Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/915 E. 2020/107 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/915
KARAR NO : 2020/107

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan konkordato davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle,şirketin bozulan mali durumunun düzeltilmesi için, vadeli konkordatonun en elverişli aracı oluşturduğunu, şirketin finansal yapısı üzerinde yapılan mali analizlerde, şirketin çok kısa vadeye ve dar bir zaman periyoduna yoğunlaşan mali ve ticari borçlarına mukabil, alacaklarının oldukça uzun bir vadeye yayılmış olduğunu,nakde dönüştürülebilir varlıklarının olumsuz koşullar yüzünden elden çıkarılamadığını,likidite(nakit)oranının bozulmasına yol açacağını,… Tekstil, … Giyim (Manto, Kaban, Pardesü) başta olmak üzere her türlü moda bayan giyim imalatının 30 yıllık tecrübeli kadrosuyla tasarımından üretim aşamasına, e-ticarette de toptan ve perakende sıcak satışa kadar geçen sürecin her aşamasında tecrübe ve teknolojiyi bir araya getirerek gerçekleştiren bir firma olduğunu,şirketin özellikle üretim alanında faaliyet göstermesi karşısında, mali durumunun konkordato yoluyla yapılandırılmasını,başta çalışanlar olmak üzere birçok menfaat sahibine önemli yararlar sağlayacağını,şirketin konkordato kapsamında yapılandırmayı hedeflediği borçlar için,konkordatoya tâbi (imtiyazsız/rehinsiz) alacaklılarla iki yıllık vade konusunda anlaşmayı planladığını,borçların tamamı ilk taksit konkordatonun tasdikini takip eden ay içerisinde ödenmek koşuluyla üçer aylık taksitlerle, iki yıllık süre zarfında ve %10 faiz ile ödeneceğini belirterek konkordato projesinin tasdik olunmasını talep etmiştir.
Dava İİK .286 vd hükümlerinden kaynaklanan konkordato talebine ilişkindir.
İİK m.286 vd.hükümleri çerçevesinde konkordato müessesinin dürüst borçlular tarafından talep olunabileceğine dair normatif bir düzenleme mevcut olmasa dahi doktrinde de kabul olunduğu üzere konkordato esasen elinde olmayan nedenlerle, işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir.
Nitekim 15/03/2018 değişikliği öncesinde hukukumuzda mevcut olan konkordato kurumuna ilişkin yapılan çalışmalarda da “mehil kararından itibaren borçlu,komiserin nezareti altındadır.Bu süre içinde borçlunun davranışları mühim olduğu gibi tahkik edilen mali durumu,bilanço ve hesapları itibariyle birçok kusurların meydana çıkması da mümkündür.Bazen,alacaklıların müracaat veya itirazda bulunmaları sayesinde borçlunun (bilinmeyen taraflarının) açığa çıkması ve komiserin aydınlatılması da ihtimali dahilindedir. İşte borçlu,bu süzgeçten geçip alacaklıların zararına olarak doğruluk haricinde,pek büyük hiffetle hiçbir iş yapmadığı takdirde hüsniyet bakımından konkordatoya ehil ve layık sayılır.(Enver Buruloğlu-Yuda Reyna,Konkordato Hukuku ve Tatbikat, İstanbul, 1968, Sayfa 58)”
Davacı konkordato talep eden şirket ile ilgili hazırlanan komiser raporları çerçevesinde davacı lehine geçici mühlet,akabinde kesin mühlet verildiği,bu çerçevede davacı şirkete konkordato komiserlerince nezaret olunduğu, kesin mühlet içinde konkordato komiserlerinin tasdikin uygun olduğuna dair 22/11/2019 tarihli raporlarını sunarak tasdikin uygun olduğuna dair görüş belirtmişlerdir.
Bunun üzerine mahkememizce oluşturulan 18/12/2019 tarihli karar üzerine;konkordato komiser heyetinin 22/11/2019 tarihli “tasdike dair gerekçeli raporu” mahkememize sunulmuş olmakla yapılan incelemede,konkordato komiser heyetinin 22/11/2019 tarihli raporunun içerik ve özellikle “sonuç” kısmı karşısında komiser heyetinin İİK m.302/son fıkra gereği ve açıkça “konkordato projesinin kabul edilip edilmediği” ve “tasdikin uygun olup olmadığı” na dair görüşlerini açık ve kesin olarak ifade etmeleri;yine İİK m.305/f.l bend(a),(b) ve (d) düzenlemeleri başta olmak üzere adı geçen hükümde belirtilen şartların davacı lehine ne şekilde oluştuğunu,özellikle davacının konkordatoya tabi olmayan imtiyazlı alacakları,rehinli alacakları,kamu alacaklarının ve gerekir ise düşümü mümkün olan başkaca alacakların borçlunun aktifinden düşürülerek davacının net aktifinin ne olduğunu, davacı şirketin konkordatoya tabi borçların ne olduğunu tek tek açıklaması, bu suretle sonuç itibariyle mevcut kaynaklar gözetildiğinde alacaklılara teklif edilen oranın,konkordatoyu kabul etmeyen diğer alacaklılar yönünden de kabul edilebilir olup olmadığı, davacı borçlunun mal varlığı ve kaynaklarının teklif edilen meblağ ile ne şekilde orantılı olduğu hususlarında mahkememizce yapılacak bilirkişi denetimine elverişli finansal, muhasebesel,işletmesel tespitleri içerecek şekilde gerekçeli olarak açıklaması,yine İİK m.206 ncı birinci sıradaki alacaklıların alacaklarının tam olarak ödemesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının (alacaklıların bundan açıkça vazgeçtiğine dair kayıt bulunmamaktadır.)nitelik ve nicelik olarak hangi yeterli teminat ile temin olunduğunun,hangi alacak kalemi için ve hangi miktar için ne şekilde teminat alındığının ve ne şekilde davacıyı bağlayıcı hale geldiğinin dahi konkordato komiser heyeti tarafından olumlu veya olumsuz yönde açıklanması,konkordato projesinde,konkordato tasdikinin kesinleşme ile bağlı hale geleceğine dair özel ve istisnai bir düzenleme olup olmadığının açıklanması, amacı ile ” konkordato tasdikine dair ek gerekçeli raporlarını” sunmaları için konkordato komiser heyetinin görevlendirilmesine; İİK m.305/f.l bend(e) hükmü gereği,harca esas miktarın “alacaklılara ödenmesi gereken para” olması, bu miktarın ise konkordato komiser heyeti tarafından adi alacaklılar için 9.356.815,73 TL,rehinli alacaklılar için 279.676,22 TL olarak bildirilmesi nedeniyle, adi alacaklar nedeniyle binde 2,27 üzerinden hesaplanan 21.239,97 TL harcın ve rehinli alacaklar nedeniyle binde 1,13 üzerinden hesaplanan 316,03 TL harcın olmak üzere toplam 21.556,00 TL harcın; aynı zamanda halihazırdaki ücretlendirmeler dikkate alınarak konkordato tasdik duruşmasının Basın-İlan Kurumunun resmi ilan portalında ilanı için 920,40 TL, ticaret sicil gazetesinde ilanı için 51,50 TL, ilan gideri, gerektiğinde yapılacak tebligatlar için halihazırdaki alacak sayısı 23 olmakla alacaklı sayısıxtebligat ücreti=19,00×23=437,00 TL tebligat gideri, yukarıda belirtilen inceleme konuları için yapılacak bilirkişi incelemesine esas olmak üzere üç kişilik bilirkişi kurulu için takdir olunan toplam 5.400,00 TL bilirkişi ücreti (2.000,00+2.000,00+1.400,00), mahkememizce verilecek konkordato tasdik kararının Basın-İlan Kurumunun resmi portalında ilanı için 920,40 TL, ticaret sicil gazetesinde ilanı için 51,50 TL ilan gideri ve kanunda sayılan dokuz kurum için 9×19=171,00 TL tebligat gideri olmak üzere 7.951,80 TL toplam yargılama giderinin hesaplandığının davacı vekiline bildirilmesine; sonuç olarak 21.556,00 TL konkordato tasdikine dair harcın ve 7.951,80 TL konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderlerinin bu tutanağın tebliğ olunduğu tarihten itibaren bir(1) aylık haftalık kesin süre içinde mahkememiz veznesine depo olunması için davacı vekiline İİK m.305/f. 1-bend(e) hükmü uyarınca kesin süre verilmesine; kesin süre içinde belirtilen harç ve yargılama giderleri davacı vekili tarafından depo edilmediği taktirde konkordato tasdikine dair şartın yerine getirilmemesi nedeniyle “talebin usulden reddine” karar verileceğinin davacı vekiline bildirilmesine dair karar verilmiş, davacı vekiline de tebliğ edilmiştir.
Konkordato komiser heyeti bu defa 20/01/2020 tarihli raporu ile,dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile borçla şirket yetkilisi beyanları,borçlu şirket merkezinde defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler ve nazaret görevi neticesinde elde edilen bilgiler doğrultusunda TİK,m.302 ve mahkemenin 18/12/2019 tarihli tensip tutanağı ve 06/01/2020 tarihli ara kararı uyarınca hazırlanan ikinci ek rapora göre, konkordatonun tasdiki hakkında gerekçeli raporundan sonra bir kısım eksikliklerin giderilmesi için düzenlenen ikinci ek raporunda mühlet sonrası komiser izni ile doğan alacakların 30/11/2019 tarihi itibariyle 742.567,48 TL olduğunu, bu kez 31/12/2019 tarihine kadar yapılan incelemede bu tutarın 165.720,14 TL’lik kısmının ödenmiş olduğunu,31/12/2019 tarihi itibariyle mühlet sonrası komiser izni ile doğan alacakların 576.847,34 TL olduğunu, konkordato projesinin tasdikinin İİK m.302/son fıkra gereği uygun olduğunu belirtmişlerdir.
Ayrıca İİK m.305/f.l- bend (a),(b) ve (d) bendlerinin davacı borçlu lehine gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda;konkordatoya tabi olmayan imtiyazlı alacakların, rehinli alacakların,kamu alacaklarının ve gerekir ise düşümü gereken başkaca alacakların borçlunun aktifinden düşülmesi,bu suret ile davacının net aktifinin tespiti ile borçlunun konkordatoya tabi borçlarının yani pasifinin tespiti,akabinde en son teklif edilen oranın mevcut mal varlığı,haklarda gözetildiğinde finansal,muhasebesel, işletmesel ve mali durum ile orantılı olup olmadığını incelemeleri, bu inceleme sonucunda alacaklarını bildirmeyen veya konkordatoya olumlu oy vermemiş alacaklar yönünden daha elverişli bir teklifin söz konusu olup olamayacağının,halihazırdaki mevcut teklifin yukarıda açıklanan ölçüler gözetildiğinde makul ve kabul edilebilir olup olmadığı; özellikle konkordato komiser heyetinin “konkordato tasdikine dair gerekçeli raporlarının” içeriğinin bu açıdan denetlenmesi, bilirkişi kurulunun “raporlarını hazırlayacakları tarih itibariyle” İİK m.305/f.l-bend (a),(b) ve (d) hükümleri çerçevesinde konkordato tasdikine dair şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, hususlarının gerekçeli ve denetime elverişli şekilde ele alınması için bilirkişi incelemesi yapılmasına dair karar oluşturulmuştur.
Bilirkişi heyeti ise;komiser heyeti tarafından rayiç değer bilançosunun düzenlendiği, bununla birlikte rayiç değer bilançosunda sunulan stoklar ve maddi duran varlık değerlerin ne şekilde hesaplandığına dair bir bilgi tespit edilemediği,komiser heyeti tarafından düzenlenen 30.11.2019 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre şirketin özkaynak tutarının 4.151.842,95 TL olup borca batık durumda olmadığı,komiser heyetinin rayiç değer bilançosunda dikkate almadığı 1.625.240,33TL tutarlı ortaklara borçlar hesabının rayiç değer bilançosunda sunulması durumunda borçlu şirketin özkaynak tutarının 2.526.602,62 TL’ye düşeceği,ancak borca batık olmama durumunun değişmeyeceği,borçlu şirketin 31.12.2019 tarihli finansal tablolarının raporun hazırlandığı tarih itibariyle henüz düzenlenmemiş bulunduğu,yapılan inceleme sonucunda bilançoda gösterilen alacakların ticari defter ve kayıtları ve dayanaklarıyla birbirini teyit eder nitelikte bulunmadığını gösteren bir bilgi veya belge tespit edilemediği,komiser heyetinin raporlarında ve dosya eklerinde iflas durumunda şirket varlıklarının muhtemel değerlerini gösteren bir tablo tespit edilememesi nedeniyle konkordatoda teklif edilen miktarın, iflas haline nazaran alacaklıların eline geçmesi muhtemel bedelden fazla olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla bir iflas halinde bilançonun düzenlendiği,bu bilançoya göre iflas durumunda alacaklılarının alacaklarının ortaklara borçlar hesabı hariç % 93,37’sini ve ortaklara borçlar hesabı dahil % 84,27 “sini tahsil edebilecekleri rayiç bilançoya kıyasla iflas bilançosunda düşük değerle sunulan; hesaplanan % 10, % 20 ve % 30 oranlarında daha yüksek değerlenmesi durumunda alacaklıların alacaklarını tahsil etme,ortaklara borçlar hesabı dahil sırasıyla % 96,75; % 100,13 ve % 103,52 ve ortaklara borçlar hesabı hariç % 87,32; % 9038 ve % 93,43 sırasıyla olacağı,alacaklıların iflas durumunda alacaklarının tamamını tahsil etme olanağının ihtimal dahilinde olmasıyla birlikte borçlu şirketin alacaklılara alacaklarının % 10 fazlasını ödemeyi teklif ettiği dikkate alındığında konkordato teklifinin kabulünün iflas durumuna göre alacaklılar lehine olabileceği,kaydi değer bilançosuna göre varlık toplamının hemen hemen % 50*sini oluşturan vc özellikle İİK 305 m, f.l-bcnd (a) ve (b)*de yer alan tasdik şartlarının sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi açısından büyük önem arz eden stoklar ile maddi ve maddi olmayan duran varlıkların rayiç değerlerinin uzman/teknik bir bilirkişi tarafından değerlenmesinin uygun olacağı,İİK 305 f.l-bend (b) kapsamında borçlu şirketin 30.11.2019 tarihi itibariyle 10.792.821,58 TL kaynak fazlası (Komiser Heyeti raporuna göre 6.962.050,68 TL) bulunduğunun tespit edildiği,bu tutarın alacaklıların ve borçlu şirketin karşılıklı menfaat dengesini bozup bozmadığı,konkordato projesinin yeterli çoğunlukla kabul edilip edilmediği ile ilgili hesaplamada komiser heyetinin kendi raporlarında konkordatoya tabi alacaklar içinde gösterdikleri “Verilen Çekler” hesabında yer alan tutan dikkate almadıkları,söz konusu tutarın hesaplamada dikkate alınması durumunda konkordato projesinin kabulü için gerekli çoğunluğunun sağlanmasının mümkün olmadığı,konkordato teklifi hakkında görüş bildiren üç adet alacaklının evrakında eksiklik tespit edildiği,raporun düzenlenme tarih itibariyle imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının yeterli teminata bağlandığına ilişkin bilgi ve belge tespit edilemediği,ödenmesi gereken harç tutarının 32.800,22 TL olduğu ve rapor tarihi itibariyle ödenmesi gereken harcın mahkeme veznesine depo edildiğine ilişkin bir bilgi ve belgenin tespit edilemediği,borçlu şirketin sunduğu revize projede konkordatoya tabi adi alacak tutarının 9.356.815,73 TL olarak ifade edilmiş iken komiser heyetinin 14.raporunda konkordatoya tabi adi alacak tutan 14.310.213,75 TL olarak belirtildiğinin tespit edildiği,bu açıdan bakıldığında revize ön projede 9.9972.000,00 TL konkordato kaynağı sağlayacağını öngören borçlu şirketin kendi projesinde hesapladığı,bu tutarla komiser heyeti raporunda yer alan 14.310.213,75 TL tutarlı adi alacağı ödemesinin mümkün olup olamayacağının nihai değerlendirmesinin sayın mahkemenin takdirinde bulunduğu, revize projede yer alan proforma nakit akım tablolarında yer alan konkordatoya tabi alacak ödeme tutan toplamının yine aynı revize projede belirtilen konkordatoya tabi alacakları karşılamaya yetmediği hususlarında görüş belirtmişlerdir.
Bu noktada öncelikle İİK m.302/son fıkra hükmü uyarınca konkordato komiser heyetinin konkordato tasdikine dair uygun görüş bildirmesi karşısında yasal şartların irdelenmesinde gereklilik vardır.
İİK m.305 hükmü uyarınca hükmü “Konkordatonun Tasdiki Şartları Başlığını”taşımaktadır.
İlgili hükme göre, konkordato tasdiki şartları tek tek sayılmış olup somut olay açısından önem arzettiği üzere konkordato projesinin m.302 hükmünde çoğunlukla kabul edilmiş olması,yine m.206 hükmünün birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması; ayrıca konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile tasdik durumunda alacaklılar ödenmesi gereken para üzerinden alınması gereken harcı tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması zorunludur.
Konkordato talebinin kabulü açısından öncelikle tasdik şartları varlığının mahkemece kendiliğinden araştırması zorunludur.Bu zorunluluk nedeniyle sadece konkordato komiser heyetinin tasdikin uygun olduğu noktasındaki raporu ile bağlı kalınmamış ve dahi ayrıca bilirkişi kurulu raporu dahi alınmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerde de açıklandığı üzere konkordato projesinin kanunda öngörülen çoğunlukla kabul olunması gerekir.Buna göre kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı veya kaydedilmiş olan alacaklıların 1/4’ü ve alacakların 2/3’nü aşan bir çoğunluğun konkordato projelerini kabul etmiş olması gerekir.
Mahkememize sunulan konkordato komiser heyetinin raporu ile bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında konkordato projesinin yeterli çoğunlukla kabul edilip edilmediği hususu çelişkilidir.Çelişkinin ana dayanağı konkordato komiser heyetinin hazırlamış olduğu ana raporda konkordatoya tabi alacaklar içinde gösterdiği “verilen çekler “hesabında yer alan tutarın hesaplamada dikkate alınıp alınmamasının gerekip gerekmediğidir.
Belirtmek gerekir ki alacaklı ve alacak çoğunluğu, hesaplanırken borçlunun bilançosunda bildirdiği alacaklar (İİD 08/17/1961T.5343E./7140K.sayılı ilamı) ile yasal süresi içinde komisere bildirilen alacaklar dikkate alınır.(Mahmut Coşkun,Konkordato ve İflas 2019,Ankara,Sayfa 198 ).Esasen kanun koyucu alacaklılar ile alacaklar yönünden farklı oranlar belirtmiş olması bu açıdan farklı inceleme ve değerlendirmelerin yapılmasını da gerektirmektedir.Daha da önemlisi kesin mühletin verilmesinden sonraki aşamada bilançoda kayıtlı bulunan alacaklar yönünden ayrıca bir alacak kaydı yaptırılmamış olsa dahi bu durum konkordato nisap hesaplamasında bilançoda kayıtlı olan alacakların göz ardı edilemeyeceğini ortaya koymaktadır.Bir başka deyişle “alacağın bilançoda alacak olarak kayıtlı olması ve buna göre alacak yönünden nisap hesaplamasının yapılması” ile “bir alacağın alacaklısının kişi olarak nisap toplantısında hazır olarak oy kullanması” birbirinden tamamen farklı şart ve sonuçlara bağlıdır.Bu çerçevede konkordato borçlusunun bilançosunda, kayıtlı alacaktan dolayı alacaklı kişi konkordato toplantısına dahil olduğu zaman hem alacaklı için aranan oran ve hem de alacak için aranan oran açısından ayrı ayrı etkide bulunur.Ne var ki alacaklı olan kişinin konkordato nisap toplantısına katılması ise yasal olarak zorunlu değildir.Bu durumda yapılacak hesaplamada alacaklılar yönünden yapılan hesaplamada kişi, nisaba olumlu oy kullanmamış kişi iken alacak yönünden de yine nisabı etkileyebilecektir.Burada önemli olan,kanun koyucu her iki oranı farklı ve birbirinden bağımsız olarak değerlendirdiği gerçeğidir.
Hal böyle olunca konkordato talep eden borçlunun kendi projesinde “verilen çekler” kaleminden doğan alacakları konkordatoya tabi alacaklar içinde göstermiş olması durumunda bu durum nisap hesaplamasında ve yukarıda açıklanan gerekçelerle dikkate alınmalıdır.Zaten borçlunun bilançosunda bildirmiş olduğu alacağın mevcudiyetine rağmen bu alacağın dikkate alınmaması,İİK m.302/f.3 hükmünde kaydedilmiş alacakların hangi oranda dikkate alınması gerektiğini öngören ve emreden kanun koyucunun açık iradesinin göz ardı edilmesi sonucunu doğuracaktır.Zaten kanun koyucu m.302/f.2 hükmünde konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacakların yarısı veya 2/3’sini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmesini düzenlerken,”alacaklısı belli olan alacaklılar” veya alacaklısı belli olmayan alacaklılar şeklinde bir ayrım yapmamıştır.Kanun koyucunun yapmadığı ve istisna olarak düzenlemediği bir hususun yorumla kabul olunması mümkün değildir.
Sonuç olarak bu konuya ilişkin bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı değerlendirme olmasa dahi mahkememizce yapılan hukuki değerlendirme sonucunda “verilen çekler” ile ilgili alacak miktarları karşısında İİK m.302 hükmünde öngörülen şekilde belirtilen oranların sağlanamadığı,bir başka deyişle İİK m.302 hükmünde öngörülen şekilde alacakların yarısını veya alacakların 2/3’ün aşan çoğunluğun sağlanamadığı kabul edilmiştir.Nitekim bilirkişi kurulunun vardığı sonuç dahi bu yöndedir.
Öte yandan İİK m.305/f.1 bend(e) hükmü uyarınca, mahkememizce yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan yargılama gider ve harçlarının davacı borçlu tarafından depo edilmesi noktasında uyarıldığı, yargılama gider ve harçlarını verilen kesin süre içinde depo etmesi gerektiği, aksi halde konkordato talebinin reddi sonucunun dahi doğacağı noktasında da bilgilendirildiği halde davacı borçlunun yargılama gider ve harcını dahi depo etmemiştir.
Nihayet İİK m.305/f.1 bend(d) hükmü uyarınca, konkordato talebinin kabulü açısından davacı borçlunun İİK m.206 hükmünün birinci sırasındaki imtiyazlı olan alacaklar ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bulunan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekir. Konkordato komiser heyetinin teminata ilişkin eksiklik giderilmediği halde “tasdikin uygun olduğu görüşü” karşısında bu yöne ilişkin eksikliğin giderilmesi için konkordato komiser heyeti görevlendirilmiş, yapılan tüm görevlendirmelere ve davacı vekilinin bilgilendirilmesine rağmen bu yöne yönelik ilişkin eksiklik tasdik duruşmasının icra olunduğu güne kadar depo edilmemiş, nitekim davacı vekili 20/02/2020 tarihli dilekçesiyle tasdik şartlarını yerine getiremeyeceğini dahi açıkça ifade etmiştir.
Açıklanan eksikliklerin varlığı karşısında konkordatonun mahkememizce onanmasına dair tüm şartların yerine gelmediği,bilakis birden fazla şartın ise hiç oluşmadığı,buna mukabil davacı olan borçlunun hükme en yakın tarih itibariyle yapılan fiili ve güncel incelemede dahi borca batık olmadığı,bu nedenle hakkında iflas kararı verilmesini gerektiren bir durumun da bulunmadığı açıktır.
Yapılan açıklamalar karşısında,… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı … Limited Şirketi yönünden konkordato tasdikine dair İİK m.305 hükmünde belirtilen tüm şartların oluşmaması karşısında reddine,davacı lehine 08/10/2018 tarihinden geçerli olmak üzere verilmiş olan geçici mühlet kararının ve akabinde 04/01/2019 günü saat:16:15’den geçerli olmak üzere ve bir yıl süre ile verilen kesin mühlet kararının ve 04/01/2020 günü saat:16:15’den itibaren altı ay süre ile verilen ek uzatım kararı da dahil olmak üzere tüm mühlet kararlarının tamamının 21/02/2020 günü saat:16:27 itibariyle kaldırılmış olduğunun ve mahkememizce atanan konkordato komiserlerinin görevine son verilmiş olduğunun bildirilmesine,konkordato komiserlerinin görevine son verildiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,davacı şirket hakkındaki konkordato talebinin tümden red olunduğunun, geçici mühlet ve kesin mühlet kararlarının tümünün kaldırıldığının ve konkordato komiserlerinin görevine son verildiğinin daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan ilgili yerlere derhal bildirilmesine,davacı tarafından yatırılan konkordato talebi nedeniyle depo edilen gider avansının kullanılmayan kısmının, Konkordato Gider Avansı Tarifesinin m.5 hükmü gereği hükmün kesinleşmesinden sonra talep edene iadesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı … Şirketi yönünden konkordato tasdikine dair İİK m.305 hükmünde belirtilen tüm şartların oluşmaması karşısında tasdik talebinin reddine,
2-Davacı lehine 08/10/2018 tarihinden geçerli olmak üzere verilmiş olan geçici mühlet kararının ve akabinde 04/01/2019 günü saat:16:15’den geçerli olmak üzere ve bir yıl süre ile verilen kesin mühlet kararının ve 04/01/2020 günü saat:16:15’den itibaren altı ay süre ile verilen ek uzatım kararı da dahil olmak üzere tüm mühlet kararlarının tamamının 21/02/2020 günü saat:16:27 itibariyle kaldırılmış olduğunun ve mahkememizce atanan konkordato komiserlerinin görevine son verilmiş olduğunun bildirilmesine,
3-Konkordato komiserlerinin görevine son verildiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
4-Davacı şirket hakkındaki konkordato talebinin tümden red olunduğunun, geçici mühlet ve kesin mühlet kararlarının tümünün kaldırıldığının ve konkordato komiserlerinin görevine son verildiğinin daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan ilgili yerlere derhal bildirilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan konkordato talebi nedeniyle depo edilen gider avansının kullanılmayan kısmının, Konkordato Gider Avansı Tarifesinin m.5 hükmü gereği hükmün kesinleşmesinden sonra talep edene iadesine,
6-Davacı tarafından harcanan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bu dava sebebiyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından,peşin harcı mahsubu ile kalan 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı vekilinin ve huzurda bulunan alacaklı vekillerinin yüzüne karşı davacı borçlu yönünden kararın tebliğinden itibaren, itiraz eden diğer alacaklılar açısından ilan tarihinden itibaren on gün içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/02/2020

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır