Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/182 E. 2021/240 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/182 Esas
KARAR NO : 2021/240

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı firma arasındaki sözleşmeye göre mal alışverişi yapıldığını, hizmet sunulduğunu, USD döviz üzerinden fiyat konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin tam olarak yerine getirilmesi ve sona ermesinin USD üzerinden olacağını, davalının 2017 ve 2018 yıllarında verilen mal alışverişi ve hizmetlerle ilgili 617,15 USD’ yi ödemediğini, cari hesap alacağında oluşan 3.085,06 USD kur farkı borcunu da ödemediğini, davalının toplam 3.702,21 USD borçlu olduğunu, taraflar arasında yapılan mail yazışmaları ve sözlü görüşmelerin de netice vermemesi üzerine davalı aleyhine … 20. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile icra takibine itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını ve itirazın iptaline gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketin kendisine borçlu bulunmamasına rağmen müvekkili şirkete karşı icra takibi başlattığını ve takibe itiraz edilmesi üzerine işbu davayı ikame ettiğini, davacının kötü niyetli olarak hareket ettiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine, davacı aleyhine takip miktarının en az %20′ si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 20.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesi, cari hesap ekstreleri, mail yazışmaları, dava şartı arabuluculuk son tutanağı celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, SMMM Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 26/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Davacının davalıdan 28/01/2019 takip tarihi itibariyle 3.702,15 USD asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa fiili ödeme tarihindeki döviz alış kuru üzerinden TL karşılığı için 28/01/2019 takip tarihinden tahsil tarihine kadar %19,50 ve değişen oranlarda yıllık avans faizi hesaplanabileceği…” mütalaa edilmiştir.
Dava, cari hesap ilişkisi nedeniyle kur farkı alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım – satım ilişkisine dayalı sürekli ticari ilişki bulunduğu ve açık cari hesap usulü ile çalışıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturaların yabancı para (döviz) cinsinden olduğu, bu faturaların alt kısmında açıkça fatura düzenleme tarihi ile ödeme tarihi arasında oluşacak kur farkının ayrıca faturalandırılacağının kayıt altına alındığı, davaya konu faturaların itiraza uğramadığı ve taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, ne var ki davacı şirket tarafından kesilen kur farkı faturasının davalı şirket tarafından kabul edilmediği ve ödenmediği, halbuki yine taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinde açıkça kur farkı alacaklarının karşılıklı olarak faturalandırılacağının kararlaştırıldığı, işbu sözleşmenin 3. maddesinde “…Fatura düzenleme tarihi ile ödeme tarihi arasında oluşacak kur farkları karşılıklı olarak faturalaşılacaktır.” şeklinde bu durumun ifade edildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekir. Kur farkında, vade farkı istemleri gibi teamülün olup olmadığı önemli değildir (Y.19. H.D. 2017/3549 E., 2018/4033 K.; Y.19. H.D. 2016/12505 E., 2017/8609 K.). Hem taraflar arasında imzalanan sözleşmede açıkça kur farkı alacaklarının faturalandırılacağının düzenlenmiş olması, hem de faturaya konu malların döviz karşılığında satımının yapılmış olması sebebiyle davacının kur farkını davalıdan isteyebileceği konusunda duraksama bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalının savunmaları da yerinde görülmemiştir. Nihayetinde, bilimsel yönden doğru tespitler içeren ve denetime elverişli olduğu için hükme esas alınan 26/11/2020 tarihli SMMM bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 20.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 20.795,68-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.420,55 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 235,57 TL harç ve 119,57 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye kalan 1.065,41 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 355,14 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 58,00 TL, bilirkişi ücreti 650,00 TL olmak üzere toplam 1.063,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen ilgili taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/04/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)