Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/876 E. 2019/636 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/876 Esas
KARAR NO : 2019/636

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2019

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile davalı şirket arasında süregelen ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu ve bu ilişkiye istinaden borçlu şirkete teslim edilen mal bedeli olarak muhtelif faturalar bulunduğunu, davalı şirkete teslim edilen mallar nedeniyle kesilen faturaların bir kısmının borçlu şirket tarafından ödenmediğini, ödenmeyen muhtelif fatura bedelleri nedeniyle müvekkili şirketin 124.261,20 TL alacağının tahsili için davalı borçlu şirket aleyhine … 8. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından icra takibine borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davalı tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkili şirketten alacak olarak talep ettiği borcu kabul etmediklerini, müvekkil şirketin muhasebe defter ve kayıtlarının incelenmesinden alacaklıya borçlarının bulunmadığının anlaşılacağını, davacı yanın takip talebinde belirtmiş olduğu faiz oranının da çok yüksek olduğunu, bu nedenle müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrindeki asıl alacağa ve bu asıl alacaktan kaynaklanan takibin fer’ilerine haklı bir şekilde itiraz edildiğini, davacının müvekkili şirketi temerrüde düşürmemiş olduğundan temerrüt faizi talebinin de haksız olup reddi gerektiğini, davacının dava konusu alacağına dayanak olan malları teslim ettiğini kanıtlamakla mükellef olduğunu, bu iddiasına dayanak olan belgelerin kendilerine tebliğ edilmemiş olduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli dava açıldığı için müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında mal alım satımı konusunda sözlü akdi ilişki bulunduğu tarafların kabulünde olup uyuşmazlık, davacının mal teslimi davalının bedeli ödeyip ödemediği noktalarında toplanmaktadır.
Dosyaya getirtilerek incelenen … 8.İcra Dairesinin … Esas takip dosyasında cari hesap alacağı açıklamasıyla 124.261,20 TL alacak için başlatılan takibe borçlu davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin takibe itiraz ve davaya cevap dilekçelerinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i, sunulan fatura tarihlerine göre sözleşme alacağı için 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde takip başlatıldığından reddedilmiştir.
Davacı vekilince takip dayanağı cari (açık) hesap ilişkisi dayanağı e-faturalar ve imza-isim içeren sevk irsaliyesi asılları dosyaya süresinde sunulmuştur.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Cevap dilekçesinde davalı ticari defterleri incelendiğinde borcun bulunmadığının tespit edileceği belirtilerek delil olarak sadece davalı şirketin ticari defterlerine dayanılmışsa da, davalıya tebliğ edilen inceleme gününde davalı tarafça ticari defterler incelemeye ibraz edilmemiş, ancak açık hesap kaydı ve Ba formları incelemeye ibraz edilmiştir.
Mahkememizce alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterlerinin tasdik işlemlerinin süresinde yaptırılmış ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş durumda olduğu, taraflar arasındaki akdi ilişkiye dair e-fatura ve defter kayıtlarına göre dosyaya sunulan takip dayanağı fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmemiş olduğu, davacının mal teslimine dair sevk irsaliyelerini imzalayanların davalı şirketin SGK’ya bildirdiği çalışanları olduğu, her iki tarafın açık hesap kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davalının ibraz ettiği açık hesap kaydında da davacıya takip tutarı kadar borçlu göründüğü, davalı tarafından bu faturaların vergi dairesine verilen Ba formlarıyla bildirilmiş olduğu, bu durumun her iki tarafın ticari defter ve dayanak mali kayıtlarının birbiriyle mutabık durumda olduğunu gösterdiği, takip tarihi itibariyle davacının takipte talep ettiği tutarda alacaklı olduğu tespit ve görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup herhangi bir itiraz bulunmamaktadır.
Tarafların bilirkişi raporuna eklenen açık hesap kayıtlarına göre taraflar arasında 2016 yılından başlayan akdi ilişki olduğu, dava konusu faturaların ve davalının kısmi ödemelerinin bu ekstrelerde aynen kayıtlı olduğu, bakiyenin her iki taraf kaydında da aynı olduğu görülmüştür.
Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği için davacı tarafın ticari defterleri tek başına HMK md.222 kapsamında kesin delil kabul edilemese de, ticari defter kayıtlarının dayanağı fatura ve ödeme kayıtlarını içeren açık hesap kayıtlarının birebir aynı olması, davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil eder durumda bulunması, davalı şirket çalışanlarınca isim-imza içeren sevk irsaliyeleri karşılığı mal teslimlerinin yapılmış olması, davalının elektronik ortamda kendisine iletilen e-faturalara karşı herhangi bir itirazının bulunmadığı hatta mal alımı olarak Ba formuyla vergi dairesine bildirmiş olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının ispatlanan mal ve fatura teslimleri karşılığı takip tarihi itibariyle alacağının doğru olduğu, takipte işlemiş faiz talebi bulunmadığı, ticari iş nedeniyle takipten sonra avans faizi talep edilebileceği, faturaya bağlı alacak likit ve itiraz haksız olduğundan icra inkar tazminatı da isteyebileceği kanaatiyle, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 8.İcra Müdürlüğü … esas takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 24.852,24-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 8.488,28-TL olup, peşin alınan 1.500,77-TL’nin mahsubu ile 6.987,51 -TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 1.541,87-TL, posta ve tebligat masrafı 55,00-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.596,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 12.690,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸