Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/88 Esas
KARAR NO : 2018/1392
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı sigorta şirketine … numaralı ZMM Trafik poliçesiyle sigortalı, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 16/10/2010 tarihinde Muğla istikametinden … istikametine seyir halinde iken, aracının hakimiyetini kaybetmek suretiyle kusurlu olarak tek taraflı kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketine sürücünün bulunduğu aracın sigortacısı sıfatıyla dava açıldığını, kendi kusuru ile vefat eden sürücü ve işletenlerin mirasçılarına sigorta şirketleri tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak destekten yoksun kalma tazminatı ödemediğini, buna gerekçe Yargıtay 11. H.D’nin 15/07/2008 günlü içtihadı gerekçe gösterildiğini ancak Yargıtay ilgili dairesinin yıllardır süre gelen içtihadı değiştirmesi sonucu ortaya çıkan karmaşa Yargıtay Genel Kurulunun 15/06/2011 gün ve 2011/17-142 E-2011/411 K.sayılı kararı ile son bulduğunu, müteveffa kaza tarihinde 1.206,65 TL maaş ile çalıştığını, müvekkillerinin geçimini vefat eden …’nın çalışması karşılığı aldığı ücretten sağladığını murisin ölümü ile müvekkillerinin dava harç ve giderlerini karşılayabilme imkanı bulunmadığını bu nedenle adli müzaharet talebiyle dava açtıklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik eş … için 3.000,00 TL ve çoçuk … için 2.000 TL olmak üzere toplam 5.000 TL destekten yoksunluk tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avas faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı sigorta şirketine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Huzurdaki davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında … kendi kusuru ile vefat ettiğini, bu sebeple davacı tarafın tazminat talep hakkı bulunmadığını, huzurdaki davanın ticaret mahkemesinin görevleri içinde yer almadığını görev yönünden reddi gerektiğini, poliçedeki ölüm hali destekten yoksunluk tazminatı teminat limiti 175.000,00 TL olduğunu, davacı taraf ile aralarında herhangi bir poliçe sözleşmesi mevcut olmadığını bu sebeple avans faizi talebinin reddi gerektiğini bu nedenle davanın reddini, görev itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, Tazminat davasıdır.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak buna ilişkin zabıta tutanakları dosya içerisine aldırılmıştır. Tarafların nüfus kayıtları getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesi ekinde kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe sunulmuş olup buna göre kaza tarihi olan 16/10/2010 tarihini kapsayacak şekilde … plaka sayılı aracın 31/08/2010 başlangıç 31/08/2011 vade tarihli karayolları ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu kişi başına ölüm ve sakatlık tazminatının 175.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalı sigorta şirketi nezdinde oluşturulan hasar dosyası da temin edilip dosya içerisine alınmıştır.
Bozma öncesi yapılan yargılama sonucu davalının zamanaşımı defi değerlendirilerek dava konusu kazananın müteveffa sürücü …’nın sevk ve idaresinde seyir halinde iken tek taraflı trafik kazası sonucu aracın hakimiyetini kaybederek meydana gelmesi nedeni ile ceza davası konusu olmadığından, olamayacağından uzamış ceza zamanaşımı süresinin geçerli olmayacağı yasal sürenin ise geçirilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; davacının hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 17. HD’ nin 14/11/2017 tarih2015/4360 Esas 2017/10503 Karar sayılı bozma kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 66/1-d maddesinde öngörülen 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı ve durumda mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek tarafların kusur durumu ve kusur oranı, davacılar destekten yoksun kalma şeklinde maddi zararlarının hesaplanması istenilmiştir. Bilirkişi heyetinden alınan rapora göre araç sürücüsü olan müteveffa …’nın kazanın meydana gelmesinde tam (%100) kusurlu olduğu, davacı eş …’nın nihai destekten yoksun kalma zararının 192.004,32-TL olduğu, davacı Çocuk …’nın nihai destekten yoksun kalma zararının 35.344,29-TL olduğu, dava dışı anne …’nın destekten yoksun kalma zararının 32.124,91-TL olduğu bu hesaplamanın toplam tazminat tutarı olarak belirlenen 346.573,01-TL’nin poliçe teminat limiti olan 175.000,00-TL’ye oranlanması sonucu yapılan garame hesabı ile bulunduğu, garameten yapılan paylaştırma sonucu bulunan bu tutarlar üzerinden davacıların davalı Sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunabileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu ıslah dilekçesinde davacılar için talep ettiği maddi tazminat tutarlarının artırmış davacı … için 107.530,80-TL, davacı … için ise 35.344,29-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş ayrıca ıslah harcı yatırmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile birlikte bilirkişinin yapmış olduğu garame hesabının doğru olduğunu fakat bilirkişinin hesap hatası yaptığını davacı eş …’nın maddi tazminat tutarı belirlenirken 212.955,84 / 1,9804172 işleminin sonucunun sehven 192.004,32 TL yazıldığını işlem sonucunun 107.530,80-TL olduğunu netice olarak garame hesabına göre davacı …’nin tazminat alacağının 107.530,80-TL olduğunu bildirmiştir. Esasen davacının maddi hesap hatası yapıldığına ilişkin itirazı yerinde olup basit hesap hatası olarak değerlendirilen bu hatanın giderilmesi için ayrıca ek rapor aldırılmasına gerek duyulmamıştır.
Diğer yandan davalı vekili bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde dava dışı anne …’nın payının 2 pay değil 1 pay olarak hesaplanması gerektiğini belirtmiş ise de müteveffanın eş, çocuk ve anne için yapacağı aktif destek dönemi farklı olacağı için bu konudaki farklılığın aktif devre dönemindeki destek payının farklı olması nedeni ile itiraz yerinde görülmeyerek bilirkişi raporunun unsurları itibari ile bilim ve fenne uygun olduğu kabul edilmiştir.
Sonuç olarak; Davacıların desteği konumundaki müteveffanın tek taraflı olarak karıştığı trafik kazası sonucu kendi kusuru ile yaşamını yitirdiği 3. kişi konumunda olan davacıların desteği yaşamını yitirmesi nedeni ile kaza tarihinde geçerli karayolları ZMMS poliçesi genel şartları çerçevesinde tazminata hak kazandıkları, müteveffanın kaza tarihindeki ekonomik ve sosyal durumu, yaşı, mesleği, geçimi ve aylık kazancı gibi destekten yoksun kalma zararının belirlenmesinde dikkate alınması gereken tüm hususlar emsal yüksek yargı kararları da gözetilerek bilirkişilerce belirlenmiş, tüm bu hesaplamalar çerçevesinde davacıların davalıdan destekten yoksun kalma zararı talep etmelerinin haklı ve yerinde olduğu kanaatine varılmış; garameten belirlenen tutarların davalının teminat limitleri içerisinde olduğu anlaşılmış, davalının zorunlu trafik sigortacısı niteliğinde olması nedeniyle karayolları ZMMS genel şartları çerçevesinde başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrası temerrüde düşmüş sayılacağından davalı borçlunun temerrüt tarihinin kendisine yapılan ihbar ve başvurunun 31/01/2011 tarihi olması dikkate alınarak 13/02/2011 tarihi olduğu anlaşılmış, davalının maddi tazminat borcu yönünden sorumlu olduğu, temerrüte düştüğü anlaşılmış olup ayrıca davalının sorumlu olduğu kazaya karışan … plakalı aracın ticari bir amaçla kullanıldığı tespit edilemediğinden, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz türünün 3095 Sayılı Yasa kapsamında yasal faiz olduğu kanaatine varılmakla davalının tazminat alacaklısı olan davacılara belirlenen tazminat tutarlarının belirlenen temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödemesi gerektiği kanaatine varılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı … için 107.530,80-TL, davacı … için 35.344,29-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma zararı) 13/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun poliçe limiti olan 175.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gereken harç 2.521,89 TL olup, peşin alınan 25,20 TL harç ile ıslah ile alınan 471,00 TL olmak üzere bakiye 2.025,69 TL bakiye karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 32,80 TL, posta ve tebligat masrafı 105,00 TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.437,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 14.180,01 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7- Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/12/2018
Katip
¸E-İmza
Hakim
¸E-İmza