Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2019/529 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/931 Esas
KARAR NO : 2019/529

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/05/2014
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizin … Esas 2015/197 K sayılı kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/8473 Esas 2016/3395 K sayılı ilamı ile bozulmakla yukarıda belirtilen sıraya kaydedildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …Bank A.Ş …Şb.’ne BDDK’nın el koymasından önce 10/08/1999 tarihinde 3.600,00 TL mevduat yatırdığını, yatırmış olduğu mevduatın vadesi gelmeden 21/12/1999 tarihinde banka yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu, bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılarak…’ye devredildiğini, müvekkilinin bankaya yatırmış olduğu mevduatın…Bank A.Ş yönetimi tarafından KKTC’de paravan olarak kurulan dava dışı …bank …Bank Ltd adlı paravan banka hesabına aktarıldığı, bu işlemde güvenin kötüye kullanılması suretiyle müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, banka yönetimine el konulduktan sonra müvekkili mevduatının… Ltd hesaplarına aktarılmış olduğu ve …hesaplarının sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile ödenmediğini, bu işlemlerin iş birliği içinde planlı ve kasıtlı olarak yapıldığı, zararın oluşumunda …bank A.Ş’nin sorumlu bulunduğu, davalı bankanın paravan … banka kurmak ve bu bankanın adı arkasına gizlenmek suretiyle toplamış olduğu mevduatı yine kendisinin tasarruf ettiğini ve grup şirketlere usulsüz krediler vermek suretiyle tükettiğini, yapılan işlemin havale görünümü mevduat toplamak olduğunu, davalı banka müvekkilinin vadesi geldiğinde işlemiş akdi faizi ile birlikte kendisi tarafından ödeneceğinin belirtildiği, bunun aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, zira hiç kimsenin parasını geri yatıramayacağı bankaya sırf yüksek faiz verdiği için yatırmayacağını, … Ltd adına tüm bankacılık işlemleri …bank A.Ş tarafından yapılmış olmakla verilmesi kararlaştırılan faiz oranlarının da davalı banka tarafından taahhüt edildiğinden ödenmesi gerektiği, karz akdi gereğince belirli bir faiz oranı ile geri iade edilmek üzere mevduat toplayan bankanın mevduat alacağını vade sonunda akdi faiz ile birlikte iade etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilince yatırılan paranın her ne kadar KKTC’de kurulu bulunan …Ltd adlı paravan bankaya havale edilmiş gibi işlem yapılmış ise de, paranın …Bank A.Ş yönetimi tarafından Balkaner Grubu’na aktarılmış olduğunu ve …Bank A.Ş’nin yasa dışı mevduat toplamak olarak adlandırılacak işlemi ile iade edilmek üzere topladığı mevduatı iade sorumluluğu altında olduğunu, öte yandan …Bank A.Ş’nin kanunun yasakladığı bir sonucu elde etmek amacıyla böyle bir yola başvurmuş olduğu, …Bank A.Ş ile …SLtd arasında fiili ve organik bir bağ bulunduğu, …Bank A.Ş’nin kanuna karşı hile yaptığını, yine …Bank A.Ş’nin haksız fiil sonucu müvekkiline zarar verdiğini belirterek, müvekkili tarafından …Bank A.Ş… Şb.’ne 10/08/1999 tarihinde yatırılan 3.600,00 TL ile 19/10/1999 tarihine kadar avans faizi, aynı tarihte hesaptan çekilen 280,00 TL ana paradan mahsup edilerek, hesapta kalan bakiye 3.320,00 TL alacağı ile 19/10/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle;… bünyesinde bulunan…bank A.Ş, … Bankası A.Ş …Bankası…bank A.Ş, …T.A.Ş, …Bank T.A.Ş’nin devir ve birleşme suretiyle …bank A.ş bünyesinde birleştirildiğini, daha sonra Sümerbank A.ş’nin hisselerinin 09/08/2001 tarihinde… ile … arasında akdedilen hisse devir sözleşmesi ile …’a devredildiğini,…’nun hisseleri …’a devir ederken hisse devir tarihi olan 09/08/2001 tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu hisse devir sözleşmesinin 6.13 maddesiyle kendi üzerine aldığını, davacı tarafından müvekkiline karşı açılan davanın husumet yönünden, yetki yönünden, zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini ve hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın … ve…’ye ihbarını talep ettiği,
İhbar olunan… vekili 01/10/2014 tarihli dilekçesi ile, davacının…bank A.Ş’den herhangi bir alacağının bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının bankada parasının bulunmadığını, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacıılığını tercih etmiş olduğunu, banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve idaresinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını, davacının parasını yatıracağı finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içerisine girmesi gerekirken kendisinden beklenen bu özeni göstermemiş olmasından yada riske girmesinden bankanın sorumlu tutulamayacağını, davacının niyeti ve zararın meydana gelmesinde kusurunun sorgulanması gerektiğini, davalı bankanın… Ltd nezdindeki mevduatları için herhangi bir garantisi bulunmadığını, dava konusu işlemlerin tarihinde … bankaların bankalar kanununa tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların tasarruf sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunduğu şeklinde bir kabulün mevcut olmadığını, davalı bankanın vekalet görevini yerine getirmediğini, dava konusu paranın davalı banka bünyesinden çıkarak ayrı bir tüzel kişiliğe sahip… Ltd hesaplarına havale edildiğini, karz akdi ile ilgili açıklamaların isabetli olmadığını belirterek davanın süresinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, esas yönünden de reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin dava yana yüklenmesini talep ettiği,
İhbar olunan … vekili 15/10/2014 tarihli dilekçesi ile, müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, esasa ilişkin beyanda bulunmak haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın asıl muhatap olan…’ye tevcih edilmesi gerektiğini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ileride müvekkili kurumun hak kaybına ve zarara uğramasını önlemek üzere davaya, davalı yan yanında fer’i müdahil olarak katılmalarına ve usul ve yasaya aykırı iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında görülen davada İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/04/2015 tarih ve 2014/151-2015/197 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı vekili, fer’i müdahil… vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin …bank A.Ş’ye el konulması öncesinde … Şubesi’ne 10.08.1999 tarihinde 3.600,00 TL para yatırdığını, paranın vadesi gelmeden önce bankaya BDDK tarafından el konularak yönetiminin…’ye devredildiğini, davalı bankanın …bank A.Ş’nin külli halefi olduğunu, …bank A.Ş. çalışanları tarafından müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak havale talimatı imzalatıldığını, bu talimat uyarınca parasını … Ltd. adlı paravan banka hesabına yönlendirildiğini, ancak gerçekte havale talimatı uyarınca kağıt üzerinde kurulu olan … bankasına paranın gönderilmeyip banka bünyesinde tutulduğunu, bu suretle havale görünümlü mevduat toplanarak usulsüz kredilerle bağlı şirketlere aktarıldığını, …bank A.Ş. yöneticilerinin bu eylemler nedeniyle bankayı aracı kılıp dolandırıcılık suçundan ceza aldıklarını, el koyma sonrasında müvekkilinin parasının devlet güvencesi altında bulunmayan off shore hesabına yatırıldığı gerekçesiyle ödenmediğini ileri sürerek 3.600,00 TL’nin yatırıldığı tarih olan 10.08.1999’dan 19.10.1999 tarihine kadar avans faizi işletilip aynı tarihte hesaptan çekilen 280,00 TL’nin mahsubuyla bakiye 3.320,00 TL’nin 19.09.1999 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…Bank A.Ş. vekili, yetki, zamanaşımı, husumet itirazları yanında… ile yapılan hisse devrine dair 09.08.2001 tarihli protokol uyarınca borcun asıl sorumlusunun… olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil… vekili, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumete dair itirazları yanında, davacının kendi iradesiyle off shore hesabına para yatırdığını, bu nedenle oluşan zarara katlanması gerektiğini, dava konusu olayda ancak vadesiz mevduat faizine hükmedilebileceğini, davacıya 280,00 TL haricinde 14.09.1999 tarihinde 296,00 TL daha ödeme yapıldığını bu ödemelerin alacak tutarından düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili, dava konusu alacağa ilişkin müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; …bank A.Ş. yöneticilerinin İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nde bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan ceza aldıkları, kesinleşen ceza kararı uyarınca banka yöneticilerinin off shore hesabı açan kişilerden topladıkları paraları bağlı şirketlere ucuz kredi olarak aktardıkları, off shore bankasının dolandırıcılık için paravan şirket olarak kurulduğu, mudilerin iradeleri fesada uğratılarak off shore hesaplarına yönlendirildiği, bu suretle off shore hesabına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı fiile maruz kaldıkları, davacının da bu suretle iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına para yatırması sağlanıldığı, davalı bankanın …bank A.Ş’nin külli halefi olması nedeniyle yatırılan paradan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 3.600,00 TL’ye 10.08.1999 tarihinden itibaren 19.10.1999 tarihine kadar değişen oranlardan avans faizi uygulanılmasına, 19.10.1999 tarihinden ana para olarak çekilen 280,00 TL’nin mahsubuyla kalan 3.320,00 TL’nin bu tarihten itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline şeklindeki gerekçeyle mahkememizce verilen karar; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/8473 Esas 2016/3395 K sayılı ilamı ve …. dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporu ve bu rapor içeriğiyle örtüşen belgelerden davacı tarfından 10.08.1999 tarihinde, 3.600,00 TL’nin 14.09.1999 vadeli olarak off shore hesabına yatırılması için matbu hesap açma ve havale talimatı imzalandığı, vade sonu olan 14.9.1999 tarihinde tahakkuk ettirilen 296,00 TL tutarındaki faizin aynı tarihli para çekme talimatı uyarınca davacıya ödendiği, hesapta kalan 3.600,00 TL’nin 19.10.1999 vadeli olarak temdit edildiği, vade sonu faiziyle birlikte 3.880,00 TL’ye ulaşan hesap bakiyesinden aynı tarihte 280,00 TL çekilerek bakiye miktardan temdit işlemi yapıldığı, vade sonu olan 23.11.1999 tarihinde tahakkuk eden faizin anaparaya eklenilerek vadenin 27.12.1999 tarihine uzatılmasına karşın 21.12.1999 tarihinde …bank A.Ş.’ye BDDK tarafından el konulduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacı, mevduatının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradesi sakatlanarak … hesabına aktarıldığı iddiasındadır. O halde, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 321. maddeleri oluşturmaktadır. Davalı bankanın davacıya karşı sorumluluğunun akdi ilişkiden kaynaklanmamasına göre davacı ancak paranın … bankasına gönderildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla mahkemece, davacının yatırdığı meblağlar ile davacıya ödenen meblağlar gözetilerek davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirlenmelidir. Bu nedenle mahkemece, davacı tarafından 280,00 TL yanında 14.09.1999 tarihinde 296,00 TL’nin de çekildiği, alacak miktarının belirlenmesinde davacıya ödenen bu meblağın da dikkate alınması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş…” ” gererkçesi ile bozulmakla dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak , dosya alacak miktarının hesaplanması için kök raporu tanzim eden ve bankacılık konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiş ve denetime elverişli ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
3.024,00 TL’nin 10/08/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 456,00 yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan posta ve tebligat ücreti 148,50 TL bilirkişi masrafı 200,00 TL olmak üzere toplam 804,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 675,78 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 576,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza