Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/213 E. 2020/542 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/213 Esas
KARAR NO : 2020/542

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan 11/04/2018 tarihli sözleşme ile davalı tarafın inşaat alanında teknik ve satış ofisinde güvenlik hizmetlerinin müvekkili firma tarafından sağlandığını, müvekkilinin davalı firmaya sunduğu güvenlik hizmetleri karşılığında kestiği fatura bedellerini tahsil edemediğini, bunun üzerine … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazında bulunarak borcu olmadığını söylediğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenlerle … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalardan talep edilen asıl alacaklara yapılan itirazların iptaline, takiplerin devamına, asıl alacaklara takip tarihinden itibaren Merkez Bankası avans faizi oranında işletilmesine, takiplere haksız itiraz sebebiyle davalının %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasında 11/04/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını ancak davacı firmanın sözleşme hükümlerine aykırı davranarak bahsi geçen hizmetlerden hiçbirini sağlamadığını, davacı tarafın iş güvenliği kurallarına uymayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, davacı tarafın sözleşmenin 7.bölümünde yer alan maddelere aykırı şekilde davranarak işverenden izin almadan sık sık görev alanlarından uzaklaştıklarını, yüklenici çalışanlarının sözleşme hükümlerinin aksine çalışma saatlerine uygun davranmadıklarını, sözleşmenin yüklenici sorumlulukları başlıklı bölümünün neredeyse tamamını ihlal eden davacı tarafın açtığı bu davanın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle hukuka ve hakkaniyete aykırı açılan davanın reddine, haksız itiraz sebebiyle davacının %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
…. 1. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyaları, 11/04/2018 tarihli Güvenlik Danışmanlık ve Hizmet İşleri Sözleşmesi, tarafların ticari defter ve belgeleri, davaya ve takibe konu fatura suretleri ve BA-BS bildirim formları celp edilmiş, incelenmiştir.
SMMM Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 21/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Tarafların ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfının olduğu, davacının ticari defterlerine göre … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında 20/10/2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 47.740,00 TL (takip miktarı kadar) alacaklı göründüğü, davacının ticari defterlerine göre … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında 01/11/2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 63.788,00 TL alacaklı göründüğü, bu tutarın 47.710,00 TL’ lik kısmının … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında talep edilmiş olmakla davacının bu takip dosyasından 16.048,00 TL alacağının bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacının kaydi alacağının 63.788,00 TL olduğu, davalının ticari defterlerine göre … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında 20/10/2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 47.740,00 TL (takip miktarı kadar) davacıya borçlu göründüğü, taraf defterlerindeki yegane farkın, davacının … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında talep ettiği alacağın dayanağı olan 31/10/2018 tarihli 134053 sıra numaralı 16.048,00 TL tutarlı davacı faturasının davalının defterlerinde kayıtlı olmaması olduğu, davacının dava konusu her iki takibe konu faturalarının davalı aleyhine borç doğurduğu, davacının; … 2. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosya kapsamında 47.740,00 TL ve … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında da 16.048,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, gerek taraflar arasında akdi faiz yönünden bir sözleşme olmadığından gerekse de takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında Merkez Bankası verilerinden 22/10/2018 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği ve … 2. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosya kapsamında da 01/11/2018 takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği mütalaa edilmiştir.” şeklinde rapor düzenlenmiş, bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketler arasında 11/04/2018 tarihli Güvenlik Danışmanlık ve Hizmet İşleri sözleşmesinin imzalandığı, davacı şirketin yüklenici olarak davalı şirketin inşaat alanında, teknik ve satış ofisinde güvenlik hizmeti vermeyi; davalı iş sahibinin ise sözleşmede kararlaştırılan şekilde güvenlik hizmeti bedelini ödemeyi edim olarak üstlendikleri, davacı güvenlik hizmetinin sağlanmasına rağmen davalının fatura bedellerini ödemediğini, icra takibine geçilmek durumunda kalındığını, davalının takiplere ayrı ayrı borca itiraz etmesi üzerine takiplerin durduğunu, duran takiplere devam edilmesi ve güvenlik hizmet bedelinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açtığı, davalı şirket ise güvenlik hizmetinin sağlanmadığını, sözleşmenin 7. maddesinde gösterilen iş güvenliği kurallarına, işveren tarafından izin verilmeden görev alanından uzaklaşılmaması talimatlarına ve personelin kılık, kıyafetiyle ilgili yükümlülüklere uyulmadığından sözleşme ile belirlenen bedele hak kazanılmadığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Taraf şirketler arasında 11/04/2018 tarihinde güvenlik hizmet sözleşmesinin imzalanması, davacı şirketin yüklenici olarak güvenlik hizmeti sunmayı, davalı şirketin buna karşılık ödeme yapmayı edim olarak üstlendiği konusunda ihtilaf yoktur.
Uyuşmazlık, güvenlik hizmetinin verilip verilmediği, ayıplı ya da eksik hizmet ifasının bulunup bulunmadığı ve hak edilen bedelin tutarının ne kadar olduğu konusunda toplanmaktadır.
Davacı, davalı şirketten olan ve aynı sözleşmeye dayanan alacaklarını iki farklı icra dosyasından takibe koymuş olup, talep sonucunda sadece asıl alacak miktarları yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Takipteki işlemiş faiz alacağı yönünden herhangi bir talebi ise bulunmamaktadır. Takip dosyaları incelendiğinde; davacının … 2. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyanda 47.740,00 TL asıl alacak ve … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 16.048,00 TL asıl alacak talebinde bulunduğu belirlenmiştir.
… 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak teşkil faturaların davacı şirket tarafından BS formu olarak vergi dairesine bildirildiği ve kayıtlara işlendiği, aynı şekilde davalı şirket tarafından BA formu olarak faturaların vergi dairesine bildirildiği ve davalı kayıtlarına işlendiği görülmüştür. Bu halde, davalı şirket takibe konu faturaları kendi ticari kayıtlarına işlenmek üzere vergi dairesine bildirdiğine göre karine olarak sözleşme kapsamında davacı tarafından sözleşme ile üstlenilen güvenlik hizmeti ediminin yerine getirildiği kabul edilmelidir. Öte yandan, davalının kendi ticari defterlerine göre, … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak faturalardan dolayı davacıya 47.740,00 TL borçlu göründüğü, bu faturaların aynı zamanda davalının ticari defterlerine de borç olarak kaydedildiği, takipteki asıl alacak tutarı kadar davalının davacıya borçlu göründüğünün SMMM bilirkişi raporu ve davalının ticari defterleri ile tespit edildiği, hizmetin verildiği konusunda artık duraksama bulunmadığı, davacının bahse konu icra dosyasındaki alacağını ispat etmiş olduğundan asıl alacak tutarı kadar davalının davacıya borçlu olduğu anlaşılmıştır.
… 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak faturanın ise yukarıdaki takip dosyası gibi, davacı şirket tarafından BS formu olarak vergi dairesine bildirildiği ve kayıtlara işlendiği, aynı şekilde davalı şirket tarafından BA formu olarak faturanın vergi dairesine bildirildiği ve davalı kayıtlarına işlendiği görülmüştür. Ancak SMMM bilirkişi raporunda detaylı olarak açıklandığı üzere, bu takibe konu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve alacak hanesine yazıldığı halde, davalının ticari defterlerinde bu faturanın kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Bir kimsenin tek başına fatura düzenlemesi, aleyhine fatura düzenlenen kişiyi borçlu durumuna düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu olarak kabul edilebilmesi için; faturayı usulüne uygun olarak tebliğ aldıktan sonra 8 gün içinde itiraz etmemesi ya da fatura konusu malın teslim edildiğinin veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Somut olaya bakıldığında, takibe dayanak 31/10/2018 tarihli, Seri … nolu, 16.048,00 TL bedelli faturanın SMMM raporunun aksine davalı şirket yetkilisi …’a 20/12/2013 tarihinde ismine yazılı ve imzalı olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca, bu faturaya karşı 8 gün içinde davalı şirket tarafından itiraz edilmemiş, fatura içeriği kesinleşmiştir. Davalı şirket bu faturayı iade ettiğini, kabul etmediğini, ihtirazı kayıt koyduğunu ya da kendisinin iade faturasını düzenlediğini ispat etmek bir yana iddia etmediğine göre bahse konu faturadaki hizmetin davalı şirkete verildiğinin kabul edilmesi zorunludur. Aryıca, aynı sözleşmesel ilişkiye dayanılarak kesilen diğer faturaların yukarıdaki diğer takip dosyasında davalı defterlerine kaydedildiği sabittir. Bu halde, … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak faturanın her ne kadar davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmasa da, davalı şirketin BA formu olarak vergi dairesine beyanda bulunup bu faturanın kayıtlara işlenmesi, aynı edimin ifasına yönelik kesilen diğer faturaların ticari defterlere işlenmesi, faturanın tebliğ alınmasına rağmen 8 gün içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmaması karşısında SMMM bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere sözleşmeye uygun şekilde kesilen bu faturanın borç olarak davalı hanesinde kabul edilmesine kanaatine varılmıştır.
Davalı şirket her ne kadar sözleşmenin 7. maddesinde gösterilen iş güvenliği kurallarına, işveren tarafından izin verilmeden görev alanından uzaklaşılmaması talimatlarına ve personelin kılık, kıyafetiyle ilgili yükümlülüklere uyulmadığından sözleşme ile belirlenen bedele hak kazanılmadığını, kısaca sözleşmenin ayıplı ya da gereği gibi ifa edilmediğini savunmuş ise de; bu hususta hiçbir delil dosyaya ibraz etmemiştir. Öte yandan, ayıplı ifa veya eksik hizmet verildiği iddialarının davalı şirket tarafından ispatlanması gerektiği açık olup; bu durum Sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca ancak noter kanalıyla veya iadeli taahhütlü mektupla mümkündür. Davalı şirket tarafından ayıplı veya eksik hizmet ifasına yönelik olarak dava dosyasında, ne noterden çekilen bir ihtarname ne de karşı tarafa iadeli taahhütlü mektupla ulaşan bir ihtar yazısı söz konusu değildir. Öyleyse, davalının yukarıda sayılan ayıplı hizmete ilişkin iddiaları ispatlanamadığından yerinde görülmemiştir.
SMMM bilirkişinin raporunda vurgulandığı üzere, sözleşme ilişkisine ve sözleşmede kararlaştırılan hükümlere uygun şekilde kesilen faturalar yönünden davacı verdiği güvenlik hizmetine karşılık alacağını usulen ispatlamış olup davanın her iki takip dosyası yönünden kabulüne, ancak davacının talep sonucunda her iki takip dosyasın yönünden sadece asıl alacak miktarını talep ettiği işlemiş faiz talebi bulunmadığından takipteki işlemiş faiz alacak kalemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 47.740,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle DEVAMINA, takipteki işlemiş faiz alacak kalemi yönünden davacının talebi bulunmadığından taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz üzerinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalının … 1. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 16.048,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle DEVAMINA, takipteki işlemiş faiz alacak kalemi yönünden davacının talebi bulunmadığından taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz üzerinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kabul edilen dava değeri (63.788,00 TL) üzerinden alınması gereken 4.357,35 TL harçtan balangıçta peşin alınan 1.089,34 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 3.268,01 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama nedeni ile 1.089,34 TL peşin harç, 1.033,70 TL posta, tebligat ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.123,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 9.092,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen davacıya veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)