Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 E. 2019/44 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/943 Esas
KARAR NO : 2019/44

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sırasında, her ne kadar tensip tutanağında ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş ise de, dosya görülen lüzum üzerine ele alınarak yapılan hukuki değerlendirme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından Müflis … Bankası AŞ aleyhine … 3. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinde açılan işe iade istemli davanın 28.01.2016 tarih ve 36 Karar sayılı kararında, “Davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının kararın kesinleşmesinden itibaren 10 iş günü içerisinde işe başlamak üzere işverene başvurması sonucunda işverence işe başlatılmadığı takdirde davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak takdiren 4 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, davacının süresi içerisinde işverene başvurması halinde mahkeme kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için de en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,” karar verildiğini, … 3. İş Mahkemesinin 2015/361 Esas, 28.01.2016 tarih ve 36 Karar sayılı bu kararı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2016/9686 E. 13.04.2017 tarih ve 6443 K. sayılı, harca ilişkin kısmın ‘düzeltilerek onanmsı’ kararıyla kesinleştiğini, İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesinin 2015/361 Esas, 28.01.2016 tarih ve 36 Karar sayılı müvekkilinin işe iadesi kararının kesinleşmiş olarak tebliğ edilmesi üzerine, davalı … Bankası AŞ’ye 25.05.2017 tarihinde tebliğ edilen İadeli Taahhütlü Posta ile müvekkili işçinin işe başlaması için başvuruda bulunulduğunu, bu başvuruda, müvekkilinin kararın kesinleşmesine kadar çalışmadığı süre için Mahkeme kararında 4 ay olarak belirlenen ücret ve diğer haklarının, yasal faizi ile birlikte ödenmesi; yine müvekkilinin yasal sürede işe başlatılmaması halinde kararda hükmedilen 4 aylık tazminatın, yasal faizi birlikte ödenmesi talep edildiğini, Müflis … Bankası AŞ’nin bankacılık faaliyetlerine son verilmesi ve iflas aşamasında olması nedeniyle, müvekkilinin ayrılmadan önceki özlük hakları ile işe başlaması imkanı kalmadığını, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarih ve 2017/41 E. sayılı kararı ile Müflis … Bankası AŞ’nin 16.11.2017 günü saat 15.28 itibariyle iflasına karar verildiğini, bunun üzerine … 1. İflas Müdürlüğünün 2017/14 Esas sayılı Müflis … Bankası AŞ İflas İdaresine … Kayıt No.lu dilekçe ile başvurularak, müvekkilinin mahkeme kararıyla Müflis … Bankası AŞ’den hak kazandığı 148.529,28 TL işçilik alacağının ve bu alacağa 28.01.2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin, iflas masasına kayıt edilmesinin talep edildiğini, müvekkilinin işçilik alacağının iflâs masasına kayıt edilmesi talebi, … 1. İflas Müdürlüğünün … Sayılı dosyasından 12.06.2018 tarihinde tebliğ edilen sıra cetveli ilanındaki, ‘kayıtlı alacağın tamamı olan 148.529,28 TL’nin REDDİNE karar verilmiştir.’ kararı ile haksız ve yersiz olarak reddedildiğini, açıklanan bu durum karşısında, müvekkilinin Müflis … Bankası AŞ’den kesinleşmiş mahkeme kararı ile hak kazandığı 148.529,28 TL işçilik alacağının, iflas masasına kayıt edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanununun 235.maddesine göre, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açma mecburiyeti olduğunu, bu kapsamda, şayet davacı taraf işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile … Fonu’nun 21.07.2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin .. E. sayılı dosyasından … Fonu tarafından açılan iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106.maddesi uyarınca müvekkil Bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin Fon tarafından yerine getirilmesine karar veridiğini,Müflis Bankanın iflas tasfiyesi, … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının müflis bankadan 148.529,28-TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesiyle … 1.İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına 2046 kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, müflis banka kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda; davacı tarafın iş akdinin 18/03/2015 tarihinde feshedilmiş olduğunu ve bu tarih itibariyle de hak kazanmış olduğu kıdem ve ihbar tazminatlarının; 13.367,40-TL kıdem tazminatı, 32.309,20-TL ihbar tazminatı olarak tam ve eksiksiz bir biçimde ödenmiş olduğunu, davacının işe iade istemli olarak 30/03/2015 tarihinde … 3.İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından açmış olduğu davanın 28/01/2016 tarihli kararında; işçinin işe iadesinin kabulüne, davacının yasal süresi içerisinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakların davalıdan tahsilinin gerektiği yönünde hüküm verildiğini, davacının müvekkili işverenin kendisine tanıdığı süre içerisinde işe başlamak adına hiçbir adım atmadığını, herhangi bir yazılı bildirimde de bulunmadığını, dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunundaki amir hükümler doğrultusunda işveren müvekkili bankanın sorumluluğu hukuki sonuçlarla, yani sadece ihbar ve eğer koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatının ödenmesi ile sınırlı olduğunu, davacının işe davet etilmiş olmasına rağmen işe başlamaması ile işveren müvekkilince yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılacağını, bunun sonucu olarak ise işe başlamayan işçiye karşı, işverenin hukuki sonuçlara ilişkin sorumluluğu, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi olduğunu, davacı tarafça var olduğu iddia edilen işçilik alacaklarına ilişkin olarak, müflis bankanın … 1.İflas Müdürlüğünde bulunan … Esas sayılı iflas dosyasına 148.529,28-TL tutarında alacak kayıt talepli dilekçe sunulduğunu ve davacı tarafın bu talebinin açıklanan nedenlerle tamamen reddedildiğini belirterek, davanın İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise öncelikle usulden reddine karar verilmesini, dava süresi içinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler tensip ara kararı gereği getirtilip incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda ….’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, dosyadan düzenlenen sıra cetvelinin 01.06.2018 ve 04.06.2018 tarihli gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
5411 sayılı Yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı, iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmü yer almaktadır.
Diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldırılan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik”in ,”İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. bölümünde Bankacılık Yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Somut olayda, 5411 sayılı Yasanın 110. maddesinin yollaması ile 106/5 maddesi gereğince 1. Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere ilgili Yönetmeliğin 20. maddesi gereğince iflas tasfiyesinin yürütülmesi bakımından … Kurulunun 17/11/2011 tarihli 2017/289 sayılı kararı ile müflis bankanın iflas idare memuru adaylarının isimlerinin belirlendiği, … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2017 tarihli 2017/7 D.İş 2017/6 K. sayılı kararı ve … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2018 tarihli 2018/5 D.İş 2018/5 K. sayılı kararı ile, Fon tarafından önerilen 3 kişinin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere iflas idare memurlarının tamamı Fonun (…) gösterdiği adaylardan oluşmaktadır. Müflis … Bankası A.Ş.’nin iflas tasfiyesi 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi ve ilgili Yönetmelik çerçevesinde … tarafından yürütülmekte olup, …’nin Bankacılık Kanunu 106/5. maddede tanınan yetkiye istinaden atadığı iflas idare memurları tarafından düzenlenen sıra cetvelinin ve aldığı tüm kararların (kayıt kabul başvurusu red kararları dahil), …’nin Bankacılık Kanunu uyarınca kanundan aldığı kamusal yetki ve görev kapsamında kamu gücüne dayanarak tesis ettiği idari nitelikte bir işlem olduğu kabul edilmelidir. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 29/02/2016 tarihli 2015/4757 E. 2016/1217 sayılı ilamında ”…tüzel kişiliğe haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı … Bankası A.Ş.’ nin iflas idaresinin … adına tasfiyeyi yürüttüğü, gerçek hasmın … olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin adli yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği …” yönünde karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 26/05/2015 tarihli 2014/7272 E. 2015/3936 K. sayılı, 10/02/2016 tarihli 2015/7876 E. 2016/650 K. sayılı, 29/02/2016 tarihli 2015/4750 E. 2016/1217 K. sayılı, 17/10/2017 tarihli 2015/7940 E. 2017/2722 K. sayılı emsal ilamları da bu yöndedir.
Tüm bu sebeplerden dolayı iş bu davanın idari işleme karşı açılan dava olduğu sonucuna varılmakla, idari yargının görev alanında bulunduğu anlaşıldığından, HMK. 1. madde gereği görev konusu kamu düzeninden ve HMK. 119. madde gereği dava şartlarından olmakla Mahkemece uyuşmazlığın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, usul ekonomisi ilkesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanabilmesini teminen, basit yargılama usulüne tabi davada dilekçe teatisi aşamalarının da tamamlanmış olduğu gözetilerek, aşağıdaki şekilde 6100 sayılı HMK’nun 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargı yolu caiz olmadığından, idari yargı görevli olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40-TL olduğundan, peşin alınmış 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.18/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır