Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/853 E. 2022/643 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2018/853
KARAR NO : 2022/643

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’in 09.02.2015 tarihinde … karayolunda … plaka sayılı araçta yolcu olarak seyir halinde iken, aracın … plaka sayılı araçla çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında yaralandığını, bu yaralanma neticesinde küçük, yaşantısına eskisi gibi devam edemeyecek olup malul kaldığını, küçüğün yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın … Sigorta şirketince Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi kaza poliçesi ile sigorta ettirilmiş olup poliçe numarasının … olduğunu, sigorta şirketine 14.03.2018 tarihinde yapmış oldukları başvuruya 21.03.2018 tarihinde eksik evrak bulunduğu şeklinde cevap verildiğini, 04.04.2018 tarihinde daha önce okunaklı suretlerini yolladıkları belgelerin okunaklı suretleri ile ek olarak CD ortamında görünümlerini tekrar gönderdiklerini, ancak davalı … şirketinin, taleplerini sürüncemede bıraktığını, halen de ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ve faize ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla … Sigorta Şirketinden 1000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin tazminat kalemlerini açıklaması istenmiş, 05.02.2019 tarihli dilekçeyle, şimdilik bakıcı giderinin 100,00 TL ve %35 maluliyet için 900,00.-TL tazminat talep ettiklerini açıklamıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; 2918 Sayılı Kanunun 97 nci maddesindeki değişikliğe göre, davacı tarafın eksik evrakları müvekkili kuruma iletmediğini, bu nedenle de, usulüne uygun başvuru şartı yokluğu nedeniyle başvurunun reddi gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, dosyaya sunulmuş olan raporu kabul etmediklerini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, … Hesabı’nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararların giderilmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasında kazanın varlığı, davacının olay nedeniyle yaralanması ve sigorta poliçesi hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu ve tazminat miktarı konusunda toplanmaktadır.
Olaya ilişkin hasar dosyası, trafik kazasının oluşumuna ilişkin soruşturma evrakları, tedavi belgeleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin kolluk araştırma sonuçları ve alınan bilirkişi raporları, toplanan sair deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı …’in kaza tarihinde 12 yaşında olduğu nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Davacı küçük, kaza sırasında araçta yolcu konumunda olduğundan kusur raporu aldırılmamıştır.
Olay nedeniyle, tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulunun 18/06/2021 tarihli raporuna göre davacı …’ın 09.02.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline göre: %69.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacının ve davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, davacının öğrenci olduğu, gelirinin olmadığı, davalı …’ın ise 1.800,00.-TL maaşla şöförlük yaptığı, 500,00.-TL kira ödediği. Evli ve 3 çocuklu olduğu, eşinin ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu raporlara istinaden dosya tazminat bilirkişisine verilmiş, 14.02.2022 tarihli bilirkişi raporuyla yapılan hesaplama sonunda; davacının geçici iş gücü kaybının olmadığı, zira kaza tarihinde yaşının küçük (11 Yıl 10 Ay 24) olduğu, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının ise 1.980.464,60.-TL olduğu, kendisinin 6 ay süre ile bakıcıya ihtiyaç duyacağı, bu maddi zararın da 7.345,05.-TL olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar 29.04.2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı ile davacının askerlik çağına geldiğinde, mevcut sakatlık durumuna rağmen askere elverişli görülebilme ihtimaline binaen ek rapor istenmiş, verilen 12.05.2022 tarihli ek raporda da kök rapor gibi değerlendirme yapılarak, sadece sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının askerliğe elverişlilik durumunda 1.962.953,35.-TL olacağı bildirilmiştir. Bilirkişi raporuna itibar etmemek için bir neden görülmemiştir. Davacının askere gitme ihtimali mahkememizce yüksek görülmediğinden, mevcut durum itibariyle maddi tazminat haklarını bu günden kısıtlamak hakkaniyetli kabul edilmediğinden 14.02.2022 tarihli kök rapordaki miktarlar hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili de bu miktarlar üzerinden 28.02.2022 tarihinde, belirsiz alacak (tazminat) davası açtığından talep sonucunu bu miktarlara göre tamamlayarak harcını yatırmıştır.
Hasar dosyası için yazılan müzekkereye verilen 03.12.2018 dilekçede davacı vekilinin 16.03.2018 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu bildirildiğinden, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99.maddesinde öngörülen 8 iş günü dikkate alındığında davalı şirketin 29.03.2018 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiştir.
Böylece poliçe limitleri dikkate alınarak; 7.345,05.-TL geçici bakıcı gideri, 290.000,00.-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 297.345,05.-TL’nin 29.03.2018 tarihinden geçerli yasal faize ile birlikte davalıdan alınmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Temerrüt tarihi olan 29/03/2018 tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte ve fazlaya dair haklar korunarak, poliçe limitleri dahilinde (7.345,05-TL geçici bakıcı gideri + 290.000,00-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam) 297.345,05-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 20.311,64-TL olup, peşin alınan 35,90-TL ile 1.013,00-TL tamamlama harcı toplamı 1.048,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.262,74-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 318,40-TL, bilirkişi ücreti 2.300,00-TL’den oluşan 2.618,4‬0-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 1.013,00-TL tamamlama harcı toplamı 3.703,20-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 44.628,31-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/10/2022

KATİP – …

HAKİM – …