Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/391 E. 2021/908 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/391 Esas
KARAR NO : 2021/908

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
KANUN YOLU : İSTİNAF

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketten almış olduğu ürün bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin, takip tarihinden itibaren avans faizi ile devamına, davalının, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kayıtlarında söz konusu borcun gözükmediğini, davacının sözleşmeden doğan edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, sözleşmede taahhüt ettiği teslimatları tamamlamadığını, bunun tam aksine müvekkili şirketin mal teslimleri gerçekleştikçe davacıya ödeme yaptığını, müvekkili şirketin hesaplarında böyle bir borcun bulunmadığını, bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını beyanla davanın reddine, icra inkar tazminatının ve diğer istemlerin reddine, icra dosyasında yer alan borca itirazlarının haklılığına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyası, hesap ekstresi, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilen taraf şirketlere ait ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya SMMM bilirkişi…’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 05.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacının, davalıdan, 05.04.2019 takip tarihi itibariyle, ispatlanmış 19.175,54 TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa, 3095 sayılı Kanuna göre, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %19,5 ve değişen oranlarda avans faizi hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, ticari satıma dayalı cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalı cevap dilekçesi ile birlikte her ne kadar icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazda bulunmuş ise de; icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde davalı borçlunun ayrıca ve açıkça yetki itirazında bulunmadığı, bu bakımdan takip hukuku kuralları çerçevesinde süresinde yetki itirazı ileri sürülmediğinden İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili hale geldiği / yetkisinin kesinleştiği, İİK 50. Madde atfı ve HMK 19. maddesi uyarınca süresinde ileri sürülmeyen yetki itirazının esasen dikkate alınmayacağından bu yöndeki itirazların takip hukuku gözetilerek açıklanan nedenlerle reddine karar verilmiş, davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım – satıma dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından satılan mallar davalıya teslim edilmesine rağmen bu malların bedelinin ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcun davalı şirket tarafından ödenmediği, bu amaçla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının davacı tarafa borcu olmadığını bildirerek itirazda bulunduğu, ödeme emrine itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve duran takibe devam edilmesi amacıyla davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar delil olarak kendi ticari defter ve kayıtlara dayanmış, bu kayıtların incelenmesini talep etmişlerdir. Mahkememizce alacağın varlığı ve miktarına yönelik olarak tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmıştır. Bu amaçla hem davacının hem de davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı yan kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 22.868,06 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı yan kayıtları incelendiğinde ise, davalının takip tarihi itibariyle davacıya 19.175,54 TL borçlu olduğu belirlenmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtları arasında (22.868,06 TL – 19.175,54 TL = ) sadece 3.692,52 TL tutar kadar mutabakatsızlık bulunmaktadır.
SMMM bilirkişinin 05/08/2021 tarihli raporunda ifade ettiği üzere; toplam 3.692,52 TL mutabakatsızlıka konu farkın davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 22/06/2018 tarihli 1.999,64 TL bedelli ve 24/06/2018 tarihli 1.692,88 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı belirlenmiştir. Ayrıca raporun devamında bu iki faturanın davalıya tebliğ edildiğine ve her iki fatura içeriğindeki ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair kayıtlarda mevcut bir belgenin bulunmadığı tespit edilmiş, ticari defterler incelendiği sırada davacıya tebliğ ve teslime yönelik bu kayıtları sunması gerektiği açıklanmasına rağmen davacı tarafından bu faturanın tebliğ edildiği ve faturaya konu malların teslim edildiği noktasında hiçbir delil de ibraz edilmediği tutanak altına alınmıştır. O halde, mutabakatsızlığa konu 3.692,52 TL alacağın varlığı davacı tarafından ispat edilemediğinden bu alacağın talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Öte yandan, davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı için bu tutara yönelik yemin delilinin de ikamesi mümkün olmamıştır. Nihayetinde, ticari defterler arasındaki bu farkın davacı tarafından ispatlanamaması nedeniyle alacağın takip tarihi itibariyle toplam 19.175,54 TL olduğu anlaşılmıştır. Esasen bu bilirkişi raporuna karşı davacı tarafından yasal süre içinde herhangi bir itirazda da bulunulmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, SMMM bilirkişinin 05/08/2021 tarihli raporunda yapılan tespitler neticesinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 19.175,54 TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının bu konuda birbirini teyit ettiği ve uyuştuğu, esasen bilirkişi raporuna karşı zaten taraflarca itirazda da bulunulmadığı anlaşılmakla, denetime elverişli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 19.175,54 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebini ispatlayamadığından reddine, ayrıca icra inkar tazminatı talebi bakımından, alacağın likit ve muayyen olduğu İİK 67. maddesindeki yasal koşullar oluştuğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 19.175,54 TL üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın (19.175,54 TL) %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (19.175,54-TL) üzerinden alınması gereken 1.309,88 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 390,53 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 919,35 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 390,53 TL peşin harç, 119,80 TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.510,33 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.266,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.692,52 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a)1.106,85 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b)213,15 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
22/12/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *