Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/327 E. 2023/533 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/327 Esas
KARAR NO : 2023/533

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ a ait olan trafonun müvekkili şirket nezdinde … poliçe numarası ile sigortalı olduğu, trafonun garanti kapsamında arızalanması sonunda hasar meydana geldiği, ekspertiz raporunda meydana gelen arızanın trafonun iç- yapısal sorunundan dolayı kaynaklandığı, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar bedeli 10.200,00 Euro dava dışı müvekkil şirket sigortalısına ödendiği, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 08/02/2016 tarihli yazı ile davalı yana tazminat ödenmesi hususunda bildirimde bulunduğu, sigortalı şirketin sigortalısına ödediği hasar tazminatlarının rücuen tazmini için … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazda bulunduğu belirtilerek; davalının … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mezkur olayda trafo ile ilgili şikayetler müvekkili firmaya yasal prosedürlere uygun olarak bildirilmediğini, hiçbir yasal sürecin yaşanmadığını, davacı sigortanın dayanak yaptığı ekspertiz raporu da sadece söylemlere göre düzenlendiğini, raporun çelişkiler içerdiğini, trafodaki arızanın garanti kapsamında olmadığını, trafonun üretim ve imalat kurallarına uygun üretildiğini, dış etkenlerden sorun yaşandığını, davacı sigorta şirketinin yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, trafodaki arızanın garanti kapsamında olduğuna dair delili olmadan, yasal süreler içerisinde üretici ve tedarikçiye yasal hakların kullanılması için müracaat edildiğine dair sigorta ettiren tarafından hiçbir belge sunulmamasına rağmen sigorta kapsamında ödeme yaptığını, garanti kapsamında olmayan hasar sebebiyle sigorta ettirenin kiraladığı trafonun kira bedelinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunmuş, davanın reddine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûen ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E., 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir.17.01.1972 tarih ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2019/887 Esas, 2019/2131 Karar sayılı ilamı)
Davacı sigorta şirketi dava dışı …’ a ait olan trafonun kendi nezdinde … poliçe numarası ile sigortalı olduğu, trafonun garanti kapsamında arızalanması sonunda hasar meydana geldiği, ekspertiz raporunda meydana gelen arızanın trafonun iç- yapısal sorunundan dolayı kaynaklandığı, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar bedeli 10.200,00 Euro dava dışı müvekkil şirket sigortalısına ödendiği, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 08/02/2016 tarihli yazı ile davalı yana tazminat ödenmesi hususunda bildirimde bulunduğu, sigortalı şirketin sigortalısına ödediği hasar tazminatlarının rücuen tazmini için … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazda bulunduğu belirtilerek; davalının … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
… 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Dava, cevap dilekçesi ile HMK m.61 gereği üretici firmaya ihbar edilmiş, dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebileceğinden dava dışı … firmasına ihbar edilmiştir.
Dosya kapsamına göre …’de bulunan … Firmasını besleyen davaya konu trafo 18.08.2014 tarihinde arızalarımış ve davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya 01.02.2016 tarihinde 10.200,00 Euro hasar tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın trafodaki hasarın davalının kusurundan veya üretim hatasından dolayı meydana gelip gelmediğinin tespitine yönelik bilirkişiler …, … ve …’ne tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 12/04/2021 tarihli ilk bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; Üretici firma tarafından yapılan testlerde yüksek gerilim sargılarında kısa devre durumunun oluştuğunun ve aşırı tozlanmanın olduğunun tespit edildiği, ancak 4 yıl önce üretilmiş bir trafoda bu kısa devrenin üretim ya da işletm koşullarından kaynaklandığına dair net bir yorum yapabilmenin arızanın meydana geldiği tarihteki işletme koşullarını belirten herhangi bir teknik veriye dosya kapsamında yer verilmediğinden dolayı mümkün olmadığı, Aynı şekilde arızanın olduğu an ve öncesinel dair detaylı veriler sunulmadığından, taraf dilekçelerinde trafo ile ilgili bilirkişiler tarafından tespit edilmesi istenen hususların tespitinin mümkün olmadığı, Hasarın üretim kaynaklı olmadığının kabulünde ise garanti kapsamında olmayan hasar dolayısıyla yapılan/yapılması gereken |masrafların da garanti kapsamında değerlendirilemeyeceği; bu haliyle davalıdan rücu şartlarının oluşmadığı, yönünde değerlendirme yapılmıştır.
İlk bilirkişi raporunda trafo yönünden fiziksel inceleme yapılamadığı tespit edilmiş mahkememizce davacı vekiline dava konusu yapılan trafonun keşif incelemesine esas olmak üzere nerede olduğu hususunda beyanda bulunması için 2 hafta süre verilmiş; trafo 2015 yılında Fransa’ya gönderildiğinden keşif yapılma imkanı bulunmadığı beyan dilekçesi ile bildirilmiştir.
Davacı tarafça rücu imkanına yönelik delil olarak dayanılan ekspertiz raporu ve … firması tarafından düzenlenen 18/08/2014 tarihli teknik rapor, … firması tarafından düzenlenen 18/08/2014 tarihli teknik servis raporu ve … firması tarafından yapılan 22/08/2014 tarihli test raporda işletme koşullarına ilişkin veriler ile …Tic. A.Ş.’ye müzekkere yazılarak …’deki davaya konu trafoda arızanın meydana geldiği tarihteki işletme koşullarını belirten teknik verilerin dosyaya kazandırılarak ek rapor alınması talep edilmiştir.
Dosya kapsamındaki mevcut bilirkişi raporunun sonuç kısmı da dikkate alınarak Dava dışı … Şirketi’ ne dava konusu trafodaki arıza tarihindeki işletme koşullarına ilişkin teknik verilerin temin edildiği görülmekle ilgili evraklar da incelenmek suretiyle bilirkişi heyetinen ek rapor sunulmasının istenilmesine, bilirkişi heyetinin … yerine, …’ ın ilave edilmesine, dosya kapsamında sunulan kök rapor nispetinde dava dışı kurumuna yazılacak müzekkere cevabı dikkate alınarak ve gerekirse ilgili kurum bünyesinin inceleme yetkisi de verilmesi suretiyle ek rapor tanziminin istenilmiş; bilirkişiler … ve Ögr. Gör. … tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 04/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; Kısa devre sebebinin aşırı ısınmaya bağlı izolasyon erimesi olabileceği, Trafonun yeterince soğutulmamasından kaynaklı, işletmecilik hatası sonucu bu arızanın meydana geldiği kanaatine varılmış beraberinde üretim tarihinden 4 yıl sonra gerçekleşen ve trafo için konumlandırılan soğutucu fanların çalışmaması / yeterli kapasitede çalışmaması sonucu OG faz sargısının yalıtkanlığı bozularak kısa devreye neden arıza varlığı ve dava konusu 800 KVA lık kuru tip trafonun üretim kaynaklı arızaya sebep olduğuna ilişkin yeter delil bulunmadığı, yönünde teknik bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı bu haliyle dava konusu trafodaki üretim hatasına yönelik ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu, delil olarak dayanılan ekspertiz raporlarının teknik bilirkişilerce doğrulanmadığı, aksine trafodaki arıza kullanımdan kaynaklı olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davalı tarafından trafonun üretim ve imalat kurallarına uygun üretilmediğine yönelik herhangi bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, haklarına halef olunan sigortalının trafonun 4 yıllık kullanımında üretici ya da ithalatçı firmaya yönelik herhangi bir kullanım sorunu ya da ayıp veya üretim hatasına yönelik bir şikayet bildiriminin delil olarak dosyada bulunmadığı, bu haliyle sigortacının davalıya rücu hakkının varlığına davasını ispatlayamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartar oluşmadığından reddine,
4-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 705,54 TL peşin harcın mahsubu ile fazladan alınan 525,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline iadesine.
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 208,00 TL posta ve tebligat masrafı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/06/2023

Katip

Hakim