Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/892 E. 2018/1017 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/728
KARAR NO : 2018/1027

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından iş mahkemesinde açılan işe iade davasının mahkemece kabul edilip kararın kesinleştiğini, ancak müvekkilinin işe alınmadığını bu nedenle kesinleşen mahkeme kararı nedeniyle toplam 583.342,00-TL alacağın iflas sıra cetveli birinci sırasında kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Tasfiyenin fon tarafından yürütüldüğünü, davacı tarafından iş mahkemesinin kararı üzerine işe iade talebinin kabul edildiğini, ancak davacının işe başlamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava iflas sıra cetveline kayıt kabul talebine yöneliktir.
Kayıt kabul davaları onbeş günlük hak düşürücü süreye tabidir.
Yasal Düzenlemeler:
İİK Madde 235/1 : “… Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur…”
İİK Madde 223/3: “….İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar….”
Emsal Yargıtay Kararı:
“….İflasta kayıt kabul davalarının masraf verilmediği takdirde ilandan itibaren İİK’nın 235. maddesi uyarınca 15 gün içinde açılması gerekir. Dosya içeriği ile ilanın 20.03.2012 tarihinde yapıldığı, davanın ise 15.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşıldığından hak düşürücü süre geçirildikten sonra açılan davanın bu sebeple reddi gerekir….”(Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/6802-2017/2721 sayılı,
17.10.2017 günlü kararı)
Somut uyuşmazlıkta; tebliğ için masraf verilmemiş, ilan 04.06.2018 tarihinde yapılmış, dava ise 07.08.2018 tarihinde açılmış olduğundan hak düşürücü süre geçmiştir.
Davacı vekilinin 02.03.2018 – 11.07.2018 tarihleri arasında gözetim altında/tutuklu olmasının ilanla başlayan hak düşürücü süre bakımından sonuca etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Hak düşürücü süre yönünden davanın REDDİNE,
2-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 14,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Harç peşin alındığından ayrıca alınmasına gerek bulunmadığına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde verilecek dilekçe ile mahkememize veya bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurmak koşuluyla istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/10/2018

Başkan …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Katip …
¸E-İmza