Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/977 E. 2019/812 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/977 Esas
KARAR NO : 2019/812

DAVA : İtirazın İptali (6001 sayılı Kanundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (6001 sayılı Kanundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilu şirketin 3996 sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … ve … Otoyolunun işletme hakkı sahibi, davalının ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış tüzel kişi olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte olup, aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde ceza uygulandığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, davalıya ait …, …, …, …, …, .., …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçları ile 05.09.2016-01.11.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yapıldığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezalar toplamı 14.623,20 TL olup, geçiş ücretlerinin süresi içinde ödenmemesi üzerine … 22. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas numaralı dosyasıyla icra takibine girişildiği, davalının ise böyle bir borcun bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinden sonra 7144 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30. maddesinde değişiklik yapılarak uygulanan ceza katsayısının ondan dörde düşürüldüğü, bu nedenle davanın ceza uygulamalarındaki kanuni değişiklik sonrasında oluşan hukuki durumu dikkate alınarak cezaların 4 katı olarak belirlenerek harçlandırıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu belirterek, davanın kabulü ile … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görülmesinde yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğu, dava konusu alacağın 6001 sayılı Kanunun 30. maddesi gereği otoyol ve köprü geçişine ilişkin idari para cezası ve ferilerine ilişkin olup anılan maddede bu alacağın idari para cezası olduğunun düzenlendiğini, dava konusu alacağın düzenlendiği 6001 sayılı Kanunun 30/3. maddede idari para cezalarının ilgilisine tebliğ edilip 1 ay içinde ödeneceği, bu süre içinde ödenmemesi halinde takip ve tahsili işlemine geçileceğinin düzenlendiğini, somut olay açısından davacı tarafından tahsili talep edilen ve dava edilen idari para cezasına ilişkin müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadan icra takibine geçildiği, müvekkile itiraz hakkı ve erken ödemede indirim avantajı tanınmadığı, kesinleşmeyen alacak için bir de temerrüt gerçekleşmiş gibi takip öncesi faiz istendiği, kanunun amir hükmü karşısında bu yol tüketilmeden icra takibine girişilmesi ve itirazın iptali davası açılması mümkün olmadığından hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı eksikliğinden esasa geçilmeksizin davanın reddine karar verilmesini, takip konusu alacağın ticari nitelikte olmadığını, takipte istenen faiz oranının da avans faizi olamayacağını, yasal faiz uygulanması gerektiği, mahkeme aksi kanaatle davanın kabulüne karar verecek ise yasal faiz oranından takibin devamına karar verilmesini, davanın reddine, davacının haksız bir şekilde icra takibine geçmesi nedeniyle takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiliyle davalı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıdan tahsili ile davalı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 6001 sayılı Kanundan doğan ihlalli geçiş ücreti ve cezası alacağına ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
… 22. İcra Dairesinin … E takip dosyası getirtilerek incelenmiş, takibin işlemiş faiz dahil 34.322,29 TL. alacak için başlatıldığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ve yasal değişiklikle cezaların 10 kattan 4 kata düşürülmesi nedeniyle 15.258,07 TL alacak yönünden itirazın iptali talebiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince tüketici mahkemelerinin görevli olduğu ileri sürülmüşse de, taraflar tacir olmakla dava nispi ticari dava niteliğinde olduğundan bu itirazı reddedilmiştir.
Davacı vekilince delil dilekçesi ekinde ihlalli geçişlere ilişkin sunulan CD içeriğinin kağıt ortamında sunulması sağlanmış, davalı tarafa ayrıca tebliği de sağlanmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde davalı şirket araçlarının geçişi sırasında HGS/OGS hesabında bakiye bulunmadığına dair bir uyarı verilmediğini, bu nedenle ihlalli geçişlere habersiz devam edildiği ve bu nedenle cezalı duruma düşüldüğü, idari para cezası niteliğindeki cezaların ayrıca tebliği gerekirken tebliğ de edilmeden takip başlatıldığı ileri sürülmüştür.
25/6/2010 tarih ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinde;
“(1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilir.
(2) Erişme kontrolü uygulanan karayollarında kısıtlanan ve yasaklanan işler veya hareketleri yapanlar ve yaptıranlar ile koruma alanı içine giren hayvan sahiplerine Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu Kanunun 18 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiilleri işleyenler hakkında 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri uygulanır. Şu kadar ki; 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (s) bendinde belirtilen fiillerin şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı yapanlar tarafından karayolları sınır çizgileri dahilinde işlenmesi halinde uygulanacak idari para cezası beş yüz Türk Lirasından aşağı olamaz. Karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiillerin denetimi ile 2872 sayılı Kanunda öngörülen yaptırımların uygulanmasında, Genel Müdürlük 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca yetkilendirilmiş kuruluşlardan sayılır.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.
(4) Birinci fıkra uyarınca ödenmesi gereken idari para cezaları ile geçiş ücretleri ödenmeden, kabahatin işlendiği araçların fenni muayeneleri ile satış ve devirleri yapılmaz.
(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.
(6) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.
(7) Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen yedi gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” denilmiştir.
Davacı şirket, 3996 sayılı Kanun kapsamında verilen yetkiye istinaden yaptığı otoyol ve köprüyü işletme hakkı bulunan bir sermaye şirketidir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 22. maddesinde, “Kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idari kurul makam veya kamu görevlileri yetkilidir. Kanunda açık yüküm bulunmayan hallerde İlgili kamu kurum ve kuruluşu’nun en üst amiri bu konuda yetkilidir. İdari kurul makam veya kamu görevlileri ancak ilgili kamu kurum ve kuruluşu’nun görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idari yaptırım karar vermeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere özel şahıs ya da tüzel kişilerin, idari yaptırım kararı vermesi mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesinin 2017/166 Esas- 2018 / 8 Karar sayılı kararında da açıklandığı gibi, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar,köprüler veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olan kontrolsüz geçişlerde takdir edilen para cezalarının geçiş ücreti ile ve işletme gelirleriyle bağlantılı olduğu, bu nedenle klasik anlamda idari para cezası niteliğinde olmadığı, kendine özgü bir yaptırım olup geçiş ücreti ve bununla irtibatlı para cezasının tahsilinin özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı, somut olayda da İİK çerçevesinde başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itiraz üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmakla, davalının idari para cezasına ilişkin ileri sürdüğü hükümlerin davamızda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Yargıtay, BAM ve Anayasa Mahkemesi kararları da aynı yöndedir.
Mahkememiz dosyası ve sunulan deliller, ihlalli geçiş kamera kayıtları, cihazların bağlı olduğu hesaplardan yapılan tahsilatlar ile davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla yapılan inceleme sonucu alınan raporda özetle; icra takibine konu alacağın davalı şirkete ait (plakaları yazılan) toplam 16 adet aracın işletmesi davacı yana ait olan ücretli … ve… Otoyolundan ihlalli geçişlerinden kaynaklandığı, davacı şirket ticari defter tasdik ve kayıtlarının usule uygun olduğu, davalı tarafa ait toplam 16 adet aracın 2294 adet ihlalli geçiş yaptığı, … ve … plakalı araçlar için istenen ücret ve cezanın davalıya ait olmayan başka plakalı araç geçişine ait olduğundan hesaba dahil edilmediği, davalı şirketçe Eylül/2016 tarihinde toplu ceza silme işlemi yapıldığı bildirildiğinden ceza silinen dönemlere ait ceza hesaplanmadığı, hesaplanan ihlalli geçiş ücretinin toplamının takip tarihi itibariyle 3.014,15 TL olduğu, 6001 sayılı Yasada 7144 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle hesaplanan 4 katı cezasının 11.928,40 TL, toplamının 14.942,55 TL olduğu, ihlalli geçiş ücreti 15 gün içinde cezasız ödenebileceğinden temerrüdün 15 günlük süre sonunda oluşacağı, temerrüt tarihinden itibaren takip tarihine kadar işleyen avans faizi tutarının 546,88 TL olduğu, faize %18 oranında 98,44 TL KDV istenebileceği, davalı yanın toplam asıl alacak+faiz+KDV dahil davacı yana takip tarihi itibariyle 15.587,87 TL borçlu olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30/5.maddesi gereğince; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (on katı ibaresi 16/5/2018 tarih ve 7144/18 maddesi ile 4 katına düşürülmüştür.) Anılan özel kanun uyarınca işlettiği köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş nedeniyle 15 gün içinde HGS/OGS hesabından tahsil edilemeyen ücreti talep hakkı olan davacı şirketin, kanunda düzenlenen ve idari para cezası değil özel kanundan kaynaklanan ceza niteliğindeki 4 katı cezayı talep hakkı bulunduğu, ihlalli geçişe ilişkin muhataba ayrıca bir tebliğ yapılması gerektiğine dair kanunda bir hüküm de bulunmadığı, borcun ödeme zamanının kanunda düzenlendiği anlaşılmakla, davacının alacak talep hakkı bulunduğu, davalının işlettiği araçlara ilişkin HGS/OGS bakiyelerinin mevcudiyetini ve yeterliliğini kontrol ve ödeme yükümlülüğü bulunduğu, HGS/OGS hesabından geçiş anında veya 15 günlük süresi içinde ödenmeyen geçiş ücreti ve 4 katı cezasından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve hesaplamanın 6001 sayılı Kanuna, dosya kapsamına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davada istenen alacağın bilirkişi tarafından hesaplanan istenebilecek alacaktan daha düşük olduğu, davacının ihlalli geçişleri ve tahsil edemediği tutarı ispatlamış olduğu, araçlar davalı şirkete ait ticari faaliyette kullanılan araçlar olduğundan avans faizi talep edilebileceği anlaşılmakla, dava dilekçesindeki talep bilirkişi raporunda tespit edilenden daha düşük olduğundan dava dilekçesinde talep edilen 14.623,20 TL asıl alacak, 538,02 TL işlemiş faiz, 96,84 TL faizin KDV’si talebiyle bağlı kalınarak davanın kabulüne, ayrıca alacak likit ve itiraz kısmen haksız olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 22.İcra Müdürlüğü … esas takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 14.623,20-TL asıl alacak, 538,02-TL işlemiş faiz, 96,84-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 15.258,07-TL alacak yönünden aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 3.051,61-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 1.042,27-TL olup, peşin alınan 88,96-TL’nin mahsubu ile bakiye 953,04-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 130,06-TL, posta ve tebligat masrafı 72,20-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.202,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸