Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/952 E. 2021/381 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/952 Esas
KARAR NO : 2021/381

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile borçlu-davalının fason fantazi iplik bükme işi hususunda anlaştıklarını, işbu ilişki kapsamında davalının fason işçilik için kendisine sevk ettiği ipliklerden müvekkilinin numune hazırlayarak davalı firmaya gönderdiği, firma numuneyi onaylayınca da üretime başladığını, davalının kendisine sevk edilen ürünleri teslim almadığını, bunun üzerine müvekkilinin 08.06.2018 tarihinde hem ilk sevkiyatını tamamlayıp hem de ilk faturayı keserek davalıya gönderdiğini, davalının faturayı kabul ettiğini, ancak sözleşme gereği 7 gün içinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, müvekkilinin ödeme yapılmamasına rağmen sevkiyatlara devam ederek faturalar kesip göndermeye devam ettiğini, davalının ise iplikleri kabul ettiğini ancak ödeme yapmadığını, müvekkilin ısrarları doğrultusunda fatura bedeli altında kısmi ödeme yaptığını, kalan ödemeleri yapmadığını, müvekkilinin davalıdan 35.167,87 TL alacaklı olduğunu, bunun sonucu olarak da … 23. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını, yapılan takibe borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın içeriğinde teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğundan ve ayıp ihbarı yapıldığından bahsedildiğini, müvekkiline yapılan geçerli, yasal, haklı bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davanın kabulü ile … 23. İcra Dairesi …esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına; %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine; yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasının tamamen haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup müvekkili şirketin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında fason frize iplik bükme işine dayalı ticari ilişki olduğunu, bu ilişki neticesinde davacı firma tarafından üretilerek müvekkiline sevki yapılan malın müvekkil şirket tarafından kendi müşterilerine gönderildiğini, malların boyanması sonucu kumaş yüzeyinde topaklanma meydana gelmesi sebebiyle müvekkili şirketin müşterilerinin malları kullanamayacaklarını bildirerek, bu ürünlere ilişkin iade ve reklamasyon faturaları düzenlediklerini, müşterilerden kumaşların hatalı olduğuna ilişkin gelen şikayetler üzerine davacıya yazılı ayıp ihbarında bulunulduğunu, müvekkili şirketten davacı şirkete gönderilen e-postada mallarda hataların bulunduğunu, müvekkili şirketin müşterilerinin malları iade etmek istediğinin bildirilerek kumaşların incelenmesini talep ettiklerini, davacının çalışanlarından …’nın e-posta ile ayıp ihbarını kabul ettiğini ancak herhangi bir dayanak olmaksızın hatalı işlem gören kumaşların düzeltilmesi talebini kabul etmediklerini, her ne kadar davacının dava dilekçesinde müvekkili şirket tarafından teslim edilen mallar için sevk irsaliyeleri düzenlendiğini, taraflarınca gönderilen faturalara itiraz edilmemiş olduğunu belirtse de müvekkili şirket ile davacının ticari işine konu ürünlerde basit bir incelemeyle fark edilemeyecek gizli ayıp mevcut olduğunu, bu ayıp sebebiyle ürünlerin müvekkili şirketin ticari ilişki içerisinde olduğu müşterilerince kabul edilmeyip reklamasyon ve iade faturaları kesilmesi suretiyle müvekkili şirketin büyük mali ve ticari itibar kaybına uğradığını, ayıplı ürünler sebebiyle kendi müşterilerinden gelen iade ve reklamasyon faturalarının davacı tarafa müvekkili şirketin zararının karşılanması için rucu edildiğini ancak davacı şirket tarafından … 1. Noterliğinin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile reddedildiğini, davacı şirket ile gizli ayıplı ürünlere ilişkin yaşanan uyuşmazlık kapsamında … Üniversitesi Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesi, Tekstil ve Konfeksiyon Kalite Kontrol ve Araştırma Laboratuvarına uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ayıbın uzmanlar tarafından da açıkça tespitinin sağlandığını, itirazların ve müvekkili şirketin zararlarının karşılanmasını talep eden … 35. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarının davacıya tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, aksine işbu davaya konu icra takibine geçilerek müvekkili şirketin zor durumda bırakılmaya çalışıldığını belirterek, haksız ve hukuki meslekten yoksun itirazın iptali davasının reddine, davacının haksız ve hukuka aykırı olan icra inkar tazminatı talebinin kabul edilmemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 7. ATM 2012/246 E DOSYASI
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında, fason frize iplik bükme işine dayalı ticari ilişki olduğunu, bu kapsamda …Tic. A.Ş.’ye frize büküm yaptırılmak üzere belli periyotlarla iplik sevkiyatları yaptığını, sevkiyatı yapılan ipliklerle yapılan ilk numuneler onaylanıp üretime devam edildiğini, kumaş örgüsü yapılıp bir top numune boyatıldıktan sonra, 13.06.2018 tarihli … irsaliye numaralı 641 kg ipliğin çalışmadığını, bunun üzerine davalı taraf 19.06.2018 tarihinde 456 kg’ı tamir etmeyi kabul ettiğini ardından iplik bükümü tamamlanarak malların boyanmaya başladığını, boyaması tamamlanan ilk kazan mallarda sorun çıkmamış olup aynı rengin ikinci kazanında kumaş yüzeyinde boyama sonrası topaklanmalar sebebiyle müvekkili şirketin müşterileri malları kullanamayacaklarını bildirdiğini ve bu ürünlere ilişkin reklamasyon faturası düzenlediğini, müşterilerden kumaşların hatalı olduğuna ilişkin gelen şikayet üzerine davalı …’e yazılı ayıp ihbarında bulunduğunu, 3l.07.2018 tarihinde müvekkili şirketten davalı … Sanayi ve Ticaret Şirkete gönderilen e-postada müvekkili şirkete fason yapılan frize iplikte bükümden kaynaklı hataların olduğunu, müşterilerin malları iade etmek istediğini bildirdiğini bu nedenle kumaşlardan örnek almak ve incelemek üzere acil yönlendirme ve destek talep ettiğini, … şirketi çalışanlarından …’nın her iki renkten (ekru ve gri) örnek aldıktan sonra, 08.08.2018 tarihinde müvekkili şirkete gönderdiği e-posta ile ayıp ihbarını kabul ettiğini ve kargonun ellerine geçtiğini bildirdiğini ancak herhangi bir dayanak olmaksızın hatalı işlem gören kumaşların düzeltilmesi talebini kabul etmediğini, davalı şirket 16.08.2018 tarihli ödeme emri ile … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibine müvekkili şirket 29.08.2018 tarihinde süresi içerisinde itiraz ettiğini, huzurdaki davanın açılmasının sebebinin ise, davalı şirket tarafından hatalı işlem gören ipliklerin, müvekkili şirketin ticari ilişki içerisinde olduğu üçüncü kişilerce (müşterilerce) kabul etmediklerini, reklamasyon ve iade faturaları kesilmesi suretiyle müvekkili şirketin son derece büyük maddi kayba uğradığını ve davalı şirketin tüm bildirim ve ihtarlarına rağmen hatasını telafi etmeye yönelik yaklaşımda bulunmadığını, davaya konu ürünlerde basit bir incelemeyle fark edilemeyecek gizli ayıp mevcut olduğunu, müvekkili şirketin maddi kaybına sebep olduğu gibi manevi anlamda da büyük oranda ticari itibar kaybına uğramasına sebep olduğunu, üçüncü kişiler tarafından hatalı/ayıplı olması sebebiyle tarafına iade edilen müvekkili şirketin uhdesinde bulunan 960 kg ürünlere ilişkin tarafına gönderilen iade ve reklamasyon faturalarının, 05.10.2018 tarihli, … fatura numaralı 54.706,17 TL bedelli; 05.10.2018 tarihli … fatura numaralı, 6.025,38 TL bedelli; 05.10.2018 tarihli … fatura numaralı, 32.649.21 TL bedelli; 05.10.2018 tarihli … fatura numaralı 15.855.68 TL bedelli faturalar ile davalı şirkete zararının karşılanması amacıyla rücu edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen … 1. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile rücu kapsamında kesilen faturaların hukuka aykırı şekilde reddedildiğini ve yapılan görüşmelerden de herhangi bir sonuç alınamadığını, davalı şirket ile gizli ayıplı ürünlere ilişkin yaşanan uyuşmazlık kapsamında, … Üniversitesi, Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, Tekstil ve Konfeksiyon Kalite Kontrol ve Araştırma Laboratuarı’na hatalı ve hatasız kumaşlardan birer örnek gönderdiğini, yapılan inceleme sonucunda “… bu ipliklerden örülen kumaşlarda da anılan kaba freze görüntülerinin kumaş yüzeyinde yüzey düzgünsüzlüğüne neden olduğu tespit edilmiştir.” sonucuna varıldığını ve ürünlerdeki ayıbın konunun uzmanları tarafından açıkça tespit edildiğini, davalı tarafça hatalı işlem gören ipliklerle örülen kumaşlarda kaba freze görüntülerinin kumaş yüzeyinde yüzey düzgünsüzlüğüne sebep olmasının, yapılan iş gereği işbu malda normal olarak “bulunmaması” gereken bir durum olduğunu, tüm tespitlerin, itirazlarının ve zararın karşılanmasını talep ettikleri … 35. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin karşı tarafa tebliğ edildiğini ancak bu ihtara karşı taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, zararın telafisi için herhangi bir müspet girişimde de bulunmadıklarını, davalı tarafın ticari ilişki kapsamında yüklenmiş olduğu taahhütleri yerine getirmediğini, ayıplı ve eksik ifa nedeniyle müvekkili şirketin ürün iadesi, kar kaybı ve reklamasyon faturaları kapsamında zarara uğradığını, müvekkili şirketin uğradığı zarar net olarak belirlenebilir nitelikte olmadığından işbu belirsiz alacak davasının açılmasının zorunlu olduğunu belirterek, fazlaya dair tüm talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili lehine şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTIRIM:Birleşen davada davacı vekilince sunulan 14/04/2021 tarihli dilekçe ile dava değeri 109.236,44 TL’ye yükseltilmiş, eksik peşin harç yatırılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 641 kg ipliğin çalışmadığı hususunun müvekkili şirkete bildirildiğini ve müvekkili tarafından 19.06.2018 tarihinde 456 kg kumaşın bobin tamiri hususunun kabul edildiğini ancak daha sonrasında boyama aşamasında sorun yaşandığının iddia edildiğini, davacı vekilinin işbu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, hatalı olduğu gerekçesi ile müvekkili şirkete iade ettiği bildirilen 456 kg. kumaşın iade sebebinin ipliğin çalışmaması değil, bobinlerin küçük olması dolayısıyla işçiliğin fazla maliyetli olduğu ileri sürülerek “bobinlerin uçlarına düğüm atıp, büyük bobin haline getirilmesi” talebine ilişkin olduğunu, bu durumun sevk edilen ve işletmeye gönderilen gramajlara bakılması neticesinde de ortaya çıkacağını, küçük bobinin örme işlemi esnasında davacı şirkete sıkıntı yaşatacağı hususunun müvekkilince daha işleme başlamadan önce davacıya bildirilmesine rağmen davacının bobinlerin büyütülmesi yönündeki müvekkilinin talebini reddederek gerekirse üretimin durdurulacağını belirttiğini, bu nedenle davacı şirketin ısrarcı olması sebebiyle talebinin (küçük bobin) yerine getirildiğini, tüm bu hususların mail yazışmaları ile sabit olduğunu, hatta ilk sevkiyat sonucunda davacı şirketin müvekkilinin haklılığını kabul ederek devamındaki sevkiyatların müvekkilinin ilk göndermiş olduğu şekilde düğümsüz bobin olarak gönderilmesini istediğini, bu işlemin devamında 4.500 kg daha üretim yapılarak davacı şirkete sevk edildiğini, üretim devamında hiçbir şikayet olmadan tarafların çalışmaya devam ettiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında yapılan anlaşma gereği ödemelerin her faturayı takiben 7 gün içinde yapılması gerektiğini, müvekkili anlaşma kapsamında tüm üretimi bitirmesine rağmen davacı tarafın ödemeleri yapmadığını, fason ürettikleri ipliğin ihtiyaçlarını karşılamaması nedeniyle yeniden iplik talebinde bulunduğunu, müvekkili tarafından ödeme yapılmaması gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, kısmi ödemeleri yapmaları neticesinde ilave olarak 500 kg daha üretim yapıldığını, kalan bakiyenin talebi neticesinde ise iplikte hata olduğu yönünde iddialar ortaya atıldığını, somut olarak sorunun ne olduğu yönünde müvekkilinin ısrarına rağmen davacı tarafından oluşan hataya ilişkin somut bir dönüş yapılmadığını, müvekkili tarafından hatalı olduğu iddia edilen ürünlerin incelenmesi için çalışanların davacı şirkete gönderildiğinde dahi ürünlerin kendilerine gösterilmeyip müşteriye gönderildiğinin belirtildiğini, hatalı olduğu iddia edilen ürünler yerine A4 kağıdı büyüklüğünde bir kumaşın müvekkiline gösterildiğini, bu durumun ayıp hususunu anlamak açısından asla yeterli olmadığı gibi davacı şirketin iddiasının yalnızca borcundan kurtulmak amacıyla ortaya atıldığına dair karine olduğunu, tüm bu süreçlere rağmen davacı şirketin müvekkilinden 300 kg daha iplik üretmesini istediğini, ancak ödeme yapılmadığı gerekçesi ile müvekkilinin işbu talebi reddettiğini, davacı hatasının farkında olup müvekkiline kargo ile …tarih ve … seri numaralı sevk irsaliyesini gönderdiğini, sevk irsaliyesi ile sanki ürünleri iade etmiş gibi gözükmeye çalışarak açıkça mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, sevk irsaliyesinin ekinde ürün olmadan gönderilmesi vergi hukuku kapsamında suç oluşturmakta olup bu konuda … Vergi Dairesi Başkanlığı’na 01.11.2018 tarihinde gerekli şikayetlerde bulunduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine ipliklerde yapılan işlemlerde hiçbir ayıp bulunmadığını, ürünlerin ayıplı olduğu kabul edilse dahi son irsaliye tarihi 17.07.2018 olup, söz konusu ayıp için Türk Ticaret Kanunu’nda emredici hüküm niteliğinde olan sürelere riayet edilmediğini, davacı taraf ürünlerin ayıplı olduğunu iddia etmekte ise de basiretli tacir olma gereklerine uymayıp malların “sözde ayıplı” olduğunu öğrendiği an müvekkiline ayıp ihbarında bulunmadığını, Ticaret Kanununun ayıba ilişkin hükümlerinde (md 23) ayıp ihbar süresinin 2 ve 8 gün ile sınırlandırılarak ayıp ihbarının yazılı olması zorunluluğunun ifade edildiğini, davacının yalan beyan ile müvekkiline hiçbir alacağı bulunmadığını iddia ettiğini, ancak müvekkilinin davacıdan kayıtlar nezdinde alacaklı olup işbu durum defter incelemesi ile de sabit olduğunu, davacı şirketin ticari hayatındaki başarısızlıkları müvekkiline yıkmaya uğraştığını belirterek, davanın reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava, fatura alacağına dayalı takibe itirazın iptali davası, birleşen dava ise ayıplı hizmet nedeniyle ayıp giderim bedeli-reklamasyon faturası talebine ilişkin alacak davasıdır.
Asıl davanın konusu olan … 23. İM … E takip dosyası celbedilip incelenmiş, asıl dosya davacısı şirket tarafından davalı/birleşen davacı şirket aleyhine 5.377,35 USD cari (açık) hesap fatura alacağı talebiyle başlatılan ilamsız takibe davalı/borçlu şirketin süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, asıl davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Takip dosyası, asıl davacı-birleşen davalı şirketin hizmet satış faturaları, asıl davalı-birleşen davacı şirketin sunduğu reklamasyon faturaları, asıl davacı şirketin birleşen davacı/davalı şirkete verdiği “fason frize iplik bükme” işlemi hizmetine ilişkin ip numuneleri, bu iplerle ilgili asıl davalı şirket vekilince sunulan İTÜ tekstil fakültesi kalite kontrol ve araştırma laboratuvarı raporu, dosyaya sunulan taraflar arasındaki e-posta yazışmaları, ihtarlar incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş, biri teknik üniversite tekstil bölümü öğretim üyesi profesör olan iki tekstil mühendisi, bir de mali bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan bir kök iki de ek rapor alınmıştır.
Taraflar arasında eser sözleşmesi mahiyetinde olan, asıl davalı şirketin ürettiği frize ipliklere asıl davacı şirket tarafından fason olarak bükme işlemi yapılması hizmeti verildiği, iş sahibi davalı şirketin bir kısım hizmet bedelini ödediği, asıl davanın konusu kadar olan kısmı ödemediği yani asıl davada davacı yüklenicinin takip konusu tutar kadar iş sahibinden alacaklı durumda olduğu tarafların kabulünde olup uyuşmazlık özellikle birleşen davaya ilişkindir. Birleşen davada uyuşmazlığın konusu ise, asıl davacı yüklenici şirketin davalı-birleşen davacı şirkete verdiği frize iplik bükme işlemi hizmetinde ayıplı hizmet vermesinin sözkonusu olup olmadığı, ayıplı hizmet verdiyse ayıbın hukuki niteliği, açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, iş sahibi olan birleşen davacı şirketin ayıp giderim bedeli talep hakkı olup olmadığı, ayıp ihbarının yasal sürelerde yapılmış olup olmadığı, birleşen davada reklamasyon faturalarına dayalı olarak yükleniciden ayıp giderim bedeli talep edip edemeyeceği, talep edebilirse tutarı konularında toplanmaktadır.
Görüldüğü üzere, iş sahibi şirket, asıl davada ileri sürdüğü iş bedelinden ayıp nedeniyle mahsup def’ini, … 16.ATM’de … E dosyada birleştirme talepli dava açmak suretiyle ileri sürmüş olup, bu nedenle mahsup-ayıp giderim bedeli talebi yönünden asıl davada cevap dilekçesinde ileri sürdüğü mahsup def’ini bağımsız birleşen davayı açmak suretiyle de ileri sürdüğünden, asıl davaya ilişkin hükümde mahsup def’i değerlendirilmeyerek birleşen davada buna ilişkin değerlendirme yapılıp hüküm kurulmuştur.
Taraf vekillerince dosyaya sunulan frize iplik numuneleri (bükme işlemi yapılmış ve yapılmamış halleri ayrı ayrı) incelenmek, ipliklerin bulunduğu depoda tüm iplikler mahkememizce verilen yerinde inceleme yetkisine istinaden bizzat incelenmek, bükme-boyama işlemine tabi tutulmak suretiyle konusunda uzman iki tekstil mühendisi ve mali bilirkişilerce düzenlenen kök ve ek raporlarda özetle, asıl davacı yüklenicinin iş sahibi davalı şirket tarafından kendisine gönderilen ipliklere frize bükme işlemi uyguladıktan sonra iş sahibine gönderdiği, daha sonra iş sahibinin bu frize bükülmüş iplikleri boyama işlemine tabi tutup ördükten sonra tekstil ürünü imal edip müşterilerine sattığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu şekilde 08/06/2018 tarihli yüklenici (…) hizmet faturasıyla başlayıp 17/07/2018 tarihli hizmet faturasıyla son bulmuş olduğu, bu süreçte yüklenicinin iş sahibi tarafından gönderilen ipliklere (birinci ek raporda açıklandığı ve daha detaylı incelendiği üzere) 20 parti halinde frize büküm işlemi uygulama hizmeti verdiği, iş sahibince ayıplı olduğu ileri sürülen 1000 kg’lik ipliğin (iş sahibince hangi partideki teslimde ayıp bulunduğunu gösteren-ispatlayan bir delil veya iddia sunulmadığından), son sekiz parti teslim miktarına (1020,800 kg) tekabül ettiği, bu son sekiz partinin 27/06/2018-17/07/2018 tarihleri arasında iş sahibine tesliminin yapılmış olduğu, son teslim sonrası iş sahibinin 07/08/2018 tarihinde yükleniciye e-posta göndererek “teslim edilen 4500-5000 kg kadar fantezi büküm ipliklerin 1000-1500 kg kadarında bükümden kaynaklı sıkıntı yaşandığını” bildirdiği, iş sahibi vekilince bu e-postadan bir hafta önce sözlü olarak yükleniciye ayıp ihbarında bulunulduğunun iddia olunduğu, daha sonra iş sahibince boyanıp-örülüp kumaş haline getirildikten sonra müşterilerine satılan ürünlerden “topaklanma” iddiasıyla iadeler olmaya başlayınca reklamasyon faturalarının düzenlenmiş olduğu, incelenen frize büküm işlemi yapılmış ipliklerde açık ve basit nitelikte ayıp bulunduğu, bu ayıbın yüklenicinin frize büküm işleminden kaynaklandığı, bükme işlemindeki ayıbın tüm teslimat için azami 46 adet numune ile siyah levhaya sarma yoluyla düzgünsüzlük tespitini yapabileceği, herhangi sıradan bir çalışanın bile gözle görebileceği nitelikteki basit bir inceleme ile anlaşılabilir nitelikte olan ayıbın gizli ayıp olamayacağı, ancak iş sahibinin ilk teslim edilen partide muayene sonucu tespit edip yükleniciye geri göndererek bükme ayıbını düzelttirmesine rağmen, sonraki teslimatlarda bu kontrolleri yapmadan ipliklere doğrudan boyama işlemi yaptığı, boyama işlemi sonrası ayıbı farkettiği, basiretli tacir olarak TTK md 23’te yazılı sürelerde (açık ayıpta iki gün gizli ayıpta 8 gün) iplikleri kontrol yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu, TBK md 223 ve 474’e göre bu ipliklerle ilgili makul muayene-kontrol süresinin ise en geç boyama işlemine geçilmeden önce yapılması gerektiğini, zira yüklenicinin yaptığı işlemin bir nihai işlem değil ara işlem olduğu, bu nedenle iş sahibince kendisinin yapacağı sonraki ara işlemlere geçilmeden önce hızlı bir şekilde muayene yapılması gerektiği, iş sahibi şirketin ise yükleniciden gelen ürünlere muayene yapmadan, önce örme sonra boyama işlemini gerçekleştirmiş olduğu için açık ayıplı ürünleri kabul etmiş sayılması gerektiği, bu nedenle ayıp giderim bedeli talep edemeyeceği, mahkeme aksi kanaatte olursa 1000 kg ayıplı iplik için (yüklenicinin bükme işlemiyle iplikler ayıplı hale gelmiş olduğundan) yüklenicinin karşılaması gereken zararın bedelinin 6.300,00 USD olduğu, (kök rapor sonrası birleşen davacı vekilince sunulan sevk irsaliyeleri-kod listeleri üzerine birinci ek raporda açıklandığı üzere) birleşen davacı iş sahibi vekilince sunulan reklamasyon faturalarının ise iş sahibi şirketin yükleniciden teslim aldıktan sonra örme-boyama işlemleri sonrası kumaş haline getirdiği 960 kg ürünü sattığı Polaris firmasınca ayıp nedeniyle 960 kg ürünün 21/09/2018 tarihli iade faturası ve 18/09/2018 tarihli sevk irsaliyesiyle iş sahibine iadesi sonrası düzenlenmiş reklamasyon ve nakliye gideri yansıtma faturaları olduğu, (ikinci ek raporda açıklandığı üzere) birleşen davacı iş sahibinin de dava dışı Polaris tarafından kendisine kesilen reklamasyon-nakliye gideri yansıtma faturaları için asıl davacı-birleşen davalı yükleniciye 05/10/2018 tarihli 4 adet ve toplamda 109.236,44 TL tutarlı reklamasyon-gider yansıtma faturalarını (asıl davanın konusu olan takip tarihinden sonra) düzenleyerek kendi defterine kaydedip yükleniciye tebliğ ettiği, yüklenicinin ise faturalara noter ihtarıyla itiraz-iade ettiği bildirilmiştir. Raporlarda mali bilirkişi tarafından ise, tarafların incelenen ticari defterlerinin elektronik defter, faturalarının e-fatura olduğu, e-defter beratlarının yasal sürede alınmış, muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş yani her iki tarafın ticari defterlerinin de sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, asıl dava davacısı yüklenicinin ticari defterine göre takip tarihi 14/08/2018 itibariyle davalı iş sahibinden 5.377,35 USD karşılığı 24.936,67 TL alacaklı göründüğü, davalı-birleşen davacı iş sahibinin ticari defterine göre takip tarihi itibariyle yükleniciye 24.936,73 TL borçlu göründüğü (kayıtlarında USD cinsi kayıt bulunmadığı), ancak takip tarihinden sonra iş sahibinin yükleniciye 4 adet fatura (kendisine … firmasından kesilen reklamasyon-yansıtma faturaları nedeniyle oluşan zararını tazmin amaçlı düzenlediği reklamasyon-gider yansıtma faturalarını) düzenleyerek kendi ticari defterine kaydettiği, bu nedenle ticari defterindeki son kayıt itibariyle yüklenici Bak-Ay’dan 84.299,71 TL alacaklı göründüğü, ancak iş sahibinin bu yansıtma faturalarının yüklenici ticari defterlerinde kaydı bulunmadığı tespit edilerek bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller, alınan bilirkişi raporları, taraf ticari defterleri ve açık hesap kayıtları hep birlikte değerlendirildiğinde, asıl dava davacısı (ipliklere frize bükme ara işlemi hizmetini veren) yüklenici şirketin USD cinsinden ve “döviz olarak ödeneceği” kaydını içeren hizmet e-faturalarının asıl davalı iş sahibi şirket ticari defterlerine itirazsız, birebir ve aynen ancak sadece TL cinsinden kaydedilmiş durumda olduğu, asıl davada davacının hizmet faturası alacaklarının tutarı yönünden taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, asıl davacının USD cinsinden düzenlenmiş faturalarını ticari defterine itirazsız kaydetmekle taraflar arasında borcun USD cinsi ödeneceğine dair ticari teamül oluşturan uygulama bulunduğu, bu nedenle asıl davalı iş sahibi şirketin USD cinsinden borcu ödemeyi de kabul etmiş sayılması gerektiği, bu konuda fatura alacaklısı yüklenicinin TBK md 99/2 kapsamında alacağını TL cinsi ya da USD cinsinden talep noktasında seçimlik hakkı olduğu, takip talebinde seçimlik hakkını USD cinsinden, takip sonrası 3095/4-a maddesine göre temerrüt faizi işletilerek fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile tahsilini talep yönünde kullanmış olduğu, asıl dava konusu (bedeli ödenmemiş) hizmet fatura alacakları yönünden taraf ticari defterleri mutabık olmakla ticari defter kayıtlarının asıl davacı lehine kesin delil oluşturur nitelikte bulunduğu, bu nedenle asıl davanın kabulü ve takibin takip talebindeki koşullarla, asıl alacağa 3095 s.Kanun 4-a maddesine göre Devlet bankalarının USD cinsi mevduata uyguladığı yıllık faiz oranı üzerinden temerrüt faizi işletilmek (takip talebindeki %16 oranını aşmamak suretiyle) devamına karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Asıl davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi ise, alacağın eser sözleşmesinden kaynaklanması, ayıp nedeniyle bedelde indirim/mahsup talebine ilişkin talep niteliğinde olan birleşen dava yönünden yapılan yargılama, alınan teknik bilirkişi raporları sonucunda alacak miktarı kesin olarak belirlenmekle likit alacaktan sözedilemeyeceğinden reddedilmiştir.
Birleşen davada davacı iş sahibinin ayıp giderim bedeli-reklamasyon-yansıtma fatura alacağı talebi yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, davalı yüklenici firmanın kendisine gönderilen ipliklere yaptığı frize bükme işleminde sıradan bir çalışanın basit bir siyah levha üzerine koymak suretiyle gözle görülüp anlaşılacak derecede düzgünsüzlük-açık ayıp bulunduğu, bu ayıbın örme-boyama işlemleri sonrası ve detaylı teknik cihaz incelemesiyle tespiti mümkün olabilecek bir gizli ayıp niteliğinde olmadığı, en geç boyama işlemi yapılmadan önce muayene edilmek suretiyle tespitinin gerektiği ve tespitinin basit bir göz muayenesiyle mümkün olduğu, ancak davacı iş sahibi firmanın davalı yükleniciye frize bükme işlemi yaptırdığı toplamda yaklaşık 4660 kg ipliğin 1/5’ine tekabül eden 1020,800 kg’lık kısmını 27/06/2018-17/07/2018 tarihleri arasında 8 parti halinde teslim aldıktan sonra TBK md 223 ve md 470 hükümleri kapsamında kendisine ara işlem sonrası gelen iplikleri basiretli tacir olarak makul sürede muayene-kontrol etmesi gerekirken muayene etmeden doğrudan kendisi ara işlemlere devam ederek örme-boyama ara işlemlerini gerçekleştirip kumaş haline getirerek dava dışı Polaris firmasına satmış olduğu, Polaris firmasınca bu ürünlerden 960 kg’ının ayıplı olduğu gerekçesiyle önce 14/08/2018 tarihinde bir adet reklamasyon, iki adet de uçak nakliye gideri zararı yansıtma faturasının davacı iş sahibine kesildiği, sonrasında da 21/09/2018 tarihli iade faturası-sevk irsaliyesiyle kumaşların davacı iş sahibine iade edilmiş olduğu, dava dışı Polaris firmasının bu faturalarının tarihine dikkat edildiğinde, Polaris’in reklamasyon-yansıtma faturalarından önce kumaş haline getirilmiş ürünlerin davacı tarafından Polaris’e satılmış olduğunun açık olduğu, davacı iş sahibinin davalı yükleniciye (ayıplı son 8 partiye ilişkin) ilk parti ürünün tesliminden 41 gün sonra, son parti ürünün tesliminden 20 gün sonra e-posta yoluyla detay belirtmeden “1000-1500 kg’da sıkıntı olduğu” şeklinde bir ifadeyle ayıp ihbarında bulunmuş olduğu, ancak yükleniciden gelen iplikleri bu sırada örme- boyama ara işlemlerine tabi tutmak suretiyle dava dışı üçüncü kişilere satmış olduğu, teknik bilirkişilerce bu tür bir açık ayıpla ilgili makul ayıp muayenesi süresinin, en geç boyama işlemine geçmeden yapılması gerektiğine ilişkin vurgulanan görüşe itibar edilmemesini gerektiren bir delil ve durum bulunmadığı, birleşen davacı iş sahibince davalı yükleniciye (kendisine … tarafından reklamasyon-yansıtma faturaları kesildikten yaklaşık iki ay sonra) 05/10/2018 tarihinde kesilen 4 adet reklamasyon ve gider yansıtma faturalarının davalı yüklenici tarafından kabul edilmeyerek … 1.Noterliğinin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarıyla yasal sürede itiraz ve iade edilerek ticari defterlerine kaydedilmemiş-benimsenmemiş durumda olduğu, tüm bu nedenlerle makul sürede muayene-kontrol-ayıp ihbarı yapmayan birleşen davacının, davalı yüklenici tarafından ayıplı ara işlem uygulanmış iplikleri açık ayıplı haliyle kabul etmiş sayılması gerektiği kanaatiyle, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl dava yönünden,
Davanın KABULÜ ile, davalının … 23.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının iptaline, takibin 5.377,35-USD asıl alacak yönünden, takip sonrası asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesine göre faiz işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
a-Alınması gereken karar ve ilam harcı 2.141,70 TL olup, peşin alınan 600,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.541,12 TL harcın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 361,90 TL, bilirkişi ücreti 3.600,00 TL, başvuru harcı 35,90 TL, peşin harç 600,58 TL olmak üzere toplam 4.598,38 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.702,90 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
d-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
2-Birleşen dava … 16.ATM … Esas yönünden,
Davanın REDDİNE,
a-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olup, peşin alınan 170,78 TL ile 1.708,00 TL tamamlama harcı toplamından mahsubu ile, fazla alınan 1.819,48 TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 14.327,46 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/06/2021

Katip …

Hakim …