Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/794 E. 2019/226 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/794 Esas
KARAR NO : 2019/226

DAVA : Menfi Tespit (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili … Sitesi’nin … ili, … ilçesi, … Mah., … Cad., No:11 adresinde olan, tapuda 63 pafta 711 ada 94 parsel sayılı taşınmazda yer alan site ile ilgili olarak, belediyeye ait ana yol bitişiği olan ve site arsasında kalan, 14 yıl önce site tarafından inşa edilen siyah taş ve betondan mamul istinat duvarının yoldan sızan yağmur sularının, duvar ile belediye yolu arası toprak zemin yapıda oluşturduğu zarar sonucu olarak, çökme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, olay tarihinden önce belediyeye sözlü ve yazılı olarak, fen işlerine, zabıtaya müracaat ederek tedbir alınmasını istediklerini, yetkililerin gelip sadece bakmakla yetindiklerini ve hiçbir önlem alınmadığını, 16/01/2018 tarihinde tehlikenin önlenmesi bakımından … Belediye Başkanlığı’na yazılı müracaatta bulunulduğunu, hiçbir tedbir alınmadığını, taş duvarın belli bir kısmının 22/01/2018 tarihinde çöktüğünü, duvarın altında kalan ikisi kasko sigortalı ikisi kasko sigortasız 4 aracın pert olacak şekilde hasar gördüğünü, diğer iki aracın ise hafif zarar gördüğünü, önlenemeyen bu tehlikeli oluşumdan dolayı her ne kadar can kaybı olmamışsa da mal kaybının sabit olduğunu, müvekkili siteye karşı açılması muhtemel tazminat davalarına ve icra takiplerine esas olmak üzere … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasında 02/02/2018 tarihinde bilirkişi heyeti tespit raporu hazırlandığını, davalı … şirketinin müvekkili site yönetimine karşı … 11.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile çöken duvarın altında kalan … plakalı araçta meydana gelen hasarda ağır kusurlu oldukları iddiası ile takip çıkışı 2.242,50-TL’nin rücuen tahsilini talep ettiğini, TK 21.’e göre muhtara yapılan ödeme emrinin tebligatını Hürriyet mahallesi muhtarının tatilde olması sebebi ile süresinde tebliğ alınamadığını, bu sebeple yasal itiraz süresi içerisinde itiraz etme imkanı olmadığını ve ilamsız takibin kesinleştiğini, müvekkilinin borçlu olmadığı bir parayı kesinleşen icra takibi ile ödemek zorunluluğu ile karşı karşıya kaldığını, bu nedenle müvekkili site yönetiminin borçlu olmadığının tespitini ve öncelikle teminatsız yada mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, davalı … tarafından haksız fiile dayalı ödenen zararın rücuu amacıyla davacı site yönetimine karşı başlatılan takibe ilişkin menfi tespit talebinden ibarettir.
… 11. İcra Dairesinin … Esas takip dosyası, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir. Dosyaya sunulan dilekçe ve delillerin incelenmesinden, davalı … şirketinin kasko sigorta poliçesi kapsamında … plakalı araca ödediği hasar bedelini davacı site yönetimine rücu amacıyla takip başlattığı, takibin itirazsız kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosya içine alınan … plakalı aracın trafik kaydında, gerçek kişi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …, menfi tespit istemine konu takibi sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer.Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, takip başlatan sigorta şirketinin, sigortalısının halefi olarak başlattığı takipte, dava dışı sigorta ettirenin gerçek kişi olduğu ve hasarın dava dışı sigortalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacıdan haksız fiil hükümlerine göre talepte bulunduğu açıktır.
Görev konusu kamu düzeninden ve dava şartı olduğu için, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmek zorundadır.
Dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup davalının halefi olduğu sigortalının gerçek kişi olması, davacının tacir olmaması ve takip ile davanın TTK 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmaması, davanın mutlak ticari dava niteliği de taşımaması nedeniyle, malvarlığına ilişkin davalar hakkında genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi yargılamada görevli olduğundan, HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Yasal Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır