Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/121 E. 2022/69 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/121 Esas
KARAR NO : 2022/69

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Birleşen GOP 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/88 Esas Dava:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri …’nun annesi olan …’ın kendi sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halinde iken 02/09/2015 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı … Anonim Şirketi’ne ait … plaka sayılı araçla meydana gelen kaza neticesinde vefat etttiğini, davalı …’ın kaza esnasında hız sınırını aşarak kusurlu olduğunu, hız sınırlarına uyması durumunda kazanın gerçekleşmeyeceğini, kaza tarihinde …’ın idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın … Sigorta Anonim Şirketi tarafından kasko poliçesi yapıldığını, …’ın idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın ise kaza tarihinde … Sigorta Anonim Şirketi tarafından trafik sigortası yapıldığını, bu nedenle 20.000,00-TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kısımların davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili vermiş olduğu 22/03/2017 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde bahsi geçen 02.09.2015 tarihinde meydana gelen kazaya karışan …, … VE … plakalı araçlar için, müvekkil şirket kayıtlarında yapılan incelemede 02.09.2015 kaza tarihini kapsar nitelikte trafik sigortası veya kasko sigortası poliçesi bulunmadığı, erhangi bir sigorta poliçesinin bulunmadığı bir tarihte meydana gelmiş olduğundan, davanın husumet yönünden reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili …Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu’na vermiş olduğu … tarihli dilekçesi ile; … plaka sayılı aracın müvekkili … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı olduğunu, sigorta yapan kurumun sigortalı kişilerin 3. kişilere karşı verdikleri zararların poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere karşılandığını, davacı tarafça müvekkili kuruma yapılan başvuruda müteveffanın vefatı nedeniyle 9.991,96-TL ödeme yapıldığını, yapılacak aktüerya hesaplamasında bu miktarın mahsup edilmesi gerektiğini, hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Dava:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın 02/09/2015 Tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … ilçesine bağlı … yolunda seyir halindeyken, önündeki aracı sollamak istediği sırada, karşı yönden hız sınırlarını ihlal ederek gelen davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştığını, kaza sonucunda, …’ın vefat ettiğini, … plakalı aracın mülkiyeti kaza tarihinde diğer davalı, … Anonim Şirketi’ne ait olduğunu, kaza nedeni ile, …’ın kullandığı karşı taraf araç (… plakalı araç) zorunlu trafik sigortacısı davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne, …’a ve … Anonim Şirketi’ne; müvekkilleri … ile … ve …’ın oğlu … tarafından tarafından açılan manevi tazminat talepli ve …’ın oğlu … tarafından açılan maddi-manevi tazminat talepli; … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas nolu davada son bilirkişi raporuna göre kusur oranlarının; …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, Müteveffa sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu şeklinde belirlendiğini, aynı davada; …’ın kullandığı karşı taraf araç (… plakalı araç) zorunlu trafik sigortacısı davalı … Sigorta Anonim Şirketi, … ve … Anonim Şirketi’nin; daha önce … Sigorta Anonim Şirketi’ne yapılan zorunlu başvurudan sonra yapılan kısmi ödemeden sonra sorumlu olduğu bakiye maddi tazminat miktarı ise müvekkillerden … için 8.415,13 TL, müvekkillerden … için 6.477,79 TL olarak belirlendiğini, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi.. Esas nolu dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan, iş bu dosyanın … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas nolu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini; Müvekkillerden … için 8.415,13 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Müvekkillerden … için 6.477,79 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Tic. A.Ş vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile;
…18.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K.sayılı dosyası ile açılan ve huzurdaki dosya ile birleşen davaya cevap dilekçesi ile davacı tarafın alacakları zamanaşımına uğradığı için öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini davacılar 02.09.2015 tarihinde …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ilçesi … yolunda seyir halinde iken önündeki aracı sollamak istediği sırada davalı … sevk ve ideresindeki araç ile çarpıştığını, araç sürücüsünün Karayolları Kanunu’ nun 52/1-A maddesi gereğince kusurlu olduğunu belirterek toplam 14.892,92-TL maddi tazminat talebiyle işbu davayı açıldığını, kaza tespit tutanağında kazanın vuku bulduğu anda müteveffanın öndeki … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı sollamaya geçtiği anda karşı yönden gelen …’ ın kullandığı araç ile çarpıştığı ve müteveffanın Karayolları Kanunu’ nun 54/b-1 maddesine göre kusurlu olduğu tespit edildiğini, 2918 Sayılı karayolları Trafik Kanunu’ nun 54.maddesi sürücülerin geçme sırasında uymak zorunda oldukları kural ve yasakları düzenlemiş olup, 54/b-1 bendi geçmenin yasak olduğu alanları düzenlendiğini, müteveffa geçmenin yasak olduğu yerde kurallara uymayarak sollama yapmak sureti ile kazanın olmasına sebebiyet verdiğini, kaza tespit tutnağının 1.sayfasında yol güvenlik ekipmanları ile çevre ve diğer özellikleri belirtilirken trafik levha ve işaretinin bulunduğunu, öndeki aracı geçmenin yasak olduğu hususu açıkça tutanak altına alındığını, kaza tespit tutanağının 1.sayfasında kazanın vuku bulduğu yolun özellikleri belirtilmiş olup, 1 adet yol şerit çizgisi olan ve 3,5 metre şerit genişliğine sahip sağa tehlikeli viraj içeren bir yol olduğu tutanak altına alınmıştır. bu tespitten anlaşılacağı üzere müteveffanın sollama yaptığı yol araç geçmeye müsait olamayacak kadar dar ve virajlı olup bu sebeple tehlike arz etmektedir. müteveffa trafik levha ve işaretlerine uyarak geçmenin yasak olduğu yerde sollama yapmasa idi bu talihsiz kaza vuku bulmayacağından müvekkil şirketin kazadan sorumlu tutulması hakkaniyete uygun düşmeyeceğini, müteveffanın bulunduğu araç müvekkile ait aracın yol güzergahına girmiştir.Bu sebeple de müteveffa asli kusurlu olduğunu, talep edilen tazminattta oldukça yüksektir. Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarında tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı açıkça ifade edildiğini, davacılar asli olarak kusurlu oldukları kazada, talep ettikleri tazminatı zenginleşme aracı olarak kullanıldğını davanın reddini, Yargılama gider ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlığının 28/01/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle: ” 02.09.2015 günü, saat 08:30 sıralarında müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … İl Yolu üzerinde … yönünden … istikametine seyir halindeyken, olay yeri olan eğimli virajlı yola gelip önünde aynı yönde seyrede sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili sollayarak karşı şeridine geçerek seyrettiği sırada sol yan kısımları ile, karşı yön şeridinden gelmekte olan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonun sol ön kısımları ile çarpışması, akabinde savrulan … plaka sayılı otomobilin … plaka sayılı otomobilin sol ön kısımlarına çarpması sonucu müteveffa sürücü …’ın ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
İRDELEME :
Olay ile ilgili kaza tespit tutanağından, olay mahallinin iki yönlü ve 2 şeritli yol, yol platform genişliği 10 metre, azami hız limiti 50 km/h, düşey güzergah eğimli, yatay güzergah virajlı, zemini asfalt, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, oto korkuluk var, öndeki aracı geçmek yasak levhası, sağa tehlikeli viraj levhası, köprü yaklaşım (sağ-sol) levhası, mahallin meskun içi olduğu anlaşılmış olup, davalı sürücü … idaresindeki kamyona ait 90 km/h hız tespiti görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na 16.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’nın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, iddianame, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri krokisi incelendiğinde, kazanın yukarıda olay kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir.
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü … idaresindeki kamyon ile kendi şeridinde seyrini sürdürdüğü esnada, şerit ihlali yaparak istikamet yönünü kapatan müteveffa sürücü idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, olayın oluş şekli itibari ile atfı kabil kusuru yoktur.
B)-Müteveffa sürücü … idaresindeki otomobil ile olay mahalli eğimli virajlı yolda seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermesi, görüş alanını kontrol altında bulunduracak şekilde seyrini sürdürmesi, seyrini kendi şeridinde kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup, karşı yön istikamet şeridine geçerek davalı sürücü idaresindeki kamyon ile çarpıştığı anlaşılmakla sebebiyet vermiş olduğu olayda, asli kusurludur.
C)-Sürücü … idaresindeki otomobil ile kendi şeridinde seyrini sürdürdüğü esnada, gerisinden gelen ve aynı yön istikametinde seyrederek solundan geçerek şerit ihlali yapıp davalı sürücü idaresindeki kamyon ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, olayın oluş şekli itibari ile atfı kabil kusuru yoktur.
A)-Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu,
B)-Müteveffa sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
C)-Sürücü …’nın kusursuz olduğu” mütalaa edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlığının 27/07/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle: ”OLAY : 02.09.2015 günü, saat 08:30 sıralarında müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … istikametinden … yönüne doğru seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde aynı istikamette ve önünde seyretmekte olan … plakalı aracı sollamak için karşı yön şeridine geçtiği esnada idaresindeki aracın sol ön kısmı ile, karşı istikametten gelen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun sol ön kısmına çarpması sonucu dava konusu ölümlü kaza meydana gelmiştir.
İRDELEME : Kaza tespit tutanağından olay mahallinin iki yönlü, virajlı ve eğimli, 10 metre genişlikte, zemini asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, meskun mahal ve azami hız limitinin 50 km/h olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kroki tetkik edildiğinde, çarpma noktasının … plakalı kamyonun seyir şeridinde gösterildiği, olay sonrası … plakalı kamyon çarpma noktasının 100 m ilerisinde yol dışında bulunan ağaca çarparak durduğu, … plakalı araçta kendi şeridinde aracın yönü ters yönde dönmüş vaziyette bulunduğu, mahalde sollama yasağını belirten levha ve zemin üzerinde devamlı düz çizginin olduğu, kamyon sürücüsünün 90 km/h hızla seyrettiği anlaşılmıştır. Tutanakta, sürücü … ile sürücü …’ ın kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Dosyada mevcut … Cumhuriyet Başsavcılığı’ na sunulmak üzere düzenlenen 16.11.2015 tarihli üçlü müşterek bilirkişi raporunda; davalı sürücü …’ ın kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’ ın asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ nın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.
Dosyada mevcut … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne sunulmak üzere dairemizce düzenlenen 28.01.2020 tarihli raporda; davalı sürücü …’ ın kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ nın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, bilirkişi ve dairemizce düzenlenen rapor, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekli ile gerçekleştiği, kaza tespit tutanağında … plakalı kamyonun hızının 90 km/h olarak belirtildiği ve kaza yeri krokide … plakalı kamyonun çarpma noktasının 100 m ilerisinde yolun sol dışında ağaca çarpmış vaziyette bulunduğu dikkate alındığında davalı sürücünün meskun mahal içerisinde mahal şartlarına uygun seyretmediği heyetimizce mütalaa edilmiş olup; aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir.
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahal içerisinde seyir halinde iken, hızını mahal şartlarına göre ayarlamamış olduğu anlaşılmakla olayda; tali kusurludur.
B)-Müteveffa sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, karşı istikamet yol bölümünü yeterince kontrol etmeden, karşı yönden gelen aracın hız ve mesafesini dikkate almadan aynı istikamette ve önünde seyretmekte olan aracı sollamak için karşı şeride geçtiği esnada, karşı yönden gelen davalı sürücü idaresindeki aracın seyir yönünü kapattığı, ilk geçiş hakkını davalı sürücüye vermediği anlaşılmakla olayda; asli kusurludur.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)-Davalı sürücü …’ ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu,
B)-Müteveffa sürücü …’ ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu” mütalaa edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlığının 28/01/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle: ” 02.09.2015 günü, saat 08:30 sıralarında müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … İl Yolu üzerinde Haraçcı yönünden Hadımköy istikametine seyir halindeyken, olay yeri olan eğimli virajlı yola gelip önünde aynı yönde seyrede sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili sollayarak karşı şeridine geçerek seyrettiği sırada sol yan kısımları ile, karşı yön şeridinden gelmekte olan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonun sol ön kısımları ile çarpışması, akabinde savrulan … plaka sayılı otomobilin … plaka sayılı otomobilin sol ön kısımlarına çarpması sonucu müteveffa sürücü …’ın ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
İRDELEME :
Olay ile ilgili kaza tespit tutanağından, olay mahallinin iki yönlü ve 2 şeritli yol, yol platform genişliği 10 metre, azami hız limiti 50 km/h, düşey güzergah eğimli, yatay güzergah virajlı, zemini asfalt, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, oto korkuluk var, öndeki aracı geçmek yasak levhası, sağa tehlikeli viraj levhası, köprü yaklaşım (sağ-sol) levhası, mahallin meskun içi olduğu anlaşılmış olup, davalı sürücü … idaresindeki kamyona ait 90 km/h hız tespiti görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na 16.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’nın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, iddianame, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri krokisi incelendiğinde, kazanın yukarıda olay kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir.
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü … idaresindeki kamyon ile kendi şeridinde seyrini sürdürdüğü esnada, şerit ihlali yaparak istikamet yönünü kapatan müteveffa sürücü idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, olayın oluş şekli itibari ile atfı kabil kusuru yoktur.
B)-Müteveffa sürücü … idaresindeki otomobil ile olay mahalli eğimli virajlı yolda seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermesi, görüş alanını kontrol altında bulunduracak şekilde seyrini sürdürmesi, seyrini kendi şeridinde kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup, karşı yön istikamet şeridine geçerek davalı sürücü idaresindeki kamyon ile çarpıştığı anlaşılmakla sebebiyet vermiş olduğu olayda, asli kusurludur.
C)-Sürücü … idaresindeki otomobil ile kendi şeridinde seyrini sürdürdüğü esnada, gerisinden gelen ve aynı yön istikametinde seyrederek solundan geçerek şerit ihlali yapıp davalı sürücü idaresindeki kamyon ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, olayın oluş şekli itibari ile atfı kabil kusuru yoktur.
A)-Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu,
B)-Müteveffa sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
C)-Sürücü …’nın kusursuz olduğu” mütalaa edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlığının 27/07/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle: ”02.09.2015 günü, saat 08:30 sıralarında müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Haraçcı istikametinden Hadımköy yönüne doğru seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde aynı istikamette ve önünde seyretmekte olan … plakalı aracı sollamak için karşı yön şeridine geçtiği esnada idaresindeki aracın sol ön kısmı ile, karşı istikametten gelen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun sol ön kısmına çarpması sonucu dava konusu ölümlü kaza meydana gelmiştir.
İRDELEME :
Adli Tıp Kurumu Kuruluş yasasında; Trafik İhtisas Dairesinde Genel Kurul oluşumu yer almadığından, Genel Kurulda görüşülmesi istemiyle gönderilen dosya Trafik İhtisas Dairesi bünyesinde oluşturulan 18/12/2022 tarihli Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’nda ele alınmış, yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonucu oy çokluğu ile ulaşılan kanaat aşağıda belirtilmiştir:
Kaza tespit tutanağından olay mahallinin iki yönlü, virajlı ve eğimli, 10 metre genişlikte, zemini asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, meskun mahal ve azami hız limitinin 50 km/h olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kroki tetkik edildiğinde, çarpma noktasının … istikametindeki şerit içerisinde gösterildiği, … plakalı kamyonun çarpma noktasının 100 m ilerisinde yolun soluna doğru savrularak yol dışında bulunan ağaca çarparak durduğu, kaza tespit tutanağında … plakalı kamyonun hızının 90 km/h olduğu, olay mahalli zemin üzerinde sollama yasağını belirten devamlı düz çizginin olduğu anlaşılmıştır. Tutanakta, davalı sürücü …’ın K.T.K.’nın 52/1-A maddesini ihlal ettiği, müteveffa sürücü …’ ın K.T.K. nın 54A-B maddesini ihlal ettiği kanaati belirtilmiştir.
Tanık …’ nın 12.11.2018 tarihli duruşmasındaki ifadesinde özetle; “kaza yapan kamyonetin durmuş haldeki hız ibresi 90 da takılı kalmıştı…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyada mevcut … Cumhuriyet Başsavcılığı’ na sunulmak üzere düzenlenen 16.11.2015 tarihli üçlü müşterek bilirkişi raporunda; davalı sürücü …’ ın kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’ ın asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ nın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir
Dosyada mevcut … 2.Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmak üzere dairemizce düzenlenen 28.01.2020 tarihli raporda; davalı sürücü …’ ın kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Dosyada mevcut … 2.Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmak üzere dairemizce düzenlenen 27.07.2020 tarihli raporda; davalı sürücü …’ ın %20 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’ ın %80 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava ve itiraz dilekçeleri, bilirkişi raporları, dairemizce düzenlenen raporlar, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekli ile gerçekleştiği, olayın meskun mal içerisinde meydana geldiği, mahalde hız limitinin 50 km/h olduğu, kaza tespit tutanağında … plakalı kamyonun hızının 90 km/h olduğu tespitinin yapıldığı, tanık …’nın hem “kaza yapan kamyonetin durmuş haldeki hız ibresi 90 da takılı kalmıştı” şeklindeki ifadesi hem de olay sonrası … plakalı kamyonun çarpma noktasının 100 m ilerisinde yolun soluna doğru savrularak yol dışında bulunan ağaca çarparak durduğu dikkate alındığında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki araç ile hız limitinin 50 km/h olduğu meskun mahal içerisinde mahal şartlarının çok üstünde bir hızla seyrini sürdürmüş olduğu Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonunca mütalaa edilmiş olup davalı sürücünün tali kusurlu olduğu, müteveffa sürücünün asli kusurlu olduğu kanaatine oy birliği ile varılarak aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir.
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahal içerisinde mahal şartlarına uygun şekilde seyrini sürdürmemiş, karşı yönden gelip sollama yasağı bulunan mahalde sollama teşebbüsünden bulunan müteveffa sürücü idaresindeki araç ile çarpışmış olduğu olayda; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurludur.
B)-Müteveffa sürücü …, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, karşı istikamet şeridini yeterince kontrol etmeden, karşı yönden gelen vasıtanın hız ve mesafesini dikkate almadan sollama yasağı bulunana mahalde nizamlara aykırı davranıp aynı istikamette ve önünde seyretmekte olan aracı sollamak için karşı yön şeridine giriş yaparak karşı yönden gelen davalı sürücü idaresindeki vasıtanın seyir yönünü kapatmış olduğu anlaşılmakla olayda; dikkatsiz ve nizamlara aykırı davranmış olmakla asli kusurludur.
SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)-Davalı sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu,
B)-Müteveffa sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, , …, …, … ve Müh. …’ın oyları, Müh…., …ve Müh….’nın karşı oyları ile oy çokluğuyla karar verildiği” mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”Olayın meydana gelmesinde müteveffa %80 kusurlu ve davalı sürücü %20 kusurlu olmakla birlikte; dava dilekçesinde davacılar maddi zararlarını müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre talep ettiğinden ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararı nazara alındığında davacılar destekten yoksun kalan 3. Kişi durumda olduklarından kusur tenziline yer bulunmamaktadır.
Hasar dosyasındaki hesap raporu ve ödeme makbuzundan 16.02.2017 tarihinde davacılardan Görkem için 842,44 TL, … için 4.872,03 TL ve Muzaffer için 4.277,49 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Davacılara yapılan ödemeler, ödeme tarihinden işbu rapor tarihine kadar işlemiş faiziyle güncellenerek hesaplanan maddi zarar tutarlarından tenzil edilecektir.
Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 16.02.2017 tarihinde ödeme yapıldığına göre, anılan tarih itibariyle geçerli olan verilere göre davacının maddi zararının hesabı ve davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin maddi zararı karşılayıp-karşılamadığı tespiti “ÖZETLE” aşağıdadır.
Davacılara yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki maddi zararın karşılaştırması aşağıdaki gibidir. ¸
… plakalı araç 05.07.2015-05.07.2016 vadeli ZMSS poliçesi ile ölüm halinde 290.000,00 TL teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır. Davacılara yapılan toplam 9.991,96 TL ödeme sonrasında bakiye teminat limiti 280.008,04 TL dır.
1.SEÇENEKTE: ATK Trafik ihtisas Dairesinin 22.12.2020 tarihli raporunda davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalanmış olan … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ ın %20 oranında kusurlu; … plakalı aracın müteveffa sürücüsü …’ ın %80 oranında kusurlu olduğu duruma göre;
1.SEÇENEKTE; davacıların talep edebilecekleri maddi zararları aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.¸
Davalı … Sigorta A.Ş ne dava öncesinde 02.02.2017 tarihinde ihtarnamenin gerekli belgelerle birlikte tebliğ edildiği görülmüştür. Bu durumda; 02.02.2017 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 15.02.2017 tarihi davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt başlangıcını teşkil edecektir. Davalı … Sigorta A.Ş’ ne ihtar edildiğine dair belge bulunmamaktadır. Buna göre; davalı … Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğuna gidilebileceğinin kabulü halinde ve o takdirde; davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt başlangıcı görevsizlik kararı verilen davanın dava tarihi olan 23.02.2017 tarihidir.
Temerrüt başlangıcının davalı … Sigorta A.Ş yönünden 15.02.2017 tarıhı, davalı … Sigorta A.Ş yönünden 23.02.2017 tarihi, … plakalı aracın davalı sürücü ve işlet yönünden 02.09.2015 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu,” mütalaa edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEREKÇE ;
Dava, trafik kazasından kaynaklı ölüm nedeniyle, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizin yukarıda yazılı sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki dava 15/02/2016 tarihinde açılmış olup, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesince… Esas üzerinden görülmekte iken, aynı mahkemeye açılan … Esas sayılı dosyasından verilen birleştirme kararı üzerine 2016/85 Esas üzerinden yargılama yapılmış ve 2018/533 Karar sayılı ilam ile her iki dava dosyası yönünden görevsizlik kararı verilerek mahkememizin 2019/121 E.sayılı dosyası üzerinden görülmeye devam etmiştir.
Yargılama devam ederken … 18. ATM’ nin … E, sayılı dosyası ile birleşen davanın açıldığı ve bu dosyanında mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2019/121 E.sayılı dosyasının 08/02/2022 tarihli duruşma tutanağı ara kararı gereği, Asıl Dava Dosyası yönünden; (Önceki Esas: … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası) kamu düzeninden olan ve re’sen incelenmesi gereken görev hususunun değerlendirilmesi ve karara bağlanması için asıl davanın tefrik edilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Birleşen davalar yönünden ise mahkememiz görevli olup, esasa ilişkin değerlendirme yapılmıştır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Birleşen davalarda, davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava söz konusu olup, asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2017 gün ve 2016/15755-2017/8206 sayılı kararı).
Birleşen Dava Dosyası yönünden; (Önceki Esas: … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası)
… 2.Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı birleşen dava dosyasında; Davacı vekili vermiş olduğu 27/02/2017 tarihli dilekçesi ile; müvekkilleri …’nun annesi olan …’ın kendi sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halinde iken 02/09/2015 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı … Anonim Şirketi’ne ait … plaka sayılı araçla meydana gelen kaza neticesinde vefat etttiğini, davalı …’ın kaza esnasında hız sınırını aşarak kusurlu olduğunu, hız sınırlarına uyması durumunda kazanın gerçekleşmeyeceğini, kaza tarihinde …’ın idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın … Sigorta Anonim Şirketi tarafından kasko poliçesi yapıldığını, …’ın idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın ise kaza tarihinde … Sigorta Anonim Şirketi tarafından trafik sigortası yapıldığını, bu nedenle 20.000,00-TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kısımların davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bu haliyle davalı konumunda bulunan davalı … Sigorta ve davalı … Sigorta’ya yönelik taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu haliyle birleşen bu dava yönünden uyuşmazlık desteğin vefatı nedeniyle davacı …’nun destekten yoksun kalma niteliği ile 20.000,00-TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kısımların davalılardan tahsiline, yöneliktir.
Davalılardan … Sigorta’ya yöneltilen husumetin incelenmesinde; davacı vekilince verilen cevap dilekçesi içeriğinde 02.09.2015 tarihinde meydana gelen kazaya karışan …, … VE … plakalı araçlar için, davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede 02.09.2015 kaza tarihini kapsar nitelikte trafik sigortası veya kasko sigortası poliçesi bulunmadığı, herhangi bir sigorta poliçesinin bulunmadığı bir tarihte meydana gelmiş olduğundan, davanın husumet yönünden reddini talep etmiştir. Dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede, davacıların desteğinin karıştığı kaza nedeniyle davalı … (… Sigorta) 02.09.2015 kaza tarihini kapsar nitelikte trafik sigortası veya kasko sigortası poliçesi bulunmadığı, davacının dava dilekçesi içeriğinde veya ekinde bu yönde bir delilinin bulunmadığı anlaşılmakla davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı pasif husumet yokluğundan reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
Davalılardan … Sigorta’ya yöneltilen husumetin incelenmesinde; davalı sigorta şirketi birleşen diğer dosyanın davalılarından …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve … Anonim Şirketi’ne ait … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı konumundadır.
Davacı …’nun annesi olan …’ın kendi sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halinde iken 02/09/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve … Anonim Şirketi’ne ait … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı konumunda olduğundan pasif husumetinin varlığı açıktır.
Kusur durumunun tetkiki açısından dosya kapsamında 3 farklı ATK raporu bulunmakta olup, raporlar arasında oluşan çelişkiyi giderici nitelikteki Adli Tıp Kurumu Kuruluş yasasında; Trafik İhtisas Dairesinde Genel Kurul oluşumu yer almadığından, Genel Kurulda görüşülmesi istemiyle gönderilen dosya Trafik İhtisas Dairesi bünyesinde oluşturulan 18/12/2022 tarihli Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’nda ele alınarak tanzim edilen, İstanbul Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlığının 28/01/2020 tarihli adli tıp raporundaki kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekli ile gerçekleştiği, olayın meskun mal içerisinde meydana geldiği, mahalde hız limitinin 50 km/h olduğu, kaza tespit tutanağında … plakalı kamyonun hızının 90 km/h olduğu tespitinin yapıldığı, tanık …’nın hem “kaza yapan kamyonetin durmuş haldeki hız ibresi 90 da takılı kalmıştı” şeklindeki ifadesi hem de olay sonrası … plakalı kamyonun çarpma noktasının 100 m ilerisinde yolun soluna doğru savrularak yol dışında bulunan ağaca çarparak durduğu dikkate alındığında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki araç ile hız limitinin 50 km/h olduğu meskun mahal içerisinde mahal şartlarının çok üstünde bir hızla seyrini sürdürmüş olduğu Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonunca mütalaa edilmiş olup davalı sürücünün tali kusurlu olduğu, müteveffa sürücünün asli kusurlu olduğuna yönelik tespitlere itibar edilmekle; birleşen diğer dosyanın davalısı sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğuna yönelik denetime açık rapora göre yapılan kusur değerlendirmesi dikkate alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından desteğin mirasçılarına yapılan ödemelerin tetkikinde hasar dosyasındaki hesap raporu ve ödeme makbuzundan 16.02.2017 tarihinde davacı … için 842,44 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.Dosya kapsamında mevcut tarafların kusurunun belirlenmesine ilişkin raporlar hüküm aşamasında gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin talebi üzerine birleşen dosyada maddi tazminat hesabının yapılması için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, rapor içeriğine göre davacı …’in sigorta şirketince yapılan ödemenin niceliği de gözetilerek hak sahibinin maddi zararının karşılanmış olduğu, dava tarihinin 23.02.2017 olduğu, bu haliyle zararın dava tarihinden önce karşılanmış olduğu anlaşılmakla, dava tarihi itibariyle davalı … sigortadan davacı …’in talep edebileceği maddi tazminat miktarının bulunmadığı, davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik maddi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesinin konusu, karayolunda motorlu taşıt işletenin, motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma zararını, bedensel zararı ve/veya eşya zararını tazmin yükümlülüğünü teminat altına almaktır. Başka bir ifadeyle sigorta şirketinin bu sözleşme ile yüklendiği borç, işletenin motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere zarar vermesi hâlinde doğacak tazminat borcunu sigorta teminat limiti dâhilinde ödeme borcudur. (Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/1675 Esas, 2022/251 Karar sayılı ilamı)
Bu haliyle manevi zarar yaratan fiilin faili konumunda olmayan ve yasal olarak bu zarardan sorumluluğu bulunmayan sigorta şirketinin manevi zarar kaleminden, uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklı hali nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla; davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
B)Birleşen Dava Dosyası yönünden; (Önceki Esas: … 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyası)
İşbu birleşen davada davacılar vekili davalı …’ın kullandığı karşı taraf araç (… plakalı araç) zorunlu trafik sigortacısı davalı … Sigorta Anonim Şirketi, … ve … Anonim Şirketi’nin; daha önce … Sigorta Anonim Şirketi’ne yapılan zorunlu başvurudan sonra yapılan kısmi ödemeden sonra sorumlu olduğu bakiye maddi tazminat miktarı ise müvekkillerinden … için 8.415,13 TL, müvekkillerden … için 6.477,79 TL olarak belirlendiğini belirterek, … için 8.415,13 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerinden … için 6.477,79 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3089 E, 2021/3411 Karar sayılı ilamı ve uygulaması gereğince aktüer hesabında TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması gerekliliği belirtilmiştir. Bu kapsamda yapılan aktüer hesabı ile dosyaya rapor sunan bilirkişiden dosya kapsamında bulunan ATK Başkanlığının maluliyet raporuna ilişkin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı tespit işlemleri yönetmeliği ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırma Yönetmeliği uyarınca alternatifli olarak hesaplama yapılmasının istenilmiş, alternatifli hesaplamanın her iki yönetmelik yönünden deYargıtay 4. HD’ nin 08/06/2021 tarih 2021/3068 E, 2021/2526 K.sayılı güncel içtihat doğrultusunda TRH 2010 ve Progresit rant yöntemi kullanılarak hazırlanan, Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; hasar dosyasındaki hesap raporu ve ödeme makbuzundan 16.02.2017 tarihinde davacılardan … için 4.872,03 TL ve Muzaffer için 4.277,49 TL ödeme yapıldığı gözetilerek; bu ödemelerin tenzili maddi zarar hesabı yoluna gidilmiş ve denetime açık rapor içeriği de gözetilerek, bu hesaplama içeriğine itibar edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş ne dava öncesinde 02.02.2017 tarihinde ihtarnamenin gerekli belgelerle birlikte tebliğ edildiği görülmekle, KTK m.99 uyarınca 8 iş günü sonrası yani temerrüt tarihi olan 15.02.2017 tarihi davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt başlangıcını olduğu, davalı sürücü ve işleten yönünden 02.09.2015 kaza tarihinde haksız fiilinden kaynaklı temerrütün başladığı kanaati ile davacı … yönünden 8.415,13-TL; davacı … yönünden 6.477,79-TL olmak üzere toplam 14.892,92-TL destekten yoksun kalma tazminatının ( davalı Sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak) davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 15.02.2017, diğer davalılar … Anonim Şirketi ve …’ yönünden ise 02/09/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
A)Birleşen Dava Dosyası yönünden; (Önceki Esas: … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası)
a)Maddi Tazminat Yönünden;
1-Davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik maddi tazminat talebinin pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik maddi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
b)Manevi Tazminat Yönünden;
1-Davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik manevi tazminat talebinin pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacı …’nun davalı … Sigorta’ya yönelik manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Birleşen dava dosyasında alınması gereken 80,70 TL harçtan dava açılış esnasında yatırılmadığı anlaşıldığından davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Birleşen dava dosyasında taraflarca herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davalı … Sigorta A.Ş yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılardan …(… Sigorta) A.Ş’ne VERİLMESİNE,
6-Davalı … Sigorta A.Ş yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılardan … Sigorta A.Ş’ne VERİLMESİNE,
7-Davalı …(… Sigorta) A.Ş’ne yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4. ve 7/2. maddeleri uyarınca 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … Sigorta A.Ş’ne VERİLMESİNE,
8-Davalı … Sigorta A.Ş yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4. ve 10/3. maddeleri uyarınca 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılardan … Sigorta A.Ş’ne VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
B)Birleşen Dava Dosyası yönünden; (Önceki Esas: … 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası)
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin Kabulü ile; davacı … yönünden 8.415,13-TL; davacı … yönünden 6.477,79-TL olmak üzere toplam 14.892,92-TL destekten yoksun kalma tazminatının ( davalı Sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak) davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 15.02.2017, diğer davalılar … Anonim Şirketi ve …’ yönünden ise 02/09/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile davacılara VERİLMESİNE,
2-Birleşen davada kabul edilen dava değeri (14.892,92 TL) üzerinden alınması gereken 1.017,34 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 958,04 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Birleşen dava dosyasında davacılar tarafından yapılan 59,30 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Birleşen dava dosyasında taraflarca herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Birleşen dava dosyasında davacılar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
C)Asıl Dava Dosyası yönünden; (Önceki Esas: … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası) kamu düzeninden olan ve re’sen incelenmesi gereken görev hususunun değerlendirilmesi ve karara bağlanması için asıl davanın iş bu dava dosyasından TEFRİK EDİLMESİNE, mahkememiz son esas numarasında sonraki esasa kaydının yapılmasına,
Dair, Asıl ve birleşen Davacılar vekili vekili, Birleşen … 2. Asliye Hukuk …E.sayılı dosya davalısı … vekili, Asıl ve birleşen … 18. A.T.M … E.Sayılı dosya davalısı … vekili, Asıl ve birleşen … 18. A.T.M … E.Sayılı dosya davalısı … vekilinin yüzlerine karşı davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/02/2022

Katip

Hakim