Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/905 E. 2018/1015 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/905 Esas
KARAR NO : 2018/1015

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2014
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile davalı arasında … nolu Can Sağlığı Sigorta Poliçesi imzalandığını, imzalanan bu poliçe ile davacıya 17/03/2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli sağlık sigortasından faydalanılacağı, oluşacak risklere karşı güvence sağlanması amacıyla davacının babası … tarafından imzalandığını ve sigorta primlerinin babası tarafından kredi kartından ödendiğini, davacının sağlık sorunları nedeniyle 09/10/2012 tarihinde … Hastanesi’nde tedavi olduğunu, müvekkilinin hastanede sigorta şirketinden onay almasına rağmen hastaneden çıkış işlemleri sırasında muhasebe tarafından davalı … şirketinin ödeme yapmadığının bildirildiği, müvekkilinin bu borcu ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin faturada yazılı olan 7.180,00 TL’yi ödemesi nedeniyle davalı … şirketinin karşılaması bakımından ihtarname gönderildiğini, ancak davalını bu borcu ödemediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle … 31. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, takibin devamının sağlanması amacıyla … 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde itirazın iptali davasının açıldığını, ancak husumet nedeniyle reddedildiği (davacı sıfatını …’ın taşıması nedeniyle) belirterek, icra dairesine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile davacı arasında Can Sağlığı Sigorta Poliçesinin imzalandığını, imzalanan poliçe kapsamında davacıya yöneltilen sağlık problemi ile ilgili tüm sorulara hayır cevabını verdiği, buna göre beyanların esas alınarak sözleşme imzalandığı, davacının geçirdiği operasyona konu kemik ve eklem rahatsızlığının poliçe başlangıç tarihi öncesine dayandığının öğrenildiği, yapılan incelemelerde 25/11/2009 tarihli … Hastanesi’nde muayene olduğu ve tedavi gördüğünün belirlendiği, Poliçe Özel Şartlarının teminat kapsamı dışında kalan durumları taşıyan 15. madde gereğince, poliçe öncesi var olan maluliyet veya hastalığın gerektirdiği ameliyat ve tedavi giderleri ile ilgili giderlerin kapsam dışında bırakıldığı, bu hususların yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu sübut bulacağı, ayrıca davacının belittiği şekilde … 20. ATM’de alınan raporun dayanak teşkil etmesinin mümkün bulunmadığı, buna göre davanın reddi gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla da yapılan operasyonun poliçe kapsamında bulunup bulunmadığı, poliçe kapsamına girmeyen ödemeler olup olmadığının, akdedilen fatura ve harcamaların hastane kayıtları ile illliyet bağının bulunup bulunmadığı, uygulanan operasyon ile yapılan harcamaların uyumlu olup olmadığı hususlarının tespitinin gerektiği, davacının talep ettiği icra inkar tazminatının da yerinde olmadığını belirterek, haksız davanın reddini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, sağlık sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı Yasa’nın 3/l.maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacının tüketici olduğu ve davalı … şirketi ile arasındaki sağlık sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın açıldığı 24/06/2014 tarihi itibari ile davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Bu durumda, davacı ile davalı … şirketi arasındaki ilişkinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu dolayısıyla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu göz önünde tutularak görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olmak üzere karar verildi. 10/10/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)