Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/421 E. 2019/666 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/421 Esas
KARAR NO : 2019/666

DAVA :Zorunlu Trafik Sigortasından Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat- Zorunlu Trafik Sigortasından Kaynaklanan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; küçük … 5 yaşında iken 20/08/2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde annesi destek …’u kaybettiğini, kaza sırasında müteveffa …, …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda birden fazla kişinin kusuru ve ihmali olduğunu, davalılardan …’nun kaza tespit raporlarında ağır kusurlu olarak geçtiğini ve sanık sıfatıyla … ile birlikte … 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılandıklarını, bahse konu motosikletin işletenin davalı … Şirketi olduğunu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın malikinin … olduğunu, davalıların KTK gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenle fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000 TL manevi tazminatın davalı ZMM sigortacıları hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığını, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmesi gerektiğini, yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksunluk zararı, trh moralite tablosu’na göre ve ölenin vergilendirilmiş gelirine göre hesaplanmasını, destekten yoksunluk zararı hesaplanırken vefat eden desteğin hayattaki anne-babasının payları da dikkate alınmasını, 5510 sayılı yasa gereği sosyal güvenlik kurumu’nun müvekkil şirkete rücu hakkı bulunup bulunmadığı irdelenmeli, tazminat buna göre belirlenmesini, KTK 97. Maddesi gereğince dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; şirkete başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını, davanın reddi gerektiğini, dava şartı yerine getirilmediğini ve müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müterafik kusur ve rücu hakkı konularının incelenmesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili şirkete başvuru yapılmaması sebebiyle başvuru şartı eksikliği sebebiyle davanın reddine, zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmaması sebebiyle davanın reddine, dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın dava şartı sebebiyle reddine, esas incelemesine geçilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/07/2019 tarihli dilekçesi ile, huzurdaki davanın Türk Ticaret Kanunu m.5/A-1 maddesinde öngörülen ticari davalardan olmadığından dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmadığından taraflarınca herhangi bir arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, huzurdaki dava ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan maddi-manevi tazminat davası olduğunu, ticari uyuşmazlık kapsamında olmadığını, davalılar ile müvekkil arasında herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını, bu sebeplerle, bahse konu ara karardan rücu edilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
7155 sayılı sayılı Kanunla bazı ticari davalar için 01.01.2019 tarihinden itibaren dava şartı olarak düzenlenen dava öncesi zorunlu arabuluculuk müessesesinin amacı, dava öncesi arabuluculuk görüşmeleri yoluyla tarafların aralarındaki uyuşmazlığı dava yoluyla Mahkeme önüne getirmeden uzlaşarak çözme imkanı tanınmasıdır. 6102 sayılı Kanuna eklenen 5/A maddesi gereği bu sürecin azami süresi (uzatma dahil) 8 hafta olup, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamaması durumunda dava açılması, yani dava açılabilmesi için arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması şarttır. Bu durum, 6325 sayılı Kanuna 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesinin ikinci fıkrası lafzından anlaşılmakta ve kanun gerekçesinde de bahsedilmekte olup, maddede “son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu” açıkça düzenlenmiştir.
Bu yasal nedenlerle, hem arabulucuya başvurup hem yasal süreç tamamlanmadan dava açılması, kanunu işlevsiz bırakma sonucu doğurur niteliktedir ve kabul edilemez.
6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan davada 6325 sayılı Kanuna yine 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesi ikinci fıkrası gereği dava şartı yönünden dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilebileceği anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının peşin alınan 344,97-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 300,57-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … Anonim Şirketi Ve … Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.7/2’e göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair davacının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak karar verildi. 10/09/2019

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza