Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/375 E. 2020/5 K. 10.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/507
KARAR NO : 2020/19

DAVA :Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :20/08/2019
KARAR TARİHİ:17/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının tasarımını ve uygulamasını gerçekleştirdiği mobil sitede teknik tasarım hatalarının tespit olunduğunu, müvekkil şirketin tüm uyarı ve taleplerine rağmen bu hataların sözleşmeye aykırı olarak ya gecikmeli olarak giderilmiş olduğunu ya da giderilmemiş olduğunu, müvekkil şirketin tüm çalışmaları ve taleplerine rağmen davalı URL yapısı ve mobil site hızına dair sorunların giderilmesine dair kendi üzerine düşen çalışmaları sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirmediğini, bakım ve destek yükümlülüklerinin ihlal etmiş olduğunu, tablet uygulamasının müvekkil şirkete ayıplı olarak teslim edilmiş olduğunu, davalı uçak rezervasyon hizmetlerinin sistemlere entegrasyonuna ilişkin olarak sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmiş olduğunu, davalı tarafından sözleşmede yer alan raporlama yükümlülüklerinin yerine getirilmemiş olduğunu, sözleşme kapsamında ve davalı şirketçe hazırlanan fonksiyonel analiz dokümanında yer verilen…ile üye olma ve yurt dışı otel arama hizmetleri, davalı şirket tarafından hiç verilmemiş olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirketin sözleşme kapsamındaki… servis altyapı değişikliği taleplerinin karşılamaktan sözleşmeye aykırı olarak imtina etmiş olduğunu, davalı şirket tarafından sözleşme kapsamında sağlaması gereken hizmetler proje teslim sürelerinin aşılarak büyük gecikmeler ile gerçekleşmiş olduğunu, mobil sitenin barındırdığı hatalar ve eksikliklerin yanı sıra müvekkil şirkete geç teslim edilmiş olduğunu, sözleşme tahtında sunulması gereken kampanya modülleri ve müşteri yorumlarının entegrasyonuna yönelik hizmetler davalı tarafından müvekkil şirkete sağlanmamış olduğunu, davalı şirket tarafından uçak ürünü ile ilgili yaklaşık bir yıllık bir gecikme ile çalışmalara başlanmış olduğunu, davalı sözleşme tahtındaki yükümlülüklerini ihlal etmesi sebebiyle müvekkil şirketin uğradığı zararları tanzim etmekle ve sözleşme kapsamındaki hizmetleri veya ürünleri geç teslim etmesi sebebiyle müvekkil şirkete sözleşmede öngörülen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal ederek müvekkili zarara uğrattığının sabit olduğunu beyan ederek, müvekkil şirketçe uğranılmış bulunulan zararın mahkemece tespitine, müvekkil şirketin davalı şirketin sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde uğramış olduğu kar kaybı ve sair maddi zararların tazmini için HMK madde 107 hükmü uyarınca asgari bedel olarak şimdilik 100.000,00-TL’nin dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar hesaplanacak ticari temerrüt faizi birlikte ve 50.000,00-USD cezai şart tutarının TBK md. 99 gerecince aynen veya fiili ödeme gününde cari olan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar hesaplanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinin ekleri olmaksızın tebliğ olunduğunu sözleşmenin beş yıl olarak düzenlendiğini 2008 yılı tarihi itibariyle fesih edildiğini, davalının sorumluluk sınırının sözleşmeye geçirildiğini, davacının müvekkil tarafından geç yapıldığını iddia ettiği hiçbir işe ilişkin içerik teslimini zamanında yapamadığını, davacının belirtilen sürelerde onay vermek zorunda olduğunu, buna uygun davranılmaması halinde gecikmelerden dolayı davalının sorumlu olamayacağını, şirketlerin sunduğu hizmetlerin performansından da müvekkilin sorumlu olmadığını, sözleşmenin asli amacının mobil site ve uygulamalar üzerinden satış yapılarak gelir elde edilmesi olduğunu, davacının varlığını iddia ettiği hiçbir sorunun gelir elde edilmesine engel teşkil eden bir sorun olmadığını, davacının komisyon ödememek için iddialar ortaya attığını, müvekkilinin erken fesih sebebi ile uğradığı zarara ilişkin dava açtıktan sonra bu davanın açıldığını, davacının iddiasının samimi olmadığını, davacının sürekli ayıp ve eksik hizmet aldığını iddia etmiş ise de davacı için her yıl büyüyen bir satış kanalı yaratıldığını, davacının dilekçesinde sunulan hizmet ile ilgili eksik ve açık olarak nitelendirilen hususların doğru olmadığını, bu çerçevede bakım ve destek hizmetlerine dair aykırılık bulunmadığını, yine geç teslim nedeniyle davacının gelir elde edemediği iddiasının da doğru olmadığını, davacının şirket sözleşmesini feshetmiş olduktan bir sene sonra cezai şartın tahsili için dava açtığını, bu çerçevede davanın red olunmasını savunmuştur.
Adı geçen davada ise bu defa dosyamız davalısı olan şirket tarafından taraflar arasındaki varlığı tartışmasız beş yıllık sözleşmenin,mahkememizde görülen dosyadaki davacı tarafından erken fesih olunması nedeniyle dayanak sözleşmenin 7.14 maddesinde belirten şartın gerçekleştiği iddiası ile cezai şart alacağının oluştuğu düşünülerek icra takibine geçilmiş,icra takibine dosyamızın davacısı tarafından itiraz edilmiş,bu çerçevede İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dava dosyasında adı geçen sözleşmenin ilgili hükmü gereği sözleşmenin haklı/haksız fesih nedeniyle oluştuğu iddia edilen cayma bedeli dava konusu edilmiştir.
Mahkememizde görülen davada dilekçelerin verilmesi aşama tamamlanmış olup bu dava ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyasının taraflarının aynı olduğu, mahkememizde görülmekte olan davada sözleşmenin dosyamız davacısı tarafından haklı olarak fesih edilip edilmediğinin mutlak suret ile tartışılmasının zorunlu olduğu, var olacak sonuca göre mahkememizdeki davanın kabul veya reddi durumunun mutlak anlamda İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına istinaden verilecek hükmü doğrudan ilgilendirdiği, esasen her iki davanın aynı sözleşmeden kaynaklandığı gibi bu davalar arasında bağlantı olduğu ve biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyecek mahiyette olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim dosyamızdaki davacı vekili dahi açtığı davanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Dava, HMK’nın yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra açılmış olup,HMK m.166/f.1 hükmüne göre”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olan davalar,aralarında bağlantı bunulması durumunda davanın her aşamasında,talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı,ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.” Aynı maddenin f.4 hükmüne göre “Davalıların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
Mahkememizin … E.sayılı dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının aynı uyuşmazlıktan kaynaklandığı,her iki dava dosyasının taraflarının aynı olduğu, her iki davanın aynı sözleşmeden kaynaklandığı, her iki davada feshin haklı olup olmadığının sonuca doğrudan etkili olduğu, mahkememizin ikinci davanın açıldığı mahkeme olduğu,usulüne uygun olarak birleştirme talebi olduğu, sonuç olarak davalar arasında fiili-şahsi bağlantı bulunduğu, birleştirme kararının çelişik kararların çıkmasına da engel olacağı gibi davaların birlikte görülmesinin de yargılamanın sağlıklı yapılmasına engel oluşturmayacağı gözetildiğinden mahkememiz dosyasının,İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1098 E sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerekmektedir.Esasen birleştirme kararının verilmemesi halinde Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2018/3977 2018/4557 K.sayılı ilamı dahi gözetildiğinde bozma kararı verilmesine dahi yol açabilmesi ihtimali mevcuttur.
Yapılan açıklamalar karşısında mahkememiz dosyasının, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1098 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosya üzerinden devam olunmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyasının, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1098 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Yargılamaya İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1098 E. sayılı dosya üzerinden devam olunmasına,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin birleşen dosya ile birlikte hüküm altına alınmasına,
4-Dosyasının kaydının bu şekilde kapatılmasına,
5-Birleştirmeye dair kısa kararın kanuni zorunluluk nedeni ile İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1098 E. Sayılı dosyasına derhal bildirilmesine,
Yapılan inceleme sonunda birleşen dosya ile birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/01/2020
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır