Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/173 E. 2019/950 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1241
KARAR NO : 2019/953

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili banka ile dava dışı borçlu şirket arasında akdedilen ve diğer davalı borçluların müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığı 29/06/2015 tarih ve 3.000.000,00TL bedelli genel kredi sözleşmesiyle 08/06/2018 tarih ve 5.000.000,00TL kredi bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden adı geçen şirkete nakdi ve gayri nakdi kredilerin kullandırıldığını, dava dışı borçlu ve davalı olan müşterek müteselsil borçluların sözleşme hükümlerine riayet etmediğini, hesapların katedildiğini, alacağın muaccel olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara yapılan tebligata rağmen süresi içinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıların icra dosyasına yönelik itiraz içerikleri de dikkate alındığında kredi sözleşmesine istinaden takip talebinde belirtilen borcun muaccel olup olmadığı, kat ihtarının tebliğ durumu dikkate alındığında temerrüt durumunun oluşup oluşmadığı, bu noktada her bir davalının Yargıtay uygulaması karşısında kefil olarak temerrüt tarihlerinin ve aynı zamanda dayanak kredi sözleşmeleri dahi göz önüne alınarak takip konusu edilmesi gereken asıl alacak ve miktarlarının ve işlemesi gerekli faizlerin ne olduğu noktasındadır.
Davalı borçlular aleyhine ilamsız takip yapıldığı, her bir davalının icra dosyasına yönelik olmak üzere itirazlarda bulunduğu, itiraz neticesinde takiplerin durduğu itiraz iptal davasının süresi içerisinde açıldığı, davanın genel kredi sözleşmesine dayandığı hususları tartışmasızdır.
Dava,İİK m.67 hükmüne dayalı itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki genel usul kuralı gereği her dava,davanın açıldığı tarihe göre belirlenecektir. Bu davanın açıldığı tarih itibariyle harca esas değer üzerinden yargılamaya devam edilmesi esastır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık karşısında atanan bankacı bilirkişinin hazırlamış olduğu 17/06/2019 tarihli rapor içeriğine göre;”fazlaya ilişkin 243.457,55 TL (2.047.872,08-1.804.414,53=)reddi durumunda takip tarihinden itibaren 1.747.652,29 TL asıl alacak tutarına (ticari krediler İçin) yıllık %44,25 oranında ve diğer kredili mevduat hesabı için ise asıl alacak tutarı 52.150,72 TL’na %33 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,gayri nakdi çek taahhüt bedelinin depo talebi yönünden ise davalı kefillerin kefalet imzası bulunan genel kredi sözleşmesinin kefaleti düzenleyen bölümünde gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesine yönelik açıkça bir hüküm bulunmadığı, diğer çek taahhütnamesinde dava dışı kredi lehtarı firma ile davacı banka arasında imzalandığı, işbu çek taahhütnamesinde davalı/kefillerin kefalet imzaları bulunmadığı için, davalı/kefillerin sözleşmesel olarak üstlendikleri bir depo yükümlülüğünün bulunmadığı kanısına varıldığı,davalı/kefillerin çek taahhüt bedelinin depo edilmesinden sorumlu olmadıklarının kabulü halinde taahhüt bedeli tazmin edilen çek bedellerinden de davalı/kefillerin sorumlu tutulamayacakları, ancak, mahkemece aksi yönde bir kanaate varılması halinde tazmin tarihlerinden itibaren işleyecek %44,25 temerrüt faizi ve bunun %5 BSMV ile birlikte davalı/kefillerden istenilebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Belirtmek gerekir ki Yargıtay 19.HD uygulaması karşısında 6102 sayılı TTK m.7 hükmü gereği herbir kefilin asıl borçlunun temerrüde düşmesi halinde dahi işleyecek faizden sorumlu olabilmesi için asıl borçlunun borcunu yerine getirmekte temerrüde düştüğünü belirten ihtar yazısının tebliğ olunmasının şart olması, bu şart yerine getirilmeden davalı kefil gerçek kişi yönünden temerrüt faizinin istenilebilir olmadığı hususu bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak irdelenmiş, bu çerçevede gerekli inceleme yapılmıştır.
Öte yandan uyuşmazlığa esas sözleşme ticari kredi sözleşmesi niteliğindedir. TTK m.8 hükmüne göre ticari kredilere, serbestçe belirlenen akdi ve temerrüt faiz oranlarının dahi bilirkişi tarafından uygulanmış olması,6098 sayılı TBK m.88 ve m.120 hükümlerinin ise uygulanmaması hem kanun hükmüne hem Yargıtay uygulamasına uygun niteliktedir.
Kaldı ki takibe konu ticari kredi ve kredili mevduat hesabına konu alacak kalemleri açısından da herbir davalı kefilin TBK m.583 hükmü gereği kefalet türünün ve kefalet limitinin, kefalet tarihinin ve diğer hususların kefil olan kişiler tarafından el ile yazılmış olması, davalı kefillerin şirket ortak ve yöneticisi bulunmaları nedeniyle eş muvafakatine ise ihtiyaç bulunmaması, kefalet hükümlerinin dayanak sözleşmesinin 15.maddesinde açıkça düzenlendiği gibi adı geçen kredilerin lehtar tarafından kullanılması,bu kredilerden dolayı kefillerin ise sorumluluk altına girmesini sağlayıcı sözleşme ve kefil imzalarının bulunduğu dahi dikkate alındığında herbir davalı kefilin yukarıda açıklanan asıl alacak ve işlemiş faiz ve BSMV miktarlarından,yine yukarıda belirtilen asıl alacak kalemleri için işlemesi gereken faiz oranlarından sorumlu olmaları gerektiği açıktır.
Öte yandan takip talebine ve itirazın iptali davasına konu olan gayrinakdi çek kredi alacağı söz konusudur. Ne var ki herbir davalı kefil yönünden kefalet imzasının yer aldığı genel kredi sözleşmesindeki kefaleti düzenleyen bölümde gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesine yönelik açık bir ibare bulunmamaktadır. Oysaki yerleşik Yargıtay uygulamasında da kabul olunduğu üzere kefillerin gayrinakdi çek taahhüt bedelinden dolayı sorumlu olabilmeleri ancak sözleşmede bu yönde kefiller aleyhine açık bir hükmün varlığı halinde söz konusudur.Bu noktada davalı kefillerin sözleşmesel olarak ve kefil sıfatıyla gayrinakdi çek taahhüt bedeli olan 33.600,00 TL’den sorumlu tutulmalarına yol açabilecek bir düzenleme yoktur.
Bu itibarla bilirkişi raporu gerekçeli,açık ve hükme elverişli olduğu gibi esasen bilirkişi raporuna itibar edilmesine engel nitelikte ve gerekçeli,kabul edilebilir bir itiraz bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu olan ticari krediye konu alacak ile kredili mevduat hesabına konu alacak kalemleri ile ilgili bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar tutarında davacının haklı olduğu ,bu miktara yönelik olarak davalının haksız itirazda bulunduğu anlaşılmakla İİK m.67 hükmü uyarınca ve hükmedilen tutarın %20’si oranında davacı lehine tazminata hükmedilmesi,buna mukabil adı geçen krediden doğan alacak kalemlerinin reddine konu kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davalının tazminat talebinin reddi, yine gayri nakdi çek taahhüt bedelinin nakdi alacak içermemesi, Yargıtay uygulaması ve koşulların bulunmaması karşısında davacı yönünden yasal şartları oluşmadığından redolunan bu kalem yönünden inkar tazminatının reddi, yine gayrinakdi çek taahhüt bedeli yönünden talep ret olsa dahi yine yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında davalının tazminat talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davalılar lehine açmış olduğu davanın kısmen kabulüne,… 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına konu asıl alacak miktarları yönünden 1.799.803,01TL asıl alacak, 4.391,92TL işlemiş faiz, 219,60TL BSMV olmak üzere toplam 1.804.414,53TL miktara yönelik -tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının ayrı ayrı iptali ile bu kısım yönünden her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar hükmedilen asıl alacağın 1.747.652,29TL tutarındaki ticari krediye konu kısmı için yıllık %44,25 oranında ve hükmedilen asıl alacağın 52.150,72TL tutarındaki diğer kredili mevduat hesabına konu kısmı için yıllık %33 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ile bu miktarlara ayrı ayrı %5 oranında gider vergisinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna,hükmedilen 1.804.414,53TL asıl alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,davacının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından ve yasal koşullar oluşmadığından davalıların tazminat talebinin reddine, davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali ve takibin devamı davası sübut bulmadığından reddine,… 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı icra dosyasına konu 25 adet çek blokaj bedeli olan 33.600,00TL bedelli gayri nakdi çek tahakkuk bedeli yönünden davalı kefillerin depo yükümlülükleri bulunmadığından bu miktara yönelik talebin sübut bulmadığından reddine,gayri nakdi 33.600,00TL kısım yönünden yasal şartı bulunmadığından davacının icra inkar tazminatının reddine,gayri nakdi 33.600,00TL kısım yönünden yasal şartı bulunmadığından davalıların tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalılar lehine açmış olduğu davanın kısmen kabulüne,
a)… 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı takip dosyasına konu asıl alacak miktarları yönünden 1.799.803,01TL asıl alacak, 4.391,92TL işlemiş faiz, 219,60TL BSMV olmak üzere toplam 1.804.414,53TL miktara yönelik -tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının ayrı ayrı iptali ile bu kısım yönünden her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar hükmedilen asıl alacağın 1.747.652,29TL tutarındaki ticari krediye konu kısmı için yıllık %44,25 oranında ve hükmedilen asıl alacağın 52.150,72TL tutarındaki diğer kredili mevduat hesabına konu kısmı için yıllık %33 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ile bu miktarlara ayrı ayrı %5 oranında gider vergisinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahakkukuna,
Hükmedilen 1.804.414,53TL asıl alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından ve yasal koşullar oluşmadığından davalıların tazminat talebinin reddine,
Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali ve takibin devamı davası sübut bulmadığından reddine,
b)… 9.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı icra dosyasına konu 25 adet çek blokaj bedeli olan 33.600,00TL bedelli gayrinakdi çek tahakkuk bedeli yönünden davalı kefillerin depo yükümlülükleri bulunmadığından bu miktara yönelik talebin sübut bulmadığından reddine,
Gayri nakdi 33.600,00TL kısım yönünden yasal şartı bulunmadığından davacının icra inkar tazminatının reddine,
Gayri nakdi 33.600,00TL kısım yönünden yasal şartı bulunmadığından davalıların tazminat talebinin reddine,
2-Bu dava sebebiyle 123.259,55-TL karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 23.570,22-TL ve … 9.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında icra takibi nedeniyle alınan 10.239,36 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 89.449,97-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil edildiğinden kabul edilen 1.804.414,53 TL nakdi alacak yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 77.266,22 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı vekille temsil edildiğinden ret edilen 144.469,70 TL nakdi alacak yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 14.307,58 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Gayrinakdi alacak yönünden davalı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça harcanan 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 23.570,22 TL peşin harç olmak üzere toplam 23.611,32 TL peşin harcın davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça harcanan 206,20-TL tebligat ve posta masrafı ile 1.550,20 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.756,20 -TL yargılama giderinin kabul ve red oranına(%91,01) göre takdir edilen 1.598,31-TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalı vekilinin yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi. 19/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır