Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/855 E. 2019/930 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/855 Esas
KARAR NO : 2019/930

DAVA : Menfi Tespit (Üçüncü Şahıs Tarafından Açılan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Üçüncü Şahıs Tarafından Açılan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı şirketin … 31. İcra Müdürlüğünün … E. dosyası ile borçlu … ve … hakkında icra takibi başlattığını, kesinleşen icra takibinde müvekkili üçüncü kişi konumundaki şirkete İİK md 89/1-2-3 ihbarnameleri tebliğ edildiğini, müvekkilinin ihbarnamelere itiraz sürelerini kaçırdığını, borç müvekkili nezdinde sayıldığından dolayı menfi tespit davası açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkili her ne kadar icra itiraz sürelerini kaçırmış olsa dahi icra dosyası borçlusu … ile herhangi bir ticari ilişkisi olmayıp borçlunun müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, diğer takip borçlusu … ile müvekkili arasında ticari ilişki varsa da haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarihlerde ve dava tarihinde borçlunun davacı şirket nezdinde hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını, takip borçlusu …’in davacı şirketten alacaklı değil borçlu olduğunu belirterek … 31. İcra Müdürlüğü … E. dosyası takip borçluları … ve …’in müvekkilinde herhangi bir hak ve alacağının olmadığının tespitini, müvekkili üçüncü kişinin davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitini, İİK madde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri sorumluluğunun müvekkili şirket lehine kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 31.İcra Müdürlüğünün … E. dosyasından icra takibine geçildiği, takip kesinleşince alacağın tahsili amacıyla 3. Şahıs olan davacıya haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacının ihbarnamelere süresinde itiraz etmediğini, bu sebeple üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesi hasıl olduğundan davanın açılmasına davacının kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, ayrıca davacının da kabulünde olduğu üzere 3. şahıs davacı ile … arasında ticari ilişkinin sabit olduğunu, defter incelemesi yapıldığında borçlu …’in 3. şahıs davacıdan alacağının bulunup bulunmadığının sabit olacağını, keza diğer takip borçlusu … ile davacı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının ticari defter kayıtlarının incelenmesi ile sabit olacağını belirterek, haksız ve yasal dayanağı olmayan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava,takip dosyasında davacı üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle İİK md.89 kapsamında takip alacaklısına borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
… 31.İM … E takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, takip alacaklısının davalı, takip borçlularının dava dışı … ve … olduğu, takibin itirazsız kesinleşmesi üzerine davacı şirkete İİK 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilerek alacak haczi yapıldığı, davacının itiraz etmemesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, yine davacının itiraz etmemesi nedeniyle 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilerek alacağın icra dosyasına ödenmesinin talep edildiği, bu ihbarnameye de davacı tarafından itiraz edilmemiş olduğu, bu suretle davacı hakkındaki haciz ihbarnamelerinin kesinleşmiş olduğu, davanın İİK md.89’da yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası incelenmiş, davacının ticari defterleri ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda özetle, davacının incelenen defter ve kayıtlarının usule uygun tutulmuş ve noter tasdikleri süresinde yaptırılmış (sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette) olduğu, davacı ile takip borçlusu … arasında herhangi bir ticari ilişkiye dair kayıt bulunmadığı, diğer takip borçlusu … ile arasında ticari ilişki olduğu, aralarında cari hesap şeklinde çalıştıkları, zaman zaman birbirlerinden borçlu ve alacaklı duruma geldikleri, ancak incelemeye sunulan 120 hesap dökümüne göre 01.01.2018 tarihi itibariyle bu kişiye davacı 239.625,60 TL. borçlu ise de 1. ihbarname tebliğ tarihi (30.07.2018), 2. ihbarname tebliğ tarihi (17.08.2018) ve 3. ihbarname tebliğ tarihi (07.09.2018) itibari ile davacının …’den 181.686,40 TL. alacaklı göründüğü, 10.09.2018 tarihli yevmiye kayıtlarından da görüldüğü üzere … tarafından verilen senetlerin mahsubu sonucunda bu tarih itibari ile …’in davacı şirketten 95.433,80TL. alacaklı duruma geldiği tespit edilerek bildirilmiştir.
Davanın 16.12.2019 tarihli celsesinde taraf vekillerince takip dosya borcunun takip borçluları tarafından tamamen ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı beyan edilmiş, ancak taraf vekillerince lehlerine yargılama gideri-vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği talep ve beyan edilmiştir.
Dava konusu takip borcu tamamen ödenmekle taraf beyanları da dikkate alınarak dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HMK md.331 kapsamında yargılama giderleri yönünden yapılan hukuki değerlendirme sonucunda ise, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği, davacının İİK md.89 uyarınca yasal sürelerde haciz ihbarnamelerine yasal sürede itiraz hakkı varken bu itiraz haklarını kullanmamış olduğu, bu nedenle davanın açılmasına bizzat kendi eylemiyle sebebiyet verdiği hususu dikkate alındığında, bu yöndeki istikrar kazanmış Yargıtay ve BAM uygulamaları da gözetilerek davacının yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, dava dışı takip borçlularınca borcun ödenmesi nedeniyle dava konusuz ladığı ve esas hakkında hüküm kurulmamış olduğundan, dava açılmasına davacının sebep olduğu gözetilerek, ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra konusuz kalma nedeniyle AAÜT md. 7 uyarınca davalı lehine tam maktu vekalet ücreti takdir edilerek davacı tarafa yüklenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının peşin alınan 590,47-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 546,07-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸