Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/323 E. 2020/46 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/323 Esas
KARAR NO : 2020/46

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili şirketin müşterilerine verdiği hizmet kapsamında ithal ürünlerden iki adet kanepe beğendiğini, kumaşının … marka olmasını istediğini, bunun üzerine davalıya 28/06/2017 tarihli 29.940-EURO + KDV bedelli 1.teklif sunulduğunu, bu teklifte bir kısım ithal mobilyaların yanı sıra 2 adet “16 metre … italia samara 251” ithal kumaş ve fiyatları davalıya bildirildiğini, ancak ürünlerin ithal olması sebebiyle daha sonra yapılan incelemede ve yurt dışı firması ile yapılan görüşme neticesinde kumaş türünün değişmesi sebebiyle kumaş metrajının da değişmesi gerektiğini, iki adet 16 metre olan kumaşın 2 adet kanepenin kaplamasına yeterli olmayacağı ve her bir kanepe için 18 metre kumaş gerektiği öğrenildiğini, bu kapsamda “… italia samara 251” marka kumaşın metrajında değişiklik olduğunu ve kumaşlar 2 adet 18 metre olarak belirlendiğini, bu değişikliğe istinaden davalıya 18/07/2017 tarihli toplam 38.369,00-EURO indirimli toplam tutarı 30.695,00-EURO’luk ithal mobilya ve kumaşı için KDV’siz 2.teklif sunulmuş, karşılıklı mutabakat sonucu talep ettiği tüm ürünler, siparişine uygun ve eksiksiz olarak 08/11/2017 tarih ve seri a sıra … numaralı sevk irsaliyesi ile borçlu tarafından bildirilen adrese teslim edildiğini, şirket muhasebesi tarafından hataen ikinci teklif ve teslim edilen ürünler dikkate alınmaksızın borçlu şirket yetkilisi … adına 08/11/2017 tarihli … nolu KDV dahil 28.199,88-EURO’luk hatalı olarak eksik fatura kesildiğini, söz konusu faturaya hataen kumaş bedelleri hiç eklenmediğini, buna istinaden müvekkili şirket tarafından bu hatanın fark edilerek kumaş bedellerine istinaden yine borçlu şirket yetkilisi … adına 06/12/2018 tarihli, 0143138 nolu kDV dahil 7.340,54-EURO bedelli ikinci faturanın kesildiğini, akabinde davalı şirketin faturanın kendi adına olması talep ettiğini, borçlunun bu talebi ve onayladığı siparişine konu mallar için müvekkili şirket tarafından kumaş bedelleri de dikkate alınarak ve sevk irsaliyesi de ilişik tutularak KDV dahil 36.220,10-EURO tutarlı, KDV hariç 30.695-EURO tutarlı 08/11/2017 tarih ve seri a sıra … nolu fatura kesilerek teslim edildiğini, ikinci teklif uyarınca KDV’siz tutar üzerinden 03/08/2017 tarihinde peşin olarak fatura bedelinin yarısına tekabül eden 15.000-EURO davalı şirket tarafından müvekkili şirkete bankadan ödendiğini, bu şekilde borcun ikinci teklife göre olduğu davalı tarafından kabul edildiğini, yine borçlu şirket tarafından müvekkili şirkete 06/12/2017 tarihinde 13.199,88-TL daha bankadan ödeme yapıldığını, ancak bu ödemelerden ve 08 Kasım 2017 tarihli faturaya itiraz süresi geçtikten sonra borçlu tarafından 14/12/2017 tarih ve … nolu 8.020,22-EURO’luk iade faturası düzenlenerek … 13.Noterliği vasıtasıyla keşide edilen … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ekinde müvekkiline gönderildiğini, müvekkili davacı alacaklı şirket tarafından, … 7.Noterliği … tarih ve … nolu ihtarnamesi ile bu iade faturasının haksız olduğu, müvekkili şirket kayıtlarına alınmadığı ve muhataba iade edildiği bildirildiğini ve ihtarname ekinde iade faturası muhataba iade edildiğini, bakiye 8.020,22-EURO ödemesi için borçluya … 25.Noterliğinden keşide edilen … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, bakiye alacağın ödenmesi için 10 gün süre verildiğini, ihtarnamenin borçluya 07/04/2018, borçlu vekiline ise 09/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını belirterek, davalı aleyhine başlatılan … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine, davalı borçlunun takibin durmasına sebebiyet veren itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlu davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve vekalet ücreti, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, taraflar arasında mevcut 28/06/2017 tarihli sipariş mutabakatı neticesinde alacaklı firmadan koltuk takımı siparişi verildiğini, bu sipariş mutabakatına göre toplam değeri 37.425,00-EURO tutan mobilyalar için indiriml fiyat olarak 29.940,00-EURO fiyat verildiğini, sonrasında KDV dahil 28.199,88-EURO bedelle anlaşıldığını, davacı şirketin ilk önce 08/11/2017 tarihli … nolu fatura ile müvekkili şirket yetkilisi … adına 28.199,88-EURO’luk fatura düzenlendiğini, faturanın şirket adına düzenlenmesi talebi üzerine takip konusu 08/11/2017 tarih ve … nolu fatura düzenlendiğini, davacı şirket tarafından gönderilen 23/11/2017 tarihli maile göre … hesabından kalan bakiyenin 13.199,88-EURO olduğu bildirildiğini, bu mail ve müvekkili şirket yetkilisi … adına düzenlenen fatura alınan ürünün bedelinin KDV dahil 28.199,88-EURO olduğunu kanıtladığını, davacı şirketin muhasebe servisinin hatası yüzünden fatura müvekkili şirket adına düzenlenirken fiyatlar indirimsiz fiyat üzerinden faturaya yansıtılmış ve takip konusu yapılan 08/11/2017 tarih ve … nolu kdv dahil 36.220,10-EURO’luk fatura düzenlendiğini, hatalı düzenlenen bu fatura nedeniyle müvekkili şirket tarafından 14/12/2017 tarih ve 029970 nolu 8.020,22-EURO’luk iade faturası düzenlendiğini, davacı firma tarafından iade faturası kabul edilmeyerek faturanın bakiye alacağı olduğundan bahisle icra takibi yapıldığını, takip konusu fatura taraflar arasında varılan mutabakata aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 06/01/2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, mahkememizce yapılan incelemede vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 06/01/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; Davacının davadan feragati sebebiyle, davacıdan mahkeme masrafı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, vekaletnamesinde feragati kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 307. Maddesinde düzenlenmiş olan feragat iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir. Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden biri olup, davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın; HMK’nın 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 36,26-TL karar harcının, peşin alınan 507,09-TL’den mahsubu ile, fazla alınan 470,83-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların beyanları dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/01/2020

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza