Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/137 E. 2023/125 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/137 Esas
KARAR NO : 2023/125

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … A.Ş tarafından , davacı müvekkiller … ve … A.Ş’de aralarında olduğu borçlu aleyhine … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındamn kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla İcra takibi başlattığı, takip konusu … Bankası TAO … Şubesine ait … Seri nolu 17.000,00 TL bedelli çek zayi bir çek olup, bu çekin de aralarında bulunduğu toplam 29 adet çek ve 2 adet senet 10.08.2018 tarihinde müvekkillerden çek lehtarı … Paz. A.Ş’nin yetkilisi …’in arabasının camı kırılmak suretiyle çalındığı, çeklerin büyük kısmının … tarafından bir sonraki gün müşterilere verilmek üzere imzalanıp kaşelenmek suretiyle cirolanmış halde bulunduğu, bu olayla ilgili çekin son yetkili hamili … A.Ş yetkilisi … tarafından … C.Başsavcılığına … Soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğu, ayrıca … 2 ATM … E sayılı dosyasından zayi nedeniyle iptal davası açıldığı, Mahkemece 04.09.2018 tarihinde çalıntı çeklerle ilgi ödemeden men kararı verildiği ve ilgili banka şubelerine yazı yazıldığı, ancak bahse konu soruşturma ve çek iptali davasının devam ettiği süreçte çalınan çeklere illişkin icra takipleri açılmaya başlandığı, huzurdaki menfi tespit ve istirdat davasına konu … 4.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ve diğer takip dosyalarından … 7.İcra Müdürlüğü’nün dosyası hariç diğer tüm dosyaların alacaklısı … A.Ş olduğu, takiplerin bir kısmına takibin iptali davaları açıldığı, tamamnına karşı açılacak menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin Arabuluculuk dava şartı başvurusunda bulunulduğu, takip ve dava konusu çektlerin tümü müvekkillerden … A.Ş yetkilisi …’in arabasından çalınan ve haklarında derhal iptal davası açılmış olan çeklr olup neredeyse tamamının keşide tarihleri değiştirildiği ve tahrifat yapıldığı, keşide tarihi değişiklikleri sahte imza ile paraflandığı, bu imzalar müvekkile ait olmadığı, çeklerin çalınması sonrasında tahrif edildiği, bu durum tek başına çekin kambiyo vasfını ortadan kaldırdığı ve takibin iptali sebebini teşkil ettiği, , … 10 İcra Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosyasından açılan takibin iptali davasının halen derdest olduğu, davanın dayanağı olan … 4 İcra Md… E Sayılı dosyasından takibe konu çekin arkasında ise çeklerin çalınması sonrasındaki son ciro olan …Paz A.Ş cirosu sonrasında … A.Ş cirosu bulunduğu, dava konusu çekte … cirosu sonrasında farklı iki şirket (… ve … ) ait ciro imzaları gözle görülebilir ölçüde aynı olduğu, takiplere konu edilen çekler arkasındaki ciro silsilesindeki şirketlerin her bir silsilede aynı olması ve söz konusu çeklerin nerdeyse tamamında davalı … A.Ş. tarafından takibe konulmuş olmasının tesadüfi olmadığı, Çeklerin lehdarı olan … A.Şnin çeklerde yer alan kendisinden sonraki ciro silsilesindekilerle hiçbir ticari bağı ve ilişkisi olmadığı, ancak, bahse konu icra takiplerine muhatap olunmaya başlanması ile örneğin, …LTD , … Tic A.Ş, … Tic Ltd Şti , …, … isimli şirketlerin en az birinin her bir takipteki ciro silsilesinde yer aldığı, Arabadan çalınan çeklerle ilgili bir dolandırıcılık eyleminin mağduru oldukları açık olan müvekkillerden … A.Ş … 20 İcra Md. … E Sayılı dosyasından tebliğ alıman ödeme emriyle birlikte Mağduru oldukları eylemin, arabadan çalınan çeklerin boyutunu aşan çok daha geniş kapsamlı bir eylem olduğunun anlaşıldığı, müvekkile 24.01.2019 günü tebliğ edilen … 20 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ödeme emri ekindeki çekin ciro silsilesi içinde yer aldığını, şirket kaşe ve üzerinde atılşı imzanın sahte olduğu ciro silsilesinde kendisinden sonra gelen yukarıda belirtilen şirketler yer aldığı ve … Ltd Şti’ne ait olduğunun, takibin de … A.Ş tarafından açıldığının görüldüğü, icra takiplerinin ihtiyati haciz talepli başlatıldığından müvekkil … A.Ş’nin hesaplarına bloke konulduğu, huzurdaki davaya ilişkin olarak TTK.5/A maddesi uyarınca … Arabulucuk Bürosuna başvurulduğu ve taraflar arasında … arabuluculuk numaralı dosya ile arabuluculuk sürecine girildiği, açıklamalar çerçevesinde çeki takibe koyan … A.Ş’nin iyi niyetli hamil olduğu iddiasına bulunamayacağı, zira üzerinde tahrifat yapılan, ciro silsilesinde en saf bakışla dahi şüpheli görünen çekleri, haklarında hiç bir soruşturma yapmadan ve keşideciyi aramadan almış olması, özellikle de bir finans kuruluşu olduğu dikkate alındığında basiretli tacir olma gereklerine ve yükümlülüklerine aykırı düştüğü, davalının ağır kusurlu olmaktan öte kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiği, çalıntı ve tahrifatlı çeke dayalı olarak … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine iliişkin olarak her iki müvekkil yönünden takip konusu çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarını ve olayda ağır kusurlu ve kötü niyetli davalı … A.Ş.’i aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından … 4.İcra Md. … E. sayılı dosyasından davacı borçlu hakkında girişilen çeke dayalı kambiyo takibi sonrasında borçlu tarafından işbu davanın açıldığı, menfi tespit davası İİK.m.72 düzenlendiği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, İhtiyati tedbir yoluyla takibin dırdurulmasına karar verilemeyeceğii, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunmasının şart olduğu, yararı yoksa menfi tespit davasının reddi gerektiği, TTK.18/2 “Her tacirin Ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” davacılar basiretli tacire uygun davranışlar sergilemediği, işbu davaya konu çek incelendiğinde, davacı/borçlu keşideci … çeki …A.Ş’e keşide ettiği, daha sonra gerçekleşen ciro silsilesiyle takip alacaklısı … A.Ş.’ne geçtiği ve alacaklı müvekkil yetkili son hamil olduğunun görüldüğü, Keşideci … açıkça imza inkarında bulunmadığı, çek usule nuygun olarak ciro edişldiği, Keşide tarihinde yapılan değişiklik ve paraf bulunduğundan çekin kambiyo vasfında her hangi bir değişim meydana gelmeyeceği, keşideci imzası ve paraf incelendiğinde imzaların aynı olduğunun çıplak gözle dahi anlaşılacağı, dava dilekçesinde ödeme yasağı alındığı belirtildiği, çekte ödeme yasağının bulunması icra takibine konu olmasına engel teşkil etmediği, müvekkili hukuka uygun ve iyi niyetli hareket ettiği, davacı borçluların iddiaları gerçek dışı olduğundan itibar edilememesi gerektiği, davacı borçlu şirket icra takibine konu çekte yer alan imzanın davacı borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasının uzantısı olarak borçlu olunmadığının iddia ettiği, davacı borçlunun işbu iddialarının gerçek dışı olduğu, davacı, dava konusu çekte yer alan imzanın davacı borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasının uzantısı olarak borçlu olmadığını iddia ettiği, bu iddialar gerçek dışı olduğu, TTK.730 md. göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 636 md. Göre kambiyo senetlerinde müteselsil borçluluk esasına göre senette imzası bulunan herkes hamile karşı müteselsilen sorumlu olduğu, Hamil müvekkilin, haklı hamil olması gerekmediği, yetkili ve meşru hamil olmasının yeterli olduğu, müvekkili ile … arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi, Alacak bildirim Formu ve fatura surety dilekçe ekinde sunulduğu, Faktoring işlemi mevzuatın aradığı tüm belge ve şartlar yerine getirlerek yapıldığı, dolayısıyla çekin iktisabında her türlü araştırmanın reddi gerektiği, Karşı dava hakkı, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, izah edilen ve mahkemece resen göz önünde bulundurulacak ve yargılama aşamasında ortaya çıkabilecek nedenlerle; Davanın reddine, Davacı borçlu aleyhine itiraz edilen tutar üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, takip konusu alacağın % 10 oranında para cezasına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Limited Şirketine dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesinin dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, … 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dava dosyası, … Arabuluculuk Bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, davacı keşidecinin imza örnekleri, karşılaştırmaya elverişli tüm ıslak imzalı belge asılları, grafolog bilirkişi raporu, ticari defter kayıtları ve bilirkişi raporları incelenmiştir.
Dosya, çek aslı üzerinden ve keşide tarihindeki imzaya yönelik imza incelemesi yapılması için Grafolog ve Adli Tıp Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 16/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özet ve sonuç olarak; ”… İnceleme konusu …bank … Şubesi’ne ait 01.10.2018 tarihli … sayılı 17.000TL’lik çek aslında; keşide tarihi altındaki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı, keşide tarihi altına atılan imza kalemi ile 01.10.2018 tarih yazılı kalem aynı kalem olmasına karşın üstü çizili 31.09.2019 keşide tarihi kalem arasında renk farkı ve tarihlerin yazımında el farkı olduğu, keşide tarihi altındaki imzanın …’ın eli ürünü olmaması sonradan yazılan keşide tarihi kalemi ve el farkı ile imza kalemi farkı dikkate alındığında tüm yapılan eylemin düzeltme değil tahrifat olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dosya, faktoring yönünden inceleme yapılması ve rapor tanzim edilmesi amacıyla faktoring konusunda uzman Emekli Banka, Ekonomist ve Finansman Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Nihai takdir Mahkemenizde olmak üzere :Tarafların iddia ve savunması, İcra dosyası, … Arabuluculuk Başvuru tutanağı, C.Savcılık Dosyası, Çekin Ödemeden Men Kararı ve Tüm Dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda: Davacılardan … ile Davacı … A.Ş arasındaki Ticari ilişkiye istinaden … tarafından … Bankası TAO … Şb. nezdindeki hesabı üzerinden davacı … A.Ş emrine 31.09.2019 tarih … seri nolu 17.000 TL bedelli çekin düzenlendiği, Davacı … A.Ş’nin yetkilisi …’in … Plakalı aracının … isimli Mağazanın park alanında sol arka kapı camı kırılmak suretiyle araç içindeki kimlik, pasaport, kredi kartları , 1.500 TL nakit, ve 30 adet çekin ve 2 adet bononun bulunduğu evrak çantasının 10.08.2018 günü saat 21.00 sıralarında çalındığı, otodan hırsızlama yoluyla çalınan çeklerle ilgili … C.Başsavcılığına şikayette bulunuldığı, devamında ise … 2 ATM …E sayılı dosyasından ödemeden men kararı (04.09.2018) kararı verildiği ve ilgili banka şubelerine müzekkere yazıldığı, Dava konusu çek ile ilgili olarak Davacı …A.Ş tarafından çek üzerindeki cironun sahte olduğu yönündeki idiası üzerine çek üzerinde atılı çek keşidecisi … ile ilgili alman grafoloji /imza tetkik bilirkişi raporlarında, çekte tahrifata ilişkin kayıtların Davacı … eli ürünü olmadığı rapor edildiği, Dava konusu çekin davacı … A.Ş ile … arasındaki Ticari ilişkiden kaynaklı olarak Davacı … A.Ş’ne teslim edildiği, … A.Ş ile kendisinden sonra çekte ciro imzası bulunan …A.Ş ve … Ltd Şti arasında her hangi bir ticari ilişki bulunmadığının davacı tarafından beyan edildiği, ( Tarafları aynı olan … 13 ATM … E Sayılı dava dosyasında İncelenen davacı … A.Ş’nin 2018 yılı ticari defterlerinde davalı…Ltd Şti ile Davavacı … A.Ş arasında ticari bir ilişki olmadığı yönünde tespit yapılmış idi.), Dava konusu çekin davalılardan …Şti ile Davalı … A.Ş arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesine istinaden, Davalı … Ltd Şti tarafından dava dışı … Tic A.Ş adına düzenlenen 05.08.2018 tarih … seri nolu 44.840.00 TL bedelli faturadan kaynaklı alacağın ödeme taahhüdü olarak dava konusu 17.000 TL bedelli çekin davalı … A.Ş’ne teslim edildiği, Raporun 5.Değerlendirme başlığı altındaki değerlendirmeler çerçevesinde Davalı … A.Ş’nin Dava konusu çek ile ilgili olarak Faktoring işlemlerinde gerekli özenin gösterilmediği ve Yönetmeliğin ilgli hükümlerine göre eksik inceleme, araştırma ile Faktoring işlemi yapıldığı kanaatine varıldığı, İşbu inceleme, tespit açıklama ve değerlendirmeler sonucunda dava konusu çekte son hamil konumunda bulunan Davalı … A.Ş’nin çekin faktöring işleminde ağır kusurlu olduğu ve çek keşidecisi ve davacı … A.Ş’nin zararına yönelik iş ve eylemlerde bulunduğu kanaatine varılması halinde, davacının söz konusu çekten dolayı başlatılan … 4 İcra Md. … E sayılı dosyasından borçlu olunmadığının kabulü gerektiği, Yine Mahkemeniz takdirlerinde olmak üzere,; Ticaret Kanunu ve 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümlerine göre ciro yoluyla dava konusu çeki devralan davalı … A.Ş’ne karşı davacının borç ilişkisine ait defileri ileri süremeyeceği hususu mahkemeniz takdirlerinde olmak üzere, davalı Factoring şirketinin iyi niyetli yetkili hamil olduğu, dava konusu çeki iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket etmediği ve iyi niyetli 3 kişi konumunda olduğunun kabulü halinde ise davanın reddi gerektiği, Tarafların diğer taleplerinin de Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, Sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekilinin 11/10/2022 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; Müvekkilleri … ve … A.Ş.’nin, dava konusu çekten ötürü davalılar … A.Ş.’ye, … Şti.’ne Ve …A.Ş.’ye borçlu olmadıklarının tespitine, Müvekkillerinden … A.Ş. tarafından, dosyadaki haciz ve blokeleri kaldırabilmek için 22.03.2019 tarihinde kapak hesabı doğrultusunda dosyaya ödenmek zorunda kalınan 24.536,06-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan … A.Ş.’den istirdadı ile …A.Ş.’ye ödenmesine, olayda, tabi olduğu mevzuat gereği yüklenmiş olduğu araştırma ve istihbarat yükümlülüğüne aykırı işlem yapması nedeniyle ağır kusurlu bulunan davalı … A.Ş.’den takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsili ile dosyaya haksız olarak ödeme yapmak zorunda kalarak zarara uğrayan müvekkillerden …A.Ş.’ye ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosya içeriğinden, dava konusu …Bankası T.A.O., …şubesine ait, … seri numaralı, 01/10/2018 keşide tarihli ve 17.000,00 TL bedelli çekin keşideci … tarafından düzenlendikten sonra lehtar / ilk ciranta …A.Ş.’ye verildiği, çekin lehtar / ilk ciranta şirket yetkilisi … tarafından müşterilere verilmek üzere cirolanmış haldeyken …plaka sayılı aracından 10/08/2018 tarihinde kimliği belirsiz şahıslar tarafından araç camı kırılmak suretiyle çalındığı, soruşturma dosyasında hırsızlık suçunun şüphelisinin kimliğinin tespit edilemediği ve 16/10/2018 tarihinde Savcılık makamınca daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
İcra takibine dayanak teşkil eden kambiyo evrakının; …Bankası T.A.O., … şubesine ait, … seri numaralı, 01/10/2018 keşide tarihli ve 17.000,00 TL bedelli çek olduğu, takibe dayanak çek incelendiğinde keşidecisinin …, lehtar / ilk cirantanın … A.Ş., ikinci cirantanın…A.Ş., üçüncü cirantanın …Ltd.Şti., hamilin ise … A.Ş. olduğu belirlenmiştir. Davacılar … ile lehtar / ilk ciranta … A.Ş.’nin dava konusu çekte yer alan keşideci ve ilk cirantaya atfen atılı imzalara herhangi bir itirazlarının olmadığı, bu bağlamda çekteki ciro silsilesinin şeklen düzgün olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı, dolayısıyla davalı … A.Ş.’nin TTK 790. maddesi hükmü uyarınca zincirleme ve birbirine bağlı cirolardan yetkili hamil olduğu noktasında duraksama yoktur. Davalı hamilin çek bedelinin tahsil edilmesi amacıyla dava konusu çeki tahsil cirosu ile … A.Ş.’ye ciro ettiği, çekin 01/10/2018 tarihinde bankaya ibraz edildiği, ancak … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı sebebiyle çek arkasına ödeme yasağı kaşesi vurularak tahsil edilemediği anlaşılmıştır.
Davalı hamil … A.Ş. tarafından çek bedelinin tahsil edilememesi üzerine icra takibine konu edilmiş, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında; takip alacaklısının … A.Ş., takip borçlularının …,…A.Ş., …A.Ş. ve …Ltd.Şti., toplam alacak miktarının 19.513,90 TL olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, icra takibi sürecinde davacılardan … A.Ş.’nin cebri icra baskısı altında haciz ve bloke işlemlerinin kaldırılması için kapak hesabı yapılmak suretiyle 24/03/2019 tarihinde borcun tamamı olan 24.536,06 TL tutarı icra dosyasına ödediği anlaşılmıştır.
.. 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. … K.sayılı ilamında, davacının …, davalının … A.Ş. olduğu, davanın takibin iptali istemiyle ikame edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda çekin keşide tarihinde yapılan düzeltmenin davacı keşidecinin eli ürünü olmadığı, bu nedenle tahrifat yapılmadan önceki tarihin keşide tarihi olduğu, keşide tarihi itibariyle henüz bankaya ibraz etme tarihinin gelmediği, bu nedenle davacının davasının kabulüne, davacı … hakkındaki … 4. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Hemen belirtmek gerekir ki, davacıların menfi tespite yönelik dayandığı vakıaların birbirinden farklı olması, yargılama sürecinde davacı …A.Ş. tarafından icra dosyasına konu borcun tamamen ödenmiş olması sebebiyle bu davacı yönünden menfi tepit davasının İİK 72/6.maddesi uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüşmesi, istirdat davası yönünden iddia ve savunmalar çerçevesinde davalı hamil bakımından 6361 s. Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca diğer yasal düzenlemelerin nazara alınması zorunluluğu, ayrıca davacıların tüm davalılara husumet yöneltmesi karşısında konunun daha iyi anlaşılması ve aydınlatılması bakımından ayrı ayrı tartışılması ve değerlendirme yapılması zorunludur.
I.DAVACI …’IN MENFİ TESPİT İSTEMİ BAKIMINDAN:
Davacılar vekili 22/03/2022 tarihli talep açıklama dilekçesinde; davacı …’ın dava konusu çekten ötürü davalılar … A.Ş., … Ltd. Şti ve … A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Başka bir anlatımla, bahsi geçen davacı, tüm davalılar yönünden menfi tespit talebinde bulunulmuştur.
a- Öncelikle belirtmek gerekir ki, dava konusu çekin meşru ve yetkili hamili az yukarıda açıklandığı üzere çekin ciro silsilesinin şeklen düzgün olması, herhangi bir kopukluk bulunmaması, TTK 790. maddesi hükmü uyarınca zincirleme ve birbirine bağlı cirolardan davalı … A.Ş.’dir. Ayrıca, meşru ve yetkili hamil tarafından dava konusu çek, icra takibine konulmuş, … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, takip alacaklısının … A.Ş. olduğu belirlenmiştir. Eldeki menfi tespit davası, İİK 72/3. maddesi hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılmıştır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında; mevcut ve geçerli icra takibi sebebiyle takip alacaklısı davalı … A.Ş. olup, diğer davalılar … Ltd. Şti ve …A.Ş.’nin icra dosyasında takip alacaklısı sıfatları bulunmamaktadır. Aksine, davalılar …Ltd. Şti ve …A.Ş. takip borçlusudur. Bilindiği üzere, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında husumet, takip alacaklısına yöneltilir. Takip borçlusu davacıların, diğer takip borçlusu olan davalılara husumet yöneltmesi mümkün değildir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında husumetin takip alacaklısına yöneltilmesi zorunlu olduğundan, takip alacaklısı dışında diğer takip borçlusu olan cirantaların esasen meşru ve yetkili hamil sıfatları da bulunmadığından davalılar … Ltd. Şti ve …A.Ş. yönünden açılan davanın açıklanan nedenle pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
b- Davacı …’ın davalı hamil … A.Ş. yönünden menfi tespit istemine gelince, iddianın ileri sürülüş biçimine göre, menfi tespit istemi dava konusu çekin keşide tarihinde yapılan tahrifata dayandırılmıştır. Nitekim, davacı vekili dava dilekçesinde davacı …’ın dava konusu çekin keşidecisi olduğunu, keşidecisi imzasının davacı eli ürünü olduğunu, ancak çekin keşide tarihinin 31/09/2019 tarihi iken, keşide tarihinin tahrif edilerek 01/10/2018 şeklinde değiştirildiğini, keşide tarihindeki değişikliğe ait imzanın davacının eli ürünü olmadığını, bu nedenle keşide tarihindeki tahrifattan ötürü borçlu olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkememizce keşide tarihindeki tahrifata ilişkin vakıa araştırılmış, davacının imza örnekleri alınmış, karşılaştırmaya elverişli tüm ıslak imzalı belge asılları celp edilerek grafolog bilirkişiden rapor alınmıştır. Hem mahkememizce alınan 16/02/2021 tarihli grafolog bilirkişi raporunda, hem de … 4. İcra Hukuk Mahkemesinin… E. … K. sayılı dava dosyasında farklı bir grafolog bilirkişiden alınan 02/06/2020 tarihli diğer bir raporda müşterek şekilde çekin keşide tarihinde yapılan değişikliğin davacı …’ın / keşidecinin eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Mahkememizce, isabetli bilimsel tespit ve değerlendirmeler içeren grafolog bilirkişi raporlarına itibar edilmiştir. O halde, dava konusu çekin gerçek keşide tarihinin 31/09/2019 tarihi olduğu, ancak keşide tarihinde yapılan tahrifatla keşide tarihinin 01/10/2018 tarihi şeklinde düzeltiği açıktır.
Ne var ki, çekin keşide tarihinde yapılan bu tahrifat, davacının çek bedeline ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Zira, dava konusu çekteki keşideci imzası, davacının ikrarıyla da sabit olduğu üzere kendi eli ürünüdür / davacıya aittir. Dolayısıyla, keşide tarihindeki tahrifat, yalnızca çekin gerçek keşide tarihinin nazara alınması sonucunu doğuracaktır. Bu itibarla, mahkememizce dava konusu çekin tahrif edilen 01/10/2018 keşide tarihine itibar edilmemiş, keşide tarihindeki düzeltme davacının eli ürünü olmadığından düzeltmeden önceki gerçek keşide tarihinin esas alınarak, çekin gerçek keşide tarihinin 31/09/2019 olduğu anlaşılmıştır. Davalı hamil tarafından icra takibi ( … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas ) 26/12/2018 tarihinde ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılmıştır. Ancak, çekin gerçek keşide tarihi olan 31/09/2019 tarihi nazara alındığında; 26/12/2018 icra takip tarihi itibariyle henüz kanuni ibraz süreleri gelmediğinden çekin muhatap bankaya ibraz edilmesi, bedelinin ödenmesi ve bu nedenle kambiyo takibine konu edilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda, davalı hamilin kambiyodan kaynaklanan haklarını yitirdiği tartışmasızdır. Öte yandan; dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olan davalının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 818/1-m. maddesi yollaması ile TTK’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabileceği, bu halde 1 yıllık sürenin, çeklerin gerçek keşide tarihlerine göre muhatap bankaya ibraz edilebilecekleri sürenin sonundan itibaren başladığı, eldeki davanın süresinde açıldığı, bu halde davacının sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerekmektedir (Y. 11. HD. 2020/6830 E. 2021/6433 K.).
Somut olayda, davalı … A.Ş.’nin TTK 790. maddesi hükmü uyarınca meşru ve yetkili hamil olduğu, davalı hamil ile davacı keşideci arasında kambiyo evrakı düzenlenmesi ve verilmesine yönelik temel ilişki bulunmadığından, davacı keşidecinin TTK 732. madde hükmü uyarınca dava konusu çek sebebiyle davalı hamile karşı ancak sebepsiz zenginleşmediğini yazılı delillerle ispat etmek suretiyle çek bedeline ilişkin borcundan kurtulabileceği (Y. 19. HD. 2018/3845 E. 2020/754 K.), fakat davacı keşidecinin yargılama sürecinde çek bedeli yönünden davalı hamile karşı sebepsiz zenginleşmediğini yazılı delillerle ispat edemediği anlaşılmakla, davacı …’ın davalı hamil … A.Ş. yönünden menfi tespit davasının esastan ve tümden reddine karar verilmiştir.
II.DAVACI FLEX AYAKKABI…A.Ş.’NİN MENFİ TESPİT İSTEMİ BAKIMINDAN:
Davacılar vekili 22/03/2022 tarihli talep açıklama dilekçesinde; davacı ….A.Ş.’nin dava konusu çekten ötürü davalılar … A.Ş., … Şti ve … A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Başka bir anlatımla, bahsi geçen davacı, tüm davalılar yönünden menfi tespit talebinde bulunulmuştur.
Ancak, yargılama sürecinde davacı cebri icra baskısı altında icra dosyasına konu borcun tamamını ödemiş, bu nedenle davalı hamil … A.Ş., yönünden açılan menfi tespit davası İİK 72/6.maddesi uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür. Nitekim, davacılar vekili 22/03/2022 tarihli talep açıklama dilekçesinde tam da bu sebeple davalı … A.Ş., için ödediği tutarın istirdadı isteminde bulunmuştur.
a-Öncelikle belirtmek gerekir ki, dava konusu çekin meşru ve yetkili hamili az yukarıda açıklandığı üzere çekin ciro silsilesinin şeklen düzgün olması, herhangi bir kopukluk bulunmaması, TTK 790. maddesi hükmü uyarınca zincirleme ve birbirine bağlı cirolardan davalı … A.Ş.’dir. Ayrıca, meşru ve yetkili hamil tarafından dava konusu çek, icra takibine konulmuş, … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, takip alacaklısının … A.Ş. olduğu belirlenmiştir. Eldeki menfi tespit davası, İİK 72/3. maddesi hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılmıştır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında; mevcut ve geçerli icra takibi sebebiyle takip alacaklısı davalı … A.Ş. olup, diğer davalılar … Şti ve … A.Ş.’nin icra dosyasında takip alacaklısı sıfatları bulunmamaktadır. Aksine, davalılar … Ltd. Şti ve …A.Ş. takip borçlusudur. Bilindiği üzere, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında husumet, takip alacaklısına yöneltilir. Takip borçlusu davacıların, diğer takip borçlusu olan davalılara husumet yöneltmesi mümkün değildir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında husumetin takip alacaklısına yöneltilmesi zorunlu olduğundan, takip alacaklısı dışında diğer takip borçlusu olan cirantaların esasen meşru ve yetkili hamil sıfatları da bulunmadığından davalılar …Ltd. Şti ve … A.Ş. yönünden açılan davanın açıklanan nedenle pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
b- Davacı…A.Ş..’nin davalı hamil … A.Ş. yönünden menfi tespit istemine gelince, yargılama sürecinde davacının cebri icra baskısı altında haciz ve bloke işlemlerinin kaldırılması için kapak hesabı yapılmak suretiyle 24/03/2019 tarihinde borcun tamamı olan 24.536,06 TL tutarı icra dosyasına ödediği, bu suretle menfi tepit davasının İİK 72/6. maddesi uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Davacı, dava konusu çek sebebiyle yürütülen savcılık soruşturma dosyası, zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptali davasında çek hakkında verilen ödeme yasağı kararına rağmen davalı hamilin çekin iktisabında ağır kusurlu olduğunu, ayrıca aynı araçtan çalınan tüm çeklerin aynı ciro silsileleri ile davalı hamile faktoring işlemi ile devredildiğinden davalının çekin iktisabında açıkça kötü niyetli olduğunu ve 6361 s. Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde yeterince araştırma yapılmadığından davalının çekin iktisabında ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek ödenen çek bedelinin istirdadını talep etmiş; davalı hamil savunmalarında dava konusu çekin 6361 s. Kanun ve ilgili Yönetmelik uyarınca faktoring işlemine tabi tutularak iktisap edildiğini, icra takibine girişilmesinde hukuka aykırı bir durum olmadığını, davacının çekten dolayı borçlu olduğundan ödediği paranın istirdadını talep edemeyeceğini savunmuştur.
Somut olayda, davalı faktoring şirketinin davaya konu çeki faktoring sözleşmesiyle temlik aldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, somut uyuşmazlığın, TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran faktoring işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekmektedir. (İSTANBUL BAM 16. HD. 2018/2693 E. 2021/893 K.)
Uyuşmazlığın temeli, icra takibine ve davaya konu edilen çekin davalı hamil tarafından faktoring sözleşmesi ile temlik alındığı gözetilerek çekin iktisabında faktoring mevzuatı uyarınca tüm yasal koşulların sağlanıp sağlanmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Yasal düzenlemelere bakıldığında:
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/2. maddesi “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.”
Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5/1. maddesinde “Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;
a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,
b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,
c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan yasal hükümler uyarınca somut olayın ele alınması zorunludur.
Bu itibarla, meselenin halli teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdğinden mahkememizce faktoring alanında uzman mevzuatı bilen bir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, faktoring bilirkişisinin 01/03/2022 tarihli raporu; gerekçeli, ayrıntılı, tarafların ve Mahkemenin denetimine açık, yasanın geciktirici nedenlerinin gösterildiği, bilimsel yönden isabetli tespit ve değerlendirmeler içermesi ve uyuşmazlığı giderici mahiyette olması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Nitekim, bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, esasen taraflarca bilirkişi raporuna karşı somut herhangi bir itirazda da bulunulmamıştır.
Hem Mahkememizce yapılan değerlendirme hem de 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda vurgulandığı üzere, davalı faktoring şirketinin fatura alacağını temlik aldığı davalı … Ltd. Şti. hakkında 6361 sayılı Kanunun 9/2. ve Yönetmeliğin 5/1. maddesi uyarınca hiçbir araştırmanın yapılmadığı, bu firmanın mali gücü, ödeme kapasitesi, moralitesinin araştırılmadığı, ticari itibarinin ve geçmişe yönelik ticari ilişkilerinin incelenmediği ve kontrol edilmediği, bu bağlamda davalı hamilin yükümlülükleri yerine getirmediği, temlik alınan fatura ve çek için yeterli incelemenin yapılmadığı, temlik alınan faturaya ilişkin teyit alınmadığı, temlik alınan fatura sebebiyle teminata alınan dava konusu çek için yeterli araştırmanın yapılmadığı, çek hakkında muhatap bankadan soruşturma yapılmadığı, çekin keşidecisine de başvurulmadığı, çek istihbaratının dahi yapılmadığı, çek için teyit de alınmadığı, kaldı ki basit bir inceleme ile dava konusu çek hakkında keşideciden teyit alınması halinde çalıntı çek olduğunun kolaylıkla tespit edilebileceği, bu bağlamda anılan yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca davalı faktoring şirketinin üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden çekin iktisabında ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla davalı … A.Ş.’nin çeki iktisabında ağır kusurlu olması nedeniyle, davacının istirdat isteminde haklı olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından cebri icra baskısı altında icra dosyasına yatırılan toplam 24.536,06 TL’nin ödeme tarihi olan 24/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, bu suretle davacının istirdat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Dava dosyasında davalı hamilin ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış olmak durumunun bulunmadığı, tam aksine ihtiyati tedbir kararı verilmediği gibi davacının icra dosyasına yatırılan tutarı tahsil ettiği, dolayısıyla icra inkar tazminatına ilişkin İİK 72/4.maddesindeki yasal koşulların oluşmadığı, öte yandan; davalı hamilin icra takibinde kötü niyetli olduğu davacılar tarafından ispat edilemediğinden İİK 72/5.maddesindeki yasal koşulların da bulunmadığı gözetilerek davacılar ile davalı … A.Ş.’nin tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmaması sebebiyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davacıların dava tarihi itibariyle arabuluculuğa tabi olmayan menfi tespit davasında arabuluculuğa başvurdukları, bu nedenle yargılama giderinin ortaya çıktığı, zorunlu arabuluculuğa tabi olmayan davada, arabuluculuğa başvuran ve bu sebeple hazineden arabulucuk ücreti ödenmesine yol açan davacıların dava açmakta haklı olsalar yahut davalılar mazeretsiz olarak toplantıya iştirak etmeseler dahi hazine tarafından ödenen arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsil olunması gerektiği, dava tarihi itibariyle menfi tespit davalarının 6102 s. TTK 5/A. ve 6325 s. HUAK 18/A. madde hükümleri uyarınca dava şartı arabuluculuğa tabi olmaması nedeni ile bu yargılama giderinin yapılmasına davacılar sebep olduğundan davacılar tarafından karşılanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davacılar … ile … A.Ş.’nin davalılar … Ltd. Şti. ve … ve Tic. A.Ş.’ye yönelik açtıkları menfi tespit davasının İİK 72/3.madde hükmü gözetilerek bu davalıların icra takibinde takip alacaklısı olmaması sebebiyle pasif husumet yokluğundan ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-Davacı …’ın davalı … A.Ş. yönünden açtığı menfi tespit davasının esastan ve tümden REDDİNE,
3-Davacı … A.Ş.’nin davalı … A.Ş.’ye yönelik istirdat davasının KABULÜ ile; 24.536,06 TL’nin ödeme tarihi olan 24.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacıların ve davalı … A.Ş.’nin tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından ayrı ayrı REDDİNE,
5-Kabul edilen dava değeri (24.536,06 TL) üzerinden alınması gereken 1.676,05 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 333,25 TL’nin ve 86,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.256,80 TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacılardan … A.Ş. tarafından yargılama nedeniyle yapılan 333,25 TL peşin harç, 86,00 TL tamamlama harcı, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 811,20 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.780,45 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı … A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (24.536,06 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı … A.Ş.’nin yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (davacı …’ın dava konusu çeke ilişkin menfi tespit davası 19.513,90 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
9-Davacılar tarafından dava açılmadan evvel zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de, dava tarihi itibariyle menfi tespit davalarının 6102 s. TTK 5/A. ve 6325 s. HUAK 18/A. madde hükümleri uyarınca dava şartı arabuluculuğa tabi olmaması nedeni ile bu yargılama giderinin yapılmasına davacılar sebep olduğundan Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır