Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/24 E. 2023/788 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/24 Esas
KARAR NO : 2023/788

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, inşaat malzemeleri satın almak için davalı … firması ile … tarihinde … seri numaralı satış sözleşmesi imzaladıklarını, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı firmaya muhtelif tarihlerde muhtelif miktarlı ödemeler yapılmış olmakla beraber bu ödemelerin karşılığında bir kısım malzemelerin tarafına teslim edildiğini, bir kısım malzemelerin ise teslim edilmediğini, müvekkil firmanın muhasebe birimi tarafından davalı firmaya TTK’nın 94. maddesi (eTTK’nın 92.maddesi) kapsamında davalının müvekkil firmaya borcu olduğunu ifade eden 03/08/2015 rapor tarihli mutabakat mektubunun gönderildiğini, söz konusu mektuba davalı tarafından itiraz edilmediğini, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kaydıyla, 79.154,03TL alacağın 100,00TL lik kısmının davalı firmaya tebliğ tarihi olan 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi, yargılama gideri, avukatlık ücreti ile beraber davalı firmadan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça mahkeme dosyasına sunulan satış sözleşmesinin asıl sözleşme olmayıp, fotokopi çekilmek suretiyle ekleme yapılarak ve müvekkilinin izni, bilgisi ve onayı olmadan müvekkili firmaya ait imza olmadan doldurulduğunu, müvekkili firma ile davacının 02.12.2014 tarihli, 002520 seri nolu satış sözleşmesiyle anlaşmaya vardıklarını, iş bu sözleşme gereği kayıtlı olmayan ve fotokopi ile düzenlenen bir faturaya ilişkin olarak müvekkili firmanın muhatap olmasının, müvekkili firmayı borç altına sokmasının mümkün bulunmadığını, davacı tarafa borçları bulunmadığı gibi gibi aksine davacı tarafın müvekkiline 75.445,97 TL borcu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya kesilen 14 fatura karşılığında davacı tarafça 01.01.2015 tarihinde 40.000 TL, 03.12.2014 tarihinde 61.200 TL makbuz karşılığı ödeme yapıldığını, bunun dışında başkaca ödeme yapılmadığını, bu surette müvekkilinin davacıdan bakiye alacağı bulunduğunu, resmi nitelikte bulunmayan tahsilat makbuzlarına dayanılarak alacak talep edilemeyeceğini, davacı tarafça sunulan sözleşmede alacı taraf olarak davacı tüzel kişiliğin değil, gerçek kişinin yer aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
… 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas …. Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi’nin 2018/623 Esas 2018/1526 Karar sayılı ilamı ile, karar kaldırılmakla yargılamaya devam olundu.
Toplanan Deliller:
… 1. İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası UYAP kayıtları,
… tarafından hazırlan 16/09/2020 tarihli bilirkişi raporu,
Davalı şirkete ait tescil ve detay bilgileri ile bordro bilgileri örneği,
… tarafından hazırlanan 19/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporu,
Davalı şirketi ticaret sicil kayıtları,
Davacı şirkete ait 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait BA/BS formları,
… tarafından hazırlanan 16/05/2023 tarihli bilirkişi raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Uyuşmazlık, davacı tarafından taraflar arsındaki ticari ilişkide yapılan ödemeler karşılığı bir kısım malların davalı tarafından teslim edilmediği iddiasıyla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere alacağın davalıdan tahsili istemli açılan kısmi davadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Dosyaya celbolunan sicil bilgilerine göre, dava dilekçesinde davacı olarak yer verilen … Limited Şirketinin münferit yetkilisinin … olduğu, davalı vekilince davaya karşı sunulan cevap dilekçesinde … tarihli … seri nolu satış sözleşmesi ile taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunun benimsendiği, kaldı ki sözleşme ilişkisinin yasal bir geçerlilik şartına tabi olmadığı, yine cevap dilekçesinde davalı tarafından kesilen 14 fatura karşılığı davacı tarafından 01.01.2015 tarihinde 40.000 TL ve 03.12.2014 tarihinde 61.200 TL ödeme yapıldığının kabul edildiği, davalının yargılama sürecinde şirket temsilcisi olmayan ancak davalı çalışanı olan kişi tarafından imzalanmış olabileceği ileri sürülen sözleşmede, alıcı bölümünün … olarak imzalandığı değerlendirildiğinde, davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde tanzim edilen bilirkişi kök ve ek raporları ile, davacı … ile davalı … Anonim Şirketi arasında 02/12/2014 tarihinde satış sözleşmesi akdedildiği, söz konusu sözleşmenin altında davalının kaşesi üzerinde bir imza ile … adlı şahsın ismi ve imzası yer aldığı, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, sunulan ticari defterlere göre davacının 31/12/2015 tarihi itibarıyla davalıdan 79.154,03-TL alacaklı durumda olduğu, davalı müflisin iflas idaresinde bulunan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. Hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu ve sunulan ticari defterlere göre davacının 31/12/2015 tarihi itibarıyla davacıdan 136.645,97-TL alacaklı durumda olduğu, taraf defterleri karşılaştırıldığında taraflar arasında 154.600,00-TL tutarında farkın mevcut olduğu, farkın 5 adet toplam 154.600,00-TL tutarlı nakit tahsilat makbuzlarından kaynaklandığı, davacı alacaklının dava dilekçesi ekinde sunduğu bu 5 adet tahsilât makbuzunun her zaman düzenlenebilen makbuzlar olup, resmi senet veya imzası ikrar edilmiş belge olmadığından re’sen kanuni delil olarak kabul edilemeyeceği, hususi senet niteliğindeki bu belgelerin davalı şirket çalışanının teslim almış olduğu iddia edilmesine rağmen, bu kasa makbuzlarının yetkili kişiye teslim edildiğine dair ispatı gerekeceğinin ancak bu tahsilât makbuzlarından davalının defterlerinde kayıtlı olanlarının TTK ilgili hükümleri gereği sahibi aleyhine delil olacağı, ve fakat söz konusu tahsilat faturalarının davalının ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
İzah olunan gerekçelerle, somut olayda, tahsilat makbuzlarının adi yazılı belge olup her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu, bu belgeye dayanılarak alacak iddiasının kanıtlandığından bahsedilemeyeceği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının bu anlamda birbirini doğrulamadığı, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından davanın ispatlanamadığı, tanzim edilen bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olup hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı olan 269,85-TL’nin, başlangıçta peşin olarak yatırılan 29,20-TL’den mahsubu ile eksik eksik alınan ‭240,65-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, e duruşma ile katılan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …

Hakim …