Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/346 E. 2020/502 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/346 Esas
KARAR NO : 2020/502

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile müflis ….Tic. Ltd. Şti arasında akdedilen 06.11.2017 tarihli Stabilize Malzeme Temin ve Nakliye Sözleşmesi uyarınca toplam 11 adet faturanın düzenlendiğini ve müflis şirkete Fatura Teslim Formu karşılığında teslim edildiğini, müflis şirket tarafından da söz konusu faturaların kabul edilerek itirazda bulunulmadığını, müvekkili tarafından söz konusu sözleşme kapsamındaki edimlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, müflis şirket tarafından yapılan kısmi ödemelerin sonucunda kalan 629.826,62 TL’Iik borç bakiyesi için …bank 07.09.2018 tarih ve … çek nolu 200.000,00-TL bedelli çek; …bank 05.10.2018 tarih ve … çek nolu 200.000,00-TL bedelli çek ve …bank 16.11.2018 tarih ve … çek nolu 229.826,62-TL bedelli çek olmak üzere 629.826,62 TL tutarında çekin müvekkiline teslim edildiğini, ancak borçlu şirketin … 3. ATM … E. sayılı dosyası ile iflasının açılmasına karar verilmesinden ötürü davacı müvekkil tarafından faturadan kaynaklı 629.826,62 TL alacağın iflas masasına kaydının talep edilmesi için başvuruda bulunulduğunu, … 3. İflas Dairesinin 18.05.2019 tarihli karar tensip tutanağında 629.826,62 TL alacağın dayanağının muhtelif tarihlerdeki çekler ile kesilen faturalardan kaynaklı alacak olduğu tespit edilerek 426.626,62 TL’sinin kabulüne karar verilerek 203.200,00-TL’sinin haksız olarak reddedildiğini, iflas masasının kısmen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müflis şirket tarafından kalker alımına yönelik toplam bedel olan 629.826,62-TL için müflis tarafından ciro edilen çek tutarlarının ödenmediğini, iflas dairesi tarafından hangi çekin kabul edilmediği, ne gerekçe ile kabul edilmediğinin dahi izah edilmediğini, İflas Dairesi tarafından red edilen tutara ilişkin çekin …bank 07.09.2018 tarih ve … çek nolu 200.000,00-TL bedelli çek olduğu, bu çekin vade tarihinde karşılıksız olması nedeniyle arkası yazılarak, haricen ödeme taahhüdü ile cirosu iptal edilerek müflis şirket tarafından müvekkilinden teslim alındığını, çekin iade alınmasının tamamen tahsil amacına yönelik olduğu ve ödendiğinde hükümsüz hale geleceğine ilişkin taraflar arasında 04.10.2018 tarihli çek iade belgesi düzenlendiğini, müflis tarafından ödenmediği çek iade belgesi ile de sabit olan bu alacak kısmının da masaya kaydı gerekirken reddedilmesinin bu yüzden hatalı olduğunu, söz konusu alacağın faturalara dayandığı ve faturaların da müflis şirkete teslim edildiğini belirterek, İflas Dairesi tarafından haksız şekilde kabul edilmeyen 203.200,00-TL alacağın da masaya kabul edilerek müvekkilinin müflisten olan tüm alacağının 629.826,62-TL olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği iflas masasına kaydı talep edilen alacak miktarının 203.200,00 TL’lik kısmına ilişkin olarak iflas dairesince verilmiş bulunan kararın hukuka ve usule uygun bir karar olduğunu, iflas masasına kaydı talep edilen bir alacak hakkında kabul yönünde bir karar verilebilmesi için iddia edilen alacağın açıkça ve şüphe bırakmayacak şekilde mevcut olması gerektiğini, bu hususta davacı tarafın iddialarının doğruluğunun tespiti için öncelikle karşı tarafça sunulan sözleşme ve hak ediş belgeleri doğrultusunda bir alacağının olup olmadığının tespiti gerektiği belirtilerek, açıklanan gerekçelerle masaya kaydı talep edilen ve reddine hükmedilen 203.200,00 TL tutarındaki alacağın kaydı talebiyle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı şirketin müflis şirketten alacağı bulunduğu iddiasına dayalı iflas masasına kayıt kabul davasıdır.
… 3. İflas Dairesinin … İflas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye alınan cevapta …Tic.Ltd.Şti’nin … 3.ATM … Esas dosyasından 09.11.2018 tarihinden itibaren iflasının açılmasına karar verildiği ancak kararın kesinleşmemiş olduğu, tasfiyenin adi usulde yürütüldüğü, iflas idare memurlarının henüz bulunmadığı ve tasfiyenin müdürlüklerince yürütüldüğü, 2.alacaklılar toplantısının henüz yapılmadığı, sıra cetvelinin 24.05.2019 tarihli ulusal gazetede ve 29.05.2019 tarihi TSG’de ilan edilmiş olduğu, davacının iflas masasına alacak kayıt başvurusunun 13 no.lu başvuru olarak kaydedildiği, talebinin 203.200,00 TL’lik kısmının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiği, red kararının davacıya 30.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının başvuruda tebliğ masrafı yatırmış olduğu hususları bildirilmiş, ilanlar, başvuru ve red kararı, tebliğ evrakı gönderilmiştir.
Masraf yatıran davacıya red kararının tebliğ tarihine göre, davanın İİK md.235’e göre 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
23/10/2020 tarihli celseden önce davalı iflas idaresi vekilince dosyaya sunulan dilekçe ile müflis şirketin iflas kararının İstanbul BAM kararıyla kaldırıldığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı bildirilmiş, İstanbul 3 ATM ile yapılan yazışma sonucunda, verilen iflas kararının İstanbul BAM 17 HD’nin 17/10/2019 tarihli kesin kararıyla kaldırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Durumun tespiti üzerine 23/10/2020 tarihli celse zaptının tebliği ile taraflara bu hususta ve yargılama gideri-vekalet ücreti talepleri hakkında beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, ayrıca beyanda bulunulmazsa karşı taraftan yargılama gideri-vekalet ücreti talebi bulunmadığının kabul edileceği ihtar edilmiş olup, davacı vekilince son celsede davanın kabulüne karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatteyse yargılama gideri-vekalet ücreti talepleri olduğu beyan edilmiş, iflas idaresi vekilince herhangi bir beyan sunulmamıştır.
İflas kararı sonucunda düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belli bir miktarın ödenmesine yönelik eda davası niteliğinde değildir.(Yargıtay 23. H.D. 2014/6115E.2015/4448K.sayılı ilamı)
Bu durumda iflas kararının kaldırılması/bozulması halinin, açılan kayıt kabul davasının niteliği gözetilerek, kayıt kabul davasına usuli etkisi değerlendirilmelidir.Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere iflas kararının bozulmasına dair ilamın kesinleşmesiyle birlikte iflas kararının tüm sonuçları ortadan kalkar; artık bu şartlarda ileride yeniden iflas kararının verilmesi ile birlikte ise iflasın sonuçları yeniden doğar. O halde davalı şirket hakkında verilen iflas kararının kaldırılması karşısında iflasın sonucu olarak açılan kayıt kabul davası da (iflas yargılamasında tekrar iflasa karar verilmediği sürece) ortadan kalkacaktır; yani kayıt kabul davası konusuz kalacaktır.Zira yukarıda açıklandığı üzere artık iflas kararı bozulmuş/kaldırılmış ve bu iflas kararına istinaden alacağı kaydedecek bir iflas masası hukuken mevcut olmaktan çıkmıştır.
Somut dava açısından kayıt kabul davasına esas iflas kararı ortadan kalkmış olmakla bu karara istinaden açılan kayıt kabul davası da konusuz kalmış olur.Nitekim ilk derece mahkemesi tarafından kayıt kabul davası ile ilgili konusuz kalma kararı verilmiş olsa dahi yeniden ticaret mahkemesi tarafından iflas kararı verilmesi durumunda iflas masasına başvuru ve reddi halinde ise kayıt kabul davası açma imkanı hukuken imkan dahilindedir.(Yargıtay 19.H.D. 2010/1798E.2010/3789K.sayılı ilamı)
Hal böyle olunca mahkememizce bu davanın konusuz kaldığına karar verilse dahi davacının ileride yeniden kayıt kabul dava açma imkanı olduğu gibi gerekirse ve hali hazırda normal alacak davası açma veya icra takibi yapma hak ve imkanı mevcuttur.
Yapılan açıklamalar karşısında davalı şirket hakkında açılan iflasta sıra cetveline yönelik kayıt kabul davasında, davalı şirket hakkındaki iflas kararının kesin kararla kaldırılmış olması, alacak kaydına karar verilebilecek iflas masasının kalmamış olması hususları değerlendirilerek, konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HMK md. 331 kapsamında yargılama gideri-vekalet ücreti yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, davacı vekilince davalı aleyhine yargılama gideri-vekalet ücreti yüklenmesi talep edilmişse de, davanın konusuz kalmasına davacının veya davalı iflas dairesinin sebebiyet verdiğinden bahsedilemeyeceği, iflas idaresinin kayıt kabul davası yönünden İİK hükümleri uyarınca masanın kanuni temsilcisi sıfatıyla yasal hasım olarak davada yer aldığı ve alacak kayıt taleplerini müflis şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre değerlendirmesinin yasal zorunluluk olduğu, bu nedenle kötüniyetle dava açılmasına sebep olduğundan sözedilemeyeceği, dava konusu akdi ilişkinin türü ve alacağın kapsamı gözetildiğinde, davacının dava açılış tarihi itibariyle haklılık durumu konusunda yargılama tamamlanmadan bir hükme varılmasının yaklaşık da olsa mümkün olmadığı, davalı taraf vekilince ise yargılama gideri-vekalet ücreti talebi konusunda yapılan tebligat ve ihtara rağmen bir beyan bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın niteliği ve dosya kapsamı gereği tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve lehlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken harç 54,40-TL olup, peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00-TL karar ve ilâm harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, lehlerine veya aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/11/2020

Katip

Hakim