Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/389 E. 2022/120 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/389
KARAR NO : 2022/120

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan konkordato davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; fabrika sahası içinde bulunan müvekkili firmaların mali ve muhasebe evrakları ve benzeri evrakların fabrika binası içerisindeki ofislerde bulunması nedeniyle yandığını, işbu fabrikanın ve ofislerin tamamen yanması nedeniyle müvekkil şirketlerin geçmiş yıllara ait cari ve arşiv evrakları, fatura, çek, senet, ithalat ve ihracat, gümrük beyannameleri, dijital ortamdaki muhasebe verileri, beyannameleri, muhasebe verileri, yazılmış olan tüm defterler (yevmiye-kebir-envanter-karar ve pay defterleri), Vergi Usul Kanunu’na göre defter kayıtlarına dayanak teşkil edecek tüm belgeler, SGK mevzuatına göre oluşturulmuş tüm personel özlük dosyaları ile diğer SSK’yı ilgilendiren belgeler ve makineler, tesisatlar, demirbaşların yanarak zayi olduğunu, bu hususta zayi belgesi istemi ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, yangın olmasaydı şirket konkordato sürecine girmeyerek mevcut pazar ve müşteri portföyü ile ticari faaliyeti devam edecekken, mevcut durumda şirketin tasfiyesi halinde alacaklıların alacağına tam olarak kavuşmasının mümkün olmadığını, şirketin iflas etmesi halinde yıllardır elde edilen şirket varlığı tek tek ve değerinin altında satılacağını, bu durumda hem ekonominin temel taşlarından olan bir işletme ortadan kalkacağını hem de alacaklılar alacağına kavuşamayacağını, ayrıca istihdam yönünden olumsuz etkiler ortaya çıkacağını, şirketlerin işbu konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmesi ve konkordato planını gerçekleştirmesi halinde, alacaklıların alacağına kavuşmasına ve alacaklıların menfaatlerine uygun ve olumlu katkı yapacak yapının ortaya çıkması somut olarak planlandığını, ayrıca yangın sigorta hasar tazminatının tahsilatı ve fason üretim ile bu süreç çok başarılı şekilde tamamlanacağını, konkordato ön projesinde vade konkordatosu ile borçların tamamının ödeyeceğini, konkordato projesinde yer alan teklifle alacakhların alacağını tahsil etmiş olacağını, ödemelerin yapılması için gerekli konkordato kaynakları, şirketin faaliyetine devam edebilmesi için gerekli kaynağın nasıl sağlanacağını, faaliyet karından elde edilecek nakit, şirkete ait gayrimenkul satışından elde edilecek nakit, yangın sigorta hasar tazminatı, sermaye artışı, tahsilat-ödemeler dengesinin iyileştirilmesi, diğer kaynaklardan sağlanabilecek nakit vs. konkordato projesinde yer alması gereken tüm hususların konkordato projesinde yer aldığını, geçici mühlet kararı birlikte kesin mühlette verilen tedbirlere hükmedilmesinin kanunun lafzı ve müessesenin niteliği gereği kanuni bir zorunluluk olduğunu, öncelikle İcra ve İflas Kanunun 287.maddesi gereğince üç aylık geçici mühlet verilmesini ve gerekli görülmesi halinde işbu mühletin iki ay daha uzatılmasını, İİK. 285.maddesi çerçevesinde geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunun 289.maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının altı ay daha uzatılmasını, kesin mühlet kararının ilanını, yargılama neticesinde İİK. 305 ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikini, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep 2004 sayılı İİK’nun 7101 sayılı yasa ile değişik 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato talebine ilişkindir.
Davacılar vekilinin konkordato talep etmesine engel bir dava şartı olmayıp dava görevli ve yetkili olan mahkememizde açılmış, “itiraz eden alacaklılar” karar başlığında gösterilmiş, yargılama aşamasında komiser ve temsilci dinlenilmiştir.
Uyuşmazlık davacılar yönünden konkordato projesinin tasdiki koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olup tüm davacılar yönünden mahkememizde 03/07/2019 günü saat 10:30 itibariyle üç ay süreyle geçici mühlet kararının verildiği, akabinde yeniden geçici mühletin uzatıldığı, altı aylık sürenin 13/12/2019 tarihinde son bulduğu, 03/12/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verildiği, akabinde kovid-19 hastalığı nedeniyle yapılan düzenlemeler karşısında 86 günlük kanundan kaynaklanan ek sürenin ilave edildiği, bir yıllık kesin mühletin 27/02/2021 tarihine kadar uzadığı, kesin mühletin 27/02/2021 tarihi itibariyle son bulduğu halde gerçekleşen imkansızlıklar karşısında kesin mühletin altı ay süreyle uzatıldığı, kesin mühletin 27/08/2021 tarihi itibariyle son bulduğu, ancak şekli olarak komiser heyetinin gerekçeli raporunun yasal süre içinde sunduğu, süresi içinde tasdik yargılamasına başlanıldığı, bu suretle 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girmesi sonrası 86 günlük sürenin yasaya uygun olarak ilavesinin yapıldığı, bu durum gözetildiğinde mahkememizce tasdik yargılamasına süresi içinde başlanıldığı, süresi içinde komiserlerin gerekçeli raporunu sunduğu, 16/07/2021 tarihli ara karar gereği “konkordato komiser heyetinin, raporunun nisap oylaması sonrası yapılan incelemede raporun eksiklikler taşıması, bu noktada ek rapor alınacak olması, halihazırda bu raporla ilgili bilirkişi raporu alınacak olması nedeniyle, konkordato tasdikine ilişkin kararın, ek kesin mühletin biteceği tarih karşısında imkansız hale gelmiş olması dikkate alınarak mahkememizce yapılan tasdik yargılamasında bir karar verilinceye kadar ek kesin mühletin sona erdiği tespit olunan 27/08/2021 günü saat:10:00’dan başlamak üzere altı (6) ay süre ile uzatılmasına, tasdik yargılamasına ilişkin dosyanın tekemmül edecek olması durumunda duruşma açılarak bu süre beklenmeksizin hüküm aşamasına geçilebileceğinin bildirilmesine, mevcut altı (6) aylık tasdik yargılaması için ek süre uzatım kararının Ticaret Sicil Gazetesine ve Basın İlan Kurumu’na gönderilmesine” dair karar verildiği, bu arada tasdik yargılamasının sonuçlandırılması açısından kanunun mahkemeye tanıdığı ek imkanın dahi kullanıldığı, bu suretle konkordato tasdik duruşması öncesi süreye ilişkin usuli işlemlerin tam ve eksiksiz şekilde gerçekleştirildiği açıktır.
Somut uyuşmazlık açısından uygunlanması gereken 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun m.305 ve bu hükmün atıf yaptığı 302.maddesinde konkordato tasdiki şartları açıkça belirtilmiştir.
İİK m.302 maddesine göre;
“Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir.
Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.
Konkordato projesi;
a)Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
b)Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.
Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.
Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklarda kabul olunur.
Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder. ”
305.maddesinde ise “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d)206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması,
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen mevcut koşullar varsa konkordato tasdik edilecektir; koşullardan birinin dahi bulunmaması halinde konkordato tasdiki mümkün olmayacaktır…(Selçuk Öztek/Ali Cem Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordato Hukuku, Ankara, 2019,Budak/Kale, Sayfa 527) O halde bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediği incelenmelidir.
Tasdik koşullarının araştırılmasına yönelik olarak konkordato komiser heyetinin hazırlamış olduğu 16/07/2021 tarihli gerekçeli nihai rapor, 30/08/2021 tarihli ek gerekçeli nihai rapor ve nihayet komiser heyetince yargılama öncesi sunulan 15/12/2021 tarihli ek rapor içeriklerine göre, her bir davacı yönünden ayrı ayrı incelemenin yapıldığı, bu inceleme sonucunda her bir davacı yönünden tasdik şartlarının tek tek ele alındığı, davacı şirket ve gerçek kişiler yönünden yönünden alacak sayısı ve meblağ açısından kanunda öngörülen çoğunluğun incelendiği, bu inceleme sonucunda davacı gerçek kişiler yönünden inceleme yapılmış ise de davacı olan gerçek kişiler yönünden mahkememizin yetkili olmadığının mahkememizce yapılan inceleme sırasında anlaşıldığı, buna mukabil yine davacı borçlu şirketlerin mali tabloları üzerinde yapılan incelemede, teklif edilen tutarın borçlu şirketlerin iflası halinde elde edilebilecek tutardan çok daha ve önemli oranda fazla olduğu, davacı şirketlerin rayiç değerlere göre dahi borca batık olmadığı, konkordato projesine göre davacı şirketlerin, konkordatoya tabi olan borçlarının İİK m.306 hükmü uyarınca ve tüm davacı şirketlerin, İİK m.306 hükmü uyarınca ve 21/06/2021 tarihli revize proje gereği konkordatoya tabi adi borçlarının %100’nün, konkordatonun Mahkememizce tasdikinden itibaren altı ay ödemesiz geçecek süreden sonra ve üç yılda altı aylık taksitler halinde olmak üzere ve ödemesiz dönemden sonra adi alacağa toplamda üç yıl için toplam %12 faiz ilave edilmek suretiyle, taksit ödemesinin yapılacağı ayın en geç son iş günü itibariyle ödenmesine; 10.000,00 TL altında kalan konkordatoya tabi adi borçların ise konkordatonun Mahkememizce tasdikinden itibaren altı ay ödemesiz geçen süreden sonra ilk taksitte ve tek seferde ve ilk taksit ödemesinin yapılacağı ayın en son iş günü itibariyle ödenmesine, davacı borçlu… LİMİTED ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklılara olan borçlarının İİK m.308/h uyarınca yapılandırılması karşısında, rehinli alacaklılar … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ile borçlu şirketin anlaşmaları karşısında, 21/06/2021 tarihli revize nihai projesi çerçevesinde olmak üzere ve projede belirtilen ödeme planı çerçevesinde projenin tasdikine, bu suretle rehinli alacaklı … Bankası A.Ş., …Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket ile arasındaki anlaşma dışında kalan ve anlaşma sağlanamayan rehin alacaklısı … Bankası A.Ş.’nin ise en uzun anlaşma yapılan … Bankası A.Ş.ile akdedilen sözleşmedeki ödeme planındaki vadeye tabi olmak ve bu ödeme planı çerçevesinde olmak üzere rehinli alacaklı … Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket yönünden dahi 21/06/2021 tarihli revize projenin tasdik olunmasına dair projenin hayata geçirilebileceğinin mümkün olduğu, İİK m.305’deki tasdik şartlarının davacı şirketler yönünden sağlandığı, davacı gerçek kişiler yönünden ise konkordato tasdik şartlarının sağlanamadığı, davacı gerçek kişilerin İİK m.43 kapsamında iflasa tabi şahıslardan olmadığı açıklanmıştır.
Mahkememizce oluşturulan 16/07/2021 tarihli ara kararda ise;
“Konkordato komiser heyetinin sunmuş olduğu nihai rapor içeriği karşısında;
a-Komiser heyetinin tasdikin uygun gördüğünü açıkladığı projenin tarihini,
b-Söz konusu proje tasdikinin mahkemenin kısa kararını verdiği tarih itibariyle yürürlüğe girmesine engel herhangi bir anlaşma olup olmadığını, hangi tarihte yürürlüğe gireceğini,
c-Çekişmeli alacak kalemleri açısından tasdik tasdikin uygun bulunduğu tarih itibariyle çekişmeli olup da kesinleşmiş bir icra takibi alacağı olup olmadığını; buna göre depo kararı verilmemesi halinde telafisi imkansız bir sonuçla karşılaşılabilecek çekişmeli alacak olup olmadığını,
ç-Rehinli malın iadesi ve satışın ertelenmesi ile finansal kiralamasına söz konu mal iadesi talebi olup olmadığını,
d-“Borçlunun adi konkordatoda alacaklı lehine rehin tesis ettiği alacaklardan davacının yapılandırma teklif edip etmediği ve rehin alacaklılar ile yapılmış bir anlaşma olup olmadığını,
e-Konkordatoda gerçekleşen nisap oylamasına katılan veya iltihak süresi içerisinde katılan ve kabul oyu verenlerden vekil yoluyla katılan var ise bu vekilin HMK m.74 uyarınca “konkordato teklifine muvafakat” noktasında yetkisinin olup olmadığı, bu noktada herhangi bir eksikliğin mevcut olup olmadığını,
f-Eksiklik var ise asilden bu noktada muvafakat alınıp alınmadığını, alınamayacak ise nisap oylamasındaki sonuca olumsuz bir etkisinin olup olmadığını,
g-Sonuç olarak İİK m.305 hükmünde belirtilen şartların oluşup oluşmadığını,
Buna göre konkordato komiser heyetinin İİK m.302/son fıkra gereği ve açıkça “konkordato projesinin kabul edilip edilmediği” ve “tasdikin uygun olup olmadığı” na dair görüşlerini açık ve kesin olarak ifade etmeleri,
-Yine İİK m.305/f.l bend(a),(b), (d) ve (e) düzenlemeleri başta olmak üzere adı geçen hükümde belirtilen şartların davacı lehine ne şekilde oluştuğunu,özellikle davacının konkordatoya tabi olmayan imtiyazlı alacakları,rehinli alacakları,kamu alacaklarının ve gerekir ise düşümü mümkün olan başkaca alacakların borçlunun aktifinden düşürülerek davacının net aktifinin ne olduğunu, davacı şirketin konkordatoya tabi borçların ne olduğunu tek tek açıklaması, bu suretle sonuç itibariyle mevcut kaynaklar gözetildiğinde alacaklılara teklif edilen oranın,konkordatoyu kabul etmeyen diğer alacaklılar yönünden de kabul edilebilir olup olmadığı, davacı borçlunun mal varlığı ve kaynaklarının teklif edilen meblağ ile ne şekilde orantılı olduğu hususlarında mahkememizce yapılacak bilirkişi denetimine elverişli finansal, muhasebesel,işletmesel tespitleri içerecek şekilde gerekçeli olarak açıklaması,
-Yine İİK m.206 ncı birinci sıradaki alacaklıların alacaklarının tam olarak ödemesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının (alacaklıların bundan açıkça vazgeçtiğine dair kayıt bulunmamaktadır.)nitelik ve nicelik olarak hangi yeterli teminat ile temin olunduğunun,hangi alacak kalemi için ve hangi miktar için ne şekilde teminat alındığının ve ne şekilde davacıyı bağlayıcı hale geldiğinin dahi konkordato komiser heyeti tarafından olumlu veya olumsuz yönde açıklanması,
-Yine İİK m.305/f.1 bend (e) hükmü uyarınca konkordato tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para için tasdik harcı alınacağından konkordatoya tabi alacaklar ve rehinli alacaklar için alınması gereken harçların ne olduğunun açıklanması, bu miktarın depo edilip edilmediğinin açıklanması,
-Konkordato projesinde,konkordato tasdikinin kesinleşme ile bağlı hale geleceğine dair özel ve istisnai bir düzenleme olup olmadığının açıklanması,
konularında konkordato komiser heyetinden gerekli ek açıklamalar dahi alınmış, bu yöne ilişkin eksiklik dahi giderilmiştir.
Yine 16/07/2021 tarihli konkordato tasdikine dair tensip tutanağı ile “İİK m.305/f.l- bend (a),(b) ve (d) bendlerinin davacı borçlular lehine gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda;konkordatoya tabi olmayan imtiyazlı alacakların, rehinli alacakların,kamu alacaklarının ve gerekir ise düşümü gereken başkaca alacakların borçlunun aktifinden düşülmesi, bu suret ile davacının net aktifinin tespiti ile borçlunun konkordatoya tabi borçlarının yani pasifinin tespiti,akabinde en son teklif edilen oranın mevcut mal varlığı, haklar dahi gözetildiğinde finansal,muhasebesel, işletmesel ve mali durum ile orantılı olup olmadığını incelemeleri, bu inceleme sonucunda alacaklarını bildirmeyen veya konkordatoya olumlu oy vermemiş alacaklar yönünden daha elverişli bir teklifin söz konusu olup olamayacağı, halihazırdaki mevcut teklifin yukarıda açıklanan ölçüler gözetildiğinde makul ve kabul edilebilir olup olmadığı, özellikle konkordato komiser heyetinin “konkordato tasdikine dair gerekçeli raporlarının” içeriğinin ve sunulacak ek raporun açıdan denetlenmesi, bilirkişi kurulunun “raporlarını hazırlayacakları tarih itibariyle” İİK m.305/f.l-bend (a),(b) ve (d) hükümleri çerçevesinde konkordato tasdikine dair şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, itiraz edenlerin itirazlarındaki muhasebesel-finansal itirazların tasdik şartlarının oluşmasına engel olup olmadığı, konkordato nisap oranlarının davacı şirket lehine oluşup oluşmadığı, hususlarının gerekçeli ve denetime elverişli şekilde ele alınması için bilirkişi incelemesi yapılmasına” dair ara karar oluşturulmuştur.
Bilirkişi kurulunun hazırladığı 10/11/2021 tarihli ve 83 sayfadan ibaret raporlarında sonuç olarak ve özetle davacı …Şirketi, …Şirketi, …Ticaret Limited Şirketi yönünden ara karar içeriğine uygun olarak ayrı ayrı incelemelerin yapıldığı, her bir davacı şirketin net aktif değerinin mahkememizce belirlenen inceleme konularına uygun şekilde hesaplandığı, davacılardan sadece… Ticaret Limited Şirketinin rehin alacaklısının bulunduğu, konkordatoya tabi borçların ödeme planın raporlarda açıklandığı, yapılan teknik inceleme sonuçlarına göre her bir şirket yönünden teklif edilen tutarın konkordato talep eden borçlunun kaynaklarıyla orantılı olduğu, konkordato teklifinin şirket bilançoları dikkate alındığında ödenmesinin mümkün bulunduğu, teklifin makul ve kabul edilebilir nitelikte bulunduğu, davacı …Limited Şirketi yönünden mühlet içinde onay ile doğan borçlar yönünden alacaklıların alacaklarından vazgeçtiklerine dair feragate ilişkin yazıların dosyada mevcut olduğu, davacı … Limited Şirketi yönünden teminata bağlanması gereken 3.543.907,56 TL tutarın söz konusu bulunduğu, davacı …Ticaret Limited Şirketi yönünden ise davacı …Ticaret Limited Şirketi gibi alacaklıların alacaklarından vazgeçtiklerine dair beyan yazısının mevcut olduğu, her bir davacı şirket yönünden toplam alacaklıların ve alacakların yarısının aşıldığı, yine her bir davacı yönünden alınması gereken harç miktarlarının tek tek bildirildiği, bu suretle davacı şirketler yönünden İİK m.302 (a) ve (b) bendi fıkralarına uygun projenin olduğu görüş olarak açıklanmıştır.
Mahkememizce icra edilen tasdik yargılaması sırasında alınan ve ayrıca yukarıda anılan 15/12/2021 tarihli konkordato komiser heyeti rapor içeriği dikkate alındığında davacı olan şirketler yönünden 16/07/2021 tarihli raporda belirtilen harç hesaplamalarında herhangi bir değişiklik olmadığı, sonuç olarak konkordato tasdikine engel bir halin mevcut olmadığı açıklanmıştır. Nihayet harcın İİK m.305/f.1 (e) hükmüne uygun olarak tasdik kararından önce depo olunmasının gerekli ve yeterli olduğu, kanun koyucunun davacı şirketlere tanımış olduğu bu imkan çerçevesinde davacı …Limited Şirketinin adi alacaklılar yönünden hesaplanan 81.634,22 TL konkordato tasdik harcının, … Şirketinin adi alacaklılar yönünden hesaplanan 85.898,89 TL tasdik harcının, davacı … Limited Şirketinin rehinli alacaklılar yönünden hesaplanan 11.880,80 TL tasdik harcının, davacı … Şirketi yönünden hesaplanan 26.885,21 TL tasdik harcının, 06/01/2022 tarihi itibariyle mahkememiz veznesine depo edildiği, esasen tasdik yargılama giderlerinin ise daha önce depo edilmiş olduğu mevcut kayıt ve belgelerle tespit edilmiştir.
Alınan raporlar dahi gözetilerek yukarıda belirtilen yasal şartların her bir davacı şirket açısından oluşup oluşmadığı somut olarak ve tek tek irdelenecektir. Nihayet haklarındaki konkordato tasdik şartları oluşmayan gerçek kişiler yönünden dahi belirleme yapılacaktır.
Öncelikle belirtilmelidir ki “teklif edilen tutar ve iflas halinde elde edilebilecek tutar karşılaştırması, tamamen farazi ve varsayıma dayalı bir incelemedir. Özellikle iflas halinde elde edilebilecek tutarın kesin olarak belirlenmesi mümkün değildir.” (Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato, İstanbul, 2018, Sayfa 128-129)Bu nedenle teklif edilen tutarın iflas halinde elde edilebilecek tutardan fazla olup olmadığı muhasebesel ve işletmesel incelemeyi gerektirir. İflas halinde şirketin mal varlığının normal şartlar içinde en düşük maddi değere satılması ihtimali bu noktada gözardı edilemez. Nitekim gerek konkordato komiser heyetinin oy birliği oluşturduğu raporlar gerek bilirkişi kurulunun oy birliği ile oluşturduğu rapor, teklif edilen tutarın iflas halinde elde edilebilecek tutardan fazla olduğunu göstermektedir. “Esasen burada nihai amaç konkordato teklifini kabul etmeyen alacaklıların mağdur edilmesini engellemeye yöneliktir”. (İbrahim Ercan, İcra ve İflas Hukukunda Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordato, Konya, 2008, Sayfa 237) Bu duruma göre davacı borçlu şirketler yönünden, mevcut konkordato teklifini kabul etmeyen alacaklılar dikkate alındığında mağduriyet doğmasını gerektirecek somut ve ispatlanmış bir durum yoktur. Özellikle bu noktada davacı borçlu şirketlerin tüm aktifinin borçların ödenmesine tahsisi mümkün olmadığı gibi konkordatonun talep edilmesini gerektiren amaca da uygun değildir. Zira davacı şirketlerin faaliyetine devam etme iradesi mevcuttur.
O halde davacı şirketler yönünden iflas kararı verilmesi halinde ve konkordato talebinin red olunması durumunda alacaklıların alacağını tamamen tahsil etmesi imkansız gözükmekle davacı şirketlerin her birinin mevcut teklifinin alacaklılara daha uygun ve daha fazla koşullarda bir imkan sağladığı mahkememizce kabul edilmiştir. Kaldı ki “konkordatonun tasdik edilmesine karşı çıkan bir alacaklının İİK m.305 hükmünde düzenlenen bu şartın sağlanamadığına ilişkin itirazda bulunması halinde, aksinin bu alacaklı tarafından da ispatlanması gerekir. (Selçuk Öztek/Ali Cem Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordato Hukuku Ankara 2019,Budak/Kale, Sayfa 368)
Oysaki böyle bir olayda ispat yükünü yerine getirmek zorunda olan alacaklıların üzerine düşen yükü yerine getirmedikleri, bu noktada somutlaşmış bir vakıa ve delilin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacı şirketler yönünden İİK.m.305/f.2 bend (a) hükmündeki şart gerçekleşmiştir.
Yeri gelmişken ifade etmek gerekir ki her bir davacı şirket yönünden sunulan konkordato projesinde genel olarak her bir alacaklı açısından ödeme tarih ve miktarları yönünden eşitlik sağlanmaya çalışılmıştır. Bu noktada her bir davacı şirketten alacaklı olanlar arasında tasdik olunan konkordato projesinde eşit ve dengeli ödeme yapılması noktasındaki Yargıtay’ın uygulaması var ise de mahkememizce yapılan tasdik bu noktada Yargıtay uygulamasına da aykırı değildir. Zira Yargıtay uygulamasıyla tüm alacaklılar arasında eşit ve dengeli ödeme yapılması gerekmekle birlikte somut olay açısından 10.000,00 TL altında alacağı olan her bir davacı şirket yönünden bu konuda ayrıca irdeleme yapılması gerekmektedir. Zira davacı …Şirketi yönünden 10.000,00 TL altında alacağı bulunan 33 kişinin toplam alacak tutarının 99.815,27 TL olup 10.000,00 TL üstü alacakların toplamının 34.466.431,22 TL olduğu, davacı …. Şirketi yönünden 10.000,00 TL altında alacağı bulunan 43 kişinin toplam alacak tutarının 178.975,04 TL olup 10.000,00 TL üstü alacakların toplamının 37.143.349,50 TL olduğu, davacı … Limited Şirketi yönünden 10.000,00 TL altında alacağı bulunan 12 kişinin toplam alacak tutarının 30.267,46 TL olup 10.000,00 TL üstü alacakların toplamının 8.621.055,25 TL olduğu alınan komiser heyeti raporuyla kayden açıktır. Yine komiser heyeti raporuna göre yukarıda açıklanan ilk şirket açısından toplam alacaklı sayısı 119 iken 10.000,00 TL altı alacaklı sayısı 33, davacı … Şirketi yönünden toplam alacaklı sayısı 114 iken 10.000,00 TL altı alacaklı sayısı 43, davacı … Ticaret Limited Şirketi yönünden toplam alacaklı sayısı 24 iken 10.000,00 TL altı alacaklı sayısının 12 olduğu, bir başka deyişle 10.000,00 TL altı alacaklı sayısı toplam alacaklıların ortalama 1/3 iken toplam alacak tutarları ile kıyaslandığında 10.000,00 TL altı alacakların tüm toplamı toplam alacağın %1 ile %4 arası bir rakama isabet etmektedir. Belirtilen oranlar dikkate alındığında mevcut toplam alacakları toplam alacak içinde çok küçük bir yer teşkil eden 10.000,00 TL altı alacaklıların sayı olarak azımsanmayacak bir sayıda bulundukları, küçük alacaklıların bir an önce ödenmemesi halinin konkordato projesinin gerçekleşmesi aşamasında beklenmeyen psikolojik olumsuzluklara yol açabilmesinin imkan dahilinde bulunduğu, “davranışsal iktisat” kuralları çerçevesinde bu durumun davacı şirketler yönünden konkordato projesinin başarısızlığına dair yol açabilmesinin imkan dahilinde bulunması, esasen bu denli küçük miktarların bir an önce ödenmesinin konkordato projesinin infazı açısından da beklenen ve olumlu sonuçlar doğurmasının mümkün bulunması, en önemlisi bu denli küçük miktardaki alacaklıların alacak miktarlarının diğer alacaklılarla aynı koşullardaki alacaklılarla tabi tutulmasında ve bir an için projenin infazında sıkıntılar yaşanması ihtimali söz konusu olduğunda çoğu zaman bir veya iki alacaklının tahsil etmiş olduğu tek bir taksit miktarının belki de üç yıl içinde 10.000,00 TL altı tüm alacaklılardan fazla dahi olmasının açık bir şekilde dağıtıcı adalet ilkesine ve en önemlisi hakkaniyet ilkesine aykırı açık sonuçlar doğurmasının söz konusu olması, bu durumun küçük alacaklılar yönünden telafisi imkansız ve zor durumlara dahi yol açmasının mümkün bulunması, esasen Yargıtay’ın konkordato projesinde ödeme planının alacaklıların adil ve dengeli bir şekilde tatmin edilmesi ilkesinin emsal uygulaması gözetildiğinde ancak belli sınıflamalar ve miktarlar yapılarak birbirlerinden çok farklı alacak miktarlar için çok farklı ödeme planlarının yapılması durumunda söz konusu olabileceğinin kabul edilmiş olması, oysaki somut olayda böyle bir durumun bulunmadığı gibi bilakis aksi düşüncenin adil ve dengeli bir dağıtımın ortaya çıkmasına engel nitelik taşıyacağının açık olması, bu denli küçük ve sadece belli bir miktar altında olan alacak gurubunun tek bir taksitte alacağını almış olsa bile bu alacağının diğer alacak miktarlarıyla kıyaslandığında adil ve dengeli bir dağıtıma engel bir durumun söz konusu bulunmadığı, nitekim konkordato komiser heyetinin sonuç itibariyle bu noktada olumsuz görüş dahi beyan etmediği, konkordato kurumunun amacının Yargıtay uygulamasında açıkça dahi belirtildiği üzere “alacaklılar arasında mutlak eşitliğin sağlanması olmadığı” gerçeğinin bu noktada mahkememizce dikkate alındığı, bir başka deyişle Yargıtay uygulamasında kabul edilen hususun yani mutlak eşitliğin bir anlamda denkleştirici adalet anlamında kullanıldığı, Yargıtay uygulamasında açıkça belirtilmese de bu noktada konkordato projesinin dağıtıcı adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde ve somut olay adaleti dikkate alınarak mahkemece değerlendirme yapılmasına dair bulunması mahkememizce değerlendirilmekle mahkememizce proje mevcut haliyle tasdiki olmuştur. Bir başka genel alacak toplamı içinde bu denli az alacağı olan alacaklıların sayı itibariyle konkordato sürecine katkı sunmaları, kanun koyucunun konkordatodan beklediği amaca hizmet etmeleri ve sağlanan oranların durumu karşısında sadece ve sadece 10.000,00 TL altı alacaklılar için geçerli olan bu durum Yargıtay uygulamasına uygun olduğu gibi hakkaniyetin de bir gereğidir.
Nitekim her üç davacı açısından teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçlar içindeki yüzdesinin fazlalığı açıktır. Zira davacı …Şirketi açısından bu oran %56,57 davacı …Ticaret Limited Şirketi açısından %62,09 davacı … Limited Şirketi açısından bu oran %53,17’dir.
“Alacaklı ve alacak miktarının nisabın çok üstünde bir kesim tarafından kabul edilen konkordato projesinde projeye olumlu oy kullanan büyük kesimin kabullerine değer vermek ve sonuca bu düşünceyi hakim kılmak gerekir. (…) Az yukarıda belirtildiği üzere katı uygulanan konkordato kuralları ne alacaklı ne de ekonomiye katılması amaçlanan borçluya fayda sağlamaz. (Yargıtay 15. HD 2021/2083E. 2021/1815K.sayılı ilamı) Bir başka deyişle her bir davacı şirket yönünden sadece ve sadece genel toplama göre çok küçük yani %1 veya %4 civarında olan küçük alacaklılara tek seferde ödemenin yapılması noktasında konkordato projesine olumlu oy kullanan bu büyük kesimin kabullerine değer vermek, oluşan iradelerini göz ardı etmemek konkordatonun genel ruhu ve amacı ile dahi uyumludur. Hele hele bütün ülke ekonomilerinin, Kovid-19 bulaşıcı hastalığı nedeniyle dereceleri farklı olmakla beraber kırılganlaştığı bir dönemde konkordato projesinin mevcut anlaşma çerçevesinde ve düzeltme yapılmaksızın tasdiki hakkaniyet kurallarına dahi uygun olacaktır. Bu haliyle proje kendi içinde bir bütünlük taşımaktadır. Daha da önemlisi gerek konkordato komiser heyeti raporu gerek bilirkişi kurulu raporu bu noktada bir olumsuzluğa işaret etmediği gibi bu uygulama konuyla ilgili Yargıtay’ın ilkesel görüşlerine aykırılık taşımamaktadır. Zaten değişik alacak kalemleri arasında değişik vadelerde yapılacak bir ödeme değil sadece ve sadece genel alacak içinde çok küçük bir alacak toplamı ile ilgili bir farklı ödeme şekli mevcuttur ki yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında bu durum herhangi bir düzeltmeyi gerektirmemektedir. Bu haliyle mevcut olan projenin, mevcut alacaklı beyanları da gözetildiğinde tasdikine engel yoktur.
Konkordatonun tasdiki açısından İİK m.305/f.2 hükmü gereği projeyle teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması önem arz eder. 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi borçlunun teklifinin mevcudu ile orantılı olması gerekmekte iken “mevcut” ifadesi yerine daha geniş bir kavram olan “kaynakları” sözcüğü maddeye konulmuştur. (Talih Uyar, Alper Uyar, Cüneyt Uyar, İİK Şerhi, Cilt 2, 2010, Sayfa 3154) Buna göre borçlunun kaynakları ibaresini sadece mevcut olan değil ileride mevcut olması muhtemel gelirleri de kapsayabileceği mahkememizce kabul olunmuştur. Zaten yeni düzenlemede, mahkemenin beklenen hakları dahi dikkate alabileceğinin düzenlenmesi bu düşüncenin doğruluğunu ortaya koymaktadır. Gerek konkordato komiser heyetinin kök ve ek nihai raporları gerek bilirkişi kurulu raporları bir bütün olarak dikkate alındığında, davacı borçlu şirketlerin halihazırdaki muhtemel gelirleri, halihazırda mevcut kaynakları ve borçlarının dikkate alındığı, buna göre teklif edilen tutarların davacı şirketlerin kaynaklarıyla orantılı olduğu, konkordato talep eden davacı şirketlerin bilançolarında ikrar veya konkordato sürecinde kabul ettikleri alacakların gerçek borçlara tekabül ettiği, davacı borçlu şirketlerin ticari defter incelemelerinde net aktif miktarla birlikte konkordatoya tabi borçların teklif edilen ve kabul edilen konkordato projesi uyarınca iflasa nazaran daha yüksek tutarda olduğu, teklif edilen tutar ile kaynakların orantılı olduğu gerekçeli ve ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Bu arada borç miktarı, tasdik edilen borç ödeme planı ve şekli karşısında beklenen hakların durumuna dair yapılan inceleme sonuçları ve raporlar karşısında beklenen hakların dikkate alınabilmesi somut olayın özellikleri açısından mümkün değildir. İİK m.305/f.2 bend (b) açısından da tasdik şartı bu suretle davacı şirketler yönünden oluşmuştur.
Gerek konkordato komiser heyetinin oy birliğiyle hazırlamış olduğu kök ve ek raporların içeriği gerek bilirkişi kurulunun raporlar içerikleri dikkate alındığında alacak miktarı ve alacaklı sayısı bakımından, davacı şirketler yönünden ayrı ayrı gerekli nisap çoğunluğu dikkate alındığında kabul edilmiş bir proje bulunmaktadır. Bu oranın sağlanması esnasında oy kullanan alacaklıların kaydı, oy kullanma tarzı ve oluşan çoğunluk kanun hükümlerine uygun olarak gerçekleşmiş olup bu açıdan şikayet konusu olabilecek ciddi bir talep ileri sürülmemiştir. Böylelikle “oyların tanzimi ve ilgili alacaklının bizzat kendisinin mi oy kullandığı yoksa bu hususta oy kullanmaya yetkili temsilci tarafından mı oy kullanıldığı, oyun açık bir şekilde mi belirtildiği ve oyu onaylayan kişinin imzasının bulunup bulunmadığı hususlarının dikkatlice tetkik edilmesi” noktasında da gerekli inceleme yapılmıştır. (Dr. Orhan Eroğlu, Uygulamada Konkordato, Ankara, 2020, sayfa 213) Diğer yandan itiraz eden alacaklı beyanlarında geçen vakıaların bu oranın sağlanmasına engel nitelik taşımadığı anlaşılmaktadır. Buna göre İİK m.305/f.2 bend (c) hükmünde belirtilen şart davacı şirketler yönünden şart oluşmuştur.
Komiser heyeti raporuna göre, İİK m.305/f.1 bend (d) hükmünde belirtilen alacaklılar ile ilgili olmak üzere davacı şirketler yönünden gerekli teminatların sağlanması zorunludur. Bu noktada konkordato komiser heyetinin gerek kök gerek ek gerekçeli raporları yönünden teminatlandırmayı gerektirir fiili durumun yukarıda belirtilen davacı …Şirket yönünden gerçekleştiği, diğer iki şirket yönünden ise bu konuda gereklilik bulunmadığı, bu konuya ilişkin gerek bilirkişi kurulu raporunun gerek konkordato komiser heyetinin raporlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, mevcut kayıtların bu itibarla İİK m.305-d hükmü kapsamında da bu yöne ilişkin şartın dahi gerçekleştiği açıklanmıştır. O halde davacı şirketler yönünden İİK m.305/f.1 bende (d) hükmünde belirtilen şart dahi gerçekleşmiştir.
Konkordato tasdikinin gerektirmiş olduğu tüm yargılama giderleri ve özellikle konkordato tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harçların da İİK m.305/f.1 bend (e) gereği tamamlatılması gerekir. Buna göre davacı şirket yönünden 7101 sayılı Yasanın m.51 hükmüyle değişik Harçlar Kanununa bağlı 1.sayılı tarifeye göre adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,27; yapılandırma sonunda rehinli alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinde binde 1,13 oranında harcın karşılanması gerekir. Konkordato komiser heyetinin hazırlamış olduğu kök ve ek raporları ve yine bilirkişi kurulu raporları içeriği dikkate alındığında, gerek adi alacaklılar yönünden gerekse rehinli alacaklılar yönünden harçların tamamının depo edildiği, gerekli kayıtların sunulduğu, esasen rehinli alacaklılar yönünden ön görülen 2/3 çoğunluk sağlanmış olduğundan bu konuda dahi tasdik kararı verilmesinin yasal şartlarının tamamının oluştuğu anlaşılmaktadır. Böylelikle davacı şirketler yönünden, adi alacak ve yine rehinli alacak açısından ödenmesi gereken tutar ve bu tutarlar nedeniyle ödenmesi gereken harç gerekçeli ve denetime elverişli şekilde açıklanmış, mahkememizce harç miktarları denetlenmiştir. Yine konkordato tasdiki duruşması öncesi konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri mahkememizce gerek kalem gerek miktarlar itibariyle ayrıntılı olarak hesaplanmış, karar altına alınmıştır. Davacı şirketler yönünden gerek tasdik harcı gerek yargılama giderleri kalem kalem ve tek tek davacılar vekiline bildirilmiş, davacılar vekili verilen süre içinde davacı şirketler yönünden konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile adi alacaklılara ve rehinli alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan bedel üzerinden ödenmesi gereken harcı hüküm öncesi mahkememiz veznesine depo etmişlerdir. Hal böyle olunca davacı şirketler yönünden İİK m. 305/f.1 (e) hükmünde öngörülen yasal koşul dahi oluşmuştur.
Yargılama aşamasında itiraz eden … Bankası T.A.O.’nun davacı olan şirketler yönünden bir kısım itirazları var ise de bu itirazların genel ve soyut içerik taşıdığı, yer, zaman, konum ve kişi unsurları yönünden somutlaştırılmadığı anlaşılmaktadır. Zira … Limited Şirketi yönünden iş hacmi ve kar defterine ulaşılabilmesinin belirsizlik arz ettiği iddiası önemli ise de gerek bu husus gerekse alacak-tahsilat ödeme sorgulamasının yapılmadığı iddiası soyut niteliktedir. Davacı … Limited Şirketi yönünden nakde dönüştürülebilecek duran varlığın düşük düzeyde olduğu, belirtilmiş ise de bu husus münhasıran tek başına tasdike engel bulunmamaktadır. Nitekim bu konuda konkordato komiser heyetinin gerekse bilirkişi heyeti raporunda gerekli araştırma yapılmıştır. Yine … Ticaret Limited Şirketi yönünden grup firmalara firma faaliyetleri açısından bağlılık olması tek başına konkordatonun tasdikine engel oluşturmaz. Zira tasdike ilişkin şartların muhasebesel ve finansla açıdan gerçekleşmiş olduğu, gerek konkordato komiser heyeti raporu gerekse bilirkişi raporunda saptanmış olup diğer beyanlar ise tasdike engel olabilecek nitelik taşımamaktadır. Özellikle konkordato süreci içinde banka risklerinin tasfiyesine yönelik herhangi bir girişimde bulunulmaması, konkordato projesinin amacı ve hüküm doğuracağı an nedeniyle tek başına tasdike engel nitelik taşımamaktadır.
İtiraz eden … Bankası A.Ş.vekilinin … yeterli mali gücünün olup olmadığına ilişkin somut veri bulunmadığı, gerçekleşmesi olası görülmeyen şarta bağlı firmanın projesinin tasdikinin mümkün bulunmadığı, sigorta şirketinden yapılması beklenen tahsilata şirketin faaliyetlere devam etmesi için gerekli kaynaklar arasında yer verilmemesi gerektiği, beklenen kar rayicin gerçekleşmeyeceği iddia olunmuş ise de bu hususta gerek konkordato komiser heyeti raporunda gerekse bilirkişi heyeti raporunda ele alınmış ve tartışılmıştır. Buna göre 09/09/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da açıklandığı üzere Novi Tekstil’in 11.425.000 TL değerindeki fabrika binası ve arsası ile 12.365.300,22 TL değerindeki stok, makine ve teçhizatı, taşıt ve demirbaşların şirket aktifinde ve şirket bünyesinde fiili olarak mevcudiyetinin tespit olunduğu anlaşılmaktadır. Esasen bu noktada komiser heyetinin de aksine sunduğu bir beyan ve bilgi yoktur.
İtiraz eden .. Tic. A.Ş. Yönünden çekişmeli alacak miktarının 915.774,72 TL iken mahkeme ara kararı gereği konkordatoya dahil edilen 529.532,05 TL miktarı gerçek alacak miktarı olan 164.893,73USD ve 15.113,89 TL’nin altında kaldığını, alacak miktarları kadar nisap çerçevesinde konkordatoya dahil edilmesi gerektiğini, bu payın tamamının kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından ve mahkemenin belirleyeceği bir bankaya yatırılmasını talep etmiştir. Ne var ki gerek konkordato komiser heyeti raporu gerekse bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında gerek alacak tutarı gerek alacaklı sayısı dikkate alındığında alacaklının durumu nisabın oluşmasında herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Daha da önemlisi konkordatodaki çekişmeli alacaklara ilişkin tasdik yargılaması mahkememizce icra edilmiş ve kesin olarak karar verilmiştir. Bu alacaklı yönünden yanlış ve eksik kayıt olsa dahi bu durum yani mevcut hata nisapları etkilemediğinden sonuca etkili değildir. Esasen bu noktada verilen karar maddi anlamda kesin hüküm doğurmayacağından her daim genel mahkemelerde alacaklının alacağını dava etmekte hak ve imkanı ise mevcuttur. Yine itiraz eden alacaklının bu alacağının tamamının borçlu tarafından bir bankaya yatırılması noktasında talep etme hakkı mevcut ise de bu konudaki takdir mahkemeye aittir. Somut olay yönünden alacağın bankaya depo edilmesini gerektirir acil ve zorunlu bir durum tespit edilememiştir. Nitekim ve bu nedenle kanunun tanımış olduğu takdir yetkisi çerçevesinde itiraz eden alacaklılar ile ilgili payın bir bankaya yatırılması ile ilgili herhangi bir hüküm oluşturulmamıştır. Esasen bu yönden tüm itiraz eden alacaklılar yönünden dahi aynı kanaat oluşmuştur. Yine konkordato komiser heyeti raporundan ve bilirkişi heyeti raporundan da bu konuya ilişkin farklı bir değerlendirme yapılmasını gerektirir somut bir hal mevcut değildir.
İtiraz eden alacaklı… Bankası A.Ş.müdahale dilekçesinde bildirmiş olduğu meblağın dikkate alınmadığı, komiser raporlarında müvekkil banka alacağına yer verilmediği, çekişmeli hale gelen alacak miktarının tespiti ile bir bankaya yatırılmasına dair karar verilmesini belirterek itirazda bulunmuştur. Ne var ki itiraz eden …Tic. A.Ş.yönünden yukarıda yapılan açıklamalar bu alacaklı yönünden de aynen ve birebir geçerlidir. Bir başka deyişle bu alacaklı yönünden dahi itirazların konkordatonun tasdikine engel bir yönü bulunmamaktadır.
Tasdik yargılamasına başlandıktan sonra davacı borçlulardan alacaklı olanların kayıt dilekçelerinde yer alan miktar esas olmak üzere bilirkişi incelemesi yapılması, İİK m.302/f.6 hükmü çerçevesinde çekişmeli alacaklara ilişkin ayrıntılı olarak araştırma yapılmış olması karşısında mahkememizce kesin olmak üzere karar verilmiştir. Gerek konkordato komiser heyeti raporu ve gerek açıklanan yönteme göre yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında gerekli araştırmalar, incelemeler tarafların dinlenilme hakları kısıtlanmaksızın, konkordato prosedürüne uygun olarak gerçekleştirilmiş olduğundan oylamanın davacı şirketler yönünden konkordato tasdikine engel bir niteliği bulunmamaktadır.
İtiraz eden alacaklılar beyanlarıyla konkordato tasdikine yönelik itirazda bulunmuş iseler de tasdik yargılamasına başlandıktan sonra konkordato komiser heyetinden alınan ek raporlar ve özellikle tasdik şartlarına ilişkin olmak üzere bilirkişi kurulunun sunmuş olduğu raporlar karşısında, davacı şirketler yönünden gerekli şartların oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu suretle İİK m.305 hükmünde belirtilen şartlar yönünden gerek konkordato komiser heyetinin ek raporları gerek bilirkişi kurulunun ayrıntılı raporu uyum içinde olmakla bu raporlara itibar etmeye engel bir durumun varlığı ispatlanamamıştır. Öte yandan konkordato komiser heyeti ve bilirkişi raporları dikkate alındığında sunulan belge ve kayıtlara göre nisap çoğunluğunun sağlandığı tereddütsüz olup mevcut kaynaklara göre projenin başarıya ulaşacağına dair gerekçeli olarak açıklanmıştır.
Somut olayda konkordato kurumunun şartları ve amaçları karşısında davacı olan şirketlerin, alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiği noktasında da açık, inandırıcı, somutlaştırılmış bir delil ise yoktur.
Doktrinde “konkordato neticesinde ellerine geçecek tutarın iflas tasfiyesi sonucunda ellerine geçecek tutardan fazla olacağının her hangi bir alacaklı tarafından iddia edilmesi halinde bu iddiayı ileri süren alacaklının iflasın alacaklılar bakımından konkordatoya nazaran daha avantajlı olduğunun ispat etmesi gerektiği” vurgulanmıştır. (Selçuk Öztek/Ali Cem Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordato Hukuku Ankara 2019,Budak/Kale, Sayfa 527) Somut davada itiraz eden alacaklılarca ortaya konulmuş böyle bir ispat durumu da bulunmamaktadır.
Davacı şirketler konkordato talebi yönünden, itiraz eden tüm alacaklıların ileri sürdükleri vakıalar var ise de konkordato tasdikine engel olabilecek somutlaştırdıkları bir delil ve deliller zincirinin olmadığı kabul edilmiştir. “İspat hukuku şekli hukukun içinde yer alsa da, ispat yükü maddi hukuk tarafından belirlenir(…) Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıalarının, iddialarının doğru olduğu veya karşı tarafın iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlamak amacı ile çekişmeli vakıalar ile ilgili deliller sunarak gerçekleştirdikleri bir hukuki faaliyettir. Delil ikame yükü ise, ispat yükü kuralları çerçevesinde hakimin aleyhte karar verme tehlikesini ortadan kaldırmak amacı ile tarafların delil ikamesi faaliyeti ile kendi vakıa iddialarının doğruluğu veya karşı taraf iddialarının yerinde olmadığı yolunda hakimde kanaat oluşturmasıdır. (Bilge Umar, İspat Yükü Kavramı ve Bununla İlgili Bazı Kavramlar, İÜHFM, 1962, Cilt: 3, Sayfa: 792).” Sonuç olarak itiraz eden alacaklıların davacı şirketler yönünden tasdikin şartlarının oluşmadığı noktasında ispatlayabildikleri bir hal yoktur.
Bu şartlarda konkordato tasdik şartlarını yerine getiren davacı şirketler yönünden yapılan incelemede, itiraz eden alacaklıların itirazlarının mahkememizce kabul olunmasını gerektirecek bir ispat durumu olmadığı gibi kanuni çoğunluk tarafından kabul edilen teklifin içeriği, özellikle borçların ödeme süresi, ödenecek miktarlar ile ilgili ayrıntı olması karşısında İİK m.305 hükmünde belirtilen yasal koşulların oluşması, konkordato projesinin mahkememizce tasdik olunması pandemi nedeniyle gerçekleşen ve bütün dünya ekonomisini çok olumsuz etkileyen ekonomik süreç karşısında hakkaniyet icabıdır.
Ayrıca davacı … Limited Şirketi yönünden rehinli alacaklılar ile ilgili İİK m.308/h bendi uyarınca yapılandırma teklifinin mevcut olduğu ve gerekli çoğunluğun sağlandığı yukarıda irdelenmiştir. Buna göre davacı borçlu şirket ile rehinli alacaklılar arasında yapılan, rehinli alacaklıların yeniden yapılandırılmasına dair anlaşma içerikleri ve ödeme planları mahkememizce yapılan görevlendirme çerçevesinde konkordato komiser heyetinin gerek tasdik öncesi gerekse tasdik sonrası raporlarında açıklanmıştır. Davacı borçlu … LİMİTED ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklılara olan borçlarının İİK m.308/h uyarınca yapılandırılması karşısında, rehinli alacaklılar … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ile borçlu şirketin anlaşmaları karşısında, 21/06/2021 tarihli revize nihai projesi çerçevesinde olmak üzere ve projede belirtilen ödeme planı çerçevesinde projenin tasdikine, bu suretle rehinli alacaklı … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket ile arasındaki anlaşma dışında kalan ve anlaşma sağlanamayan rehin alacaklısı … Bankası A.Ş.’nin ise en uzun anlaşma yapılan … Bankası A.Ş.ile akdedilen sözleşmedeki ödeme planındaki vadeye tabi olmak ve bu ödeme planı çerçevesinde olmak üzere rehinli alacaklı … Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket yönünden dahi 21/06/2021 tarihli revize projenin tasdik olunmasına dair karar oluşturulmuştur. Buna mukabil davacı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklısı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı … LİMİTED ŞİRKETİ ile rehinli alacaklılar arasında anlaşma sağlanamadığından bu davacı borçlu şirketin rehinli alacaklılar ile ilgili projenin tasdiki talebinin reddine dair karar verilmesi gerekmiştir.
Öte yandan konkordato komiser heyetinin sunmuş olduğu kök rapor ve ek raporlar ile bilirkişi raporları dikkate alındığında davacı olan gerçek kişiler yönünden inceleme yapılmış ise de davacı olan gerçek kişilerin davanın açıldığı tarih itibariyle yerleşim yerlerinin mahkememizin yargı çevresi içinde dışında olduğu, bu çerçevede bu dosyada bu davacı gerçek kişiler hakkında ayırma kararı verilmesi gerektiği takdir olunmuş, nitekim hüküm öncesi davalara ayrılan davacı gerçek kişiler yönünden davanın kesin yetki nedeniyle usulden reddolunmasına, dosyanın talep halinde yetkili mahkemeye gönderilmesine ve adı geçenler hakkındaki tüm mühlet kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle davacı olan gerçek kişiler yönünden bu dosya numarası üzerinden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm oluşturulmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … LİMİTED ŞİRKETİ, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan …ŞİRKETİ, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasına kayıtlı olan … LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca ayrı ayrı tasdikine, tüm davacı şirketlerin, İİK m.306 hükmü uyarınca ve 21/06/2021 tarihli revize proje gereği konkordatoya tabi adi borçlarının %100’nün, konkordatonun Mahkememizce tasdikinden itibaren altı ay ödemesiz geçecek süreden sonra ve üç yılda altı aylık taksitler halinde olmak üzere ve ödemesiz dönemden sonra adi alacağa toplamda üç yıl için toplam %12 faiz ilave edilmek suretiyle, taksit ödemesinin yapılacağı ayın en geç son iş günü itibariyle ödenmesine; 10.000,00 TL altında kalan konkordatoya tabi adi borçların ise konkordatonun Mahkememizce tasdikinden itibaren altı ay ödemesiz geçen süreden sonra ilk taksitte ve tek seferde ve ilk taksit ödemesinin yapılacağı ayın en son iş günü itibariyle ödenmesine, davacı borçlu … ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklılara olan borçlarının İİK m.308/h uyarınca yapılandırılması karşısında, rehinli alacaklılar … Bankası A.Ş.,… Bankası A.Ş. ile borçlu şirketin anlaşmaları karşısında, 21/06/2021 tarihli revize nihai projesi çerçevesinde olmak üzere ve projede belirtilen ödeme planı çerçevesinde projenin tasdikine, bu suretle rehinli alacaklı … Bankası A.Ş., …Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket ile arasındaki anlaşma dışında kalan ve anlaşma sağlanamayan rehin alacaklısı … Bankası A.Ş.’nin ise en uzun anlaşma yapılan … Bankası A.Ş.ile akdedilen sözleşmedeki ödeme planındaki vadeye tabi olmak ve bu ödeme planı çerçevesinde olmak üzere rehinli alacaklı … Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket yönünden dahi 21/06/2021 tarihli revize projenin tasdik olunmasına, davacı …TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklısı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı … LİMİTED ŞİRKETİ ile rehinli alacaklılar arasında anlaşma sağlanamadığından bu davacı borçlu şirketin rehinli alacaklılar ile ilgili projenin tasdiki talebinin reddine, konkordato tasdik kararının kesinleşmesine gerek olmaksızın konkordato tasdikinin 18/02/2022 günü saat: 16:18 itibariyle sonuç doğurmasına, davacılar … LİMİTED ŞİRKETİ, … ŞİRKETİ, … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ lehine mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının ve tüm mühlet kararlarının tasdik karar tarihi olan 18/02/2022 günü saat: 16:18 itibariyle kaldırılmasına, konkordato komiserlerinin görevlerine 18/02/2022 günü saat 16:18 itibariyle son verilmesine, mevcut alacak miktarı, alacaklı sayısı ve proje içeriği karşısında İİK m.306 hükmü çerçevesinde tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini alması amacıyla aynı zamanda komiserlik tecrübesi olan KGK Denetçi – SMMM …’in kayyım olarak tayin edilmesine, kayyım …’in kayyımlık görevi süresi boyunca her ay ve aylık ücret olarak 3.000,00 x 3= 9.000,00 TL ücret takdir edilmesine, kayyım ücretinin her ayın en son iş günü itibariyle davacı borçlu şirketler tarafından ayrı ayrı ve aylık 3.000,00 TL olarak Mahkememiz veznesine ödenmesine, bu suretle kayyıma gerekli ödemelerin yapılmasına, kayyımın görevinin 18/02/2022 günü saat 16:18’den itibaren başlamasına, kayyımın, davacı borçlu şirketlerin işletmelerinin durumu ve proje uyarınca davacı borçlu şirketlerin ödeme kabiliyetinin muhafaza edip etmediği konusunda ve iki ayda bir tasdik kararını veren mahkememize gerekçeli raporunu sunmasına, davacı borçlu … ŞİRKETİ’nin, İİK m.307 hükmü uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışıyla finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine dair talebinin projede bulunmaması ve yasal koşulların oluşmaması nedeniyle reddine, davacı borçlu … ŞİRKETİ ile …ŞİRKETİ’nin ise İİK m.307 hükmü uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışıyla finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine dair talebi bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına, davacı şirketler yönünden telafisi imkansız bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla ve takdiren İİK m.308/b hükmü uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair karar verilmesine yer olmadığına, davacı şirketler yönünden İİK m.308/b hükmü gereği çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair ara karar oluşturulmadığından çekişmeli alacaklılara dava açmaları için ayrıca süre verilmemesine, davacı şirketler yönünden, İİK m.308/c hükmü uyarınca bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğuna, 206’ncı maddesinin birinci fırkasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında adı geçen İİK m.308/c-f.2 hükmünün uygulanmamasına, davacı şirketler yönünden, konkordato komiserlerinin görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine, davacı şirketlerin konkordato talepleriyle ilgili hüküm fıkrasının İİK m.288 hükmü uyarınca daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan Tapu Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Vergi Dairesine, Gümrük Ve Posta İdarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankalar Birliğine, İstanbul Ticaret Odasına, İstanbul Sanayi Odasına, …’a, Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere gerekli yerlere ayrı ayrı bildirilmesine, davacı borçlular … T.C. kimlik numaralı …, … T.C. kimlik numaralı …’ın konkordato talepleri ile adı geçenler hakkındaki dava ayrılmış olmakla ve haklarında ayrılan dosyada yetkisizlik kararı verilmiş olmakla bu dosyada bu kişiler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı gerçek kişiler ile ilgili hükmün ayrılan dosyada takdir olunduğunun bildirilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-1-)… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … ŞİRKETİ, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … LİMİTED ŞİRKETİ, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca ayrı ayrı tasdikine,
Tüm davacı şirketlerin, İİK m.306 hükmü uyarınca ve 21/06/2021 tarihli revize proje gereği konkordatoya tabi adi borçlarının %100’nün, konkordatonun Mahkememizce tasdikinden itibaren altı ay ödemesiz geçecek süreden sonra ve üç yılda altı aylık taksitler halinde olmak üzere ve ödemesiz dönemden sonra adi alacağa toplamda üç yıl için toplam %12 faiz ilave edilmek suretiyle, taksit ödemesinin yapılacağı ayın en geç son iş günü itibariyle ödenmesine; 10.000,00 TL altında kalan konkordatoya tabi adi borçların ise konkordatonun Mahkememizce tasdikinden itibaren altı ay ödemesiz geçen süreden sonra ilk taksitte ve tek seferde ve ilk taksit ödemesinin yapılacağı ayın en son iş günü itibariyle ödenmesine,
Davacı borçlu …ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklılara olan borçlarının İİK m.308/h uyarınca yapılandırılması karşısında, rehinli alacaklılar … Bankası A.Ş., …Bankası A.Ş. ile borçlu şirketin anlaşmaları karşısında, 21/06/2021 tarihli revize nihai projesi çerçevesinde olmak üzere ve projede belirtilen ödeme planı çerçevesinde projenin tasdikine, bu suretle rehinli alacaklı … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket ile arasındaki anlaşma dışında kalan ve anlaşma sağlanamayan rehin alacaklısı … Bankası A.Ş.’nin ise en uzun anlaşma yapılan … Bankası A.Ş.ile akdedilen sözleşmedeki ödeme planındaki vadeye tabi olmak ve bu ödeme planı çerçevesinde olmak üzere rehinli alacaklı … Bankası A.Ş. ile davacı borçlu şirket yönünden dahi 21/06/2021 tarihli revize projenin tasdik olunmasına, Davacı …ŞİRKETİ’nin rehinli alacaklısı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı … ŞİRKETİ ile rehinli alacaklılar arasında anlaşma sağlanamadığından bu davacı borçlu şirketin rehinli alacaklılar ile ilgili projenin tasdiki talebinin reddine,
Konkordato tasdik kararının kesinleşmesine gerek olmaksızın konkordato tasdikinin 18/02/2022 günü saat: 16:18 itibariyle sonuç doğurmasına,
2-Davacılar … ŞİRKETİ, …ŞİRKETİ, … LİMİTED ŞİRKETİ lehine mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının ve tüm mühlet kararlarının tasdik karar tarihi olan 18/02/2022 günü saat: 16:18 itibariyle kaldırılmasına,
3-Konkordato komiserlerinin görevlerine 18/02/2022 günü saat 16:18 itibariyle son verilmesine,
4-Mevcut alacak miktarı, alacaklı sayısı ve proje içeriği karşısında İİK m.306 hükmü çerçevesinde tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini alması amacıyla aynı zamanda komiserlik tecrübesi olan KGK Denetçi – SMMM …’in kayyım olarak tayin edilmesine,
Kayyım …’in kayyımlık görevi süresi boyunca her ay ve aylık ücret olarak 3.000,00 x 3= 9.000,00 TL ücret takdir edilmesine,
Kayyım ücretinin her ayın en son iş günü itibariyle davacı borçlu şirketler tarafından ayrı ayrı ve aylık 3.000,00 TL olarak Mahkememiz veznesine ödenmesine,
Bu suretle kayyıma gerekli ödemelerin yapılmasına,
5-Kayyımın görevinin 18/02/2022 günü saat 16:18’den itibaren başlamasına,
6-Kayyımın, davacı borçlu şirketlerin işletmelerinin durumu ve proje uyarınca davacı borçlu şirketlerin ödeme kabiliyetinin muhafaza edip etmediği konusunda ve iki ayda bir tasdik kararını veren mahkememize gerekçeli raporunu sunmasına,
7-Davacı borçlu …ŞİRKETİ’nin, İİK m.307 hükmü uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışıyla finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine dair talebinin projede bulunmaması ve yasal koşulların oluşmaması nedeniyle reddine,
Davacı borçlu …ŞİRKETİ ile …ŞİRKETİ’nin ise İİK m.307 hükmü uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışıyla finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine dair talebi bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı şirketler yönünden telafisi imkansız bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla ve takdiren İİK m.308/b hükmü uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı şirketler yönünden İİK m.308/b hükmü gereği çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair ara karar oluşturulmadığından çekişmeli alacaklılara dava açmaları için ayrıca süre verilmemesine,
10-Davacı şirketler yönünden, İİK m.308/c hükmü uyarınca bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğuna,
206’ncı maddesinin birinci fırkasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında adı geçen İİK m.308/c-f.2 hükmünün uygulanmamasına,
11-Davacı şirketler yönünden, konkordato komiserlerinin görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
12-Davacı şirketlerin konkordato talepleriyle ilgili hüküm fıkrasının İİK m.288 hükmü uyarınca daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan Tapu Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Vergi Dairesine, Gümrük Ve Posta İdarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankalar Birliğine, İstanbul Ticaret Odasına, İstanbul Sanayi Odasına, Borsa İstanbul’a, Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere gerekli yerlere ayrı ayrı bildirilmesine,
II-Davacı borçlular … T.C. kimlik numaralı …, … T.C. kimlik numaralı…’ın konkordato talepleri ile adı geçenler hakkındaki dava ayrılmış olmakla ve haklarında ayrılan dosyada yetkisizlik kararı verilmiş olmakla bu dosyada bu kişiler yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı gerçek kişiler ile ilgili hükmün ayrılan dosyada takdir olunduğunun bildirilmesine,
III-Bu dava nedeniyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile kalan 36,30 TL’nin davacı şirketlerden alınarak hazineye irat kaydına ve konkordato tasdik harcı davacı şirketler yönünden alınmış olmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
IV-Davacı şirketler tarafından harcanan giderlerin davacılar üzerinde bırakılmasına,
V-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı şirketlere iadesine,
Dair, konkordato hakkında verilen karara karşı konkordato talep eden davacılar yönünden kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/02/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip