Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/190 E. 2021/791 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/713 Esas
KARAR NO : 2021/837

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu firmanın müvekkili şirkete muhtelif zamanlarda gönderici olarak taşıttırdığı kargo veya ücret alıcı olarak kabul ettiği kargo bedellerinden oluşan icra dosyasındaki borç miktarını tüm girişimlere rağmen ödemediğini, bunun üzerine … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlu ile müvekkili firma arasında gerçekleşen kargo taşıma hizmeti nedeniyle müvekkili firmanın kendisine düşen yükümlülüğü olan kargo taşıma hizmetini süresinde, eksiksiz ve sağlam olarak gerçekleştirdiğini, taşıma hizmetinde herhangi bir ziyan, hasar veya gecikme söz konusu olmadığını, sözleşme ve tarifeye uygun olarak taşıma faturası düzenlendiğini, söz konusu fatura davalı borçluya imza karşılığında teslim edildiği halde davalının borcunu ödemediğini belirterek, davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açılmış olduğunu, bu nedenle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili Oda tarafından …’nın … ilçesindeki oda meslek mensuplarına gönderilen kurban bayramı tebriklerinin davacı firmaya verilmesine rağmen alıcılarına ulaştırılmadığını ve …’nde çöp konteynırlarında atılmış olarak tespit ettiklerini, buna ilişkin çekilen fotoğrafın ekte sunulduğunu, davacının akdedilen kargo sözleşmesine, TTK hükümlerine ve ahde vefa ilkesine aykırı davrandığını, bu nedenle ellerinde olumsuz deliller bulunduğundan ilgili faturayı ödemeyeceklerini ihtarname ile davacıya bildirdiklerini, bunun dışındaki tüm faturaların ödendiğini, faturanın sonradan 3.996,00 TL olarak doldurulmuş olduğunu, müvekkilinin kamu kurumu olması nedeniyle TTK madde 21/2 maddesinin uygulanamayacağını, bu nedenle 8 gün içinde itiraz edilmediği gerekçesiyle faturanın müvekkili açısından kesinleşmiş kabul edilemeyeceğini belirterek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kargo taşıma sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı taraf tacir olmayıp meslek kuruluşu olmakla birlikte, taşıma hukuku TTK’da düzenlendiğinden dava mutlak ticari davadır ve mahkememiz görevlidir.
… 14.İM … E takip dosyası celbedilip incelenmiş, 3.996,43 TL asıl alacak istemiyle başlatılan ilamsız takibe davalının yasal sürede itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davacı alacaklıya itiraz dilekçesi tebliğ edilmemiş olduğundan davanın İİK md 67’deki 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu, bu nedenle cevap dilekçesinde zamanaşımı olarak tabir edilen sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu ve davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Takibe itiraz dilekçesinde icra dairesi yetkisine de itiraz edildiği (itiraz dilekçesi icra müdürlüğünce gönderilmediği ve ancak davacı vekilince sunulduğunda görülebildiğinden) anlaşılmakla, 18/09/2020 tarihli celsede özel dava şartı değerlendirilerek, fatura alacağı götürülecek borç niteliğinde olduğundan TBK md 89 gereği alacaklının yerleşim yeri de yetkili olduğundan davalının icra dairesi yetkisine itirazının reddine karar verilmiştir.
Takip dosyası, davacı vekilince sunulan gönderi listeleri, 1 adet fatura ve çeşitli fatura teslim tutanakları, noter ihtarı, davalı vekilince sunulan çöp konteyneri fotoğrafları, noter ihtarı incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
Tacir olmayan davalının ticari defteri de bulunmadığından önce davacı tacirin ticari defter ve kayıtları mali bilirkişi vasıtasıyla incelenmiş, alınan raporda özetle; davacının incelenen 2016 e-defterinin beratının yasal sürede alınmış, sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette bulunduğu, ticari defterine göre davalıdan takip tarihi itibariyle takip dayanağı 16/09/2016 tarihli … no.lu KDV dahil 3.582,21 TL bedelli faturadan ve çeşitli fatura teslim tutanaklarından kaynaklanan 3.996,43 TL alacağı bulunduğuna dair kayıt bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu fatura içeriği gönderilere ilişkin gönderi listesinde yer alan gönderilerin alıcılarına teslim edilip edilmediğine ilişkin davacı kayıtlarının incelenmesi için karayolu taşıma sektör uzmanı bilirkişi görevlendirilmiş, davacı vekilince gerekçe belirtilerek yerinde inceleme talep edilmesi üzerine bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmişse de, bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda davacının teslime ilişkin imzalı tutanak vb teslimi kanıtlayan herhangi bir belgeyi bilirkişiye ibraz etmediği, yerinde incelemede de ibraz etmediği belirtilerek raporlar düzenlenmiştir.
Davada ispat yükü davacı taşımacıda olup, taşıma alacağını talep edebilmesi için sözleşmede üstlendiği taşıma işini yaptığını ve kargoları alıcılarına teslim ettiğini ispatlaması zorunludur. TTK md 870 gereği taşıma ücreti eşyanın tesliminde ödenir. TTK md 875’te taşıyıcının ziya ve hasardan sorumlu olduğu, 876’da taşıyıcının eşyayı koruma yükümlülüğü bulunduğu, 883’te ziyadan sorumlu olduğu hallerde taşıyıcının taşıma ücretini taşıtana geri vermekle yükümlü olduğu hususları düzenlenmiştir.
Takip talebinde takip dayanakları “29.12.2016 tarihli ihtarname ekli listedeki fatura alacakları” şeklinde açıklanmış olup, davacı bu açıklamasıyla-talebiyle bağlıdır. Takip dayanağı ihtarnamede ise alacağın kaynağı olarak “… no.lu 3.582,21 TL’lik fatura, 26,53 TL’lik ve 186,30 TL’lik fatura teslim tutanağı”na dayalı borcun ödenmesi talep edilmişse de, davacı taşıyıcı … no.lu fatura içeriği 796 adet (gönderi listesinden 2016 Kurban Bayramı tebrik kartı olduğu ve davalı meslek kuruluşunun üyelerine gönderdiği anlaşılan ve sektör bilirkişisi tarafından teyit edilen) gönderinin alıcılarına teslim edildiğini ispatlayamadığından, sadece kendi ticari defterinde fatura kayıtlı olduğu için bu fatura alacağını davalıdan talep edebileceğinden bahsedilemez. Zira davalı tacir olmayıp ticari defteri bulunmadığından davacının defterindeki kaydın davalı ticari defterindeki kayıtla birebir mutabık olduğu tespit edilmediği sürece davacının ticari defterindeki kayıt (HMK md 223 uyarınca) kesin delil haline gelemeyecektir. Ayrıca fatura tebliği sonrası 8 günlük yasal sürede itiraz edilmemiş olsa da, davalı tacir olmamakla TTK hükümleri davalı hakkında uygulanamayacağından, TTK md 21 hükmüne göre davalı açısından faturanın içerik itibariyle kesinleşmiş olduğundan da sözedilemez.
Davacı vekilince dosyaya pek çok fatura teslim tutanağı sunulmuş olup, bu tutanaklarda taşıma faturalarının davalıya teslimi için davacının bu tutanaklara istinaden davalıdan ayrıca “fatura taşıma-teslim bedeli” niteliğinde ayrı bir taşıma ücreti talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının ticari defter-açık hesap kayıtlarına göre ise davalının önceden beri gelen akdi ilişkide bu fatura teslim ücretlerini ayrıca ve defaten davacıya ödediği görülmekte olup, tüm faturaların davalıya teslim edilmiş durumda olduğu davalı tarafın kabulünde olduğu gibi, taraflar arasında bu şekilde akdi teamül haline gelmiş uygulama bulunduğu da görülmektedir. Bu nedenle davacının fatura tesliminden kaynaklanan ve teslim tutanakları ile miktarını davalıya bildirdiği ücretleri ise davalıdan takipte talep edebileceği kanaatine varılmışsa da, itirazın iptali davasında davacı alacaklı takip talebindeki dayanak açıklamasıyla-talebiyle bağlı olduğundan dayanak ihtarnamede bildirdiği 26,53 TL tutarlı ve 186,30 TL tutarlı teslim tutanaklarındaki ödenmemiş fatura taşıma-teslim ücretlerini davalıdan talep edebileceği, dosyaya sunduğu diğer teslim tutanaklarının tutarının ise takip talebindeki bakiye alacak tutarıyla tutmadığı, ayrıca hangisinin ödenmiş hangisinin ödenmemiş durumda olduğunun açıklanması için davacı vekiline imkan ve süre tanınmasına rağmen bu hususta açıklama da yapılmadığı, netice itibariyle takip talebindeki açıklamayla davacının bağlı olduğu gözetilerek, takip dayanağı noter ihtarında açıkça belirtilen iki adet (15/12/2016 tarihli) fatura teslim tutanaklarında belirtilen 26,53 TL ve 186,30 TL’lik fatura taşıma-teslim ücreti yönünden davanın kısmen kabulüne, bu kısım yönünden alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine, takipteki bakiye alacak talebinin ise ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 14.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 212,83-TL asıl alacak yönünden ve takip tarihi sonrası bu asıl alacağa (yıllık %9,75 oranını geçmemek şartıyla) değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında 42,57-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olup, peşin alınan 68,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,95 TL fazla harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 177,00 TL posta tebligat gideri, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.927,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre (%5-%95) hesaplanan 96,35 TL’si ile (35,90 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç) 95,20 TL harç toplamı 191,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden yürürlükteki AAÜT’ne göre hesap ve takdir olunan 212,83 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden yürürlükteki AAÜT’ne göre hesap ve takdir olunan 3.783,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır