Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2019/689 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/224
KARAR NO: 2019/689

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ:16/03/2009
KARAR TARİHİ:12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bank AŞ’nin hisselerine sahip …Grubunun hisselerini …Grubuna sattıklarını, satış bedelinin esas itibariyle banka kaynaklarından karşılanmasının ön görüldüğünü, banka kaynaklarından yapılan bu ödemenin banka kayıtlarına geçirilmediğini, gizli tutulduğunu, durumun bankaya el konunca 21/12/1999 tarihinde anlaşıldığını, borç nakline banka tarafından verilen muvafakatin karşılıksız kazandırma niteliğinde olduğunu, zira bu işlemle …ın kredi borcundan,…’in ise hisse senetlerinin satış bedelini ödeme borcundan kurtulduklarını, bankanın teminatlarını kaybettiğini, bankacılık faaliyetleriyle uyumlu olmayan kazandırmaların geçersiz olduğunu, muvafakat beyanlarına banka adına imza atan kişinin aynı zamanda borcu üstlenen … grubunun imza yetkilisi …’in olduğunu, bu durumun TMK m.2’ye aykırı olduğunu, muvafakatin dolaylı olarak …Grubunun kredilendirilmesi olduğunu, bunun 4389 sayılı Kanunun 11/9. maddesi gereğince kredi yasağının ihlali niteliğinde olduğunu, tüm bu işlemlerle davalıların ortak hareket ederek zarara sebep olduklarını, 100.397.450,41.-TL zararın dava tarihinden itibaren en yüksek orandaki temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar…, …,…A.Ş. vekilleri cevap dilekçesinde özetle, benzer iddialarla müvekkilleri hakkında çok sayıda davalar açıldığını, davacı bankanın fona devredildiğini, talep edilen tutarın nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını, davacının taraf olduğu borç nakli ve sulh sözleşmelerin feshine yönelik talepte bulunmadığını, bu nedenle tazminat talep edemeyeceğini, bankanın zararının söz konusu olmadığını, davalılardan … bakımından sadece sulh sözleşmelerinde adının geçtiğini savunmuştur.
Dava,… Bank AŞ’nin …Grubundan …Grubuna devri amacıyla imzalanan pay devir sözleşmeleri ve sonrasında imzalanan sulh sözleşmesi ile her iki grubun banka kaynaklarının kendi lehlerine haksız şekilde kullanarak bankayı zarara uğratma iddiasına dayanmaktadır.
Dava, ilk aşamada İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olup o davada ayırma ve görevsizlik kararı verilmiştir.Bu aşamadan sonra davada davalılar Y. Murat …, …, …, … ve …A.Ş olmuştur.
Uyuşmazlık hususlarının araştırılması için konu ile ilgili olarak aşamalarda mahkememizce bilirkişi incelemeleri yapılmıştır.
Prof.Dr…., Av. …, …, Yrd. Doç.Dr….ve… tarafından düzenlenen ilk bilirkişi kurulu raporunda; davacı tarafın dava dilekçesinde belirtilen her bir olay bakımından hangi hukuk kuralına aykırılık bulunduğu,davalılardan her birinin hangi eyleminin hukuka aykırılık teşkil ettiğinin açıklanması halinde değerlendirme yapılabileceği, borcu devir alan firmaların devraldıkları borçlardan sorumlu oldukları,devredenlerin ise borçlardan kurtuldukları, zarar tutarının 99.265.375,45.-TL olduğu, …’in ise devir sonucu kredilerden sorumlu olduğu bildirilmiş,ek raporda da kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
İtiraz üzerine atanan ikinci bilirkişi kurulunu oluşturan Prof. Dr. …. … ve Dr… tarafından düzenlene raporda ise özetle; davalı …’in zararlandırıcı işlemlerle bağlantısının açıkça ortaya konmadığını, diğer davalıların banka kaynaklarını kendi menfaatlerine kullanmak suretiyle 100.397.450,41.-TL’den sorumlu olduklarını ifade etmişlerdir.
İtirazlar üzerine alınan ek raporda davalı … hakkındaki görüşler tekrar edilmiş,ayrıca diğer davalılar yönünden her birinin hangi tutardan sorumlu oldukları ayrı ayrı belirtilmiştir.
Çelişkiyi giderici nitelikte olan üçüncü bilirkişi kurulu Prof.Dr…., Emekli Bankalar Murakıbı …, Bankacı …tarafından oluşturulmuştur.Üçüncü bilirkişi kurulu ise hazırladığı raporda; davalı …’in zarardan sorumlu olmadığı, dava tarihi itibariyle zararın 25.096.210,52.-TL, iflas tarihi itibariyle işlemiş faiz tutarının 97.358.657,36.-TL olduğu bildirilmiş, davalılar yönünden sorumluluk tutarları belirtilmiştir.
İstinaf yolu ile yapılan incelemeden önce yapılan değerlendirmede “düzenlenen raporda kısmi yetersizlikler olduğu, davalılardan Müflis … yönünden alacak kayıt talebinin dikkate alınmadığı ve diğer çelişkilerin giderilmesi bakımından ek rapor alınması yoluna gidilmiş, düzenlenen 12/08/2016 tarihli raporda genel açıklamalar aynen tekrar edilerek yeniden hesaplama yapılarak rapor sunulmuştur. Ancak düzenlenen bu raporda müflis … yönünden iflas tarihi, diğer davalılar yönünden dava tarihi itibariyle hesaplama yapılması istenmesine rağmen tüm davalılar yönünden önceki raporla çelişki oluşturacak şekilde dava tarihi itibariyle hesap yapıldığı gözetilerek yeniden ek rapor alınması ve … yönünden iflas masasına kabul ve reddedilen tutarlar gözetilerek ek rapor alınması yoluna gidilmiş, düzenlenen 21/09/2017 tarihli raporda …’in iflas tarihi itibariyle 2.895.067,43 TL + 8.681.853,38 TL = 11.576.920,81.-TL ana para alacağının bulunduğu, faizlerle birlikte toplam borcun 97.916.251,96.-TL olduğu, diğer davalılar yönünden 2.895.067,43 TL + 8.681.853,38 TL = 11.576.920,81.-TL ana para alacağının bulunduğu ,faizlerle birlikte toplam borcun 98.567.453, TL olduğu ” saptanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 16/11/2017T. ve 2009/191E. 2017/1283K. sayılı ilam ile ” Davalı … hakkında açılan davanın reddine,tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere, davalı müflis … iflas idaresi yönünden davanın kısmen kabulüyle, 4.549.336,11.-TL alacağın iflas sıra cetveline kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talep iflas idaresi tarafından kabul edilerek iflas sıra cetveline kayıt edildiğinden davanın bu kısmı konusuz kalmış olmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,davalılar …A.Ş, …A.Ş ve …A.Ş yönünden davanın kısmen kabulü ile 11.743.111,66.-TL asıl alacak, 87.522.263,80.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.265.375,46.-TL’nin adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine” dair karar verilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan hükme yönelik istinaf yoluna gidilmiş ise de davalılar… A.Ş,… A.Ş vekilinin istinaf başvuruları usulden ret olunmuş,diğer davalı …Ş’in ise istinaf başvurusu olmamış,bu suretle verilen ilk hüküm, adı geçen davalılar aleyhine ve miktar yönünden davacılar lehine kazanılmış hak oluşturmuştur.Buna mukabil istinaf incelemesini yapan İstanbul BAM…HD…E.-…K.sayılı ilamında “…Açıklanan nedenlerle, mahkemece, dava tarihinden sonra iflas kararı verilen ve iflas kararı kesinleştiği anlaşılan, Müflis … hakkındaki davanın tefrikine karar verilmesi,mahkemenin bir başka esas numarasında kayıt kabul davası şeklinde yargılamanın gerçekleştirilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, diğer davalılar ile birlikte yargılamaya devam edilip kayıt kabul ile birlikte diğer davalılar aleyhine açılan alacak davasına aynı dosyada karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir. Bu nedenle, usulü eksiklikler ve buna dair yapılan hata nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne karar verilmesi uygun görülmüştür.” gerekçesiyle müflis … iflas idare vekilinin istinaf başvurusu esasa dair hususlar incelenmeksizin kabul edilmiş ve en önemlisi mahkememizin 16/11/2017 tarihli kararı kaldırılmıştır.
Mahkememiz kararının kaldırılmış olması karşısında tarafların lehine ve aleyhine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekir.
İstanbul BAM ….HD tarafından yapılan inceleme sonrası mahkememizin…E.sayılı numarasını alan davada yapılan yargılamada ve öncelikle kesin olarak verilen BAM karar içeriği ve Yargıtay uygulaması çerçevesinde,dava tarihinden sonra hakkında iflas kararı verilen … hakkındaki davanın HMK.m.167 hükmü uyarınca asıl davadan ayrılarak bu davalı yönünden davaya yeni alacağı esas numarası üzerinden ve kayıt kabul davası olarak devam olunmasına, dair karar oluşturulmuştur.
Somut uyuşmazlık davacı banka zararının mevcut davalılardan tahsil talebine ilişkin olup bu miktarın davalılardan tahsili mümkün olup olmadığı bu noktada ele alınmalıdır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki mahkememizin vermiş olduğu 16/11/2017 tarih ve 2009/191E.2017/1283K.sayılı kararı,hakkındaki dava ayrılan … iflas idaresi hariç tutulduğunda, diğer davalılar yönünden aleyhe kazanılmış hak oluşturmaktadır. Artık hakkındaki dava ayrılan … dışındaki diğer davalıların lehine ve davacı aleyhine farklı bir miktara hükmedilemez.
Davacının adı geçen ilk hükme karşı istinaf yoluna başvurması,kararın ise şeklen kaldırılması karşısında davacının talebinin bu noktada yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.Zira mahkememiz ilamı BAM tarafından usulen kaldırılmıştır.
Bu çerçevede ve yukarıda açıklandığı üzere konusunda ehil,üç farklı bilirkişi kurullarından iddia olunan zararların araştırılması için raporlar alınmıştır.Ne var ki alınan 3.bilirkişi kurulunun 2.ek raporunda yapılan hesaplamalarda davacı vekilinin 25/10/2017 tarihli dilekçesinde ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere açık hesap hatalarının bulunduğu görülmüş, ancak davanın 24/07/2000 tarihinde açılmış olduğu,aradan geçen süre içinde üç ayrı heyetten raporlar ve ek raporlar alındığı hususu dikkate alındığında yapılan hesap hatalarının mahkemece giderilebileceği gözetilerek yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması bakımından aşağıda gösterileceği şekilde hesap hataları düzeltilerek sonuca gidilmiştir.
Bu çerçevede … Bank AŞ’nin … Grubundan, …Grubuna devredildiği, 1 numaralı pay devri sözleşmesi gereğince 34.458.357.-USD tutarında borç nakli, sulh sözleşmesi gereğince 10.678.543.-USD tutarında borç nakli ve … Bank A.Ş.’ye ödenmeyen 613.000.-USD tutarındaki iştirak bedelinden kaynaklanan alacakların talep edildiği, 1 numaralı pay devir sözleşmesinin satıcılar … AŞ, …, …, … …, …, …adına Hüseyin…, alıcılar … A.Ş. (…) , … A.Ş.,…A.Ş. ve … adına …’in imzaladığı, 2 numaralı pay devir sözleşmesinin… Grubundan … Holding A.Ş. ile… A.Ş. arasında düzenlendiği, sözleşmeyi vekaleten … ve …’in imzaladıkları, üçüncü sözleşmenin ise …A.Ş.’nin paylarına ilişkin … ile Yahya … arasında imzalandığı, sözleşme tutarının yapılan tenzilattan sonra 93.500.000.-USD olarak belirlendiği, nakden ve senet ödemeleri dışında 34.458.457.-USD’lik kısmının… Grubu firmalarının … Bank A.Ş’ye olan borçlarının … Grubu firmalarına nakledilmesi suretiyle ödenmesinin kararlaştırıldığı, 21/07/1998 tarihli sulh sözleşmesinde ödeme şartlarının yeniden belirlendiği, buna göre 11.291.543.-USD’lik tutarın 613.000.-USD’lik kısmının … Bank A.Ş’nin yurt dışında kurulu bankalardaki iştirak hisselerinin … Bank tarafından… Grubuna devri karşılığında … Grubunun… Grubunun göstereceği kişilerin nam ve hesabına ödenmesi ve 10.678.543.-USD’ lik kısmının ise… Grubuna ait firmaların … Bank kaynaklı kredi borçlarının … Grubu firmalarına devredilmesi suretiyle mahsubunun kararlaştırıldığı, böylece devir bedelinin toplam 100.000.000 USD’den 84.750.000.-USD’ye indirildiği, bunun da ödeme şeklinin gösterildiği, böylece … Bank A.Ş’nin … Grubu tarafından… Grubundan satın alınması işleminde, satış bedeli olarak belirlenen tutarların … Bank A.Ş. kaynakları kullanılarak ödendiği; gerçekleştirilen borç nakil işlemleri ile işlemlere muvafakat veren tarafta da borcu devralan tarafta da …’in yetkili olarak hareket ettiği, işlemlerin banka kayıtlarına işlenmediği, borçların takip edilmediği, bir yandan banka hisseleri borç nakli suretiyle ödenirken bu borçların takip edilememesi suretiyle … Grubunun karşılıksız kazanım elde ettiği,bu oranda bankanın zarara uğratıldığı, banka iştiraklerinin … Grubuna intikali karşısında bankaya ödenmesi gereken bedelin ödenmediği,devralınan borçlar bakımından olduğu gibi bu borcun da takibinin yapılmadığı, sonuç olarak … dışındaki davalıların banka kaynaklarını kendi menfaatlerine kullanmış oldukları, davalı … yönünden zararlandırıcı işlemlerle bağlantısının ispatlanamadığı sonucuna varılmıştır. Bu yönü itibar ile üçüncü bilirkişi kurulunun kök ve ek raporlarının bir arada değerlendirilmesi gerekmiştir.
Yapılan açıklama ve değerlendirmeler karşısında buna göre Müflis … iflas idare hakkında ayrılma kararı verilmiş olmakla diğer davalılar ve davacı yönünden yapılan incelemede en son alınan üçüncü bilirkişi kurulunun ikinci ek raporunda belirtilen toplam nıhai borç tutarı 98.567.453,91.-TL olarak belirlenmiştir.Ne varki hatalı olarak bu toplama işleminde 613.000.-USD’lik iştirak bedelinin hesaplamaya dahil edilmemiş olduğu, bu tutar da dahil edildiğinde USD cinsinden asıl alacak tutarının 45.750.000.-TL, bunun TL karşılığının 11.743.111,66.-TL, işlemiş faiz ile birlikte toplam tutarın ise 3. Bilirkişi heyeti kök raporunda belirtildiği gibi 99.265.375,46.-TL olduğu, bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, belirtilen tutarın 11.743.111,66.-TL’lik kısmının asıl alacak olduğu hususu dikkate alınarak bu kısım üzerinden dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar … A.Ş, … A.Ş ve… A.Ş yönünden davanın kısmen kabulü ile 11.743.111,66.-TL asıl alacak, 87.522.263,80.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.265.375,46.-TL’nin adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine,
3-Davalı müflis … hakkında açılan davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi ve bu davalı yönünden açılan davanın HMK.m.167 hükmü gereği asıl davadan ayrılmasına dair ara karar kurulması karşısında bu davalı yönünden bu dava dosyasında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalılar vekille temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.057.853,75 -TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş, … A.Ş’den alınıp davacı tarafa verilmesine,
6-Yargıtay öncesi davacı tarafça yapılan 6.000,00.-TL bilirkişi ücreti,142,50.-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 6.142,50.-TL yargılama giderinin,bozma sonrası davacı tarafça yapılan 137,30-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 6.279,80.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam kabul ve red oranına(%98,87) göre takdir edilen 6.208,83-TL’sinin davalılar … A.Ş, … A.Ş, … A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine,
7-6.780.817,79.-TL karar ve ilam harcının davalılar … A.Ş, … A.Ş, … A.Ş’den tahsili ile hazineye irat kaydına,(bozmadan önce harç alınmış ise yeniden alınmaması için harç tahsil müzekkeresine derciine )
8-Artan gider avansın talep halinde iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır