Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/338 E. 2020/479 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/338 Esas
KARAR NO : 2020/479

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 30/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında faturalara müstenit açık (cari) hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında …dergilerinden “… ” isimli dergide davalının verdiği ilanların yayınlanması hizmeti karşılığında, müvekkili tarafından e-faturalar düzenlendiğini, davalı taraf her ne kadar davacıya borcunun olmadığı iddiasında ise de ilan hizmeti için verilen yazılı talimatı (ordino) imzaladığı, ilan hizmeti karşılığı düzenlenen faturalara ise itiraz etmediği, bilakis dava dilekçesine eklenen yazışmalardan da anlaşılacağı üzere fatura bedellerini kabul ettiğini, Türk Ticaret Kanunun 21/2 maddesi gereğince faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağı, itiraza uğramayan fatura bedelinin taraflar arasında bağlayıcı olduğunu, nitekim Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 09.06.2008 tarihli 2007/3090 E 2008/3800 K sayılı kararında yazıldığı gibi, “hizmet işini içerir faturaların karşı tarafa yani iş yaptırana tebliğ edilmiş olmasına karşın TTK 23/2. madde hükmünde öngörülen (8) günlük süre içinde itiraz olunmaması durumunda, işlerin bedelinin doğruluğuna yönelik olarak tarafların iradeleri birleşmiş olduğundan, kesinleşen fatura kapsamındaki iş bedeli tarafları bağlayıcı olur” denilmek suretiyle itiraza uğramayan fatura bedelinin taraflar için bağlayıcı olduğunun belirtildiğini, yapılan tüm şifahi görüşmelere rağmen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine … 35. İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, iş bu itirazın iptali davası açılmadan evvel arabuluculuk görüşmesi yapılmışsa da tarafların anlaşamadığını belirterek, davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz eden davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davacıya dava dilekçesinde belirtilen tutarda bir borcunun bulunmadığını, çünkü … Tic. Ltd. Şti. ile … şirketlerinin farklı şirketler olduğunu, icra takibine dayanak belgeden de anlaşılacağı üzere açıklama kısmında … şirketinin belirtildiğini, ”…”in ayrı bir şirket olduğunun cevap dilekçesi ekinde sunmuş oldukları ”…” dergisinin internet sitesindeki röportajdan da anlaşılabileceğini, davacının … şirketine dava açması gerekirken müvekkili şirket adına icra takibi başlatarak işbu davayı açtığını, davacı ile müvekkili şirket arasında bir hukuki ilişkinin olmadığını ve sözleşme de yapılmadığını, davacının belirtmiş olduğu ”…” isimli dergide müvekkilinin vermiş olduğu herhangi bir ilanın yayınlanması hizmeti gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkiline karşı başlatılan icra takibinin kötüniyetli olarak başlatıldığını, yapılan yargılama neticesinde de bu durumun açığa çıkacağını belirterek, öncelikle davanın usulden reddine, ayrıca haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini, davacı aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesine dayalı fatura alacağına ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
… 35. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; toplam 5.310,00-TL tutarında faturalara dayalı açık hesap alacağı açıklamasıyla başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, icra dosyası, davacının düzenlediği takip konusu yapılan 3 adet e-faturalar, e-posta yazışmaları, Dergiler Reklam Ordinosu, davacı vekilince sunulan dava konusu ilana ilişkin 27.06.2018 tarihli … dergisi ve eki … dergisi, 29.06.2018 tarihli … dergisi aslı incelenmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile yardımcı kayıtları mali bilirkişi vasıtasıyla incelenerek rapor alınmıştır.
Davalı vekilince yasal sürede sunulan süre uzatım talepli cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmüşse de, sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacakla ilgili 10 yıllık zamanaşımı içinde takip başlatıldığından, bu def’i yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilince sunulan … dergilerinde davalı şirketin …,…, …, …, … isimli restaurantlarının tanıtımına yönelik tam sayfa ilanların yapıldığı, bu ilanlardan ….’in ayrı bir şirket değil, davalı şirketin … konsepti çerçevesinde …’da ve … ‘nde işlettiği restaurantların işletme adı olduğu anlaşılmaktadır.
Mali bilirkişiden alınan raporda özetle, tarafların 2018 yılı ticari defterlerinin noter açılış-kapanış tasdikleri süresinde yaptırılmış, muhasebe kayıtları usule uygun tutulmuş, yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, takip konusu 3 adet e-faturanın her iki taraf defterinde aynen kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.310,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından 08.10.2019 tarihinde 1.310,00 TL. kısmi ödeme yapıldığı, (bu ödemenin davacı defterinde kaydı bulunmadığı bilirkişi tarafından belirtilmişse de rapora alınan davacı muavin defter kaydında davalının kısmi ödemesinin kayıtlı olduğunun açıkça görüldüğü, bilirkişinin bu tespitinin hatalı olduğu görülmüştür), dolayısıyla ödemenin de her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu tespit edilerek bildirilmiş, taraf defter kaydının detayları muavin defter dökümü rapora alınarak gösterilmiştir.
Dosyaya sunulan e-faturalarda, fatura alacaklarının factoring şirketine temlik edildiğine dair açıklama bulunmaktaysa da, davacının incelenen ticari defter kaydında bu fatura alacaklarının factoring şirketinden geri temlik alındığı ve deftere geri temlik kayıtlarının da yapıldığı, davalının faturalara karşılık takip öncesi ödeme yapmadığı mali bilirkişi raporunda görülmektedir.
Dosyaya sunulan davacının davalıya düzenlediği üç faturanın e-fatura yani sistem üzerinden davalıya iletilen elektronik faturalar olduğu, davalının defterine faturaları kaydettiği ve yasal 8 günlük süre içinde bir itirazının bulunmadığı, bu nedenle faturaların içerik bakımından kesinleştiği, davacının davalıdan olan alacağını, birbirini doğrulayan ticari defterler nedeniyle kesin delil haline gelen ticari defter kaydıyla ve faturalarla, sunulan dergi ilanlarıyla ispatlamış olduğu, davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin dava tarihinden sonra yapılması nedeniyle icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması gerektiği kanaatiyle, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne, ayrıca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 35.İcra Dairesi … Esas takip dosyasına itirazının iptaline, takibin 5.310,00-TL asıl alacak yönünden takip sonrası aynı koşullarda devamına,
Dava tarihinden sonra 08/10/2019 tarihinde yapılan 1.310,00-TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
Alacağın %20’si oranında 1.062,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 361,72-TL olup, peşin alınan 64,14-TL’nin mahsubu ile bakiye 285,32-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 108,54-TL, posta ve tebligat masrafı 116,18-TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 924,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/10/2020

Katip …

Hakim …