Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/184 E. 2019/602 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/184 Esas
KARAR NO : 2019/602

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Müvekkilinin iş yeri adresinde tekstil malzemeleri alım satım işi ile iştigal ettiğini, müvekkilinin dava dilekçesine suretini eklediği belgelerden de anlaşılacağı üzere dava konusu çeki çaldırdığını, bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyası ile soruşturmanın devam ettiğini, davaya konusu olan … Şubesine ait … keşide tarihli … çek nolu 45.000.00 TL bedelli … nolu hesaba ait keşidecisi müvekkili … Tic Ltd Şti olan çekin davalılarca muhatap bankaya ibrazı sebebi ile bu davayı açmak zorunda bulunduklarını, dava konusu çekin müvekkilinin imzası ve kaşesi olmaksızın zayii olduğunu, bu çekin nama yazılı olduğu firma ile hiçbir ticari ilişkisinin de mevcut olmadığını belirterek iş bu çalıntı çekin 3. kişilere kötü niyetli olarak ciro ile devrini sağlamak adına sahte imza ile piyasaya sürüldüğünü, bu hali ile HMK 209 maddesi uyarınca sahtelik iddiaları doğrultusunda takdiren teminatsız olarak iş bu çek sebebi ile davalılar tarafından müvekkilli firma ve çek keşidecisi aleyhine icra takibi yapılmasının dava sonuna değin teminatsız olarak durdurulmasını belirterek müvekkilinin davalılara dava konusu çek sebebi ile bir borcunun bulunmadığının tespiti talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılardan … ve … Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan işbu davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafın 16.12.2018 tarihinde işbu dava konusu çekin çalındığına dair iddiasının kendisini borçtan kurtarmak için ileri sürdüğü bir husus olup, söz konusu çekin müvekkiline kendinden önceki ciranta tarafından çekin çalınma tarihinden 1 ay önce verildiğini, bu da davacının iddialarının tamamen asılsız olduğunu kanıtlar mahiyette olduğunu işbu davada haksız ve kötüniyetli olan davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminattan sorumlu tutulması gerektiğini,davacının taraf haksız ve kötü niyetli olarak açmış olduğu işbu dava konusu çek ile ilgili tedbir talebinde bulunduğunu, yukarıda belirtildiği üzere davacının iddialarının tamamı asılsız ve gerçek dışı olduğundan söz konusu çek ile ilgili talep etmiş olduğu tedbir taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, kambiyo evrakından kaynaklanan takip öncesi menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava açıldıktan sonra davacı vekilince sunulan 04.04.2019 tarihli dilekçede, dava açıldığı gün aynı zamanda dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun da yapıldığı bildirilerek başvuru formu dosyaya sunulmuştur.
7155 sayılı sayılı Kanunla bazı ticari davalar için 01.01.2019 tarihinden itibaren dava şartı olarak düzenlenen dava öncesi zorunlu arabuluculuk müessesesinin amacı, dava öncesi arabuluculuk görüşmeleri yoluyla tarafların aralarındaki uyuşmazlığı dava yoluyla Mahkeme önüne getirmeden uzlaşarak çözme imkanı tanınmasıdır. 6102 sayılı Kanuna eklenen 5/A maddesi gereği bu sürecin azami süresi (uzatma dahil) 8 hafta olup, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamaması durumunda dava açılması, yani dava açılabilmesi için arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması şarttır. Bu durum, 6325 sayılı Kanuna 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesinin ikinci fıkrası lafzından anlaşılmakta ve kanun gerekçesinde de bahsedilmekte olup, maddede “son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu” açıkça düzenlenmiştir.
Bu yasal nedenlerle, hem arabulucuya başvurup hem yasal süreç tamamlanmadan dava açılması, kanunu işlevsiz bırakma sonucu doğurur niteliktedir ve kabul edilemez.
6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan davada bu dava şartı yerine getirilmeden dava açılmış olduğu anlaşıldığından, HMK md. 115/2 gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, ayrıca davacı vekilinin dosyada tensip aşamasında verilen ihtiyati tedbir kararından feragat ettiğini ve teminatın iadesini talep ettiği de anlaşılmakla, verilen tedbir kararının kaldırılmasına, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve aynı sebepten verilen usulden red kararı nedeniyle vekille temsil edilen davalılar yararına AAÜT uyarınca yarı oranda vekalet ücreti takdirine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan, usulden reddine,
2-Davada verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, teminat mektubunun karar kesinleştikten 1 ay sonra HMK md.392/2 gereği davacı tarafa iadesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40-TL olduğundan, peşin alınmış 768,49-TL’nin mahsubu ile bakiye 724,09-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar … ve … Ltd Şti. kendisini vekille temsil ettirdiklerinden, AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretinin yarısı oranında 1.362,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalılardan … ve … vekillerinin yüzüne karşı, davalılardan …’un yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸