Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/923 E. 2021/377 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/923 Esas
KARAR NO : 2021/377

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/03/2018 tarihinde davalı nezdinde sigortalı olan sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … istikametinden … istikametine seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole girdiği tektaraflı trafik kazasında, araçta yolcu olan müvekkili …’in yaralandığını, davalı şirketin sigortalı sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, kazadan dolayı … Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin kazadan dolayı ağır yaralandığını, bu sebeple çalışamadığını, yargılama giderlerini de bu nedenle karşılayamadığını ve adli yardım talebinde bulunduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle geçim sıkıntısı çektiğini, ruhen ve bedenen sağlığı bozulduğunu, bundan dolayı TBK md 76’ya göre geçici ödemeye karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kaza nedeniyle maluliyetinden kaynaklanan şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın (belirsiz alacak davası olarak) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ve kusurları oranında davalıdan tahsiliyle müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 24/03/2018 tarihinde meydana gelen ve sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle maddi tazminatı talepli açtığı davada davacının talebinin açık ve anlaşılır olmadığını, talep ettiği tazminatların açıklığa kavuşturulması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, ZMMS Genel Şartları C.7 maddesine göre hak sahibinin öncelikle sigorta şirketine başvurması gerektiğini, genel şartların ek 6 maddesine göre hak sahibinin sigortaya başvuru sırasında vermek zorunda olduğu belgelerin de açıkça belirtildiğini, davacının bu belgeleri dosyaya sunmadığını, bu yüzden davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkili aleyhine tazminat hesabı yapılırsa bile dava tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini, kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek, davanın usul ve esastan reddine, yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, tek taraflı trafik kazası nedeniyle yolcu davacının ZMMS şirketinden maluliyet tazminatı talebine ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Dava dilekçesindeki adli yardım ve geçici ödeme talepleri, mahkememizin 11/10/2018 ve 17/10/2018 tarihli gerekçeli ara kararlarıyla reddedilmiş, dava açılırken yatırılmamış olan harç ve gider avansının davacı tarafça yatırılması sağlanmıştır.
Dava dilekçesindeki tazminat talebi HMK md 31 kapsamında davacı vekiline açıklattırılmış olup, sunulan 24/07/2019 tarihli dilekçede şimdilik 900,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edildiği açıklanmıştır.
Kaza tutanağı, araç trafik tescilkaydı, … CBS … soruşturma, … Asliye Ceza Mah…. E ceza dosyası Uyap kayıtları, davacının kaza sonrası tedavi evrakları, davalı … şirketinin ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, davacının kolluğa yaptırılan ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, SGK’dan rücuya tabi ödeme ve gelir bilgileri celbedilerek incelenmiş, dava öncesi davacının 05/09/2018 tarihinde davalı … şirketine yazılı başvuru yaptığı ve kendisine bir ödeme yapılmamış olduğu tespit edilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle kalıcı ve geçici iş gücü kaybı oluşup oluşmadığı, oluştuysa oran ve süresinin tespiti amacıyla, davacı vekilinin talebi üzerine davacının ikamet ettiği …’de bulunan … Ü.Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’dan maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ücreti yatırılmış, dosya 30/07/2019 tarihli yazımız ekinde üniversiteye gönderilmiş, üniversiteden alınan 06/09/2019 tarihli ön raporda, davacının maluliyetinin tespiti için ek tetkik-tıbbi konsültasyon gerektiği ve hastaneye başvurması gerektiği bildirilmiş, ön rapor davacı vekiline tebliğ edilmiş ise de alınan üniversiteden yazılan 17/08/2020 tarihli yazıda davacının üniversiteye başvurmadığı belirtilerek dosya mahkememize iade edilmiştir.
Bu aşamadan sonra davacı vekilince sürekli mazeret dilekçesi verilerek duruşmalara katılmamış olup, 23/10/2020 tarihli celsede “ek tetkiklerin tamamlanmaması nedeniyle dosyada 13 aydır tahkikat işlemi yapılamadığı görülmekle, arada yaşanan pandemi salgın süreci ve daha önce kesin süre verilmediği de gözetilerek, davacı tarafa, hastane tarafından istenen muayeneyi yaptırıp ek tetkikleri tamamlamak ve bu konuda … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim dalı’na başvurduğunu kanıtlayan delil ve belgeleri dosyamıza sunmak üzere bu duruşma zaptının tebliğinden itibaren bir ay kesin süre verilmesine, kesin sürede hastaneye başvurulmaz ve mahkemeye buna ilişkin delil sunulmazsa, dosyada davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluştuğu iddiası yönünden bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin davacı tarafa ihtarına, davacı vekilince verilen mazeretin son kez kabulüne, bundan sonraki duruşmalarda katılmazsa kabul edilebilir belgeli mesleki mazeret sunulması hali dışında mazeretinin kabul edilmeyeceği, HMK m.150 de dikkate alınarak her türlü kararın verileceğinin davacı vekiline ihtarına, duruşma zaptı ve verilen kesin süre ile yasal ihtarların duruşmaya katılmayan davacı vekiline tebliğine” karar verilmiş ve duruşma zaptı davacı vekiline 07/11/2020 tarihinde tebliğ edilmişse de verilen kesin sürede hastaneye başvurulduğunu ispatlar bir belge-delil veya hastaneye yeniden sevk talepli bir dilekçe yine dosyaya sunulmamış, kesin sürenin üzerinden 1 ay geçtikten sonra davacı vekilince celse arası dosyaya 08/01/2021 tarihinde sunulan dilekçe ile üniversiteye tekrar sevk yazısı yazılması istenmiş ve mahkememizce de iş yoğunluğunda dosyanın durumu farkedilemeyerek 23/02/2021 tarihinde tekrar aynı üniversiteye sevk yazısı yazılmışsa da, önceki verilen kesin süre ve davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ve bu hususa yönelik davalı vekilinin 12/03/2021 tarihli celsedeki beyan ve talebi doğrultusunda (bu celseye kadar geçen 17 gün içinde yine davacının hastaneye başvurduğunu ispatlar bir belge dosyaya sunulmayıp ek tetkikin yine yaptırılmamış olduğu da tespit edildiğinden) dosyanın üniversiteden işlemsiz iadesi istenmesine karar verilmiş, aynı celsede davacı vekilinin mazeretinin son kez kabul edildiği, bir daha mazeret dilekçesi vermesi durumunda belgeli mesleki mazeret bile olsa kabul edilmeyeceği, duruşmalara katılması gerektiği, aksi takdirde taraf yokluğuna dair hükümlerin uygulanacağı ve her türlü kararın verileceği ihtar edilerek duruşma zaptı davacı vekiline tebliğ edilmiştir.
Takip eden 26/03/2021 tarihli celsede (önceki celse üniversiteye yazılan yazıya rağmen) dosyamız henüz iade edilmemiş, davacı vekili duruşmaya katılarak dosyanın iadesinin istenmemesini talep etmişse de, üniversiteye ikinci kez yazılan 23/02/2021 tarihli yazı sonrası aradan geçen 1 aylık sürede yine ek tetkikin henüz yaptırılmadığı, hatta hastaneye başvurulduğunu ispatlar bir belgenin de dosyaya hiç sunulmamış olduğu gözetilerek, davalı vekilinin duruşmadaki talebi de dikkate alınarak dosyamız Üniversiteden tekrar istenmiş, dosya 19/03/2021 tarihli Üniversite yazısı ekinde ve 26/03/2021 tarihli celseden sonra mahkememize işlemsiz olarak iade edilmiştir. Aradan geçen (üniversiteye ilk sevk tarihi 30/07/2019 ile dosyanın ikinci gidişi sonrası iade edildiği 19/03/2021 tarihli yazı arasında) 20 aylık süreçte davacının kendi ikamet ettiği beyan edilen ve talebi üzerine sevkedildiği şehirde bulunan üniversite hastanesine maluliyetinin tespiti için başvurmadığı açıktır.
Dosyanın 04/06/2021 tarihli celsesinde davacı vekili yine mazeret bildirmişse de 12/03/2021 tarihli celsede kendisine yapılan ihtarat doğrultusunda mazereti reddedilmiş, davalı vekilince davanın kendileri tarafından takip edildiği beyan edilmiş, oluşan bu hukuki durum sebebiyle, yargılamanın sürdüğü 3 yıla yaklaşan süreç boyunca davacı taraf kazada maluliyeti oluştuğunu ispatlar bilirkişi raporu alınabilmesi için gereken hastane başvurusu ve ek tetkiki yaptırmamak suretiyle dosyada bu hususta rapor alınamadığından, maluliyet durumunun mahkememizce re’sen tespiti mümkün bir husus olmadığı ve bu tespit yapılmadan dosyada diğer tahkikat işlemlerine geçilmeyeceği, davacının zararının hesaplanamayacağı da açık olduğundan, yargılama boyunca davacı tarafa yapılan yasal ihtarlar, verilen kesin süreye uymama, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, dava değeri istinaf sınırı altında olsa da belirsiz alacak davası olduğundan istinaf kanun yolu açık tutulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olup, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil edildiğinden yürürlükteki AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından karar tebliğ giderleri sonrası artan avansın karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/06/2021

Katip …

Hakim …