Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2020/236 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/981 Esas
KARAR NO : 2020/236

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkili ile davalı arasında 13.07.2018 tarihli … Hizmet Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından davalıya çalışanlarının öğle yemeği için … verilerek bu kartlara nakit yükleme yapıldığını, yükleme yapılan tutar için davalı adına fatura düzenlendiğini, fatura tutarının davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine, … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 21.09.2018 tarihinde takip başlatıldığını, yapılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ve huzurdaki davanın ikame edildiğini beyan ederek, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama harç ve giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafın duruşmalara iştirak etmediği ve cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında akdedilen 13/07/2018 tarihli … Hizmet Satış Sözleşmesi kapsamında hizmet bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan HMK 193. maddesinde düzenlenen delil sözleşmesi; ortaya çıkan uyuşmazlıkta belli bir hususun ne tür deliller ile ispatlanacağının taraflarca yazılı olarak saptanmasıdır. Anılan maddenin birinci cümlesinde kanunun ispatını belli bir şekle bağladığı vakıaların, başka bir delil ile ispat olunamayacağı esası konulmuştur. Bununla birlikte ikinci cümlede delil sözleşmesinin yapılmış olduğu hâllerde, sözleşmeye konu olan vakıanın başka bir delil ile ispat olunamayacağı kabul edilmek suretiyle delil konusunda tarafların anlaşmalarının geçerli bulunduğu esası benimsenmiştir. Delil sözleşmesinin geçerli olması, sözleşme hürriyetinin doğal bir sonucudur.
Bir hususun ispatı için münhasır delil sözleşmesi yapılmış ise delil sözleşmesinde kararlaştırılan delilden (veya delillerden) başka delil kabul olunmaz. Buna göre taraflar, delil sözleşmesi ile aynı zamanda delillerini hasretmiş olurlar, yani taraflar, delil sözleşmesinde kararlaştırdıkları deliller dışında başka delil gösteremezler (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, c. 3, s. 2881 vd.).
Delil sözleşmesi kesin delil niteliğindedir. Bu nedenle gerek tarafları ve gerekse mahkemeyi bağlayacağından hâkimin resen bu hususu göz önünde bulundurması mecburidir.
Somut olayın açıklanan hükümler ışığında değerlendirilmesine gelince; taraflar arasındaki 13/07/2018 tarihli Restaurant Pass Hizmet Satış Sözleşmesi akdedildiği ve sözleşmenin 12.1. maddesi “Müşteri, bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda Sodexo’nun defter ve bilgisayar kayıtlarının geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacağını, bunlara karşı her türlü itiraz ve defi haklarından ve dava halinde Sodexo’nun defterlerinin usulüne uygun tutulduğu hususunda yemin teklif haklarından peşinen feragat ettiğini kabul ve beyan eder. Sodexo kayıtları, HMK 193 maddesi uyarınca münhasır delil olup başka delil ikame edilemez.” şeklinde düzenlenmiş olup, davacının sözleşme kapsamında üye işyeri ağır oluşturarak davalıya yemek kartından faydalanmayı sağladığı, davalının takip konusu fatura içeriği hizmetten faydalanmasına rağmen hizmet bedelini ödediğini iddia ve ispat edemediği, tüm dosya kapsamı, … Vergi Dairesi’nin 29/07/2019 tarihli cevabi yazısı ekinde yer alan BA formu ve delil sözleşmesi kapsamında davacının ticari defter ve kayıtlarından anlaşılmakla; davanın asıl alacak ve fatura tutarı yönünden kabulüne, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize yönelik istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
Davalının … 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 8.036,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz + aylık 3 puan uygulanmak suretiyle devamına, davacı tarafın işlemiş faize yönelik talebinin reddine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranından 1.607,20 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 548,93 TL olduğundan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 513,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 84,35 TL bilirkişi masrafı 700,00 TL olmak üzere toplam 784,35 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 751,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/07/2020

Katip …

Hakim …