Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/822 E. 2021/22 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/822 Esas
KARAR NO : 2021/22

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) asıl dava ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait imzasız boş çek yapraklarının 06.07.2018 tarihinde çalındığını, mezkur çeklerin ibrazı halinde ödenmesinin veya karşılıksız işlemi yapılmasını önlenmesi için çekler hakkında ödeme yasağı kararı verilmesi adına suç duyurusunda bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numaralı dosyanın halen derdest olduğunu, müvekkili tarafından haricen çek görüntüsüne ulaşıldığını, …bank T.A.Ş … Şubesi, … Seri numaralı, 11.09.2018 keşide tarihli, keşide yeri … olan 28.000 TL bedelli çek üzerindeki imzanın hiçbir şekilde müvekkiline ait olmadığını, imza sahte olup mezkûr çek ile müvekkilinin bir ilgisi bulunmamakla birlikte cirantalara karşı herhangi bir borçlanma iradesinin de bulunmadığını, yapılacak inceleme neticesinde söz konusu imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edileceğini, dilekçeleri ekinde sundukları müvekkiline ait … 51. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı imza beyannamesi sureti incelendiğinde, mezkur çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının çıplak gözle dahi fark edilebileceğini belirterek, çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, ayrıca İİK md 72/2 uyarınca müvekkili hakkında başlatılan herhangi bir icra takibi bulunmadığından takibin durdurulmasına dair tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını ve müvekkilinin de davacıdan herhangi bir talebinin olmadığını, bu nedenle davacının iş bu davayı müvekkile açmasında hukuki yararı bulunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin diğer davalılar ile dosya aşamalarında bahsi geçen … ile de hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu çekin ciro zincirinde müvekkili şirket adına atılan imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, buna ilişkin imza itirazının … 11. İcra Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosya ile yapıldığını, … AŞ. tarafından müvekkili aleyhine … 31 İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibi yapıldığını ve akabinde müvekkili tarafından açılan imzaya itiraz davasından sonra alacaklı …’in icra takibinden vazgeçtiğini, davacının müvekkile karşı dava ikame etmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, nitekim müvekkilinin davacıya ait çalınan çek yaprağının mağduru olduğunu, müvekkilinin mağdur olmasına rağmen davacıdan hiç bir talepte bulunmadığını fakat hukuki muhataplarının …AŞ. olduğunu, menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabileceğini, takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunması gerektiğini, borçlunun maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği şeklinde yerleşik içtihatlarda ve doktrinde belirdiğini, oysaki müvekkili tarafından davacıya karşı bir talebi olmadığı gibi kendisini tanımadığını belirterek tüm bu nedenlerle, davacının dava şartı olan hukuki yararının olmadığından dolayı reddine, sonuçta davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) cevap dilekçesinde özetle; davacıyı ve davalıları tanımadığını, dava konusu çekte imzası veya cirosunun bulunmadığını, şüphelendiği kişiler hakkında … CBS’ye … sayılı dosyayla suç duyurusunda bulunduğunu, …’da ikamet ettiği ve çalışmadığını, kendi adına atılan imzanın sahte olduğunu belirterek, davanın husumet yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (İSTANBUL 20 ATM 2020/623 E.)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 2 ATM … E dosyada çek cirantalarına karşı menfi tespit davası açtığı ve imzası müvekkiline ait olmayan çekin, davadan sonra … AŞ tarafından takip konusu yapılması nedeniyle, öncelikle davanın anılan dosya ile birleştirilmesine, bu çek nedeniyle davalı factoring şirketine borçlu olmadığının tespitine, ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, dava konusu çek hakkında başlatılan takip dosyasından vazgeçilmiş olduğundan, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın öncelikle bu sebeple usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarının usule uygun araştırılması gerektiğini, aynı imzayla daha önce yapılmış çek ödemeleri varsa araştırılması gerektiğini, müvekkili şirketin factoring şirketi olması ve çeki bu ilişki çerçevesinde faturaya dayalı alması nedeniyle imzanın sıhhatini bilebilecek durumda olmadığını, iktisap ettiği dava konusu çekteki ciro silsilesinde çeki veren kişinin, devralınan faturada alacaklı gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın da faturadaki borçlu ile aynı olduğunu, fatura ile kambiyo senedi arasındaki tutarların uyumlu olduğu hususlarında gerekli araştırmaları yaparak çeki iktisap ettiğini, bu nedenle davacının kötü niyet tazminatına ilişkin taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek tüm bu nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine ve müvekkilin alacağını tahsil etmesini engellemek amacıyla yapıldığından davacının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Asıl dava takip öncesi menfi tespit, birleşen dava takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacının asıl davadaki takibin durdurulmasına dair tedbir talebi ara kararla kabul edilmiş ise de, yasal sürede teminat yatırılıp infaz istenmediğinden, tedbir kendiliğinden hükümsüz kalmıştır.
Asıl dava çek cirantalarına karşı açılmış, daha sonra çekin (son hamil) … AŞ tarafından takip konusu yapılması üzerine davacı vekilince önce dahili dava dilekçesi verilerek anılan şirket davaya dahil edilmişse de, HMK’da dahili davalı müessesesi bulunmadığından, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da sözkonusu olmadığından, davacı vekiline süre verilerek birleştirme talepli dava açabileceği bildirilmiş, verilen sürede … 20 ATM … E ile açılan dava dosyası mahkememiz dosyasıyla birleştirilmiştir. Birleştirilen dosyaya ilişkin ön inceleme celsesinde davalı vekilince asıl dava sırasında tebliğ edilen bilirkişi raporuyla ilgili beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek yeni beyan süresi verilmesi hakkından vazgeçtiğini imzalı beyan etmiş, bu suretle birleşen dava açısından da tahkikat tamamlandığından hüküm kurulmuştur.
… 31.İM … E takip dosyası Uyap kaydı, dayanak çek aslı, … 18 ATM … D.iş dosyası, …bul 11.İcra HM… E Uyap kaydı, taraflarca bildirilen CBS soruşturma dosyaları, tarafların ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları celbedilerek incelenmiş, birleşen dava davalısının sunduğu factoring sözleşmesi, fatura, alacak bildirim formu ve çek tevdi bordrosu incelenmiş, davacının çek keşide tarihine yakın tarihli ıslak imzalı belge asılları resmi ve özel kurumlardan toplanmış, davacının huzurda tatbike medar imza örnekleri usule uygun şekilde alınmış, çekteki keşideci imzası üzerinde adli grafolog bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda özetle, dava konusu çekteki keşideci imzasının, grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran davacının eli ürünü olmadığı tespit edilerek bildirilmiştir.
Asıl dava davalıları … vekili ve … tarafından, çek ciro zincirindeki imzaların kendilerine ait olmadığı, davacıdan bir talepleri bulunmadığı için husumet yokluğundan ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, birleşen dava davalısı … vekilince de takipten vazgeçildiğinden hem davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı hem de davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüşse de, incelenen dava konusu çek aslında görünürdeki (kopukluk da bulunmayan) ciro zincirinde yer alan ciranta ve hamillere karşı davacı keşidecinin imza inkarına dayalı menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunduğu gibi, ciranta imzalarının sahte olup olmadığını bilmesi de keşideciden beklenemeyeceğinden, birleşen dava davalısı son hamilin davacı aleyhine başlattığı takipten vazgeçmiş olması ise sadece davayı takip sonrası menfi tespit davasından takip öncesi menfi tespit davasına dönüştürmekle, keşideci tarafından çek ciro zincirinde yetkili hamil olan kişiye karşı açılan menfi tespit davasının konusuz kalmasına neden olmayacağından, tarafların bu iddia ve taleplerine itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, kambiyo evrakında imza inkarı ve sahtelik def’i herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olup, kambiyo evrakında imzası bulunmayan ve keşide etmemiş olan kişiye karşı keşideci sıfatıyla TTK hükümleri uyarınca müracaat hakkı bulunduğundan bahsedilemez. Bu nedenle, dava konusu çek nedeniyle davacı keşidecinin asıl davada cirantalara, birleşen davada yetkili hamile borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada davacı vekilince davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmişse de, davalı factoring şirketi vekilince sunulan factoring sözleşmesi ve eki belgelere göre çekin factoring sözleşmesi çerçevesinde usule ve 6361 sayılı Kanuna uygun şekilde iktisap edilmiş olduğu ve ciro silsilesinde görünürde kopukluk bulunmadığı, davalının çeki doğrudan davacıdan almasının da ciro zincirine göre sözkonusu olmadığı ve imzanın sahteliğini bilebilecek konumda olmadığı, nitekim imza inkarı sonrası takipten de vazgeçtiği gözetildiğinde, davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davacının yasal koşulları oluşmayan İİK md 72/5 kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Asıl dava 2018/822 Esas yönünden;
Davanın KABULÜ ile,
Dava konusu …bank T.A.Ş. … Şubesine ait, … seri no.lu, 11/09/2018 keşide tarihli, 28.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken harç 1.912,68-TL olup, peşin alınan 478,17-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.434,51-TL karar ve ilâm harcının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 514,07-TL, posta ve tebligat masrafı 697,70-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 1.811,77-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.200,00-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dava İstanbul 20.ATM 2020/623 Esas yönünden;
1-Davanın KABULÜ ile,
Dava konusu …bank T.A.Ş…. Şubesine ait, … seri no.lu, 11/09/2018 keşide tarihli, 28.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin, yasal koşulları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken harç 1.912,68-TL olup, peşin alınan 478,17-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.434,51-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 532,57 -TL, posta ve tebligat masrafı 22,00-TL olmak üzere toplam 554,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, asıl ve birleşen dava davacı vekili, asıl dava davalılardan … vekili ve birleşen dava davalı vekillerinin yüzüne karşı, asıl dava diğer davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/01/2021

Katip …

Hakim …