağın tespit olunması ve yine takipten sonra ise temerrüt faizinin ise asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde gerekli hesabın yapılması gerekmektedir. (Yargıtay HGK 2017/19-1650E. 507K.sayılı ilamı) Nitekim gerek birinci bilirkişi ek raporunda ve gerekse ikinci bilirkişi kök raporunda tartışılarak tespit olunan hususlar çerçevesinde de bu hesaplamalar yapılmıştır.
Sonuç olarak mahkememizce itibar olunan ikinci bilirkişi kurulunun kök raporu ve birinci bilirkişinin ek raporu gerekçeli, denetime elverişli olup davalılar yönünden ise sözleşmelerin içeriğine ve Yargıtay uygulamasına uygun hesaplamaları içermektedir. Birinci bilirkişi raporu ile ikinci bilirkişi raporunda belirtilen sonuçlar kıyaslandığında mahkememizce itibar olunan ikinci bilirkişi kurulu raporu, toplam alacağa nispeten küçük bir değişiklik içermekle birlikte sonuç olarak benzer niteliktedir. Kaldı ki ikinci bilirkişi raporuna neden itibar edildiği yukarıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Yine farklılık durumu ile ilgili çelişki giderildiğinde, birinci bilirkişinin ek raporu ile ikinci bilirkişinin kök raporunun da aynı yönde olduğu söylenebilecektir. Özellikle itibar edilen ikinci bilirkişinin kök rapor içeriği mahkememizce belirtilen inceleme konularını tek tek ele alan, sözleşme içeriğine uygun, tarafların her türlü itirazlarını olumlu veya olumsuz şekilde karşılayan ve çelişkiyi gideren nitelik taşımaktadır. Bu haliyle ikinci bilirkişi 04/07/2021 tarihli raporuna itibar etmeye engel bir itiraz ise mevcut değildir. Zaten hazırlanan ve itibar oluna birinci bilirkişinin ek raporu ile ikinci bilirkişinin kök raporuna davalılar yönünden açıkça itiraz olmadığından, davalılar yönünden kesinleşmiş olarak kabul edilmiş, davacının ise tüm itirazları tek tek ve gerekçeli olarak açıklanmıştır.
Nakdi krediler yönünden gerek asıl borçlu gerek ise kefiller yönünden değerlendirmeler yapılmıştır. Gayrinakdi kredi yönünden rapor içeriğine göre ve sözleşme hükümleri dikkate alındığında asıl borçlu şirket sorumludur. Kefiller yönünden ayrıca durum irdelenmelidir.
“Kefalet sözleşmesinde kayıtsız, şartsız olarak bir kredi borcunun tekeffülü hâlinde dahi kefil, belli bir kredi borcunu bazı hususlara uyulması şartıyla tekeffül ettiğini iddia edebilecektir. Bir kimse bir kredi borcuna kefil olduğu hâlde, gerçekte bir kredi tahsisinin söz konusu olmaması, kredi olarak zikredilen hususun aslında bir borca katılmadan ibaret bulunması hâlinde, kefil olunan belli ferdileştirilmiş borç tahakkuk etmemiş demektir (Reisoğlu, Seza: Türk Kefalet Hukuku, Ankara 2013, s:36 vd.). Taraflar arasındaki sözleşme içeriği gözetildiğinde davalı kefillerin gayri nakdi kredi niteliğindeki çek taahhüt bedelini depo etmeleri noktasında davalı kefiller aleyhine açık, belirli ve bağlayıcı bir düzenlemenin mevcut olmadığı anlaşılmakla gayrinakdi çek taahhüt bedeli yönünden davalı kefillerin herhangi bir sorumluluğunu bulunmadığı kabul edilmiş, bu yöne ilişkin davalı kefiller aleyhine açılmış olan talebin reddolunması gerekmiştir.
Nitekim “Yargıtay uygulamasında da kefillerin gayri nakdi kredilerin depo olunmasından sorumlu tutulabilmesi için sözleşmede açık ve net bir şekilde düzenleme bulunması gerektiği benimsenmektedir.” (Yargıtay 19. HD 2016/6902E. 2017/7727K.sayılı ilamı) O halde bu kalem yönünden kefiller aleyhine açılan dava reddolunmuştur.
Bilindiği üzere İİK.m.67/f.2 hükmüne göre itirazın iptali davalarında davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi karşısında borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde ise alacaklı tazminata mahkum edilir. Bu nedenle talebe konu olan nakdi krediler yönünden davacının haklı davalıların ise haksız bulunduğu miktarlar dikkate alınarak hükmedilen toplam miktarın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davalılardan … ile davalı kefil … yönünden açtığı davada -davalı kefil … dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere-davacının davasının kısmen kabulüne, nakdi krediler bakımından; ticari nitelikli krediler bakımından; … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından 648.827,77-TL asıl alacak; 22.668,41-TL işlemiş temerrüt faizi; işlemiş temerrüt faizinin %5 BSMV’si 1.133,42-TL olmak üzere toplam 672.629,60-TL miktara yönelik tüm davalılar yönünden-tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar yönünden her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna, hükmedilen toplam 672.629,60-TL ticari nitelikli kredi alacağının %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak tüm davalılar yönünden -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının ticari nitelikteki krediler bakımından fazlaya ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı davasının sübut bulmadığından reddine, çek taahhüt bedeli tazmin kredisi bakımından; … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu icra dosyasında 14.090,00-TL asıl alacak; taleple bağlılık gereği 188,13-TL işleyen temerrüt faizi; işleyen temerrüt faizinin %5 BSMV’ si 9,41-TL olmak üzere toplam ve taleple bağlılık gereği 14.287,54-TL miktara yönelik tüm davalılar yönünden-tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar yönünden her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık %24,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV)-tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna, taleple bağlı kalınarak hükmedilen toplam 14.287,54-TL çek taahhüt bedeli tazmin kredisi alacağının %20 ‘sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesi yönünden davacı bankanın … 9.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasına konu edilen 22.330,00-TL bedelli gayrinakdi çek taahhüt bedeline yönelik davalı asıl borçlu şirketin itirazının iptaline; adı geçen çek taahhüt bedelinin davacı olan bankanın faiz getirmeyen bir hesabına davalı şirket tarafından depo olunmasına, davacı bankanın … 9.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasına konu edilen 22.330,00-TL bedelli gayrinakdi çek taahhüt bedeline yönelik davalı … aleyhine açmış olduğu davanın sübut bulmadığından reddine, davacıların, adı geçen davalılar yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının davalı kefil … yönünden davasının-diğer davalılar dikkate alındığında-tahsilde tekerrür olmamak üzere- kısmen kabulüne, nakdi krediler bakımından; ticari nitelikli krediler bakımından; … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu asıl alacak miktarlarından 648.827,77-TL asıl alacak; 17.396,69-TL işlemiş temerrüt faizi; 869,83-TL %5 işleyen temerrüt faizinin BSMV’si olmak üzere toplam 667.094,29-TL miktara yönelik -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalı …’ün itirazının iptali ile davalı … yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 648.827,77-TL tamamen ödeninceye kadar, yıllık % 39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV) -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna, hükmedilen toplam 667.094,29-TL ticari nitelikli kredi alacağının %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının davalı …’den -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının ticari nitelikteki krediler bakımından fazlaya ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı davasının sübut bulmadığından reddine, çek taahhüt bedeli tazmin kredisi bakımından; … 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına konu icra dosyasında 14.090,00-TL asıl alacak; taleple bağlılık gereği 188,13-TL işleyen akdi faizi; BSMV’ si 9,41-TL olmak üzere toplam ve taleple bağlılık gereği 14.287,54-TL miktara yönelik -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalı …’ ün itirazının iptali ile bu kısımlar yönünden davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık %24,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV)- diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna, taleple bağlı kalınarak hükmedilen toplam 14.287,54-TL çek taahhüt bedeli tazmin kredisi alacağının %20 ‘sine isabet eden icra inkar tazminatının davalıdan -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesi yönünden; davacı bankanın … 9.İcra Müdürlüğünün ….E.sayılı icra dosyasına konu edilen 22.330,00-TL bedelli gayrinakdi çek taahhüt bedeline yönelik davalı …’ aleyhine açmış olduğu davanın sübut bulmadığından reddine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVALILARDAN … İLE DAVALI KEFİL … YÖNÜNDEN AÇTIĞI DAVADA -DAVALI KEFİL … DİKKATE ALINDIĞINDA TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK ÜZERE-DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜNE,
A)Nakdi Krediler Bakımından;
a)Ticari Nitelikli Krediler Bakımından;
… 9. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından 648.827,77-TL asıl alacak; 22.668,41-TL işlemiş temerrüt faizi; işlemiş temerrüt faizinin %5 BSMV’si 1.133,42-TL olmak üzere toplam 672.629,60-TL miktara yönelik -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar yönünden her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık % 39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna,
Hükmedilen toplam 672.629,60-TL ticari nitelikli kredi alacağının %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının ticari nitelikteki krediler bakımından fazlaya ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı davasının sübut bulmadığından reddine,
b)Çek Taahhüt Bedeli Tazmin Kredisi Bakımından;
… 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına konu icra dosyasında 14.090,00-TL asıl alacak; taleple bağlılık gereği 188,13-TL işleyen temerrüt faizi; işleyen temerrüt faizinin %5 BSMV’ si 9,41-TL olmak üzere toplam ve taleple bağlılık gereği 14.287,54-TL miktara yönelik -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar yönünden her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık %24,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV)-tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna,
Taleple bağlı kalınarak hükmedilen toplam 14.287,54-TL çek taahhüt bedeli tazmin kredisi alacağının %20 ‘sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
B)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden;
Davacı bankanın … 9.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasına konu edilen 22.330,00-TL bedelli gayrinakdi çek taahhüt bedeline yönelik davalı asıl borçlu şirketin itirazının iptaline; adı geçen çek taahhüt bedelinin davacı olan bankanın faiz getirmeyen bir hesabına davalı şirket tarafından depo olunmasına,
Davacı bankanın … 9.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra dosyasına konu edilen 22.330,00-TL bedelli gayrinakdi çek taahhüt bedeline yönelik davalı … aleyhine açmış olduğu davanın sübut bulmadığından reddine,
Davacıların, adı geçen davalılar yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-DAVACININ DAVALI KEFİL … YÖNÜNDEN DAVASININ-DİĞER DAVALILAR DİKKATE ALINDIĞINDA-TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK ÜZERE- KISMEN KABULÜNE,
A)Nakdi Krediler Bakımından;
a)Ticari Nitelikli Krediler Bakımından;
A)… 9.İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı takip dosyasına konu asıl alacak miktarlarından 648.827,77-TL asıl alacak; 17.396,69-TL işlemiş temerrüt faizi; 869,83-TL %5 işleyen temerrüt faizinin BSMV’si olmak üzere toplam 667.094,29-TL miktara yönelik -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalı …’ün itirazının iptali ile davalı … yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 648.827,77-TL tamamen ödeninceye kadar, yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV) -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna,
Hükmedilen toplam 667.094,29-TL ticari nitelikli kredi alacağının %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının davalı …’den -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının ticari nitelikteki krediler bakımından fazlaya ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı davasının sübut bulmadığından reddine,
b)Çek Taahhüt Bedeli Tazmin Kredisi Bakımından;
… 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına konu icra dosyasında 14.090,00-TL asıl alacak; taleple bağlılık gereği 188,13-TL işleyen akdi faizi; BSMV’ si 9,41-TL olmak üzere toplam ve taleple bağlılık gereği 14.287,54-TL miktara yönelik -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalı …’ ün itirazının iptali ile bu kısımlar yönünden davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık %24,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisinin (BSMV)- diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna,
Taleple bağlı kalınarak hükmedilen toplam 14.287,54-TL çek taahhüt bedeli tazmin kredisi alacağının %20 ‘sine isabet eden icra inkar tazminatının davalıdan -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
B) Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden;
Davacı bankanın … 9.İcra Müdürlüğünün ….E.sayılı icra dosyasına konu edilen 22.330,00-TL bedelli gayrinakdi çek taahhüt bedeline yönelik davalı …’ aleyhine açmış olduğu davanın sübut bulmadığından reddine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği nakdi alacak için alınması gereken 46.923,30 TL ile gayri nakdi alacak nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harç toplamı olan 46.982,60 TL harçtan, peşin olarak alınan 8.573,71TL harç ile 3.549,45 TL icra harcın mahsup edilerek bakiye 34.859,40 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak -diğer davalılar … aleyhine hükmedilen miktar nedeniyle davalı …’ün sorumluluğu 34.318,79 TL ile sınırlıdır- tahsilde tekerrür olmamak üzere- hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 8.573,71 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı gideri toplamı olan 8.618,11‬ TL harcın davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harcanan 696,50 TL tebligat posta masrafı ile 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.096,5‬ TL yargılama giderininden davanın %99 kabul oranına isabet eden 4.055,53TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- davacıya verilmesine,
6-Vekalet Ücretleri Yönünden;
A)Nakdi Krediler Bakımından;
Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen 686.917,14 TL üzerinden yürürlükte olan AAÜT gereği hesaplanan 51.395,86 TL -davalı … aleyhine hükmedilen 681.381,33 TL nedeniyle sorumluluğu 51.119,07 TL ile sınırlı- tek nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen alınarak -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- davacıya verilmesine,
Davalılar yönünden kısmen reddolunan kısım karşısında yürürlükte olan AAÜT gereği 5.100,00TL vekalet ücretinin tek olarak (davalı … yönünden 5.100,00 TL ve diğer davalılar yönünden 643,08 TL hak edilmiştir) -tahsilde tekerrür olmamak üzere ve tek olarak davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
B)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden;
Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … ile … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tek olarak alınarak -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılara verilmesine,
7-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ileride Bakanlıkça ödenmesi durumunda 6183 sayılı AATUHK hükümleri gereği %99’a isabet eden 1.307,00 TL’nin tüm davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- müteselsilen tahsili ve yine bakiye 13,00 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalıların yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.22/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …