Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/97 E. 2018/662 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/97 Esas
KARAR NO : 2018/662

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık Faaliyetinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2016
KARAR TARİHİ : 12/06/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … San ve Tic. Ltd. Şti’nin ve … Tic. Ltd. Şti’nin … Bank ve …banktan kullanmış olduğu kredilerde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, firmaların borçlarını ödeyememesi üzerine … Bank A.Ş’nin … 3. İcra Müdürlüğü ve … İcra Müdürlüklerinden icra takibi başlattığını, taraflar arasında borç tasfiye protokolü tanzim edildiğini, iş bu protokol uyarınca bir takım taşınmazların … Bank A.Ş’ye devredildiğini ve taşınmazlar üzerinde … Bank A.Ş’nin ipoteğinin bulunduğunu, daha sonraki süreçte bankalara … tarafından el konulduğunu, firmaların kullanmış olduğu kredilerin vadelerinin gelmemesine ve karşılığında borcu karşılamaya yeter miktarda teminat olmasına rağmen 02/02/2000 tarihinde bankanın göndermiş olduğu ihtarname ile hesabın kat edildiğini ve kredinin derhal iadesini talep ettiğini, kredinin kullandırılmasından sadece iki ay sonra geri iadesinin istenmesi karşısında borçların ödenemediğini, bunun üzerine bankaların alacaklarını tahsil etme yoluna müracaat ettiklerini, …bank’ın alacaklı olduğu … 7 İcra Müdürlüğünün … ve … E sayılı icra dosyaları ile icra takibi başlattıklarını, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı iş bu icra takipleri ile beraber, ipotekli taşınmazların satışı için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takiplerinin de borçlular hakkında başlatılmış olduğunu ve tüm taşınmazlarla beraber kefil …’ın bankaya herhangi bir borcunun kalmadığını, fakat bankaların …’ye devrolduktan sonra dosyalar veya devam eden işlemlerle ilgili herhangi bir bilgi alınamadığını ileri sürerek davacı müvekkilinin kefil olduğu genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı krediler taşınmaz satışlarıyla ödenmiş olduğundan müvekkilinin herhangi bir borcunun kalmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun ödeme emrinin iptali talebiyle … 4. İdare Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile dava açmış olduğunu, 28/01/2016 tarihli 2016/152 K. Sayılı karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararın temyiz edilmesi üzerine danıştay tarafından incelenmekte olduğunu, davacının idare mahkemesinde açmış olduğu ödeme emrinin iptaline yönelik davasının menfi tespit niteliğinde olduğunu bu sebeple ayrı bir menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu sebeple iki derdest dava olduğunu ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu, husumet, zamanaşımı, itirazlarının bulunduğunu, kullandırılan kredi borçlarının tahsili amacı ile başlatılan icra takiplerinin yerinde ve yasal olduğunu, itirazların haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/06/2018 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğine ilişkin dilekçe ibraz etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, dava dışı asıl borçluya …bank ve .bank AŞ tarafından kullandırılan krediler kapsamında davacı kefilin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin ikame edilmiş olup yargılama sırasında davacı vekili davadan feragat edildiğine dair dilekçe sunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, davacı vekilinin feragat yetkisinin bulunduğu, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 35,90-TL olduğundan peşin alınan 170,78-TL’den bu miktarın mahsubu ile bakiye 134,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırmış oldukları gider avansının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiginde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/06/2018

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza