Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/195 E. 2019/747 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/195 Esas
KARAR NO : 2019/747

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari bir alım satım olduğunu, müvekkilinin davalıya araç sattığını ancak aracın parasının tamamının hesabına geçirilmediğini, davalıya başvurmasına rağmen davalının kalan bakiyeyi ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla İstanbul… İcra müdürlüğünün…esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borca, yetkiye ve borcun tüm ferilerine dair itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun iddiaları sebebiyle derdest davanın reddi gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında Beyoğlu … Noterliği’nin 16.11.2018 tarih … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile araç satış işlemi gerçekleştiğini, davacı taraf araç bedeli olan 165.000,00-TL’yi almış ve noter satış işlemi neticesinde araç, müvekkili şirket adına tescil edildiğini, satış işleminden 2 aydan fazla süre geçmesi akabinde davacı taraf, satış bedelinin 110.000,00-TL’sini almadığını iddia ederek müvekkil şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, müvekkil, araç bedelinin tamamını ödediği için aleyhine başlatılan kötüniyetli icra takibine yasal süresinde itiraz ettiğini ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, araç satış bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde ispat ve ispat yükü kavramlarının kısaca açıklanması yerinde olacaktır.
İspat; davaya konu yapılan hakkın gerçekten var olup olmadığının anlaşılması, maddî hukukun o hakkın doğumunu veya sona ermesini kendisine bağladığı vakıaların doğru olup olmadığının tespit edilmesi sonucunda mümkün olur. İşte davaya konu hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların var olup olmadıkları hakkında mahkemeye kanaat verilmesi işlemidir .Hâkim, davada hangi çekişmeli vakıanın ispat edilmesi gerektiğini tespit ettikten sonra bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi sorusu ile karşılaşır; buna da ispat yükü denir. İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer ve yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; kendisine ispat yükü düşen taraf için bu bir yükümlülük değil, sadece bir külfettir. Zira taraf kendisi tarafından ispatı gereken bir vakıayı ispat edemezse, karşı taraf (ve mahkeme) onu mutlaka ispat etmesini isteyemez . Bilâkis, kendisine ispat yükü düşen taraf, o vakıayı ispat edememiş sayılır; mesela, kendisine ispat yükü düşen ve fakat bunu yerine getiremeyen taraf davacı ise, davasını ispat edememiş sayılır ve dava bu sebeple reddedilir (Kuru, s.1972).
Konu ile ilgili genel kural 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”.
Yine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190’ıncı maddesinin birinci bendi: “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.204 hükmünce, resmi senette yazılı olanları hilafı ispat oluncaya kadar kati delil teşkil eder ve aksinin aynı güçteki yazılı delille kanıtlanması gerekir.
Somut olayda , resmi şekilde düzenlenen 16/11/2018 tarihli araç satış sözleşmesinde, araç bedelinin tamamen ödenerek teslim alındığının belirtilmesi ve davacının aksini yani araç bedelinin bakiye kısımının ödenmediği yönündeki iddiasını, aynı güçteki yazılı delil ile ispat edememesi karşısında sübut bulmayan davanın reddine ,davacının kötü niyetli takip başlattığına dair delil bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Peşin yatırılan 1.328,53 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 44,40 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 1.284,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 11.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/10/2019
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)