Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/337 E. 2020/180 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/337
KARAR NO : 2020/180

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; iflas idaresi tarafından, müvekkiline ait alacağın 2.854.818-TL’sinin cetvelin 4.sırasına kaydedildiğini, geri kalan 1.564.529-TL’sinin çeklerin iflas idaresine sunulmaması ve yargılamayı gerektirdiğinden bahisle sıra cetveline alınmadığını, bu alacaklarının da sıra cetveline kaydının gerektiğini, müvekkilinin sıra cetveline kaydedilmeyen alacaklarının da kabulü ile sıra cetveline dahil edilmesini, ayrıca alacaklı olarak kaydı yapılan sıra cetvelinin 22.sırasından 54.sırasına ve 79.sırasındaki alacaklılara itiraz ettiğini, bu alacak kayıtları asıl alacaklıların alacaklarını almalarının önüne geçmek için yapılmış muvazaalı alacak kayıtları olduğunu, alacak kayıtları olarak gösterilen çeklerin müflis şirketin bedeli ödenerek muhasebesine alındığını,iflas açılınca borç varmış gibi tekrar şirket sahiplerine ya da şirket sahiplerinin arkadaşlarına dağıtıldığını, bu alacaklıların böyle bir borçlarının olmadığını, kötü niyetli ve gerçek alacaklıları zarara sokacak olan bu alacak kayıtlarının iptal edilerek sıra cetvelinden silinmesi gerektiğini, müvekkilinin sıra cetveline kaydedilmeyen 1.564.529.-TL alacağın da kabulü ile masanın bu alacağı ödemeye mahkum edilmesini, kötü niyetli ve gerçek alacaklıları zarara sokacak olan sıra cetvelinin 22. sırasından 54.sırasına ve 79. sırada alacak kaydı yapılan alacaklıların sıra cetvelinden silinmesini, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların herhangi bir beyan dilekçesinin dosyada olmadığı,davayı inkar eden konumda oldukları açıktır.
Davanın kayıt kabul davası olarak açıldığı, davanın süresinde açılmış olduğu, şirket hakkındaki iflas kararının bozulma ihtimalinin mevcut olduğu, nitekim Uyap üzerinden yapılan incelemede …Tic. Ltd. Şti. hakkında İstanbul BAM 17.HD 2019/2173 E. 2019/1850 K. sayılı ilamına istinaden ve 17/10/2019 tarihi sonrası karar verildiği, verilen kararda adı geçen şirket hakkında İstanbul 3.ATM’nin vermiş olduğu iflas kararının kaldırılmış olduğu,kararın şeklen kesinleştiği,nitekim aynı davacının mahkememizde 2020/205 Esas tarihli dosyasına istinaden ve 18/03/2020 tarihi itibariyle konkordato talebinde bulunduğu, bu şartlarda mahkememizde kayıt kabul davasının açıldığı tarih itibariyle hukuken var olan iflas masasının ortadan kalktığı, halihazırda davalı şirketin hukuken tüzel kişiliğinin mevcut olduğu, bu şartlarda iflas idaresinin kayıt kabul davası yönünden pasif sıfatının yargılama sırasında ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında davacı vekili 12/06/2020 tarihli dilekçesi ile konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık iflasta sıra cetveline yönelik kayıt ve kabul, bir başka deyişle sıra cetveline itiraz davasıdır.
İflas kararı sonucunda düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul davaları,alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup belli bir miktarın ödenmesine yönelik değildir.(Yargıtay 23. H.D. 2014/6115E.2015/4448K.sayılı ilamı)
Bu durumda iflas kararının bozulması halinin,açılan kayıt kabul davasının niteliği gözetilerek,kayıt kabul davasına usuli etkisi değerlendirilmelidir.Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere iflas kararının usulen ortadan kalkmasına dair ilamın kesinleşmesiyle birlikte iflas kararının tüm sonuçları ortadan kalkar;artık bu şartlarda ileride yeniden iflas kararının verilmesi ile birlikte ise iflasın sonuçları yeniden doğar.O halde davalı şirket hakkında verilen iflasın ise ortadan kalkması karşısında iflasın sonucu olarak açılan kayıt kabul davası da ortadan kalkacaktır; yani kayıt kabul davası konusuz kalacaktır.Zira yukarıda açıklandığı üzere artık iflas kararı ortadan kalkmış ve bu iflas kararına istinaden alacağı kaydedecek bir iflas masası hukuken mevcut olmaktan çıkmıştır.
Somut dava açısından kayıt kabul davasına esas iflas kararı ortadan kalkmış olmakla bu karara istinaden açılan kayıt kabul davası da konusuz kalmış olur.Nitekim ilk derece mahkemesi tarafından kayıt kabul davası ile ilgili konusuz kalma kararı verilmiş olsa dahi yeniden ticaret mahkemesi tarafından iflas kararı verilmesi durumunda iflas masasına başvuru ve reddi halinde ise kayıt kabul davası açma imkanı hukuken imkan dahilindedir.(Yargıtay 19.H.D. 2010/1798E.2010/3789K.sayılı ilamı)
Hal böyle olunca mahkememizce bu davanın konusuz kalmasına karar verilse dahi davacının ileride yeniden kayıt kabul davası açma imkanı olduğu gibi gerekirse ve hali hazırda normal alacak davası açma veya icra takibi yapma hak ve imkanı mevcuttur.Aksi düşünce ile iflas davasının sonucunun beklenmesi bu noktada davacının hak arama hürriyetini kısıtlayacağı gibi kayıt kabul davasının iflas kararının sonucu açılan bir dava olma özelliği ile de bağdaşmayacaktır.Daha da önemlisi davalının uzun süre ve gereksiz yere dava tehdidi altında kalması da hukuk güvenliğini sarsıcıdır.
Kaldı ki davacı vekili davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesini talep etmiştir.Bu çerçevede açılan davada iflas kararı kaldırılmış olmakla davanın konusuz kaldığını kabul etmek gerekir.6100 sayılı HMK m.331 hükmü uyarınca yargılama giderlerinin takdiri için davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumunun araştırılması gerekir.Ne var ki bu husus ancak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebilecektir.Davacı vekili ise daha önce verilen sürelere rağmen takdir olunan bilirkişi ücretini depo etmediği gibi 18/06/2020 tarihli dilekçesiyle de bilirkişi ücretini depo etmeyeceğini açıkça bildirmiştir.Bu şartlarda dava tarihi itibariyle hangi tarafın haklı olduğu anlaşılamadığından tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması usule uygundur.
Yapılan açıklamalar karşısında,davalı şirket hakkında açılan iflasta sıra cetveline yönelik kayıt kabul davasında,iflas kararı ortadan kalkmış olmakla konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı şirket hakkında açılan iflasta sıra cetveline yönelik kayıt kabul davasında, davalı şirket hakkındaki iflas kararı bozulmuş olmakla konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu anlaşılamadığından taraflar lehine veya aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Taraflarca yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan avansın hükmün kesinleşmesi sonrası ve tarafların talepleri halinde iade olunmasına,
5-Dava konusuz kalmış olmakla alınması gereken harç 54,40TL olmakla, en başta alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren on gün süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatılan karar oy birliği ile verildi. 18/06/2020

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır