Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/914 E. 2022/841 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2018/914
KARAR NO : 2022/841

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Üretim Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu Aarasında 22.08.2017 tarihinde “Üretim Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme ile …’in kendisine ait markalar (…., … ve daha sonra bildirilecek markalar) adı altında yurtiçinde ve yurtdışında pazarlanması öngörülen yapı kümyasallarının müvekkil şirket tarafından fason olarak üretilmesi hususunda anlaştıklarını, sözleşmenin 5.2.maddesi uyarınca, ilgili ürünlerin torbalarının da müvekkili şirket tarafından tedarik edilmesine karar verildiğini, torba tasarımları ve baskı aşamasında davalı taraf yetkililerinin sürekli olarak bilgilendirilerek, onların talep ve onayı doğrultusunda baskı ve üretim aşamasına geçildiğini, davalı ile irtibat halinde bulunularak, onun ihtiyaç duyduğu ürünlerin üretiminin gecikmemesi adına kendisine torba tedarikçisine verilen siparişler ile eldeki torba stoku hakkıwda bilgi verilerek en az 3 aylık kesinleşmiş sipariş talep edildiğini, siparişe 20.10.2017 tarihinde verildiğini, yazışmalardan da sabit olduğu üzere bu şekilde müvekkil şirketçe bir üretim planı oluşturularak davalı taraftan gelen siparişler ve üretim planlamalarına yine davalı yanca verilen onay doğrultusunda üretime geçildiğini, üretilen ürünlerin davalıya sevkiyat talimatı ile teslim edilmek üzere müvekkili sirket depolarında bekletildiğini, buna rağmen davalı şirketin fiyatlarının daha uygun olduğu gerekçesiyle yeni bir tedarikçiyle anlaştığını, bu nedenle müvekkilinin elinde çok yüksek miktarda kraft torba ve etiket stoku kaldığını, sözleşmenin 22.08.2018 tarihinde sona ereceği hususu da göz önüne alınarak, üretilen ve depoda bekletilen ürünler ile Kraft torba ve etiketlerin bedelleri mukabilinde satın alınması veya ürünlerin faturalandırılıp konsinye olarak müvekkili şirkette kalması yönünde iki ayrı çözüm sunulduğunu, ancak yapılan bu görüşmelerden herhangi bir sonuç alınamadığını, …. 31. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek, 3 gün içerisinde bahsi geçen ürün, torba ve etiketlerin müvekkili şirketten teslim alınmaması veya sözleşme koşulları çerçevesinde sevkiyatı hususunda yazılı talimat verilmemesi durumunda alacaklının temerrüdü oluşacağı ve Türk Borçlar Kanunu’nun 107.maddesi uyarınca hasar ve giderleri davalıya ait olmak üzere tevdi mahalli tayini hususunda yetkili ve görevli mahkemeye başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 17.08.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından … 13. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu mallara ilişkin gönderdikleri faturaların iade edildiğini ancak başkaca bir beyanda bulunulmadığını, verilen üç günlük süre içerisinde malların teslim alınmadığını, 29/08/2018 tarihinde tevdii mahalli tayini talebiyle … 6. Sulh Hukuk Mahkemesi”ne başvurulduğunu, …D.İş … K. Numaralı kararıyla müvekkile ait ….deponun tevdi mahalli olarak tayin edildiğini, malların bu depoya konulduğunu, şirket yetkilisi …’in de yediemin olarak tayin edildiğini, TBK.nun 107.maddesi gereğince teslim borcundan kurtulmuş olduklarını, teslim alınmayan bu ürünlerin bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe, borcun mevcut olmadığından bahisle borca, işletilen faize ve borcun diğer fer’ilerine itiraz edildiğini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili beyanında; müvekkili şirkete yapılan tebligatın şirketi temsile yetkili kişiye yapılmadığından usulsüz olup, savunma haklarının kısıtlandığını (Emsal; Yargıtay 7. HD.nin 11.9.2014 tarih ve 2014/9607 E. 2014/17060 K), davaya konu icra takibine, müvekkil adına vekil ile itiraz edilmiş olup söz konusu işin vekille takip edildiğini, dava dilekçesinin HMK.nun 73, AK.nun 41 ve TK.nun 11. maddeleri uyarınca vekile tebliğ edilmesi gerektiği halde asile tebliğ çıkartılmasının usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini (Emsal; Yargıtay 13. HD.nin 25.01.2018 tarih ve 2017/708 E. 2018/725 K., 22.02.2018 2015/36321 E. 2018/2344 K., 12. HD.nin 10.06.2014 tarih ve 2014/14182 E. 2014/16746 K., 24.9.2012 tarih ve 2012/10415 E. 2012/27665 K., 26.11.2015 tarih ve 2015/27912 E. 2015/29463 K.), usuli işlemlerin yeniden başlatılması ile birlikte ön inceleme duruşmasının yeniden yapılması gerektiğini, esas yönünden ise, davacı ile yapılan sözleşmenin konusunun yapı kimyasallarının tedarik işi olup, poşet alımı ile ilgili bir sözleşme olmadığını, sipariş verme usulünün de 5. Maddede belirtildiğini, yine aynı şekilde, sözleşmede malzemenin ne kadar süre de hangi miktarda alınacağına dair bir düzenleme de bulunmadığını, “… , satış programına göre üretimini istediği malzemelerin miktarını en az 3. İş günü öncesinden …’ya yazılı olarak iletilecektir…” hükmü bulunduğunu, müvekkilinin öngörülerini sipariş gibi algılayıp aceleci davranmasından müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, delil olarak sunulan mail yazışmaların içeriği incelendiğinde olayın davacının anlattığı gibi olmadığını, maillerde belirtilen değerlerin hepsinin ön çalışma niteliğinde bir “öngörü” olduğunu, davacının müvekkile danışmaksızın, sipariş formu olmdan bu torbaları bastırdığını, davacının tacir olup TTK.nun 18/2.maddesi gereğince basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerektiğini, haksız ve kötü niyetli olduğunu, aynı fatura alacağı ile ilgili … 32. İcra Müdürlüğü …sayılı dosyasında 16.08.2018 tarihli 6.887,35 TL, 16.08.2018 tarihli 27.767,35 TL, 16.08.2018 tarihli 192.690,06 TL bedelli faturalardan kaynaklı icra takibi başlattığını, söz konusu bedelin ödendiğini, mükerrer tahsilat ile sebepsiz zenginleşmenin amaçlandığını, aynı alacak için (16.08.2018 tarihli 27.767,35 TL bedelli fatura) bu sefer … 37. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu bedelin ödendiğini, sözleşme gereğince faturaların ödenmesinin faturanın kesildiği tarihten itibaren 150 gün sonunda yapılacağının kararlaştırılmış olmasına ve 16.01.2019 tarihinden sonra bu bedelleri isteme hakkı olmasına rağmen davacının 20 gün sonra icra takibi başlattığını, bu sebeple icra takibi ve dava tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ilgili icra takibine konu borcun da iyi niyetle ödendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davaya konu torba bedellerinin hangi kriterlere göre belirlendiğinin de belli olmadığını, tevdi mahalli belirlenmisinden müvekkilinin haberi olmadığı gibi alınan kararın da usul hükümlerine aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin davacıdan alacaklı olup, ücretini ödediği halde mallarını teslim alamadığını, … 37. İcra Müdürlüğü …sayılı dosyası ile bedelini ödemiş olduğu malların davacı tarafından müvekkiline teslim edilmediğini, davacının sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde satış bedellerini kur farkı diyerek istediği şekilde arttırarak müvekkili zor durumda bırakmaya çalıştığını, davacının alacağı zaman aşımına uğradığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile birlikte davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisine dayalı sözleşmeden kalynaklı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 32. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 05/09/2018 tarihinde, davalı aleyhine, 16.08.2018 tarihli, 6.887,35.-TL, 27.767,35.-TL ve 192.690,06.-TL bedelli 3 adet faturaya dayanarak, 227.344,76.-TL asıl alacak, 2.307,71.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 229.652,47.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 10/09/2182 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 11/09/2018 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 04/10/2018 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 259.895,11.-TL üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalının cevap dilekçesinde bahsedilen … 37. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının 17/01/2019 tarihinde, davalı aleyhine, 25.07.2018 tarih ve 4.298,15.-TL bedelli, 16.08.2018 tarih ve 27.767,35.-TL 2 adet faturaya dayanarak, 32.065.50.-TL asıl alacak, 82.48.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 32.147,98.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, takibin ödeme ile kapatıldığı anlaşılmıştır.
Her iki icra dosyasında da 16.08.2018 tarih ve 27.767,35.-TL 1 adet faturanın aynı tarih ve miktarı içerdiği, icra takip dosyasına sunulan iki faturanın içeriğinin de tamamen aynı olduğu, sadece düzenleme saatlerinin farklı olduğu, 37.İcra takip dosyasında fatura numarasının faturada bulunmasına rağmen, diğer dosyaya sunulan faturada, fatura numarasının yazılı olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının sözleşme hükümleri çerçevesinde alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının dava ve icra takibine konu ettiği fatura içeriğindeki malları davalıya teslim edip etmediği, teslim etmiş ise alacağının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafa dava dilekçesi 29/11/2018 tarihinde daimi çalışan …’ya tebliğ edilmiştir. Tebligat usulüne uygundur. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Cevap dilekçesi konulu dilekçesi, beyan dilekçesi olarak kabul edilmiş, süresinde davaya cevap verilmediğinden zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir. Kaldı ki zaten taraflar arasında imzalanan “Üretim Sözleşmesi”nin 22.08.2017 tarihinde imzalandığı, icra takip tarihinin 05/09/2018, dava tarihi 04/10/2018 olması sebebiyle tacirler arasındaki borç ilişkilerinde TBK.nun 146.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi de zaten dolmamıştır. Ayrıca davacı vekili icra takibinde borçlunun vekille temsil edilmesi nedeniyle itirazın iptali davasına ilişkin dava dilekçesinin de vekile tebliğ edilmesi gerektiğini, davalı asile yapılan tebligatın usülsüz ve geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 03.06.2022 tarih ve 2021/1 E. 2022/3 K. sayılı Kararı ile aleyhine icra takibi başlatılan borçlu, takibe vekili aracılığıyla itiraz etse dahi, alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesi vekile değil asıla (borçlunun kendisine) tebliğ edilmesine karar vererek bu yöndeki tartışmaya son vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraflar arasında 22.08.2017 tarihinde “Üretim Sözleşmesi” adı altında sözleşme imzalandığı, davalı … firmasının kendisine ait markaları adı altındaki yapı kimyasallarının davacı … firması tarafından fason olarak üretilmesi (3.madde) ve ilgili ürünlerin torbalarının … şirket tarafından tedarik edilmesi (5.2.madde) hususunda anlaşmaya varılmıştır.
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
21.08.2019 tarihli tek bilirkişi raporu;
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2018 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, e-beratların alındığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davacının defter kayıtlarının incelenmesinde, dava ve icra takibine konu 16.08.2018 tarih ve (KDV dahil) 3204 nolu, 192.690,06.-TL (27.744,35 Euro) bedelli, 3203 nolu (KDV dahil) 6.887,35.-TL (991,67.-Euro) bedelli iki fatura ve cari hesaptan kalan 31.440,15.-TL olmak üzere 231.017,54.-TL alacaklı göründüğü, … ve … nolu faturalar nedeniyle davalının 18.09.2018 tarih ve … ile 19.08.2018 tarih ve … nolu iade faturası düzenlediği, dava tarihi olan 04.10.2018 itibariyle davacının davalı taraftan 31.440,15.-TL alacaklı göründüğü bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş, dosyaya bilirkişi incelemesine esas olmak üzere 04.10.2018 tarihli cari hesap ekstresini sunmuştur. Buna göre davalının davacıya 31.440,11.-TL borçlu göründüğü bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Aradaki fark 0,04 kuruştur. Böylece her iki tarafın kayıtlarının birbirleri ile uyumlu oldukları tespit edilmiştir
Dosyaya sunulan mail yazışmalarının incelenmesinde; 28.8.2017 tarihli mailde … onayı ile Ülkü Hanıma “baskıya geçebilirsiniz” onayı verilmiştir. 13.9.2017 tarihli mail yazışmalarında “Firmanın adres değiştirdiği ve Torbalara baskının yapılıp yapılmadığı” sorulmuş, …’dan gelen cevapta “Öncelikle Mondiye döndük ve torbaların basılıp basılmadığını yine sorduk, belirttiğim gibi basılmış, maalesef değişiklik yapamıyoruz.” Sticker operasyonu içinde, …ile yazışmalarda ”Sticker bastırılabileceğinden” bahsedilmiştir. 22.9.2017 tarihinde … tarafından “üretime alabilirsiniz” onayı mevcuttur. 16.10.2017 tarihinde de … tarafından … (16.10.2017, saat:12:19 pm) İle yazışmalarda Fiili stok, bekleyen satın alma ve Toplam Sarf adetleri ürün bazında bir tablo halinde paylaşılmıştır.
16.8.2018 tarih, … nolu, 6.887,35.-TL bedelli faturanın “ETİKET” ile ilgili olduğu, 16.8.2018 tarih, … nolu, 192.690,06.-TL bedelli faturanın ise “20 ve 25 Kg’lik TORBA” bedelleri olduğu fatura muhteviyatından anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaptan dolayı davacının, davalıdan alacağı bulunmadığı, Şubat 2019 tarihi itibari ile her iki tarafında hesabının SIFIR olduğu, her iki tarafın defter ve kayıtlarında da bu rakamda mutabık oldukları, taraflar arasındaki sözleşme dava ve cevap dilekçeleri ve mail yazışmaları kabul edilebilir delil olarak takdir edilirse dava ve icra takibine konu fatura içeriklerindeki ürünlerin sözleşme hükümlerine göre davalının talimatı ile üretildiği, ürünleri davalının teslim almaktan imtina ettiği. davacının dava tarihi itibari ile dava konusu ettiği tutardan KDV Dahil 199.577,39 TL (28.736,02 Euro) alacaklı olacağı yönünde kanaat bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine bu kez 3 kişilik bilirkişi oluşturularak görüş istenmiştir.
04.02.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu;
Dava konusu belgelerin her iki tarafin mali kayıtlarında yer aldığı, ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaptan dolayı davacının, davalıdan alacağı bulunmadığı, şubat 2019 tarihi itibari ile her iki tarafında hesabının sıfır olduğu ve tarafların ticari defter ve kayıtlarında da bu rakamda mutabık olunduğu, taraflar arasında 22.08.2017 tarihinde akdetmiş oldukları “Üretim Sözleşmesi” ve tüm yazışmalar ve en son 16 Ekim 2017 tarihli yazışmalarda Seranit firması için anlaşma gereği, Mevcut stok durumu ile piyasadan temin edeceği “Torba” bilgilerinin yer aldığı ve Seranit yöneticilerinin “ONAY” maillerinin var olduğu, sayın mahkemenin, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçerliliği ile mail yazışmalarında davalı taraf çalışanlarının dava konusu ürünlerin “üretimine başlanması ile ilgili uygundur” yazışmalarını kabul edilebilir delil olarak kabul edilmesi halinde; ürünlerin üretilmiş olduğu ve üretilmiş ürünleri davalının teslim almaktan imtina etmesi nedeniyle davacı şirketin dava tarihi itibari ile KDV Dahil 199.577,39.-TL (28.736,02 Euro) talep edebileceği, mahkemenin, taraflar arasında akd edilen 21.08.2017 tarihli sözleşmenin 5.1 maddesi hükümleri uuyarınca usulüne uygun Sipariş Formları düzenlenmemiş görüşüne karar vermesi halinde, davacı tarafın talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
İtirazlar üzerine bilirkişi kurulundan ek-rapor istenmiştir.
15.03.2021 tarihli 1. EK bilirkişi kurulu raporu;
Kök rapordaki görüşlere atıf yapılarak; davacı şirketin takip tarihi olan 05.09.2018 tarihi itibariyle, davalı şirketten 231.017,54 TL alacaklı olduğu, 2. takip dosyası olan 17.01.2019 tarihli … 37. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına ödenen 27.767,35 TL bedelli fatura yönünden davacının alacak talep etme hakkı olduğu, davacının davasına konu yapmış olduğu Kraft torbaların satın alınmış olan üçüncü şahıs … firması ile Yapmış olduğu ticari ilişki kapsamında faturalar yukarıda ayrıntılı tablodan incelendiğinde, davacının siparişleri 13.12.2017- 15.12.2017—25.12.2017 tarihli maillerden önce verdiği 192.690,27 TL ve 16.08.2018 tarih, 6.887,35 TL tutarlı fatura bakımından ise; davalının bu faturalar konusu torba ve etiket talebinin olmadığı, kesin sipariş verilmediği gerekçesi ile bu faturaya itiraz ettiği, mahkeme tarafından, Mondi’nin keşide ettiği faturaya göre ödenmesine karar verilmesi halinde; Takip tarihi olan 05.09.2018 tarihi itibariyle 128.116,78 TL asıl alacak ve 1.368.,92 TL İşlemiş faiz miktarı olmak üzere toplam 129.485,70.-TL talep edebileceği, mahkeme tarafından, davacının davalıya 16.08.2018 tarihinde keşide ettiği faturaya göre ödenmesine karar verilmesi halinde; Takip tarihi olan 05.09.2018 tarihi itibari le 199 577 41 TL Asıl Alacak ve 2.132.48 TL İşlemiş faiz miktarı olmak üzere ftoplam 201.709.89 TL talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine bilirkişi kurulundan 2.ek-rapor istenmiştir.
30.09.2022 tarihli 2. EK bilirkişi kurulu raporu;
Kök rapordaki görüşlere atıf yapılarak; … 6. Sulh Hukuk Mahkemesi”nin …D.İş sayılı dosyasından verilen tevdi mahalline konu yerde ürünler üzerinde yapılan inceleme yapılmış, Kraft torba ve etiketlerin davacı şirketin deposunda bulunduğu, üstlerinde davalı adına baskı-etiket-sticker olduğu, davacının bu torbaları başkalarıyla olan ticari kisinde kullanma imkanı olmadığı ve kullanmamış olduğu, davacının davalıya aylık ve üçer aylık dönemler itibariyle yapı kimyasalı satış miktarları toplam 116.521 Adet olduğu, bunun aylık 24.030 Adet, 3 aylık 75.596 Adet olduğu, davacıyla davalı arasındaki yapı kimyasalı ticaretine ilişkin oluşan satış gerçekleşmeleri kapsamında, davacının Mondi’den tedarik ettiği 295.755 Adet kraft torbalardan satışa kullandığı haricinde sonraki dönemler için 170.378 Adet stokladığı torbaların stok miktarlarının, davacının davalıya yapı kimyasalı satışına ilişkin ticaret hacmiyle orantılı, davacının ürün satışıyla uyumlu miktarlarda olduğu, taraflar arasındaki iş hacmi ve sözleşme hükümleri ile sektör ticari teamülleri, satışların dönemleri kapsamında aradaki ticari ilişki hacmine göre zorunlu stoklanması gereken miktar sayılabileceği, davacının kraft torba-etiket stoğunun taraflar arasındaki iş hacmiyle orantılı, uyumlu ve gereğinden fazla olmadığı, etiketlerin Bahar etiket firmasından tedarik edildiği, kendisinin ürettiği etiketler olmadığı, taraflar arasındaki ticari iş hacmiyle uyumlu-orantılı-kabul edilebilir stok olduğu, sözleşme feshi sonrası davacının elinde kaldığı, başkalarıyla ilişkisinde kullanma satma imkanı olmadığı, 4.202 Adet stokta bulunduğu ve alış bedeli 0,20 Euro olduğu, davacının MONDİ firmasından aldığı torbaların faturaların alt kısmında not olarak torbaların ebadına göre değerleri belirtilmiş olup o gün itibariyle Euro efektif satış kuru 4.4584,00.-TL olduğu belirtildiği, bunun da 0,13 Euro ya denk geldiği ancak davacının yansıtma faturasında ise bu bedelin 0,13800000 Euro olarak belirtildiği, davacının bu faturalarda torba bedellerine kendisi için 0,008 Euro kâr eklediği, 170.378 Adet X 0,008 Euro = 1.363,02 Euro X 6.9452 = 9.466,44.-TL 4 1.703,96.-TL KDV) = 11.170,40 TL kâr eklediği, torbaların davacı tarafından Mondi’den tedarik tarihi itibariyle Euro efektif satış kuruna göre TL bedellerinin (davacıya maliyetinin) tespiti, 170.378 Adet X 0,013 X4.4584 Kur = 98.749,72 TL + 17.774,95 TL = 116.524,67 TL toplam hesaplandığı, mahkemece dava konusu faturaların, Mondi’nin keşide ettiği faturalardaki maliyet fiyatına göre ödenmesine karar verilmesi halinde; Takip tarihi olan 05.09.2018 tarihi itibariyle 120.945,94 TL Asıl Alacak ve 1.292.,30 TL İşlemiş faiz miktarı olmak üzere toplam 122.238,24 TL talep edebileceği, mahkemece, davacının davalıya 16.08.2018 tarihinde keşide ettiği faturaya göre ödenmesine karar vermesi halinde; Takip tarihi olan 05.09.2018 tarihi itibariyle 199.577.41 TL Asıl Alacak ve 2.132,48 TL İşlemiş faiz miktarı olmak üzere toplam 201.709,89 TL talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ve ek raporlar mahkememizde yeterli kanaat oluşturduğundan bu rapora yapılan itirazlar ve yeniden ek rapor alınması istemleri kabul edilmemiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Taraflar arasında 22.08.2017 tarihinde “Üretim Sözleşmesi” adı altında sözleşme imzalanmıştır. Davalı Seranit firmasının kendisine ait markaları adı altındaki yapı kimyasallarının davacı … firması tarafından fason olarak üretilmesi (3.madde) ve ilgili ürünlerin torbalarının … şirket tarafından tedarik edilmesi (5.2.madde) hususunda anlaşmaya varılmıştır. Sözleşme bir yıl süreli olup, normal şartlarda uzama olmaması halinde 22.08.2018 tarihinde sona erecektir.
Davacı taraf, mail yazışmalarından da anlaşıldığı kadarıyla davalı ile iletişim halinde bulunarak dava konusu üretimde gecikme yaşamamak, siparişleri yetiştirebilmek için, ticaret hacmiyle orantılı, davacının ürün satışıyla uyumlu miktarlarda, taraflar arasındaki iş hacmi ve sözleşme hükümleri ile sektör ticari teamülleri, satışların dönemleri kapsamında aradaki ticari ilişki hacmine göre zorunlu stoklanması gereken miktar sayılabilecek kraft torba-etiket stoğu ile çalıştığı, basiretli bir iş adamından beklenen özen ve öngörü ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, söz konusu sözleşmeye inanarak ve ileride edimini ifada temerrüde düşmemek için yukarıda belirtildiği üzere maillerde belirtilen onaylar doğrultusunda üretimini yaparak davacıya ürünleri teslime hazır hâle getirmiştir. Davalı ise sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmekten kaçınarak söz konusu malları almamıştır.
Davacı da bunun üzerine davalı tarafa, … 31. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek, 3 gün içerisinde bahsi geçen ürün, torba ve etiketlerin teslim alınması ihtar edilmiş, ürünler teslim alınmayarak temerrüde düşülmüştür.
Tarafların ticari defter kayıtları birbiriyle uyumludur. Davacının defter kayıtlarının incelenmesinde, dava ve icra takibine konu 16.08.2018 tarih ve (KDV dahil) … nolu, 192.690,06.-TL (27.744,35 Euro) bedelli, … nolu (KDV dahil) 6.887,35.-TL (991,67.-Euro) bedelli iki fatura ve cari hesaptan kalan 31.440,15.-TL olmak üzere 231.017,54.-TL alacaklı göründüğü, … ve … nolu faturalar nedeniyle davalının 18.09.2018 tarih ve … ile 19.08.2018 tarih ve … nolu iade faturası düzenlediği, dava tarihi olan 04.10.2018 itibariyle davacının davalı taraftan 31.440,15.-TL alacaklı göründüğü bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Öyle ise sorunlu faturalar 16.08.2018 tarih ve (KDV dahil) 3204 nolu, 192.690,06.-TL (27.744,35 Euro) bedelli, 3203 nolu (KDV dahil) 6.887,35.-TL (991,67.-Euro) bedelli iki faturalardır.
Davaya konu icra takibine konu edilen bir fatura daha vardır. O da davalının cevap dilekçesinde bahsedilen … 37. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasına konu edilen faturalardan biri olan 16.08.2018 tarih ve 27.767,35.-TL bedelli fatura olup, aynı fatura davamıza konu icra takibinde de yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu fatura bedeli … 37. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına ödendiğinden, huzurdaki davada kabul edilmemiştir.
Öyle ise sorun; 16.8.2018 tarih, …. nolu, 6.887,35.-TL bedelli faturanın “ETİKET” ile ilgili olduğu, 16.8.2018 tarih, … nolu, 192.690,06.-TL bedelli faturanın ise “20 ve 25 Kg’lik TORBA” bedelleri olan fatura bedellerine ilişkindir. Davacı taraf bu fatura bedellerini talep etmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranarak, öngörüyle ve davalının talimatları doğrultusunda yapılan üretime ilişkin edimini yerine getirdiği, davalının ise kendi edimini yerine getirmekte temerrüde düşerek ürünleri teslim alma ve bedelini ödeme ediminde temerrüde düştüğü, davalı tarafın bu fatura bedellerinden sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 32. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 199.577,41-TL asıl alacak, 2.132,48-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 201.709,89-TL üzerinden takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (201.709,89-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 40.341,97-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 13.778,80-TL olup, peşin alınan 4.438,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.340,44-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 230,00-TL, bilirkişi ücreti 5.500,00-TL toplamı 5.730,00-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 4.447,17-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç toplamı) 4.474,26‬-TL’nin toplamı 8.921,43‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 77,50-TL, bilirkişi ücreti 900,00-TL toplamı 977,50-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 218,84-TL yargılama giderinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVALI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 31.239,38-TL vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 9.309,64-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/12/2022

KATİP

HAKİM