Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/247 E. 2019/383 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/247 Esas
KARAR NO : 2019/383

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince davalı aleyhine başlatılan … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı icra takibine, davalı borçlunun takibin durmasına sebebiyet veren itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlu davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, alacaklarının imkansız hale gelmemesi adına, davalı üzerine kayıtlı olması halinde tespit edilecek araç ve gayrimenkuller üzerine 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi adına ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta sözleşmesi gereğince sigortalıya ödenen tazminatın, haksız fiil sorumluluğuna dayanarak davalıdan rücuen tazminine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı sigortalı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Kasko+Filo Plus Kasko Sigorta Poliçesi düzenlendiği, 25.12.2017 tarihinde …’e aracın girişi sırasında ara yoldaki mantar bariyerlerin yükselmesi sonucu sigortalının maliki olduğu … plakalı araçta oluşan zarara karşılık davacı … tarafından sigortalısına ödeme yapıldığı, zarara neden olan bariyerlerin davalı şirketin kontrol ve bakım sorumluluğunda olması nedeniyle araç geçişi sırasında yükselmesinde davalının kusuru bulunduğu iddiasıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı … sigortalısı, hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak idi ise o mahkemede davasını açmalıdır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin ve HMK madde 114 gereği dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir.
Dosya üzerinden yapılan incelemede, davacının haklarına halef olduğu sigortalı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde sayılan ve genel bütçeye dahil bir kamu kurumu olmakla tacir sıfatı bulunmadığı, dolayısıyla tacirler arası haksız fiilden ve TTK madde 4 kapsamında nisbi ticari davadan bahsetmenin mümkün olmadığı, davanın mutlak ticari dava niteliği de taşımadığı anlaşılmakla, HMK madde 2 uyarınca genel görevli olan asliye hukuk mahkemeleri yargılamada görevli olduğundan, HMK madde 115/2 uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-Davacı vekilinin tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.07/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır