Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/887 E. 2021/778 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/887 Esas
KARAR NO : 2021/778

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ltd. Şti.’nin 12/06/2013 tarihinde kurulduğunu, restoran işletmeciliği faaliyetini sürdürdüğünü, şirketin kurucu ortağı …’ın 06/05/2017 tarihinde vefatı sonucu şirket hisselerinin mirasçıları … ve …’a geçtiğini, şirket genel kurulunun 31/05/2017 tarihli kararı gereği şirket müdürlüğüne 10 yıl süre ile …’ın atandığını, dava tarihi itibariyle şirket sermayesinin 17.500,00-TL’si …’a 17.500,00-TL’si …’a 15.000,00-TL’si …’e ait olduğunu, şirketin sahip olduğu restoranın şirket ortaklarından …’in babası … tarafından işletildiğini, şirket hisselerinin mirasen devri sonrası ortaklar arası anlaşmazlıklar başladığını, … ve …’ın şirketin işletilmesi ve yönetimi konusunda dışlandığını, şirket hesaplarına ilişkin yapılan araştırmalar sonucu, şirket ortağı olan ve şirket hesaplarıyla ilgili işlem yapma yetkisi bulunmayan davalı …’in, şirket hesaplarından babası …’in hesabına 2015 yılından bu yana çeşitli tarihlerde ve miktarlarda usulsüz para ödemesi gerçekleştirdiğini, şirket hesaplarını şahsi amaçları doğrultusunda kullandığını tespit ettiklerini, davalının şirket hesabından şahsi banka hesabına yapmış olduğu tüm ödemelerin … Bankası … Şubesi’ne yazılacak müzekkere ile tespit edileceğini, yapılan işlemlerin suç teşkil etmesi nedeniyle davalı hakkında … CBS’ye şikayette de bulunulduğunu ve … sayılı soruşturmanın devam ettiğini, yapılan ödemelerin, her iki şahsın da bilgisi dahilinde ve şirketi zarara uğratmak amacıyla yapıldığını, şirket hesabından gerçekleştirilen bu ödemelerin ne amaçla kullanıldığının belli olmadığını, şirket ortak ve yöneticilerine de bu konuyla ilgili herhangi bir bilgi verilmediğini ve onay alınmadığını, davalının bu eylemleriyle şirkette meydana gelen zararın taraflarınca tam olarak tespit edilemediğini, bu nedenle davalı tarafından şirket hesaplarından gerçekleştirilen işlemler sonucu oluşan şirket zararının bilirkişi marifetiyle hesap edilmesini ve hesaplanan miktarın işlem yapılan tarihlerden itibaren faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, davalı tarafça şirkete verilen şimdilik 1.000,00-TL zararın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının davasının hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirkette sadece ortak olduğunu, hiçbir zaman şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığını, şirket banka hesaplarından işlem-ödeme yapma yetkisinin de olmadığını, davacı şirketin tek yetkilisinin davacı şirketin diğer ortağı olan … olduğunu, bankadan bilgi istendiğinde de bu hususun tespit edileceğini, davacının bankadan havale işlemlerini kimin yaptığını araştırsa müvekkilinin yapmadığını öğrenme imkanı varken bu haksız davayı açma yoluna gittiğini, davacı şirketin tek faaliyet konusunun …’ta bulunan … isimli … işletilmesi olduğunu, davacı şirketin anılan adreste 2013 yılından itibaren kiracı olduğunu ve diğer müvekkili olan …’in 2015 Mart ayında şirkete hissedar olduğunu, aynı yıl Haziran ayında hisselerini oğlu (davalı) …’e devrettiğini, meyhanenin 2015 yılında zarar ettiğini, hatta bu zararların 2016 yılına da yansıdığını, buna rağmen 2017 yılında işletmenin kara geçtiğini, 2018 yılının ilk döneminde de şirketin kar etmeye devam ettiğini, şirket çalışır ve kar eder durumdayken, önceki ortak …’ın vefatı ile şirket hisseleri veraseten kendisine intikal eden ortak-müdür …’ın şirket hisselerinden kaynaklanan haklarını kötüye kullanarak ve ortaklar kurulu kararı olmaksızın, Temmuz ayında meyhanenin kötü idare edildiğini gerekçe göstererek, işletmeci …’in banka hesapları üzerinde işlem yapma yetkisini kısıtladığını ve fiili olarak işletmeye engel olarak işletmeyi-meyhaneyi işlemez hale getirdiğini, oysa ki banka işlemleri yapma yetkisini davalı ortağın babası olan işletmeci …’e müteveffa babasının bankaya ibraz etmiş olduğu talimat ile verdiğini, şirket hesabından işletmeci hesabına aktarılan tutarların tamamen işletme giderleri için kullanıldığını, o tarihten sonra meyhanenin işletilemez hale getirildiği, yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını, alacaklılarca şirket hakkında icra takipleri başlatıldığını, davalı ortak müvekkilinin bilgisi olmadan meyhanenin şirket müdürünün annesinin ismiyle … sitesinde satış ilanı verildiğini, hatta işyerinin kirasının davalı ortak … tarafından kendi hesabından ödenmek zorunda kalındığını, ayrıca davalı müvekkilinin kar payı zararı oluştuğunu, davalı ortak tarafından … 14.Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile karşı davalı şirket ortaklarına ihtar keşide edilerek şirketi zarara sokan eylemlerinden vazgeçilmesi, kısıtladığı yetkilerin işletmeci …’e veya kendisine verilmesi, istediği takdirde şirketin fiili adresini ele alması ve meyhaneyi işletmesi, müşteri ve kar kaybına engel olmasının ihtar edildiğini, buna rağmen müdür …’ın işletmeyi sırf zarar vermek kastı ile kapattığını, sonrasında da davalı ortak müvekkilinin ihtar çekmesi ve … 16.Sulh HM … D.iş dosyasıyla delil tespiti yatırması üzerine, davacı şirketin işbu haksız ve kötüniyetli davayı açmış olduğunu belirterek, müvekkili ortak … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Süresinde verilen cevap dilekçesiyle ve harcı yatırılarak açılan karşı davadaki taleplerine ilişkin ise; müvekkili davacı şirkette 2015 yılından beri ortak olmasına rağmen şirket kazancından hiç kar payı alamadığından hak ettiği kar payının ve işletmenin kapatılması nedeniyle müvekkilinin uğradığı/uğrayacağı zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL kar payının, meyhanenin kapatılması nedeniyle uğradığı ve uğrayacağı zararlara karşılık şimdilik 1.000,00 TL’nin, müvekkilinin ödediği ağustos/2018 kirası nedeniyle 4.000,00 TL’nin davacı-karşı davalı şirketten tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı davalı/asıl davacı vekilince sunulan karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; şirketin hesaplarından sürekli olarak …’in şahsi hesabına para geçirilmesi sonucu hesabın nerdeyse tamamen boşaltıldığını, restoranın tek gelirinin banka/kredi kartı yoluyla olamayacağının açık olduğunu, müşteri ödemelerinin çoğunluğunun elden nakit yapıldığını, bu gelirlerin ise davalı/karşı davacı tarafından şirket hesaplarına yansıtılmadığını, şirket hesabı boşaltıldığından kira ve diğer ödemelerin diğer ortaklarca yapılmak zorunda kalındığını, şirkete karşı açılan dava ve takiplerin tebliğini alan davalının bunları şirkete bildirmediği, bu nedenle zamanında savunma-ödeme yapılamadığını, ancak haberdar olunduğunda takip ve ödemeler yapılabildiğini, şirketin herhangi bir tedarikçiye borcu bulunmadığını, işletmeyle ilgili yapılan işlemlerin şirket zararını en aza indirme amacına yönelik olduğunu, davalı ortağın kar payı zararına ilişkin taleplerini, asıl davada şirketi zarara uğrattığı banka hesap dökümü ile açıkça belli olan …’den talep etmesi gerekirken zarara uğratılan şirkete karşı açmasının, her ikisinin (karşı davacı ortak … ve babası …) tüm işlemlerde beraber hareket ettiğini ve işbirliği yaptığını açıkça ortaya koyduğunu, karşı davada … tarafından talep edilen tüm alacak kalemlerine karşı itiraz ettiklerini, zamanaşımı itirazı ile takas def’inde bulundukların belirterek, karşı davacı …’ün taleplerine karşı zamanaşımı itirazı ile takas def’inde bulundukları ileri sürülmüş ve karşı davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl davada talep, davacı şirketin banka hesaplarından babasının hesabına para aktardığı ileri sürülen şirket ortağı …’den haksız para aktarımı yoluyla şirkete verdiği zararın tahsili istemine ilişkin; karşı davadaki talep ise ortak …’in ortaklık payına ilişkin kar payı, işletmenin kapatılması nedeniyle uğranılan zarar ve şirket adına yapıldığı ileri sürülen kira ödemesinin tahsili istemine ilişkin olarak açılmış davalardır.
Mahkememizin 2018/887 E dosyasında verilen cevap dilekçesinde, mahkememiz dosyasında davacı olmayan şirket müdürü … aleyhine de şirket müdürünün azli-şirkete kayyım atanması ve tazminat talepli karşı dava açılmış olup, HMK 131/1’e uygun olmayan şekilde … aleyhine açılan karşı dava HMK md 132/2 uyarınca bağımsız bir dava olduğundan ve konu itibariyle heyetle görülmesi gereken işlerden olduğundan 2018/887 Esastan tefrik edilerek yeni esas no.suyla mahkememiz heyetine tevdi edilmiş, mahkememiz heyetinde 2019/125 E üzerinden yargılaması yapılarak karar verilmiş durumdadır. Anılan dosyada mahkememiz heyetince 09/07/2020 tarihli nihai kararla davalı şirket müdürünün azline ve davanın şeklen kesinleşmesine kadar temsil ve yönetim kayyımı olarak şirkete kayyım atanmasına karar verilmiş, kayyım olarak SMMM … atanmıştır.Anılan dava dosyası istinaf aşamasında olup, henüz kesinleşmemiştir.
Mahkememizin 2018/887 Esas sayılı dosyası ile birleştirilen … 7.ATM …Esas dosyasında davacı şirket tarafından … aleyhine açılan ve cevap dilekçesiyle … tarafından açılan karşı davaya ilişkin olarak, toplanan deliller çerçevesinde öncelikle görev dava şartı değerlendirilerek, iş bu asıl dava dosyasından tefrik edilmek suretiyle mahkememizin 2020/549 E dosyasına kaydedilmiş, 2020/549 E 2020/527 K sayılı kararla, görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmiş ve kesinleşme sonrası yasal sürede talep üzerine dosya görevli mahkemeye gönderilmiştir.
Dosyamızda birleşen davanın, ayrıca cevap dilekçesiyle açılmış olan iki karşı davanın yukarıda anlatıldığı şekilde dosyamızdan tefriki sonucunda, 2018/887 E sayılı (şirket tarafından ortağı …’e karşı açılmış olan) asıl dava dosyası ile bu davaya ilişkin cevap dilekçesiyle açılmış olan karşı dava dosyası kalmış durumdadır.
Dosyada davacı şirketin ticaret sicil kayıtları, SGK çalışan kayıtları, davalı/karşı davacı …’ün vergi dairesi mükellefiyet kayıtları, şirketin ve karşı davacının banka hesap dökümleri ve kredi kartı ekstreleri, şirket hesabından işlem yapma yetkisi verilenlerin kimler olduğuna dair banka cevapları dosyaya celbedilmiş, Lokantacılar Odasına müzekkere yazılarak cevabı alınmış, bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Basit yargılama usulüne tabi olan asıl ve karşı davaya ilişkin yargılama devam ederken, asıl dava dosyası taraflarca takip edilmediğinden ilk olarak 19/07/2019 tarihinde HMK md 150 uyarınca işlemden kaldırılmış, yasal sürede yenilenmesi üzerine yargılama devam ederken asıl davacı şirket vekili istifa dilekçesi vermiş, bu nedenle vekilinin istifa dilekçesi ile davanın takip edilmesi gerektiği hususu ve HMK md 150 yasal ihtarları hem davacı şirket adresine, hem de mahkememizin 2019/125 E dosyasından şirkete atanan kayyıma usule uygun tebliğ edilmiş olup, asıl dava 19/11/2021 tarihli celsede de taraflarca takip edilmediği için ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Aynı celsede, karşı davanın asıl dava dosyasından tefrikine ve mahkememizin yeni esasına kaydına, basit yargılama usulüne tabi asıl davanın yenileme sonrası tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, HMK md 320/4 uyarınca ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına, bu nedenle HMK md 331/3 gereği yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Taraflarca takip edilmeyen asıl dava dosyasının 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına,
Asıl davanın basit yargılama usulüne tabi olması ve ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle ASIL DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olup, peşin alınan 121,29-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 61,99-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dava davacısına iadesine,
3-Asıl dava davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl dava davacısı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde asıl dava davacısına iadesine,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan, yürürlükteki AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin asıl dava davacısından tahsiliyle asıl dava davalısı …’e verilmesine,
Dair, asıl dava davalı-karşı dava davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl dava davacı-karşı dava davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/11/2021

Katip

Hakim …