Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/251 E. 2021/202 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/251
KARAR NO : 2021/202

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 03/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödenmeyen ücretinin 252.700,00TL olduğunu, izin ücreti alacağının ise 31.733,00TL olduğunu, şirket iflas ettiğinden kıdem tazminatına da hak kazanmış olduğunu, kıdem tazminatı alacağının 53.581,00TL olmak üzere toplam 338.014,00TL alacağı bulunduğunu, … 3.İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla reddedilen müvekkil alacağının tespiti ile davanın kabulünü ve sıra cetveline kaydının yapılmasını, tüm yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı davayı inkar eder konumdadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 53.581,00 TL kıdem tazminatı alacağı ile ücret alacağı, ayrıca yıllık izin ücreti alacağının tahakkuk edip etmediği, etmiş ise kayıt ve kabule esas miktarın ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
İflas müdürlüğünden gelen cevaba göre davanın süresi içinde açılmış olduğu, davacının işçilik ilişkisi nedeniyle ve işçi sıfatıyla işverene karşı kayıt kabul davası açtığı tartışmasızdır.
Davanın kayıt kabul davası olarak açıldığı, taraflar arasında hizmet akdi bulunduğu, davacının işçi, davalının işveren konumunda olduğu, kayıt kabule konu miktarın ise işçilik alacakları olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki dava İİK. 235 ve devamından kaynaklanan, uygulamada kayıt kabul davası olarak nitelendirilen ve kanunda ise sıra cetveline itiraz olarak belirtilen, tahsili amaçlamayan, sadece iflas masasına kayıt yapılmasını amaçlayan bir davadır.
İİK m.235/f.1 hükmüne göre “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içerisinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar”.
Kayıt kabul aşamasında iflas dairesince davacının talep ettiği miktar oranında alacaklı olduğunu ortaya koyan yeterli belge olmadığından alacağın reddedildiği açıktır.
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacağını genel hükümlere göre ispat etmek yükümlülüğü altındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın araştırılması amacıyla davacı tanıkları yer, zaman, konu, kişi, eylem unsurlarını içerecek şekilde ayrıntılı olarak dinlenilmiştir. Ayrıca kurumlardan gerekli cevabi yazıların dahi celb edilmesi sonrası mahkememizce atanan bilirkişi hazırlamış olduğu 19/06/2020 tarihli raporunda, davacı tarafından 53.581,00 TL kıdem tazminatı, 31.733,00 TL izin ücreti alacağı, 252.700,00 TL ödenmeyen ücret alacağı talep olunduğu, ancak davacının kıdem tazminatı alacağının 77.295,53 TL olduğu, davacının yıllık izin alacağının 66.000,00 TL olduğu, davacının ücret alacağının 107.673,00 TL olduğu yönünde açıklamasını sunmuştur.
Sicil müdürlüğünden ve bankadan gelen kayıtlar, dinlenen tanık beyanları, SGK’dan gelen cevabi yazı içerikleri, gerekirse iflas müdürlüğü nezdinde yapılacak inceleme ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında dava dilekçesinde belirtilen şekilde davacının ödenmeyen ücret tutarının, izin ücret alacağının ve kıdem tazminatı alacağının iflas tarihi itibariyle ayrı ayrı hesaplanması, davanın kayıt kabul davası olması karşısında iflas tarihi itibariyle ve daha önce faiz işlemesini gerektirir hal mevcut olduğu takdirde iflas tarihine kadar tahakkuk eden faiz miktarının ve takip masrafının dahi tespit olunması, buna göre davacı lehine kayıt ve kabule esas miktarın saptanabilmesi; davacı vekilinin 17/07/2020 tarihli rapora itiraz dilekçesinin incelenmesi; bu noktada bilirkişi …’nin 19/06/2020 tarihli raporuna yönelik itirazların tek tek dikkate alınarak 19/06/2020 tarihli raporun sonuç kısmından ve gerekçesinden farklı bir sonuca ulaşılması halinde mutlaka gerekçesinin açıklanması amacıyla bilirkişi incelemesi yapılması” için ara karar oluşturulmuştur.
Bu defa yeni atanan bilirkişi ise 02/09/2020 tarihli raporunda davacının kıdem tazminat alacağının 53.581,00 TL, yıllık izin alacağının 31.733,00 TL, ücret alacağının ise 216.768,00 TL olduğunu açıklamıştır.
Anlaşıldığı üzere her iki rapor arasında rakamlar yönünden çelişki mevcuttur. Ancak son atanan bilirkişi tarafından yapılan incelemede de belirtildiği üzere ilk bilirkişi davacının sigortasız çalışmış olduğu dönemin vekalet sözleşmesinden kaynaklanan emek ve mesai olması sebebiyle davacının sigortasız çalıştığı dönemleri hizmet süresine dahil etmemiştir. Ne var ki davacının 30/06/2015 tarihinden sonraki çalışmaları Yargıtay 9. HD’nin uygulamaları da gözetildiğinde, davalı şirkete yani işverene bağımlı, onun denetimi altında ve ücret karşılığı gerçekleşmiştir. Yine dinlenen tanık beyanlarına, mevcut ticaret sicil kayıtlarına, en önemlisi mevcut SGM kayıtlarına göre 01/10/1991-30/11/2005 ve 01/09/2007 – 30/06/2015 tarihleri arasında davalı müflis şirket tarafından davacının sigorta primleri ödenmiş durumdadır. Böylece davacının 22/06/2010 ile 30/06/2015 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı, bu yönüyle hizmet süresinin 01/10/1991- 09/11/2018 tarihleri arasında 27 yıl 1 ay 8 gün olduğu öncelikle dikkate alınmalıdır. Bu yöne ilişkin ilk bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme yapıldığı kabul olunmakla yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında davacının hizmet süresinin 27 yıl 1 ay 8 gün olduğuna işaret eden ikinci bilirkişi raporu bu yönden dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olarak kabul olunmuştur.
Öte yandan davacı işçi ücret iddiasına ilişkin ispat yükü altında olup dosyada ibraz edilen bir ücret bordrosunun ise bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı tanıkları davacının en son 12.000,00 TL net ücret aldığını iddia etmiş olmakla birlikte 05/01/2018 tarihi itibariyle davacıya 7.000,00 TL huzur hakkı bedeli ödenmesi kararı alınması ve davacının da kendisine ödenmesi gereken bu miktarın ücret olduğunu beyan etmesi nedeniyle davacının son ücreti net 7.000,00 TL olarak kabul edilmiştir. Ücretin brüt 9.791,44 TL olduğu ancak kıdem tazminatının 2018 yılı itibariyle tavan miktarının 5.534,42 TL olduğu saptanmıştır. Buna göre davacının hakettiği kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, ücret alacağı kalemleri tek tek bilirkişi tarafından tespit edilmiş, tespit edilen bu miktarlardan bankaya ödenen miktarların mahsubu gerçekleştirilmiş, buna göre kıdem tazminatı alacağının iflas tarihi ile birlikte muaccel olduğu raporda belirtilmekle kıdem tazminatı yönünden işlemiş faiz hakkının doğmayacağı, diğer alacaklara ilişkin ise de iflas tarihinden önce müflis şirketin temerrüde düşürüldüğüne dair kayıt olmadığından işlemiş faiz hakkının doğmayacağı isabetli olarak açıklanmıştır.
Bu durumda 02/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiş olduğu üzere davacının 53.581,00 TL kıdem tazminatı alacağı, 31.733,00 TL yıllık ücret alacağı, 216.768,00 TL ücret alacağı olduğu kabul edilmiştir. Esasen bilirkişinin sunmuş olduğu 02/09/2020 tarihli rapora itibar etmeye engel gerekçeli bir itiraz dahi mevcut değildir. Bir başka deyişle müflis davalı şirket tarafından, mahkememizce bu rapora itibar edilmeye engel herhangi bir itiraz sunulmamıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kısmen kabulüne, 53.581,00-TL kıdem tazminatı alacağı; 31.733,00-TL yıllık ücret izin alacağı; 216.768,00-TL ücret alacağı kalemlerinin davacı alacağı olarak … Dairesinin … İflas sayılı dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasına kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne,
53.581.000-TL kıdem tazminatı alacağı; 31.733,00-TL yıllık ücret izin alacağı; 216.768,00-TL ücret alacağı kalemlerinin davacı alacağı olarak … Dairesinin …İflas sayılı dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,9TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 280,70 TL tebligat ve posta, vekalet harcı 6,40TL ve 1.650,00 TL bilirkişi ücreti ile birlikte toplamı ‭1.937,1‬ TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre (%89,36) 1.730,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,4 TL peşin harç, 44,4TL başvuru harcı toplamı olan 88,8 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kısmen kabulü nedeniyle AAÜT gereğince 4.080,00 TL maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda diğerlerinin yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.25/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …