Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/798 E. 2019/974 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/798 Esas
KARAR NO : 2019/974

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 28.497,52 TL alacağın ve bu alacağa işlemiş 1.174,25 TL faizin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, davalı şirketçe haklı gerekçe olmamasına rağmen itiraz edildiğini, söz konusu itirazın ödeme sürecini uzatmak adına davalı şirketçe kanun yollarının dolanmasından ibaret ve hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz olduğunu belirterek davalının icra dairesine yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirkete davaya konu malları teslim ettiğini ispat yükümlülüğü altında olduğunu, mal tesliminin yazılı belgelerle ispatı gerektiğini, taraflar arasında ticari ilişkiye konu yazılı bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığını, faturaya dahil alacakların, cari hesap ilişkisini göstermekte olduğu ve cari hesap ilişkisinde taraflar arasında mutabakat yapılmadığı sürece borç alacak durumunun kesin olarak belirlenemeyeceğini, bu nedenlerle alacağın likit olmayıp icra inkar tazminatı talebininin yerinde olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilerek davacı tarafın davasında haksız çıktığı miktar üzerinden müvekkil şirkete kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, cari (açık) hesap alacağına dayalı olarak ve takip dosyasına e-faturalar ile sevk irsaliyeleri de sunularak başlatılan ilamsız takibe davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekilince süresinde cevap dilekçesiyle mahkememiz yetkisine itiraz edilmişse de, akdi ilişki tarafların kabulünde olmakla, fatura alacağına dayalı davalarda TBK md 89 ve HMK md.10 gereği alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olduğundan yetki ilk itirazı reddedilmiş, zamanaşımı def’i de 10 yıllık sözleşmeye bağlı alacak zamanaşımı dolmadan takip başlatıldığından reddedilmiştir.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, davacı vekilince dosyaya sunulan e-faturalar, sevk irsaliyeleri, tarafların vergi dairesi Ba-Bs formu kayıtları incelenmiş, taraf ticari defter ve kayıtları mali bilirkişi vasıtasıyla incelenerek (davalı defterleri talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak) raporlar alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali bilirkişiden alınan ve davacı ticari defterleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacının defter ve kayıtlarının usule uygun tutulmuş, noter tasdikleri süresinde yapılmış (sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette) olduğu, taraflar arasında 2014 başından itibaren ticari ilişki bulunduğu, davacının düzenlediği faturaların elektronik fatura (yani sistem üzerinden davalıya iletilen faturalar) olduğu, davalının faturalar karşılığı kısmi ödemelerinin olduğu, faturalardaki malların Sürat kargo aracılığıyla davalıya gönderilmiş olduğu, davacının Bs formlarında bu faturaları bildirmiş olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan kendi defter kayıtlarına göre ticari ilişki kapsamında 28.497,52 TL. alacaklı göründüğü tespit edilerek bildirilmiştir.
Davalı şirketin getirtilen BA formlarında, BA form verme limiti üstünde olan tüm davacı faturalarının vergi dairesine mal alışı olarak süresinde bildirildiği görülmüştür.
Davalı şirket defterlerinin incelenmesi sonucu talimat yazılarak Sakarya’dan alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davalının defter ve kayıtlarının usule uygun tutulmuş, noter tasdikleri süresinde yapılmış (sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette) olduğu, taraflar arasında 2014 başından itibaren ticari ilişki bulunduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalının çekle veya nakden yaptığı ödemeler-çek iadeleri sonucu takip tarihi itibariyle davalının kendi defterine göre davacıya 28.323,35- TL borçlu göründüğü tespit edilerek bildirilmiştir.
Tarafımızca bilirkişi raporlarında yer verilen muavin defter-açık hesap kayıtlarının incelenmesinde, davacının mal satışına ilişkin düzenlediği tüm faturalarının davalı defterlerinde aynen ve birebir kayıtlı olduğu, ticari ilişki sırasında zaman zaman davalının da davacıya (hizmet,fiyat farkı, iade vb) cüz’i tutarlı fatura düzenlediği, bu nedenle davalının davacıya düzenlediği tüm faturaların da her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve hesaplarda dikkate alındığı, mahsuplarının yapıldığı, taraf defter kayıtları arasındaki cüz’i mutabakatsızlığın tek sebebinin ise davalının davacıya düzenlediği 31.03.2014 tarihli 879,44 TL tutarlı fiyat farkı faturasının davacı kayıtlarında bu bedelle, davalı kayıtlarında ise 1.053,61 TL bedelle kaydedilmiş olmasından kaynaklandığı, davacı vekilince davalı defterleri hakkında alınan talimat bilirkişi raporuna süresinde itiraz dilekçesinde sunulan bu faturanın incelenmesinde davalı tarafından 1.053,61 TL bedelle düzenlenmesine rağmen fatura üzerinde davalının düzeltme kaşe ve imzasına, açıklamasına yer verilerek fatura bedelinin 879,44 TL olarak düzeltilmiş olduğu ve davacıya düzeltilmiş haliyle verilmiş, bu nedenle davacı defterine 879,44 TL bedelle kaydedilmiş olduğu, açıklanan sebeple davacı defterindeki kayda itibar etmek gerektiği, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacı defterinde kayıtlı alacak tutarının 28.497,52 TL olarak istenmesinin her iki taraf defterlerine ve sunulan fatura ve sevk irsaliyelerine göre doğru olduğu anlaşılmıştır.
Taraf ticari defter kayıtlarının, açıklanan cüz’i fark dışında tamamen mutabık olması, cüz’i farkın davalı defterindeki eksik/hatalı kayıttan kaynaklandığının görülmesi, davacı faturalarının ve davalı ödemelerinin her iki taraf defterlerinde bibebir kayıtlı olması, bu durumda HMK md 222’ye göre davacının sahibi lehine delil teşkil eder mahiyetteki ticari defter kayıtlarının kesin delil niteliğine sahip olması, sevk irsaliyelerinin imzalı ve faturaların davalı BA formlarında bildirilmiş olması, sistem üzerinden davalıya iletilen e-faturalara yasal sürede bir itirazın bulunmaması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı defterinde kayıtlı asıl alacağın takip tarihi itibariyle doğru olduğu kanaatiyle, davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Takip talebinde yer alan takip öncesi işlemiş faiz tutarı dahil şekilde dava değeri bildirilerek harç yatırılmış ve işlemiş faiz yönünden de itirazın iptali talep edilmiş olup, davacı vekilince dosyaya sunulan beyan dilekçesinde takip talebinde aslında işlemiş faiz talebi olmadığı, takip dosyasının fiziken kaybolması nedeniyle icra müdürlüğünce Uyap kaydına göre oluşturulan yeni takip dosyası ve takip talebinin Uyap’tan mecburen bu şekilde çıktığının beyan edilmesi, 27.12.2019 tarihli celsede de “takip öncesi işlemiş faiz talebinden feragat edildiğinin” imzalı beyan edilmesi, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, davanın bu kısım (takip öncesi işlemiş faiz talebi) yönünden HMK md 307’ye göre feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı Gerekçeli Kararda Açıklanacağı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin yanlız 28.497,52-TL asıl alacak yönünden takip sonrası avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazla istemin feragat nedeniyle reddine,
Alacağın %20’si oranında 5.699,50-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan (reddolan miktar) 1.174,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.274,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ve red-kabul oranına göre hesaplanan 2.277,88-TL yargılama gideri (1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 872,80-TL posta masrafı üzerinden) ile 542,62-TL harcın toplamı (35,90-TL başvuru harcı+506,72 peşin harç) 2.820,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,

5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Alınması gerekli 1.946,66-TL karar ve ilam harcından 506,72-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.439,94-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸