Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/364 E. 2021/392 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/364 Esas
KARAR NO : 2021/392

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gaz üretimi ve tedariki konusunda hizmet verdiğini, tarafların arasındaki sözleşme gereği gaz alım satımı hususunda ticari ilişki içerisinde bulunduklarını, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında 12/05/2015 imza tarihli 3 yıl süreli, Endüstriyel Gazlar Tüplü Ürünler Tedarik Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından satılan gaz ve kiralanan tüplerin kullanım bedellerine ilişkin 25 adet fatura keşide edilerek davalı tarafa gönderildiğini, ancak davalı şirketin fatura bedellerini vadesinde ödemediğini, bunun üzerine ödenmemiş 9.019,00 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … 5. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının borca ve tüm fer’ilerine haksız olarak itiraz ettiğini, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle başlatılan icra takibinin devamı amacıyla huzurdaki itirazın iptali davası açılması zarureti hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ticari mal satışı ve tüp kullanım bedellerine ilişkin fatura (açık hesap) alacağına dayalı takibe itirazın iptali davasıdır.
… 5.İM. … E takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, 9.019,00 TL asıl alacak için cari hesap alacağı açıklamasıyla başlatılan ilamsız takibe davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz dilekçesinde, yerleşim yeri …’da olduğundan icra dairesi yetkisine “Polatlı mahkemelerinin yetkili olduğu” belirtilerek itiraz edildiği görülmekle, davacı tarafından sunulan yazılı sözleşmede yer alan yetki şartı HMK md 17’ye göre tacir taraflar açısından bağlayıcı olduğundan, ayrıca fatura alacağı nedeniyle TBK md 89’a göre alacaklının yerleşim yeri icra daireleri de yetkili olduğundan, özel dava şartı niteliğindeki bu yetki itirazı ara kararla reddedilmiştir.
Takip dosyası, davacı vekilince sunulan sözleşme, faturalar, sevk irsaliyeleri, muavin defter ve açık hesap dökümleri incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Davacı şirketin ilgili yıllar ticari defter ve kayıtları bulunduğu adreste … ATM’ye talimat yazılmak suretiyle mali bilirkişi raporu alınarak incelenmiş, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları da bulunduğu adreste … Asliye Hukuk (ATM) Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle mali bilirkişi raporu alınarak incelenmiştir.
Davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu … 2.ATM’den talimatla alınan mali bilirkişi raporunda özetle, taraflar arasında 2015-2016 yıllarında ticari ilişki bulunduğu, davacının incelenen 2015-2016 ile takip-dava tarihindeki kayıtları içeren 2019-2020 ticari defterlerinin noter açılış-kapanış tasdiklerinin ve e-defter beratlarının süresinde alınmış, muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, 2016 ve sonrası defterlerinin e-defter olduğu, faturalarının normal fatura şeklinde düzenlenmiş olduğu, davacının davalıya 2015-2016 yıllarında (dosyada mevcut sözleşmeye göre) toplam 25 adet fatura düzenlemiş olduğu, davalının bu faturalara karşılık bir ödeme kaydının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının ticari defter ve muavin defter dökümlerine göre davalıdan (ödenmemiş faturalardan kaynaklanan) 9.019,00 TL alacaklı göründüğü tespit edilerek bildirilmiştir.
Davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu … 2.Asliye HM (ATM)’den talimatla alınan mali bilirkişi raporunda özetle, taraflar arasında 2015-2016 yıllarında ticari ilişki bulunduğu, davalının incelenen 2015-2016 ticari defterlerinin süresinde açılış noter tasdiklerinin bulunduğu (kapanış tasdikleri raporda tespit edilmemiştir), davalı defterlerinde davacının 2015’te düzenlediği 10 adet faturanın, 2016’da düzenlediği 12 faturanın (toplamda 22 adet faturanın) aynen kayıtlı durumda olduğu, davalının bu fatura bedellerini ödediğine dair bir kaydın-belgenin ise ne incelemede bilirkişiye ne de dava dosyasına sunulmamış olduğu, en son fatura kaydı tarihi itibariyle (dolayısıyla takip tarihinde de bu tutar geçerlidir) davalı defterlerine göre davacıya 8.430,59 TL borçlu göründüğünün kayıtlı olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
Davalı ticari defterleri hakkında talimatla alınan mali bilirkişi raporunda davalıda kayıtlı davacı faturaları tek tek tespit edilmiş olsa da davacı ticari defterleri hakkında talimatla alınan mali bilirkişi raporunda davacının düzenlediği faturalar tek tek raora yazılmamış olduğundan, davacı tarafça düzenlenmiş tüm faturalar ile teslim alan imzası taşıyan sevk irsaliyeleri davacı vekilince dosyaya sunulmuş durumda olduğundan, davacının muavin defter ile açık hesap kayıtlarının da davacı vekilince dosyaya sunulması sağlanarak tarafımızca incelenmiş ve taraf defterleri arasındaki mutabakatsızlık sebebinin sadece 3 faturadan kaynaklandığı, davacının düzenlediği 22 fatura davalı defterlerinde aynen kayıtlı durumda ise de sadece 3 faturanın (29.01.2015-410,35 TL, 16.02.2015-164,14 TL, 31.12.2016-13,92 TL tarih ve tutarlı) davalı defterlerinde kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Düzenlenen tüm fatura tutarları BA formu verme sınırının (5.000 TL) altında olduğundan davalının BA formlarının celbine gerek görülmemiş olup, mutabakatsızlık sebebi 3 adet faturaya ilişkin sevk irsaliyeleri dosyaya sunulmuş olduğundan, tüm faturalarda teslim alan imzası aynı göründüğünden, bu imzanın şirket yetkilisine veya yetki verdiği kişiye ait olup olmadığı hususunda HMK md 169 uyarınca ve 171 ihtarı da bildirilerek, davalı şirket yetkilisi …’e isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş ise de isticvaba icabet edilmemiş, mazeret bildirimi de yapılmamıştır.
İncelenen mutabakatsızlık sebebi 3 faturanın içeriğinin ise taraflar arasında akdedilen Endüstriyel Gazlar Tüplü Ürünler Tedarik Sözleşmesinin maddelerinde davacının davalıdan talep edebileceği düzenlenen “dolu tüp bedeli” ile “tüp kullanım-kira bedeli” alacaklarına ilişkin olduğu, tüp satışına ilişkin 29.01.2015 tarihli ile 16.02.2015 tarihli iki faturanın teslim edenle teslim alan isim-imzalarını içeren sevk irsaliyelerinin dosyaya sunulmuş olduğu, mutubakatsızlık sebebi 3.fatura olan 31.12.2016 tarihli 13,92 TL tutarlı faturanın ise tüp satışına ilişkin olmayıp “tüp kullanım-kira bedeli” faturası olduğu dolayısıyla sevk irsaliyesi düzenlenmesini gerektiren bir fatura olmadığı, içeriğinde belirtilen kiralanmış tüp adedinin davacının dolu tüp satış faturalarındaki tüp adediyle uyumlu olduğu ve sözleşmede tüp başına belirlenen kullanım bedeliyle uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan ve incelenen deliller, alınan mali bilirkişi raporları ve isticvap sonuçlarına göre, davacının düzenlediği 22 faturanın davalı defterlerine birebir ve aynen kayıtlı olması, imzalı sevk irsaliyelerinin de sunulmuş olması nedeniyle bu fatura bedelleri yönünden davacının ticari defter kayıtlarının kesin delil haline gelmiş ve alacağın ispatlanmış olduğu, mutabakatsızlık sebebi iki adet faturaya ilişkin sunulan imzalı sevk irsaliyeleri ve imza hakkındaki davalı yetkilisinin isticvap sonucuna göre dolu tüp teslimlerinin ispatlanması-ikrar edilmiş sayılması nedeniyle bu fatura alacaklarının da davacı tarafından ispatlanmış durumda olduğu, tüp kullanım bedeline ilişkin tek faturanın da sözleşme maddesiyle ve teslim edilen tüp adediyle uyumlu olmakla davacı tarafından istenebilir olduğu, davalı tarafça bu faturalara 8 günlük yasal sürede itiraz edildiğine veya fatura bedellerinin ödenmiş olduğuna veya tüplerin teslim edilmemiş olduğuna dair herhangi bir itiraz ve delilin, HMK md 222’ye göre yapılan yasal ihtara rağmen bilirkişi incelemesine veya dosyaya sunulmadığı, davacının sahibi lehine delil teşkil eder durumdaki ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilmemesini gerektirecek bir delilin bulunmadığı, faturalara yasal sürede itiraz edilmemekle içerik itibariyle kesinleşmiş durumda olduğu, ticari ilişki sebebiyle takip sonrası değişen oranda avans faizi istenebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan İİK md 67 uyarınca alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 5.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının iptaline, takibin 9.019,00-TL asıl alacak yönünden ve takip sonrası asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 1.803,80-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 616,09 TL olup, peşin alınan 154,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 462,06 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 436,45-TL posta tebligat masrafı yargılama gideri ile 44,40-TL başvuru harcı, 154,03-TL peşin harçtan ibaret 198,43-TL harç toplamı 1.834,88-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan, yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından karar tebliğ giderleri sonrası kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/05/2021

Katip …

Hakim …