Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/851 E. 2019/814 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/370 Esas
KARAR NO : 2019/758

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında protokol imzalandığını, buna göre reklam ve tanıtım faaliyetine başlandığını, daha sonra davalılar … ve …’in ortakları arasında yer aldığı diğer davalı şirketin kurulduğunu, bu şirketin www….,com.tr ve www…, isimli web sitelerini kullanmaya başladığını, bu web sitelerinin dava dışı … Ltd.Şti.ne ait olduğunu belirterek davalıların davacı ile birlikte ortak oldukları şirketin markasını kullanarak ortak oldukları şirketle aynı konuda faaliyette bulunduklarını böylece TTK hükümleri gereğince haksız rekabette bulunduklarını ve hem de limited şirketler hakkında rekabet yasağını düzenleyen 613 ve 626 maddeleri gereğince hukuka aykırı davrandıklarını belirterek www…com.tr ve www…. isimli web sitelerinde … markasının kullanılmasının önlenmesine karar verilmesini aynı markanın davalıların tanıtımlarında, basılı evraklarında kullanılmasının engellenmesini ve ticari ünvanından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Fikri ve Sınai Hukuk Mah.de açılması gerektiğini, aynı zamanda davalı ikametgahı Ataşehir olduğundan İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mah.nin yetkili olduğunu, markaya müdahale iddialarının doğru olmadığını, haksız rekabette bulunulmadığını, kötü niyetli hareket edilmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, emlakgüncel markasına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi taleplerine ilişkindir.
Ayırma Kararı: Dava dilekçesi kapsamında dile getirilen marka hakkında tecavüz ile ilgili talepler yönünden ayırma kararı verilmiştir. ( 30/07/2015 tarihli duruşma)
Taraflar arasında 19/01/2012 tarihli ön protokol gereğince bir limited şirket kurulması kararlaştırılmış, akabinde …Ltd. Şti. Kurulmuştur. Şirket “…com.” alan adı ile internet üzerinden reklam – tanıtım faaliyetlerine başlamıştır.”…” markası dava dışı (tarafların kurduğu) şirket adına tescil edilmiştir.
Daha sonra davalılar …ve …’in ortak olduğu …Ltd. Şti. kurulmuş, bu şirket tarafından “…” markası ve tarafların ortak olduğu şirkete ait internet sitesi kullanılmaya başlanmıştır.
Konuyla ilgili yapılan bilirkişi incelemesinde;
-www….com.tr. olan adlı sayfanın kullanımda olmadığı, ancak yapılan incelemede (geriye dönük olarak) 29/07/2013 tarihli sitenin yayında olduğu ve alan adı sahibinin davalı şirket ( …Ltd. Şti. ) olduğu,
– www. …olan adlı sayfanın da halen yayında olmadığı, geçmişe dönük yapılan incelemede (18/02/2014 itibariyle) yayında olduğu, alan adı sahibinin davalılardan … olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizin … Esas dosyasıyla açılan davada 12/10/2015 tarihli 2… sayılı kararla davanın kabulüne karar verilmişse de, Yargıtay …Hukuk Dairesinin … Esas… Karar sayılı 19/06/2017 tarihli kararıyla davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi de reddedilmiş ve dosyanın kaydedildiği yeni esas numarasıyla yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay 11.HD bozma gerekçesi, işbu davada haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini talep hakkının dava dışı…Ltd. Şti’ne ait olduğundan anılan şirketin ortağı olan davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığı şeklinde olup, 04/10/2019 tarihli celsede taraf beyanları alındıktan sonra usul ve hukuka uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında da vurgulandığı üzere, davacı şirket haksız rekabet eylemine muhatap olan ve bu eylemden zarar gören şirket değil, sadece o şirketin ortağıdır. Aynı zamanda bir çeşit haksız fiil olan bu eylemden doğrudan zarar gören, taraf dilekçelerinde de belirtildiği üzere dava dışı … Ltd. Şti olup, haksız fiil nedeniyle talep ve dava hakkı zarar gören tüzel kişiliğe aittir. Davacı şirket dava dışı şirketin ortağı olsa da, zarar gören tüzel kişiliğin yerine geçerek dava açması ve açtığı davanın dinlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine,
2-Davalılardan … ve… Ltd. Şti. taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılardan … ve… Ltd. Şti. tarafından yapılan 52,00-TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, ilgili tarafa iadesine,
6-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 25,20-TL harçtan mahsubu ile 19,20-TL eksik karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekili, davalılar … ve … Ltd. Şti. vekili ve davalı asil …’nın yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile YARGITAY’da temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
04/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır