Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/411 E. 2021/439 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/411 Esas
KARAR NO : 2021/439

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin düğün sektöründe faaliyet gösteren işletmelere düğün.com portalı üzerinden reklamasyon ve tanıtım hizmeti verdiğini, taraflar arasında … tarih … sözleşme numaralı sözleşme ile toplam 17.000,00 TL ödenmesi kararlaştırıldığını, bunun üzerine 28.11.2018 tarihinde 2.360,00 TL ve 14.640,00 TL tutarlarında e-faturalar davalı şirket adına müvekkil şirket tarafından tanzim edilmiş ve aynı gün borçlunun sözleşmede belirttiği e-posta adresine (…) adresine gönderildiğini, faturaların 28.11.2018 tarihinde belirtilen e-posta adresine iletildiğini, faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10.7. “‘Taraflar, işbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde … defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul beyan ve taahhüt eder.” hükmü gereğince davalının, müvekkili şirketin defter ve muhasebe kayıt ve belgelerini kesin delil olarak kabul ettiğini, davalı … adına tanzim edilen faturanın müvekkili şirketin defterlerinde kayıtlı olduğunu, …, Google arama motoru üzerinde arama motoru reklamcılığı ve arama motoru optimizasyonu çok yüksek ve iyi olan bir web sitesine sahip olduğunu, Google arama motoruna … ve … hatta sadece … kelimeleriyle dahi arama yapıldığında … ait davalının işletmesinin reklamasyon ve tanıtım hizmetleri için hazırlanan sayfaları Google arama sonuçları içerisinde ilk sırada geldiğinin anlaşılabileceğini, kaldı ki sadece davalının işletmelerinin adıyla dahi … ve … olarak arama yapıldığında yine Google arama sonuçlan içerisinde … sitesine alt sayfalar ilk sayfada ilk sıralarda geldiğini, müvekkil şirketin ayrıca firmalarla … internet sitesini ziyaret eden kullanıcıların iletişime geçebileceği, teklif ve bilgi alabileceği bir alan olarak bir kullanıcı paneli oluşturmakta ve bu panel üzeninden internet sitesini ziyaret eden kişilerle reklamasyon ve tanıtım hizmeti alan firmalar iletişim kurabildiğini, müvekkili şirketin davalı şirket adına bir kullanıcı paneli oluşturmuş ve borçlu davalı şirket sözleşme tarihinden 27.06.2019 tarihine kadar bu kullanıcı panel üzerinden toplam 126 çift firmayla iletişime geçmiş ve bu çiftler 172 bilgi isteği talebinde bulunduğunu, müvekkil şirketin internet sitesinde, davalı şirketin işletmesinin yer aldığı 5 sayfasının 27.06.2019 tarihine kadar 5.383 sayfa görüntülenmesi mevcut olduğunu, belirtilen çift sayısı, bilgi isteği sayıları, görüntülenmelere ilişkin veriler ve istatistikler 27.06.2019 tarihine kadar olup bu tarihten sözleşme bitiş tarihine kadar artmaya devam ettiğini, müvekkili şirketle davalı arasında imzalanan sözleşme davalının ticari işletmesiyle alakalı olduğundan aradaki ilişkinin ticari bir iş olup, talep edilen faizin de ticari işlerde uygulanan avans faizi olup hiçbir şeklide yasaya ve usule aykırı olmadığını, müvekkili tarafından sözleşmeye ilişkin tüm yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen sözleşmede kararlaştırılan bakiyeye ilişkin davalı borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlu takibi sürümemede bırakarak nihayetinde borcu ödememek istediğini belirterek, borçlunun … 25. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’si olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın İzmir’de temsilciliğini yapan çalışanı müvekkili firmaya gelerek firma yetkilisi … ile görüşmüş ve davacı firma tarafında … sitesinde reklamlarını yapma konusunda anlaşarak kısım belgeleri imzaladığını, müvekkili firmanın imzalamış olduğu bu belgelerde … Ltd.Şti firmasına ait … ve … isimli cafe-restoranların reklam ve tanıtımının yapılacağının taahhüt edildiğini, bunun dışında davalı … Ltd.Şti. yetkilisi, “… Üniversitesi … şube AR-GE ve üyelik sözleşmesi” başlıklı bir sözleşme imzalamadığını, dava dilekçesine eklenen ve açılan davada pek çok maddesine dayanılan sözleşmeyi hiç bir şekilde kabul etmediklerini, müvekkil firmanın “İstanbul Üniversitesi teknokent şube AR-GE ve üyelik sözleşmesi” başlıklı sözleşmede imzasının bulunmadığını, dolayısıyla bu sözleşmeye dayanarak ileri sürülen talepleri de kabul etmediklerini, taraflar arasında anlaşma şartlarını belirleyen yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını belirterek, davacı tarafından başlatılan icra takibi ve açılan itirazın iptali davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile kötü niyetli takip nedeniyle davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, takibe ve cari hesaba konu faturalar, cari hesap ekstresi, …tarihli … numaralı sözleşme, fatura teslimat bilgileri, … adlı internet sitesine ait ekran görüntüleri ve kayıtları, google arama kayıtları, ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememiz dosyası SMMM …, Yazılım Uzmanı … ve Medya Uzmanı …’tan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek alınan 02/02/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı şirketin iştigal alanının davacı şirket tarafından akdedilen sözleşme kapsamında reklamasyon ve tanıtımının yapıldığı, sözleşme uyarınca davacının faturaya konu hizmet bedelini hak ettiği, davacının asıl alacak ve ferileri dikkate alındığında tespit edilen tutarın 17.000,00 TL kadar olduğu, davacı şirketin reklamasyon ve tanıtım hizmeti kapsamına farklı kişiler veya müşteriler bulmak suretiyle davalıya karşı edimini tam olarak yerine getirdiği, sözleşmeye uygun hizmet verildiği, ayıplı hizmetin söz konusu olmadığı ” tespit edilmiştir.
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan reklamasyon ve tanıtım alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketler arasında … tarihli vc … numaralı reklamasyon ve tanıtım hizmet sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme kapsamında davacı şirketin sahibi olduğu . adlı internet sitesinde davalı şirkete ait … isimli işletmenin nikah, kır düğünü, kına, bekarlığa veda.. sair konularda reklamının yapılması konusunda anlaşma sağlandığı, reklamasyon ve tanıtım hizmeti karşılığında davalı şirketin 17.000,00 TL ödeme taahhüdünde bulunduğu, davacının anlaşma doğrultusunda dosyaya sunulan internet sitesine ait ekran görüntüleri ve google arama sonuçlarından reklamasyon ve tanıtım hizmeti edimini yerine getirmesine rağmen davalının hizmet bedellerini ödemediği, davacı tarafından düzenlenen faturaları tebliğ aldığı, herhangi bir itirazda bulunmadığı ve davacı tarafa iade de etmediği, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine davacının icra takibine giriştiği, ancak davalının borcu bulunmadığından bahisle ödeme emrine itirazda bulunarak takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalı yargılama sürecinde, davacının sözleşme ile birlikte yıllık en az 30 – 40 bin kişinin sayfayı ziyaret edeceği taahhüdünde bulunduğunu, internet sitesi üzerinden yönlendirilen müşterilerin ise sahte kişiler olduklarını, bu nedenle sözleşme kapsamında mevcut reklamasyon hizmetinden faydalanamadığını ve uygun bir hizmet alamadığını savunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında akdedilen sözleşmede davacı şirkete ait internet sitesinin yılda belirli bir sayıda kişinin sayfayı ziyaret edeceği ve bu kişilerin davalı şirket ile sözleşme imzalayacağı konusunda hiçbir taahhüt veya vaat bulunmamaktadır. Aksine, sözleşmenin 5.6.7. maddesinde reklamın yapıldığı mecra üzerinden gelecek mesaj sayısı, frekans ve niteliği konusunda davalı şirkete hiçbir garanti verilmediği / verilmeyeceği yazılıdır. O halde, davalının bu yöndeki savunmaları sözleşme hükümleri kapsamında yerinde görülmemiştir. Öte yandan, davacı şirketin sunduğu hizmet, davalı işletmenin reklamının ve tanıtımının yapılması ile sınırlı olup, internet sitesini ziyaret eden her kişinin mutlak anlamda davalının işletmesini beğenmesi ve burada düğün, kına benzeri organizasyon yapması beklenemez, böyle bir vaatte bulunulması esasen hayatın olağan akışına da aykırıdır. Davalının kendileri ile görüşme yapanların sahte (feyk) kişiler oldukları yönündeki savunmaları, davacının bu konuda bir taahhüdünün bulunmaması karşısında hukuken bir anlamı bulunmadığı gibi, bir an için aksi düşünüldüğünde belki ayıplı edim ifası olarak kabul edilecek bu durum için davalının hiçbir bir ayıp ihbarı veya ihtarı da yoktur. O halde, ispata dahi muhtaç bu hal için davalının savunmalarına itibar edilmemiştir.
Diğer taraftan; tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde sözleşmeye uygun hizmet verilip verilmediği konusunda alanında uzman bilirkişilere inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulu, internet sitesindeki bilgiler ve teknik analiz bağlamında davalıya işletmenin davacının internet sitesinde reklamasyon ve tanıtımının yapıldığını, bu konuda hizmetin eksiksiz olarak verildiğini, sözleşme kapsamında davalı tarafa reklam ve ilanların yapılması ile muhtemel müşterilere ait bilgilerin iletilmesi konusunda taahhütte bulunulduğunu, bunun dışında sözleşmenin 5.7.maddesi ile müşteri, gelen mesaj sayısı vs. hususlarda hiçbir garantinin verilmediğini, ziyaretçi sayısı veya garanti müşteri vaadinin söz konusu olmadığını, reklamcılık sektörü açısından böyle bir vaadin hiçbir ajans tarafından müşterisine verilemeyeceğini benzer şekilde ifade etmişlerdir. Bilirkişi kurulunun raporu, teknik analiz ve somut verilere dayandığından, sektörel açıdan detaylı ve kapsamlı inceleme içerdiğinden ve bilimsel olarak açıklanan hususların sözleşme ile dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olması nedeniyle denetime elverişli olduğu gözetilerek itibar edilmiş, hükme esas alınmıştır. Nihayetinde, davacı tarafından düzenlenen faturalar davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmemiş ve iade de edilmediğinden fatura içeriğindeki hizmetlerin yerine getirildiği konusunda davacı lehine yasal karine de oluşmuştur. Kaldı ki, bilirkişi raporuna karşı davalı tarafından bu karinenin aksini / hizmetin verilmediğini ispat edecek hiçbir bilgi, belge ve delil de sunulmamıştır.
Açıklanan nedenler karşısında, davacının reklamasyon ve tanıtım hizmeti edimini sözleşmede üstlendiği şekilde yerine getirdiği, ancak davalının buna karşılık hiçbir ödemede bulunmadığı anlaşılmakla, davacının takibinde haklı olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne, davalının … 25.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen devamına, alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle yasal koşulları oluştuğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 25.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.161,27 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 205,32 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 955,95 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 205,32 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 116,00-TL, bilirkişi ücreti 2.700,00 TL olmak üzere toplam 3.021,32 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.980,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen ilgili taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır