Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/111 E. 2020/409 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/111 Esas
KARAR NO : 2020/409

DAVA : Rücuen Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

İstanbul …Tüketici Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli … E … K sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememize tevzi edilen Rücuen Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … nolu poliçe ile trafik sigortalı (ZMM) davalı …’un maliki bulunduğu … plaka nolu aracın 08.04.2016 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde … İşletme ve Bakım A.Ş. Tarafından işletilen Yavuz Sultan Selim Köprüsünde bulunan otokorkuluk (çelik bariyerler) nezdinde %100 kusurlu bir şekilde hasar meydana getirdiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkili şirkete trafik sigortalı bulunan aracı sevk ve idare eden sürücünün hukuki bir mazeret bulunmaksızın olay yerinden firar ettiğini, kazada oluşan zararın poliçe kapsamında dava dışı zarar gören şirkete ödendiğini, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının” B.4-F maddesinin ihlal edildiğini, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı olan davalıya rucu hakkının doğmuş olduğunu, ilgili maddeye göre, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya vardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşutlarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının bulunduğunu belirterek, kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilerek zarar görene ödenen hasar miktarının, davalının %100′ lük kusuruna tekabül eden tamamı olan 38.340,29 -TL’nin, TTK halefiyet ilkeleri uyarınca ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davaya yasal sürede cevap verilmemiştir.
Yasal süreden sonra davalı vekilince sunulan dilekçede özetle; müvekkilinin, …Nakliyat isimli şahıs firması ile şehir içi yük taşımacılığı yapan şahıs firmasının sahibi olduğunu, davaya konu… plakalı 2015 model … marka kamyonetin müvekkili adına taşımacılık yaptığını, bu aracın kaza tarihinde Trafik Sigortası ve Kasko poliçesinin mevcut olduğunu, aracın tüm bakım ve kontrollerinin düzenli olarak yapıldığını, kaza tarihinde aracın şöförünün…olduğunu, aracın YSS Köprüsünde en sağ şeritte hareket halinde iken sol şeritten gelen otobüsün geçmesi ve köprünün hava sirkülasyonu neticesi yalpalayarak bariyerlere hafifçe dokunduğunu, şoför …’in köprüyü geçince durarak önce aracını sonra bariyerleri kontrol ederek araçta ve köprüde sorun olmadığını görmesi sonucu yoluna devam ettiğini, köprü üzerinde ve civarında trafik polisi bulunmaması ve tek yanlı kaza olduğundan, köprü üzerinde durmak can-mal güvenliği açısından tehlikeli olduğundan trafik kaza tutanağı tutulamadığını, şoförü …’in ehliyetinin mevcut olduğu ve alkollü araç kullanma durumunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza sonrası 13.04.2018 tarihli dilekçesi ile kazayı sigorta şirketine ihbar ederek hasarın trafik poliçe limitleri doğrultusunda ödenmesini talep ettiğini, zarar gören tarafından tek yanlı olarak 38.340,00-TL fahiş zarar fatura edilerek davacı sigortacı tarafından da inceleme yapılmadan doğrudan ödeme yapılmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline ait araç şoförünün gerek ehliyetli olması gerek alkollü olmaması yönünden şoföre atfedilecek hiçbir kusur olmadığı halde köprü üzerinde tek yanlı oluşan kazada can-mal güvenliği nedeniyle durma-bekleme imkanı olmadığından, zarar görene ödenen fahiş bedelin rücusunun talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı ZMMS sigorta şirketinin, tek taraflı trafik kazası nedeniyle dava dışı zarar görene ödediği tazminatı kendi sigortalısından rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, davacı şirkette oluşturulan hasar dosyası, poliçe, eksper raporu, hasar bedeli keşif ve tespit raporu, fatura, davacının ödeme belgeleri, davalının vergi dairesi mükellefiyet kaydı incelenmiş, trafik kazaları konusunda uzman makine mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişilerden bilirkişi raporu alınmıştır.
Kusur bilirkişisi raporunda dosyada yer alan hasar fotoğraflarına göre,… plakalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda %100 (tam) kusurlu olduğu, inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise davacının dava dışı zarar görene ödediği hasar bedelinin, YSS Köprüsü çelik bariyerlerinin teknik özellik itibariyle sıradan bariyer olmadığı açıklanarak, zarar gören H4-W4-A tipindeki 68 metrelik segmenti için hesaplanan 38.340,29-TL bedelin hasar tarihi itibariyle gerçek hasar bedeli olarak kadri maruf olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
Somut olayda, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe ilişkisinden kaynaklanan zararın sigortalıya rücu talepli davada, sigortacı 2918 sayılı KTK 95/2. maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu imkanına sahipse de, rücu edebileceği haller Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4. düzenlenmiş olup, rücu hakkının doğduğunu ve maddede sayılan hallerin mevcut olduğunu ispat yükü davacı … şirketindedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde rücu nedeni olarak sürücünün kaza yerinden kabul edilebilir mazeret bulunmadan firar ettiğini belirtmişse de, sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına sigortacıya rücu hakkı vermez. Sigorta şirketinin Genel Şartlar B.4. maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini, davalı sigortalının görevlendirdiği sürücünün kazada kastı veya ağır kusuru bulunduğunu, ehliyetsiz olduğunu veya alkollü bulunduğunu somut delillerle ispat etmesi gerekir. Nitekim YHGK ve Yargıtay 17 HD’nin istikrar kazanmış içtihatları da aynı yöndedir.(YHGK.nun 1997/11-772,1043 sayılı, 1998/11-872,905 sayılı 2010/17-655, 688 sayılı kararları, Yargıtay 17 HD 2015/14237 E 2018/7746 sayılı ve 2017/3307 E 2019/10090 K sayılı ilamları)
Davacı tarafın, davalının ehliyetsiz/alkollü/uyuşturucu madde etkisindeki sürücüsünün aracı kullandığını ispatlar bir delil sunamadığı, rücu nedeni olarak dava dilekçesinde Genel Şartlar B.4-f bendine dayanıldığı, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya vardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşutlarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının bulunduğu ileri sürülmüşse de, davacının rücu istediği zararın bedeni zarar olmaması nedeniyle bu bendin dava konusu olayda uygulama yeri bulunmadığı, Yargıtay 17 HD’nin istikrarlı içtihatlarında Genel Şartlar B.4-a bendinde yer alan ağır kusur kavramının, “tam kusur” anlamında değil, “kasıt” veya “kasta yakın kusur” şeklinde uygulandığı, dava konusu olayda sürücünün kasta yakın kusurunun bulunduğu da sunulan delillerle ispat edilemediğinden, sigorta şirketinin sigortalısına rücu koşulunun oluştuğu ispatlanamadığından, aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.751,04 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde, istek halinde davalıya iadesine,
6-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının peşin alınan 654,76-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 600,36- TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/10/2020

Katip …

Hakim …