Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/110 E. 2022/108 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/110 Esas
KARAR NO : 2022/108

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … şirketi arasında palet sarma makinelerinin alımı satımı konusunda sözleşmeler yapıldığını, işbu sözleşmeler konusu makinaların davalı şirkete teslim edildiğini, baskı üniteli palet sarma makinası için 21.04.2014 tarihli sözleşme kapsamında tarafların KDV hariç 28,000 Euro’ya anlaştığını, müvekkili bu makinaya ilişkin olarak 11.04.2016 tarihli KDV dahil 36.344 Euro bedelli fatura düzenlediğini, müvekkilinin makineyi teslim ederek kurulumunu yaptığını, ancak davalı tarafın fatura borcunun 21.000 Euro’sunu ödediğini, tüm ikazlara rağmen bakiye 15.344,00 Euro borcunu ödemediğini, diğer palet sarma makinası için de 21.04.2014 tarihinde sözleşme yapıldığını ve KDV hariç 8.500,00 TL satış bedelinden üzerinden anlaşıldığını, müvekkili tarafından 11.04.2016 tarihinde KDV dahil 11.210,00 TL faturanın tanzim edildiğini, müvekkili tarafından makine davalıya teslim edilerek kurulumun yapıldığını, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptaline karar verilerek takibin devamına, ayrıca alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve tüm yargılama masrafların karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satın alınan palet sarma makinaları ile ilgili olarak, elektrik panosu ve taş paneli değerleri davacı firma personeli tarafından ayarlanması gerekirken, görevlendirilen elemanın teknik olarak yetersizliği nedeniyle söz konusu hizmetin verilmediğini, satın alınan makine rotasyon yaparken ürünlerin düşmesi nedeniyle parçaların 30 gün içinde zarar gördüğünü, montajının eksiksiz ve hatasız olarak yapılmadığını, pnömatik grup olarak adlandırılan teknik parçaların 30 gün içinde zarar gördüğünü, rotasyon esnasında ürünlerin düşmesi nedeniyle motor kabloları dahil zarar gördüğünü, palet sarma makinalarının kesme grubunun yetersiz, hatalı, ayıplı teslim ve montaj nedeniyle 10 gün içinde zarar gördüğünü, montajdan kaynaklı ürün düşmeleri ve parça kırılmaları neticesinde cihazın suya maruz kaldığını, suya maruz kalan parçalarla ilgili olarak başka bir şirketten bu konuda haricen hizmet alındığını ve müvekkiline fazladan 1.500, TL ek maliyete neden olduğunu, makinelerde güvenlik bariyeri olmadığını, davacının sorumluluğunda bulunan giriş kapısının müvekkili firma imkânları ile monte edildiğini, rulo tahrik zincirleri kapalı olması gerekirken davacı tarafından açıkta bırakıldığını, davacıya 16.02.2016 ve 27.04.2016 ihtar çekilerek faturaların iade edildiğini, icra takibine konu bir borç olmadığı gibi bilakis 66.729,60 TL alacaklı olduklarını beyanla davanın reddini, kötü niyetli takibe girişilmesinde ötürü davacı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkâr tazminatın hükmedilmesi, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 26. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası, taraflar arasında akdedilen 21/04/2014 tarihli sözleşmeler, fatura suretleri, ihtarnameler, dekont suretleri, ticari defter ve belgeler celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, Makine Yüksek Mühenendisi bilirkişi … ile Elektrik Mühendisi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 12/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…. Taraflar arasında yapılan sözleşmede belirtilen hususlar (Baz Makine, Merkezi konveyoru motorlu öngerdirmeli strectch giriş-çıkış konveyör, konveyörler arası iletişim, kurulum, taahhüt) dikkate alındığında; … Makinasının makinaya ait giriş ve çıkış konveyörlerinin, palet üst baskı aparatının ve etrafında bulunan tel çitlerin ve emniyet tedbirleri için elektrik sınır anahtarlarının sonradan davalı tarafından yapılmış olduğu, makinanın montajının davacı firma ve davalı firma elemanları tarafından yapılmış olduğu, mevcut makinanın montajının ve kurulumunun doğru bir şekilde yapılmış olduğu, Satış sözleşme şartlarında kapsamında belirtilen palet üst baskı aparatının, giriş çıkış konveyörlerinin hatalı (eksik) imalat olduğu, satın alınan ürünün tam olarak davacı satıcı firma tarafından teslim edilmediği, eksik imalatların ve teslim edilmeyen ekipmanların ayıp olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıbın eksik imalat/kurulumdan kaynaklandığı, Davalı tarafın yapılan eksik imalatlar ve eksik yapılan kurulum hizmeti nedeniyle satış bedelinden %25 oranında indirim talebinde bulunabileceği, Bu orana göre KDV dahil 9.086 Euro (Dokuz bin seksen altı Euro) indirim talebi yapılabileceği, …makinasında herhangi bir ayıp olmadığı, ancak … makinasının kurulumunun davalı firma tarafından yapılmış olduğu, bu nedenle sözleşme şartlarına göre eksik hizmet verilmiş olduğu, … makinasının kurulum hizmet bedebli olarak %30 oranında indirim yapılabileceği, bu bedelin fatıra bedeline göre: 2.550,00 TL+%18 KDV olmak üzere toplam KDV dahil 3.009,00 TL olacağı, ayıp ihbarının hangi sürede yapılıp yapılmadığı konusunda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı…” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, Mali Müşavir bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 22/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacı defterlerinde kayıtlı olan faturaların davalı tarafça sunulan hesap ekstrelerinde kayıtlı olmadığı, Davalının ödemelerinin ise davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının tanzim ettiği faturaların davalı tarafta kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, Davalı beyanında davaya konu edilen faturaların 27.04.2016 tarihinde noter kanalı ile iade edildiğine dair ifadenin yer aldığı ancak söz konusu İhtarnamelerin dosya kapsamında bulunmadığı, Sayın Mahkemenin görevlendirmesi kapsamında tarafımızca rapor içeriğinde işlemiş faizli ayıpsız, işlemiş faizsiz- ayıpsız, işlemiş faizli ayıplı ve işlemiş faizsiz ayıplı şeklinde 4 farklı hesaplama yapılmış olduğu;
İşlemiş faizli – ayıpsız 07.06.2018 takip tarihi itibari ile hesaplama; Rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar nazara alındığında davacının takip talebinin hem Euro hem de TL olarak işlemiş faizler dahil olarak 13.707,14 TL ve 16.245,71 Euro üzerinden kabulünün gerektiği,
İşlemiş faizsiz – ayıpsız 07.06.2018 takip tarihi itibari ile hesaplama; Rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar nazara alındığında davacının takip talebinin hem Euro hem de TL olarak sadece 15.344,00 Euro ve 11.210,00 TL asıl alacak üzerinden kabulünün gerektiği, 901,71 Euro ve 2.497,14 TL işlemiş faiz tatebinin ise reddinin gerekeceği,
İşlemiş faizli – ayıplı 07.06.2018 takip tarihi itibari ile hesaplama; Rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar nazara alındığında davacının takip talebinin sadece 6.258,00 Euro asıl 465,12 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam işlemiş faizli 6.723,12 Euro üzerinden kabulünün gerekeceği, 9.086,00 Euro asıl alacak ve 436,59 Euro işlemiş faiz talebinin reddinin gerekeceği, Rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar nazara alındığında davacının takip talebinin sadece 8.201,00 TL asıl 1.854,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam işlemiş faizli 10.055,51 TL üzerinden kabulünün gerektiği, 3.009,00 TL asıl alacak ve 642,63 TL işlemiş faiz talebinin reddinin gerekeceği, İşlemiş faizsiz – ayıplı 07.06.2018 takip tarihi itibari ile hesaplama; Rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar nazara alındığında davacının takip talebinin sadece 6.258,00 Euro üzerinden kabulünün gerekeceği, 9.086,00 Euro asıl alacak ve 901,71 Euro işlemiş faiz talebinin reddinin gerektiği, Rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar nmazara alındığında davacının takip talebinin 8.201,00 TL asıl alacak üzerinden kabulünün gerektiği, 3.009,00 TL asıl alacak ve 2.497,14 TL işlemiş faiz talebinin ise reddinin gerekeceği, ..” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf şirketler arasında 21/04/2014 tarihli iki adet “Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmelerin hukuki nitelendirmesine geçilmeden evvel, taraflarca yüklenilen edimlere bakılması zorunludur.
Birinci sözleşmede satıma konu makinenin “…” olduğu, paketleme hariç ve KDV teşvikli fiyatının 8.500,00 TL olduğu, sözleşmenin alt kısmında teslim tarihi ve şeklinin otomatik makine geldiği zaman birlikte teslim edileceği, makinenin 6.500,00 TL’sin peşin, bakiyesinin ise makine kurulumundan hemen sonra ödeneceği kararlaştırılmıştır.
İkinci sözleşmede satıma konu makinenin “…” olduğu, baz makine, merkezi konveyör, motorlu, ön indirgemeli stretch, giriş – çıkış konveyör, konveyörler arası iletişim, kurulum ve taahhüt dahil ve KDV teşvikli fiyatının 28.000,00 Euro olduğu, sözleşmenin alt kısmında teslim şeklinin anahtar teslim olarak yazıldığı, makinenin 17.000,00 Euro’su peşin, 6.500,00 Euro’su gümrükte, bakiye 4.500,00 Euro’sunun performans testinden sonra ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki akdi ilişki incelendiğinde, sözleşmenin başlık kısmında belirtilenin aksine satış sözleşmesi olmadığı, davacının satıma konu makinelerin alıcıya teslimi dışında bu makinelerin anahtar teslim şeklinde kurulum, montaj, performans testi yapma şeklinde başkaca edimlerinin de söz konusu olduğu, bu halde sözleşmenin hukuki niteliğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 19. maddesi “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü uyarınca tarafların sözleşmeye verdikleri isim yerine, yüklendikleri edime göre gerçek ve ortak iradelerinin esas alınması gerektiği, bu bağlamda makinelerin anahtar teslim şeklinde montajı, çalışması için gerekli tüm kurulum ve test süreçlerinin yükümlenen davacının gerçek anlamda yüklenici, davalının iş sahibi olduğu ve tarafları arasındaki akdi ilişkinin ise eser sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yüklenici eser sözleşmesi kapsamında makinelerin teslim edilmesi ve kurulumlarının yapılmasına rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğini iddia ederken; davalı iş sahibi makinelerin kurulumunun yapılmadığını, kurulum ve montaja yönelik olarak sözleşmede üstlenilen edimlere uygun ifa gerçekleştirilmediğini ve eksik ifa bulunduğu savunmasına dayanmaktadır.
Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Davacı yüklenici eser sözleşmesinde anahtar teslim iş yapacağının taahhüt ettiğinden makinelerin tesliminin yanı sıra, bu makinelerin montaj, kurulum ve iş sahibinin beklediği menfaati karşılar şekilde düzgün ve düzenli çalışmasından sorumludur. Ayrıca, davacı yüklenici dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde sözleşmeye konu makinelerin teslim ve kurulumunun tamamlandığını ve herhangi bir sorun bulunmadığını vakıa olarak ileri sürdüğünden makinelerin kurulum ve çalışmasında herhangi bir sorun olmadığını ve eksik ifada bulunmadığını ispat yükü altındadır.
Uyuşmazlığın temeli, makinelerin teslim, kurulum, montaj ve işletmeye alınmasında yüklenici tarafından sözleşmede kararlaştırılan şekilde edimin yerine getirilip getirilmediği, bu bağlamda hak edilen iş bedeli ve miktarı hususlarında olup, meselenin halli özellikle makineler yönünden teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Öğretim Üyesi ve Yüksek Makine Mühendisi ile Elektrik Yüksek Mühendisi bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 12/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, birinci sözleşmede belirtilen … makinesinin kurulumunun tümüyle davalı iş sahibi tarafından yapılmış olduğu, sözleşmeye göre kurulumun davacı yüklenici tarafından yapılması gerektiği halde eksik hizmet verildiği, dolayısıyla eksik hizmet için satış faturasından %30 oranında 2.550,00 TL + KDV olmak üzere toplam 3.009,00 TL indirim yapılması gerektiği, ikinci sözleşmede belirtilen … makinesinin palet üst baskı aparatının giriş – çıkış konveyörlerinin eksik imalat / kurulum olduğu, makinelerin teslim, kurulum, montajında eksik imalat ve ifanın söz konusu olduğu, yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan şekilde edimlerini yerine getirmediği, makinenin çalışmamasında eksik imalat / kurulumdan kaynaklandığı, dolayısıyla eksik hizmet ve kurulum için satış faturasından %25 oranında toplam 9.086 Euro (KDV dahil) indirim yapılması gerektiği mütalaa olarak bildirilmiştir.
Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu, bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. İşin tam ve eksiksiz yapıldığının ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü de iş sahibindedir. Eser sözleşmelerinde eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerden bir ya da bir kaçının yapılmamasıdır. Somut olayda, davacı yüklenicinin eser sözleşmesinde kararlaştırılan şekilde edimin yerine getirmediği, bilirkişi kurulu raporunda vurgulandığı üzere eksik ifada bulunduğu anlaşılmıştır. Yerleşik içtihatlar doğrultusunda, eser sözleşmelerinde teslim anına kadar yapılan tüm işlerin yüklenici tarafından; teslim gerçekleştikten sonra yapılan tüm işlerin iş sahibi tarafından tamamlandığı karine olarak kabul edilmektedir. Nitekim, olayda eksik kurulum / imalata yönelik bir takım montaj ve kurulum işlemlerinin makineler teslim alındıktan sonra ve çalışabilmesi için davalı iş sahibi tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Esasen, bu durumun yani karinenin aksi davacı yüklenici tarafından da ispat edilememiştir.
Bilindiği üzere, götürü bedelin kanunda tanımı yapılmamış olup, Yargıtayın yerleşik içtihatları ve uygulamaları ile doktrinde, götürü bedel, sözleşmede yapılacak işin tamamı için kararlaştırılan toplam bedel olarak ifade edilmektedir. Başka bir anlatımla önceden ve kesin olarak tayin edilmiş ücrete “götürü ücret” denilmektedir. İş bedeli BK’nın 365. maddesi (TBK m. 480) uyarınca bedel götürü olarak belirlenmiş ise yüklenici işi kararlaştırılan bedel ile yapmak zorundadır. Götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin hakettiği imalat bedeli, “fizikî oran yöntemi” ile eş deyişle sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalatın eksik ve ayıplar da dikkate alınarak işin tamamına göre fizikî oranı tespit edilerek bulunacak bu oran götürü iş bedeline uygulanmak suretiyle saptanmalı ve bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanmalıdır. Eldeki davada, her iki eser sözleşmesi de sözleşmelerde yapılacak işin tamamı için açıkça toplam ücret kararlaştırıldığından götürü bedelli sözleşme olup, bilirkişi kurulu tarafından fiziki oran yöntemine göre davacı yüklenicinin hangi oranda eksik ifada bulunduğu belirlendiğinden rapor denetime elverişli kabul edilmiştir.
Bu aşamada önemle belirtilmelidir ki, davacı vekili 11/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde raporda belirtilen eksik imalatların ayıplı olmadığını, eksik ifa olduğunu dile getirmiştir. Esasen, eksik iş /ifa ve ayıplı iş / ifa birbirinden farklıdır ve bu tespit doğrudur. Gerçekten de, davacı vekilinin de beyan ettiği üzere eldeki davada eksik ifa söz konusu olup, mahkememizin de kabulü bu yöndedir. Ancak, davacı vekili dilekçenin devamında eksik ifa sebebiyle indirim yapılamayacağını iddia etmiş ise de; yukarıda değinildiği üzere davacı yüklenicinin yerine getirmekle yükümlü olduğu ancak eksik bıraktığı iş bedelini istemeye hakkı bulunmamaktadır. Zira, sözleşme ile belirlenen işlerin tümünü yerine getirmeyen ve eksik ifada bulunarak eksik iş teslim eden davacı / yüklenicinin iş bedelinin tümünü isteyemez. Bu nedenle eksik ifa oranında, fiziki oran yöntemine göre hak edilen bakiye iş bedelinin hesaplanması zorunlu olup, aksi yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir. Öte yandan; eksik ifanın söz konusu olduğu hallerde, ayıplı ifadan farklı olarak ayıp ihbarına yönelik hükümler uygulanmayacağından davacı vekilinin ihbar yapılmadığı ve ihbar mükellefiyetine uyulmadığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir. Yerleşik içtihatlar da aynı yönde olup, eksik ifada, ayıplı ifadan farklı olarak ayıp iş sahibinin ihbar yükümlülüğü yoktur. Nihayetinde, fiziki oran yöntemine göre davacı vekilinin indirim oranın yüksek olduğu; davalı vekilinin ise düşük kaldığı yöndeki itirazıları hiçbir somut bilgi, belge, delil ve kayda dayanmadığından tümüyle soyut nitelikte itirazları kabul edilmemiş, uzman bilirkişi kurulunun mütalaasına üstünlük tanınmıştır.
Davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin hesaplanması, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ve icra takip tarihi itibariyle alacak tutarının tespiti amacıyla dosya SMMM – Bağımsız Denetçi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından seçenekli hesaplamalar içeren 22/06/2021 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere, davacı yüklenicinin eser sözleşmeleri kapsamında birinci makine için toplamda 11.210,00 TL bedelli ; ikinci makine için 36.344,00 Euro olmak üzere iki ayrı fatura düzenlediği, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği, ancak davalı şirket tarafından faturaların noter kanalıyla iade edildiği, incelenen defterlerde davalının kendi kayıtlarında bu faturaları iade ettiğinden cari hesaba kaydetmediği, davacının kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, bu arada ikinci makine için davalının 21.000,00 Euro ödemede bulunduğu, ödemeye ilişkin tarafların mutabık oldukları, nitekim davacının icra takibine geçerken ikinci makine için ödenen tutar düşüldükten sonra kalan fatura bedeli olan 15.344,00 Euro üzerinden icra takibi başlattığı, faturalar bakımından icra takibi öncesinde davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden temerrütün icra takibiyle birlikte gerçekleştiği, dolayısıyla davacının icra takibindeki takip öncesi işlemiş faiz isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı, eser sözleşmesi kapsamında yukarıda kapsamlı olarak ifade edildiği üzere davacı yüklenicinin eksik ifa bedelini isteyemeyeceği, bu bağlamda rapor içerisinde yer alan 4. seçenek hesaplamanın doğru ve isabetli olduğu (ayıp ibaresinin hukuki olarak eksik ifa olarak kabul edilmekle), buna göre birinci sözleşme için hak edilen bakiye alacağın 8.201,00 TL, ikinci sözleşme için hak edilen bakiye alacağın 6.258,00 Euro olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporundaki son seçenek hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, ayrınca icra inkar tazminatı talebi bakımından alacak likit ve muayyen olduğundan ve İİK’nın 67. maddesindeki yasal koşullar bulunmakla davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı üzere, yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, icra inkar tazminatına takip tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden hükmedilmesi gerektiğinden icra takibindeki yabancı para için takip tarihindeki kur birimi esas alınarak (Y.19.H.D. 2018/1997 E., 2020/852 K.) toplam likit alacak üzerinden tazminata karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 6.258,00 Euro asıl alacak ve 8.201,00 TL fatura asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla yabancı para cinsinden olan 6.258,00 Euronun 07/06/2018 takip tarihindeki ( 1 Euro =5,40-TL ) karşılığı olan 33.793,20 TL ile 8.201,00 TL asıl alacak tutarının toplamı olan 41.994,20 TL’nin %20’si oranındaki 8.398,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (dava tarihi itibariyle 1 Euro = 6,0457 TL ‘dir. (Kabul edilen yabancı para tutarı 6.258,00 Euro x dava tarihindeki harca esas kur karşılığı 6,0457 TL) 37.833,99 TL + 8.201,00 TL = toplam dava değeri 46.034,99 TL) üzerinden alınması gereken 3.144,65 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.401,21 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.743,44 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.401,21 TL peşin harç, 126,25 TL posta, tebligat, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.827,46 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.985,56 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (46.034,99 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 6.784,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (65.888,84 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 9.365,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 542,93 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 777,07 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/02/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *